AYEDAŞ İSTANBUL KADIKÖY’DE ALTIN MI ARIYOR?

Mahalle sakinlerinin “gürültü” şikâyetleri, şehir hayatının sıkça karşılaşılan bir gerçeğini yansıtır. 
Özellikle hem gündüz hem de gece yaşanan gürültü kirliliği vatandaşı canından bezdiriyor. İş makinelerinin gündüz yarattığı rahatsızlık, özellikle yoğun inşaat faaliyetleri olan bölgelerde yaygındır. Gece ise barların ve eğlence mekânlarının yüksek sesli müzikleri, dinlenmek isteyen sakinler için önemli bir sorun haline gelir. 
İşte İstanbul Kadıköy de bu sorunun yoğun olarak yaşandığı yerlerden… 
Kadıköy sakinleri bir türlü huzur bulamıyor. Özellikle barların gürültüsünden sakinlerinin gece uyuyamadığı, huzura en muhtaç mahallelerinden Caferağa’da 1 haftadır gündüz uykuları da haram oldu. 
Günlerdir periyodik olarak sabah saat 09.00’da iş makinelerinin sesiyle uyanan Caferağa Mahallesi Güneşlibahçe Sokak sakinleri, 1 haftadır akşam hava kararana kadar bu sesi çekiyor. 
Mahalle sakinleri doğal olarak isyan ediyorlar. Barların gürültüsünden sabaha kadar gözünü kırpmamış isyankâr mahalle sakinlerinden bir hafta sonu tam uykuya dalacakken yatağından iş makinelerinin sesi ile zıplayınca giyinip aşağıya iner. Aşağıda, 100-150 metre boyunca kazılıp kapatıldıktan sonra yeniden kazılmaya başlanan sokakta, her zamanki gibi gürültücü iş makinesinin üzerinde bir işçi vardır. 5-6 işçi de etrafında boş boş durmaktadır. 
Mahalleli sorar:
-    Buranın sorumlusu kim?
Yaşlı bir işçi “benim” der gibi, mahalle sakininin yanına yaklaşır. Adam sorar:
-    Burada ne yapıyorsunuz?
-    Diğer sokağa elektrik hattı çekiyoruz.
-    Peki kardeşim. Üç gün önce kazıp kabloları döşendikten sonra kapatmamıştınız? Şimdi neden tekrar kazıyorsunuz? Bu sokakta ne arıyorsunuz?
-    Altın arıyoruz!
Cevap veren yaşlı işçi değildir. Adam sesin geldiği yöne döner. Boş gezen işçilerden birisidir bu cevabı veren. O kadar boştur ki; ay çekirdeği çitlemektedir. Aklı sıra espri yapmaktadır. Mahalle sakini espriyi devam ettirir:
-    Buldunuz mu bari?
Çekirdek çitleyen işçi, ağzındaki çekirdek kabuklarını adama doğru tükürerek: 
-    Yok bulamadık. Pazartesi aramaya devam edeceğiz. 
Der. Yani gürültülü günler bitmemiştir. Mahalle sakini sinirlendiğini belli etmeden devam eder:
-    Sanırım sen müdürsün. Peki bu kazıyı kim yapıyor?
-    AYEDAŞ’a sor öğrenirsin.
-    Peki müdür, senin adın ne?
-    …
-    Siz gizli örgüt müsünüz ki? Ne şirketinizin ne de kendi isminizi veriyorsunuz?  
-    … 
-    Buraya bir tabela asmanız, işin ne olduğunu, yüklenici şirketin ve sorumlu kişi ve / veya kişilerin isimlerini yazıp vatandaşı bilgilendirmeniz gerekmez mi?
-    ...
-    Bu kablolar doğru döşenmediyse, İzmir’deki gibi bir facia yaşanabilir. Öyle bir durumda o adını gizli tuttuğunuz şirketiniz bakalım sizin arkanızda durur mu? Ben bu gürültülerin başladığı ilk gün Kadıköy Belediyesi’ne şikâyette bulundum. Bana verdikleri cevap, “Firmayı uyardık. Bir daha yaparlarsa ceza yazacağız” Yani belediye de faili saklıyor. Kimin ne yaptığı belli değil. Ne sorumlu belli ne de denetleyen belli. Vatandaş Allah’a emanet! 
Mahalle sakini haklıdır. Vatandaş sahipsizdir.     
Not: Bugün pazartesi söz konusu kişiler (AYEDAŞ’ın taşeronu Armin Elektrik görevlileri) sabah, sabah geldiler ve Güneşlibakçe Sokak’ta- ki sokak sakinlerince artık adı Gürültü Sokak olarak anılmakta- altın aramaya devam ediyorlar… 
@istanbulbld @kadikoybelediye @ayedasdestek @ArminElekt62479