TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Uygulamalarımız appstore googleplay
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Yatırımcı

haberingundemi.com.tr - Yatırımcı haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Yatırımcı haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Küresel savunma ve havacılık şirketleri yatırımcısını sevindirdi Haber

Küresel savunma ve havacılık şirketleri yatırımcısını sevindirdi

Rusya-Ukrayna savaşının ardından özellikle Avrupa'da şirketler savunma alanına yönelirken, analistler, savaşın başlamasıyla birlikte Avrupa'da savunma sanayisinin daha önemli hale geldiğini, şirketlerin de yatırım planlarını buna göre şekillendirdiğini bildirdi. Avrupalı hükümetlerin askeri harcamalarındaki artış kararı da savunma ve havacılık şirketlerinin hisselerindeki yükselişte önemli rol oynadı. Avrupa Birliği (AB) ise yeni organizasyonlar, kararlar ve fonlarla hem kurumsal olarak Birliğin hem de devletlerin savunma kapasitesini artırmayı hedefliyor. Öte yandan yapılan anlaşmalar, kazanılan ihaleler, bilançoların iyi gelmesi, satın almalar, Avrupa, ABD ve Asya merkezli savunma ve havacılık şirketlerinin hisseleri için destekleyici unsur oldu. 2024 yılında özellikle yapılan iş birliği anlaşmaları savunma ve havacılık şirketlerinin borsa performanslarına olumlu yansıdı. Bu arada dünyanın en büyük 100 savunma şirketi 2023'te satışlarını yüzde 4 artırarak 632 milyar dolara çıkardı. ABD'li toplam 41 şirket, 2023'te 317 milyar dolarlık silah satışı yaparak, reel olarak bir önceki yıla göre yüzde 2,5 artışla tüm satışların yüzde 50'ini karşıladı. Analistler, savunma ve havacılık şirketlerinin 2023 yılındaki bu satış performansının da şirketlerin 2024 yılındaki hisse performansına olumlu etkide bulunduğunu belirtti. Asya merkezli şirketler yatırımcısına yüzde 100'ün üzerinde kazandırdı Geçen yıl borsalarda Japon Mitsubishi Heavy yüzde 169,7, Güney Koreli Hanwha Aerospace yüzde 153,5, Alman Rheinmetall AG yüzde 115,3, İtalyan Leonardo yüzde 61,2, ABD'li RTX Corporation yüzde 37,5 değer kazandı. Yatırımcısına, Avrupa merkezli çok uluslu havacılık şirketi Airbus yüzde 10,7, Fransız Dasasult Aviation yüzde 10, ABD'li Lockheed Martin yüzde 7,2, Fransız Thales yüzde 3,5, Birleşik Krallık merkezli BAE Systems yüzde 3,4, ABD'li General Dynamics yüzde 1,5 kazandırdı. Japonya'da meclis, geçen yıl İngiltere ve İtalya ile savaş uçağı geliştirme projesi kapsamında ortak koordinasyon kurulu oluşturulması için hükümete yetki vermişti. Projede ana üstleniciler olan Japonya'dan Mitsubishi Heavy, İngiltere'den BAE Systems ve İtalya'dan Leonardo'dan uzmanların koordinasyon kurulunda yer alması kararlaştırılmıştı. Aralık 2022'de kamuoyuna duyurulan küresel savaş hava programı kapsamında, 2027'ye kadar savaş uçağının dizaynının tamamlanması ve 2035'e kadar askeri üslere konuşlandırılması hedefleniyor. Mitsubishi Heavy Industries'in ayrıca yeni nesil nükleer reaktörünün tasarımını neredeyse tamamladığına ve üretim tesisi için inşaata başlayabileceğine dair haberler de şirketin hisse fiyatını olumlu etkiledi. Öte yandan şirketin bir parçası olan Mitsubishi Shipbuilding, Japonya'nın ilk metanol yakıtlı RORO kargo gemileri için Toyofuji Shipping ve Fukuju Shipping şirketlerinden sipariş aldı. Hanwha Aerospace ise Ukrayna'daki savaş ve artan ihracat talepleriyle küresel savunma pazarında önemli bir konuma geldi. Güney Kore merkezli savunma şirketi "LIG Nex1" Irak'a karadan havaya orta menzilli "Cheongung-II" füze savunma sistemi tedarik edecek. Sistem içerisinde "LIG Nex1" füze ve entegre ekipmanları, Hanwha Aerospace ise fırlatma rampalarını üretiyor. Rheinmetall AG de 2024 yılında Alman ordusundan 8,5 milyar avro değerinde topçu mühimmatı siparişi aldı. Alman silah üreticisinin satışlarının 2026'ya kadar yıllık ortalama 5'te 1 oranında artması bekleniyor. 2026'da 13 milyar ila 14 milyar avro satış geliri ve yüzde 15'in üzerinde faaliyet karı hedefleyen Rheinmetall, 2024 yılı için de 7,4 ila 7,6 milyar avro gelir öngörmüştü. Şirket ayrıca Düsseldorfer EG buz hokeyi kulübü ve Almanya 1. Futbol Ligi (Bundesliga) takımlarından Borussia Dortmund'la sponsorluk anlaşması imzaladı. Rheinmetall'ın hisse fiyatı, İtalyan hükümetinden 20 milyar avroluk sipariş alacağına yönelik haberlerle de yükseldi. İtalyan Leonardo şirketinin Rheinmetall ile ortak şirket kuracağına yönelik haberler iki şirketin borsa performanslarını olumlu etkiledi. ABD'li RTX Corporation'ın hisseleri şirketin güçlü mali performansından olumlu etkilendi. Avustralya hükümeti, geçen yıl ABD'den 7 milyar Avustralya doları (4,7 milyar ABD doları) değerinde orta ve uzun menzilli füze satın alacağını açıklamıştı. Söz konusu füzelerin RTX tarafından üretileceği bildirilmişti. Lockheed Martin ise söz konusu dönemde havacılık firması Firefly Aerospace'ten 25 roket fırlatma aracı satın almak için bir anlaşma gerçekleştirdi. Şirket ayrıca Suudi Arabistan Yatırım Bakanlığı ve Askeri Sanayii Genel Kuruluyla Bölge Yüksek İrtifa Hava Savunması (THAAD) sistemi parçalarının üretiminin yerelleşmesi amacıyla anlaşma yaptı. Ağustos ayında Lockheed Martin ve General Dynamics, katı yakıtlı roket motorlarının üretimi için stratejik ortaklık anlaşması imzaladıklarını duyurdu. Öte yandan şirket, havacılık ve savunma sanayilerine yönelik uydu tabanlı çözümler sunan Terran Orbital'i 450 milyon dolarlık anlaşmayla satın alacağını açıkladı. BAE Systems ise Avustralya Kraliyet Donanmasının ilk Hunter sınıfı ağır fırkateyninin inşasına başladı. Şirket ayrıca geçen yıl şubat ayında yeni Amfibi Muharebe savaş aracını test için ABD Deniz Piyadelerine teslim etti. Bu arada, geçen yıl temmuz ayında Uluslararası havacılık şirketleri, İngiltere'de düzenlenen Farnborough Uluslararası Havacılık Fuarı'nda, Siemens ve BAE Systems mühendislik ve üretim teknolojilerinde inovasyon için 5 yıllık işbirliği yaptı. Anlaşma, BAE Systems'in havacılık sektöründeki araştırma ve geliştirme şirketi FalconWorks aracılığıyla mühendislik ve üretim süreçlerini dönüştürmek için Siemens Xcelerator açık iş platformunu kullanacak. Thales de Ukrayna'ya hava savunma sistemi sağlanmasına ilişkin Ukrayna ile sözleşme imzaladı. Öte yandan Airbus, kasım ayında 84 ticari uçağın müşterilere teslim edildiğini duyurmuştu. Boeing yatırımcısına yüzde 30'un üzerinde kaybettirdi Bu arada, 2024 yılında yatırımcısına ABD'li şirketler L3 Harris Technologies yüzde 0,8, Northrop Grumman yüzde 0,3, Boeing yüzde 32 kaybettirdi. Alman Lufthansa'nın hisseleri ise geçen yıl yüzde 23,7 azalış kaydetti. AB Komisyonu, 2024 yılı temmuz ayında Kovid-19 salgını sırasında Lufthansa'ya sağlanan 6 milyar avroluk Alman devlet yardımına ilişkin soruşturma başlatmıştı. Uçakların güvenliğine ilişkin devam eden sorunlar Boeing'in hisse performansını olumsuz etkilemeye devam ediyor. ABD Ulusal Ulaşım Güvenliği Kurulu (NTSB), "Boeing 737 MAX 9" tipi yolcu uçağının gövdesinden bir parçanın koptuğu olaydaki kamuya açık olmayan soruşturma bilgilerini medyaya vererek kurulun soruşturma yönetmeliklerini ihlal ettiği gerekçesiyle Boeing şirketine yaptırım uyguladı. Şirket temmuz ayında "737 Max" tipi iki yolcu uçağının düşmeleriyle ilgili davadan kaçınmak için 243,6 milyon dolarlık ödemeyi kabul etti. Ayrıca ABD Federal Havacılık İdaresi (FAA), Boeing'in 737 sınıfı 2 bin 612 yolcu uçağının "oksijen maskesi problemi" gerekçesiyle denetleneceğini duyurmuştu. Boeing'in kötü gelen bilançoları da hisse performansını olumsuz etkiledi. Şirket ayrıca iş gücünü yüzde 10 azaltma planı kapsamında 396 çalışanını işten çıkaracağı bildirmişti. Ekonomik sorunlar da Boeing'in hisselerindeki düşüşü tetikledi. Şirket, nakit akışını durdurmak için en az 10 milyar dolarlık hisse satacağını duyurmuştu. Öte yandan, Jeju Air hava yolu şirketine ait Boeing 737-800 yolcu uçağının 179 kişinin ölümüne neden olan kaza sonrasında Güney Kore'de, söz konusu modeldeki uçakların denetlenmesi talimatı verilmesi Boeing hisselerinin sert düşmesine neden oldu. Dünyanın önde gelen savunma ve havacılık şirketlerinin hisselerinin 2024 yılındaki getirileri (yüzde) şöyle: Şirket 2024 getirisi Mitsubishi Heavy +169,7 Hanwha Aerospace +153,5 Rheinmetall AG +115,3 Leonardo +61,2 RTX Corporation +37,5 Airbus +10,7 Dassault Aviation +10 Lockheed Martin +7,2 Thales +3,5 BAE Systems +3,4 General Dynamics +1,5 L3 Harris Technologies -0,8 Northrop Grumman -0,3 Lufthansa -23,7 Boeing -32

2025'te Türk ekonomisinde neler bekleniyor Haber

2025'te Türk ekonomisinde neler bekleniyor

Uluslararası kuruluşların ekonomistleri, Türkiye'de dezenflasyonun 2025'te devam edeceğini ve dezenflasyon sürecinin ekonomide hedeflenen yumuşak inişle tutarlı ilerlediğini düşünüyor. Türkiye ekonomisi ortodoks politikaların uygulandığı ve enflasyonla mücadelede sıkı para politikasının korunduğu bir yılı geride bırakırken, gözler Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB) yılın son günlerinde politika faizine ilişkin alacağı kararlara ve 2025'e yönelik mesajlarına çevrildi. Uluslararası yatırım bankaları ve varlık yönetim şirketlerinin ekonomistleri, TCMB'nin bu ayki faiz kararı, enflasyon ve büyüme öngörüleri ile Türkiye ekonomisi için 2025'e ilişkin beklentilerini açıkladı. BOFA ENFLASYON TAHMİNLERİNİ YÜKSELTTİ Bank of Amerika (BofA) Merrill Lynch Türkiye Ekonomisti Zümrüt İmamoğlu, Türkiye'de son aylarda gıda fiyatlarındaki artışın etkisine bağlı olarak daha önce yüzde 42 olarak öngördükleri yıl sonu enflasyon tahminlerini yüzde 44-45 seviyesine revize ettiklerini söyledi. Ancak bunun büyük bir revize olmadığını dile getiren İmamoğlu, "(Enflasyondaki gidişatın) Bunun, Türkiye için normal bir patika olduğunu düşünüyorum çünkü yumuşak bir iniş hedeflendi. Enflasyonla mücadele programı sadece para politikasından ibaret değil, kapsamlı bir program ve maliye ve gelirler bacağı da var. Bu bileşenlere baktığımızda, zaten yavaş yavaş ve ekonomiyi bir şoka sokmadan bir sıkılaştırma döngüsü izledik. Sonrasında bir bekleme süreci oldu. Büyüme rakamlarına baktığımızda da teknik olarak resesyon diye nitelendirilse de aslında yatay bir seyir olduğunu görüyoruz. Çok ciddi bir krize veya resesyona giren bir ekonomi görmüyoruz" diye konuştu. İmamoğlu, bu politika bileşimi bütününde yumuşak bir iniş çerçevesinde ancak Merkez Bankasının öngörülerinden biraz daha yavaş olsa da bir dezenflasyon sürecinin yaşandığını belirtti. Bu noktada hayal kırıklığıyla karşılanacak bir durum olmadığının altını çizen İmamoğlu, "Burada önemli olan dezenflasyonun yönü. Dezenflasyon süreci, yumuşak iniş senaryosuyla tutarlı bir şekilde ilerliyor" dedi. 'BU AY 250 BAZ PUANLIK İNDİRİM BEKLİYORUZ' İmamoğlu, bu kapsamda ilk faiz indirimini bu ay 250 baz puan olarak beklediklerini ancak bu seviyenin bir miktar altında da olabileceğini ifade etti. TCMB'nin faiz indiriminde küçük bir adımla başladıktan sonra temkinli ilerleyeceğini öngördüklerini söyleyen İmamoğlu, "Her ay indirim yapmak zorunda değiller. Bu adımlar verilere de bağlı ve verilerde sürpriz olabiliyor. Merkez Bankası bu verilere tepki vererek ve son derece temkinli ilerleyecektir çünkü faizi indirmenin sebebi 'enflasyon düştü, program bitti' değil. Enflasyon düşerken indirmezlerse sıkılaşma yapmış olacaklar. Dolayısıyla sıkılığı korumak için faizi indirmek gerekiyor. Bu kapsamda atılacak bir adımın piyasa tarafında rahatsızlık yaratmayacağını düşünüyorum. Yaptığım görüşmelerde yatırımcılar da bunu makul buluyor." değerlendirmesinde bulundu. İmamoğlu, Türkiye'de 2025 sonu için enflasyon öngörülerinin yüzde 25 olduğu ve yüzde 2,5 seviyesinde büyüme bekledikleri bilgisini paylaştı. Enflasyonun 2026 sonunda yüzde 15-16 seviyesine dönmesini beklediklerini belirten İmamoğlu, "Yatırımcının enflasyonun yüzde 20'nin altına doğru geldiğine güveni olduğunda yatırımlar zaten başlar. Bu seviyeye inen bir enflasyon yatırım ortamını iyileştirecektir. Yatırımcılar, programın devam ettiğini ve dezenflasyonun sürdüğünü gördüklerinde yatırımlar artacak ve daha uzun vadeli olacaktır." dedi. 'TCMB TEMKİNLİ TARAFTA KALABİLİR' Deutsche Bank Türkiye Ekonomisti Yiğit Onay da TCMB'den bu ay sonunda 250 baz puanlık faiz indirimi beklediklerini bildirdi. Ancak kasımdaki enflasyon verileri, asgari ücret artışının seviyesi ve farklı dinamiklere bağlı olarak TCMB'nin "temkinli tarafta kalabileceğini" dile getiren Onay, "TCMB, bu ay daha küçük bir miktarla da gevşemeye gidebilir ya da asgari ücretle ilgili sürecin netleşmesini beklemek için bu toplantıyı pas bile geçebilir" ifadelerini kullandı. Onay, TCMB'nin geçen yıldan beri önemli ölçüde kredibilite kazandığını ve yerli yatırımcılar arasında Türk lirasına yönelik algının değişmesini teşvik ettiğini, yetkililerin ihtiyatlı duruşu sürdürme konusunda istekli olacağını düşündüklerini anlattı. TCMB'nin politika duruşundaki sıkılık derecesini değerlendirmek için enflasyon gelişmeleri ve yerel yatırımcıların portföy tercihlerini izleyeceğini dile getiren Onay, "Kilit nokta, gevşeme döngüsünün otomatik pilot modunda olmayacağı ve TCMB'nin parasal koşulları ekonomide yeniden dolarizasyonu önleyecek kadar sıkı tutmak için verilere bağlı bir yaklaşım benimseyeceği" tespitinde bulundu. 'EKONOMİK AKTİVİTE VE İSTİHDAM EK BASKILARLA KARŞILAŞABİLİR' Onay, 2025 ortasında politika faizini yüzde 37,5 ve yıl sonunda yüzde 30 seviyesinde, enflasyonu ise yüzde 25-26 olarak öngördükleri bilgisini paylaştı. Bunun dezenflasyonun öngörülenden biraz daha yavaş olacağı anlamına geldiğini ifade eden Onay, "Yumuşak iniş senaryosu altında, enflasyonda sürdürülebilir bir düşüş öngörüyoruz. Türk lirasının reel bazda değer kazanması ve maliyet baskılarının hafiflemesi gibi emareler enflasyondaki düşüşün devam edeceğine işaret ediyor" dedi. Onay, 2025'te enflasyon ve büyüme arasındaki dengelerin daha belirgin hale gelebileceğine, olası faiz indirimlerine rağmen para politikası duruşu sıkı olacağından ekonomik aktivite ve istihdamın ek baskılarla karşılaşabileceğine işaret etti. Türk lirasının reel olarak değer kazanması, avro/dolar kurundaki hareketler ve Avrupa'daki ekonomik büyümenin karşı karşıya olduğu risklerin bu dengeleri zorlaştırabileceğini belirten Onay, "Bu bağlamda, fiyat istikrarına öncelik verilmesi, özellikle beklenen ekonomik yavaşlama göz önüne alındığında, 2025 yılı boyunca enflasyon beklentilerinin çıpalanması için çok önemli olacaktır. Maliye politikasının ve yapısal reformların desteği önümüzdeki yıl beklentilerin daha etkin bir şekilde yönetilmesinde kritik bir rol oynayacaktır." şeklinde konuştu. Onay, Türkiye'nin ekonomi politikalarında bir değişiklik beklemediklerine dikkati çekerek, "Türkiye ekonomisi için sert iniş olasılığının düşük olduğuna inanıyoruz. Daha ciddi bir ekonomik yavaşlamanın ortaya çıkması halinde, yetkililerin pasif kalmasını beklemiyoruz ki muhtemelen ekonominin kilit sektörlerine yardımcı olmak için hedefli destek politikaları uygulayacaklardır." dedi. '20 PUAN FAİZ İNDİRİMİ FİYATLAMASINI FAZLA İYİMSER BULUYORUZ' ABD merkezli varlık yönetim şirketi Neuberger Berman Gelişen Ülkeler Direktörü Kaan Nazlı, Türkiye'de yıl sonu enflasyonun Merkez Bankası beklentisi olan yüzde 44'ün üzerinde gerçekleşebileceğini belirterek, "Önümüzdeki aylarda dezenflasyon sürecinin hızlanacağını öngörüyoruz. İç talep koşullarının zayıflığı ve petrol fiyatlarının düşük seyretmesi bu konuda Merkez Bankasına yardımcı olacak" yorumunu yaptı. Politika faizi tarafında ise Merkez Bankasının bu ay sonunda 150-250 baz puan arasında bir indirime gidebileceğini öngördüklerini dile getiren Nazlı, şunları kaydetti: "Kararı belirleyen etkenler, Merkez Bankası'nın ayın ilk üç haftasında gözlemlediği enflasyon gelişmeleri ve asgari ücret görüşmelerinin gidişatı olacak. Ancak Merkez Bankası'nın ilk aylarda oldukça ihtiyatlı davranacağını düşünüyoruz. Bu nedenle bu yıl içinde 20 puan faiz indirimi olacağı yönündeki fiyatlamayı fazla iyimser buluyoruz. Ancak enflasyon gelişmeleri nedeniyle Merkez Bankası'nın önünde önemli bir alan olduğunu düşünüyoruz. Brent petrol fiyatlarının yıl içinde varil başına ortalama 70 dolar seviyesinde seyretmesine bağlı olarak, 2025 yıl sonu enflasyonun yüzde 30, politika faizinin de yüzde 35 seviyesinde olabileceğini öngörüyoruz. Ancak petrol ve doğalgaz fiyatlarında jeopolitik risklerden kaynaklanan bir artış ya da ABD'nin para ve yeni ticaret politikasıyla ilgili belirsizlikler olumsuz etki yaratabilir." 'YATIRIMCILAR BANKA VE OTOMOTİV SEKTÖRÜNE İLGİLİ' Nazlı, Türkiye'de bu yıl tahvil piyasasına 16 milyar doları doğrudan alım olmak üzere 23 milyar dolar sermaye girişi olduğu bilgisini paylaştı. Bunların genelde kısa vadeli yatırım araçlarına girdiğini düşündüklerini söyleyen Nazlı, "Enflasyondaki düşüş kalıcılık kazanıp faiz indirimleri devam ettikçe, yatırımların daha uzun vadeli araçlara yönelmesini bekleyebiliriz. Makroekonomik durumdaki iyileşme, şirketlerin de TL cinsinden tahvil ihracını kolaylaştıracaktır" dedi. Nazlı, 2010'lu yılların başında TL cinsinden şirket tahvillerine yabancı yatırımcıların daha fazla ilgi gösterdiğini anımsatarak, "Öte yandan hisse senetlerinden bu yıl 2-3 milyar dolar çıkış olduğunu gözlemliyoruz. Bunun arkasında küresel riskler ve kurla ilgili tedirginlik olduğunu düşünüyoruz. Londra'da son dönemde gerçekleşen yatırımcı buluşmalarına hisse senedi yatırımcıları da katıldı, bankacılık ve otomotiv sektörlerine ilgi olduğunu gözlemledik. Makroekonomik durumda iyileşme ve kur risklerinin azalması, bu alanda da uzun vadeli sermaye girişlerinin önünü açacaktır." değerlendirmesinde bulundu.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.