TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Uygulamalarımız appstore googleplay
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Uydu

haberingundemi.com.tr - Uydu haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Uydu haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Türkiye uyduda küresel markalar çıkarmak için düğmeye bastı Haber

Türkiye uyduda küresel markalar çıkarmak için düğmeye bastı

Uydu ve uzay teknolojileri alanında dünyanın önde gelen ülkelerinden olan Türkiye, küresel markalar çıkarmak, rekabetçiliği artırmak ve yenilikçi haberleşme çözümleri sunmak üzere yakın dünya yörüngesinde (LEO) görev yapacak uydu projeleri için harekete geçti. Milli Teknoloji Hamlesi kapsamında teknoloji, uzay ve uydu çalışmalarını sürdüren ve yıl içerisinde insanlı ilk uzay misyonundan Türksat 6A'nın fırlatılmasına kadar çok sayıda önemli projeyi hayata geçiren Türkiye, gelecek yıl da uzay vatandaki sınırlarını genişletmeye devam edecek. Türkiye, bu kapsamda öncelikle yakın dünya yörüngesinde (dünya yüzeyinden 160-2000 kilometre yüksekliğinde) faaliyet gösterecek uydu projeleri için "Uydu Teknolojileri Geliştirme Destek Çağrısı"na çıkarken, çağrıyla proje başına 75 milyon liraya kadar hibe sağlanacak. Uzay teknolojileri, ekonomik kalkınmanın hızlandırılmasında önemli bir araç olmasının yanı sıra uydu haberleşme sistemleri, nesnelerin interneti (IoT) alanında özellikle kırsal ve erişimi zor bölgelerde erişimi artırmaya ve ekonomik fırsatları genişletmeye yardımcı oluyor. Yer gözlem uyduları da hem sivil hem askeri alanda stratejik öneme sahip olup afet gözlemden, yeryüzü değişimlerine kadar çok geniş yelpazede ihtiyaca cevap verebilecek katma değerli bilgiler üretebiliyor. Türkiye'nin de uydu teknolojileri alanında yaptığı yatırımlarla kendi uydu sistemlerini ve daha fazla yerli ve milli uydu geliştirme, uydu haberleşme tabanlı uygulamaları artırma, uydu fırlatma sistemleri kurma ve uluslararası işbirliği olanaklarını genişletme konusundaki çalışmaları hızlandırması gelişmiş ülkeler arasında yer alabilmesi açısından önem taşıyor. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır da "Uydu Teknolojileri Geliştirme Çağrısı ile yakın yörünge uydu sistemlerinde kabiliyetlerimizi geliştiriyoruz." sözleriyle çağrının önemine dikkati çekmişti. Tarımdan finansa kadar sektörleri kapsayacak Çağrıyla öncelikle bu alanda çalışacak uydu teknolojilerinin, kritik alt bileşenlerinin, yer sistemlerinin ve iletişim altyapısı olmayan veya çok sınırlı olan alanlarda IoT cihazları ile iletişim kurmasını sağlayacak altyapının geliştirilmesi hedefleniyor. Bu kapsamda gereksinim duyulan kritik teknoloji ve alt bileşenlerinin tasarım, prototip üretim, test, doğrulama ve fırlatma, devreye alma ve uydu tabanlı IoT/yer gözlem/coğrafi konum belirleme/genişbant haberleşme uygulamalarının uzay, yer ve kullanıcı segmentinde geliştirilmesine yönelik Rekabet Öncesi İşbirliği Projeleri desteklenecek. Projeler; genişbant haberleşme, mobil haberleşme (mesaj, ses veya veri), dar bant makine-makine (M2M) veya IoT haberleşmesi, yer gözlem ve uzaktan algılama, tarım, hayvancılık, ulaşım ve taşımacılık (deniz ve kara), enerji üretimi, dağıtımı ve iletimi, akıllı inşaat ve IoT tabanlı yapılaşma yönetimi, madencilik, akıllı şehirler, kentleşme ve altyapı, mobilite, varlık takibi, petrol ve gaz operasyonları, finans ve sigorta, iklim değişikliği, hava durumu tahmini, çevresel izleme, biyoçeşitlilik ve orman alanları takibi, acil durum iletişimi ve afet yönetimi, yeryüzü satıh gözlem (yer kayması, bitki örtüsü, orman gibi) sektörlerin kullanımına yönelik olacak. Destekle, endüstriyel alanlarda yenilikçi uydu teknolojilerinin yaygınlaştırarak ekonomik fayda, uydu geliştirme alanında yeni markalar oluşturulması, uydu ve uzay uygulamalarında rekabet edilebilirliğin artırılması, yüksek teknoloji ürün ve hizmetlerin yurt içinde yaygınlaşması ve ihraç edilebilmesi, sektöre yönelik AR-GE çalışmalarının artırılması, kritik yerli ve milli teknolojilerin geliştirilmesi, haberleşme olanaklarının yetersiz olduğu alanlara erişimin sağlanması, alanındaki insan kaynağının ve ekosistemin gelişmesi, bilgi ve deneyim paylaşımının artırılması ve sürdürülebilir sosyoekonomik faaliyet için iklim değişikliği ve etkilerini sınırlamaya yönelik yeni teknolojilerin geliştirilmesi amaçlanıyor. Başvuru ve proje şartları Projede görev alacak en az iki proje ortağı bulunması gerekiyor. Başvuru sahibi proje ortakları, ürüne ilişkin kullanım alanını ve bunlara ilişkin teknik kriterleri belirleyen ve potansiyel kullanıcı olan en az bir işletmeden ve uydu ve yer sistemlerini geliştiren en az bir işletmeden oluşacak. Proje kapsamında geliştirilecek uydularının küçük uydu sınıfında ve 200 kilogramın altında olması, projede belirlenen kullanım alanına uygun tasarlanması, kritik teknoloji ve bileşenlerden en az üçünün proje kapsamında geliştirilmesi gerekiyor. Uyduların, uluslararası kalite ve güvenlik standartlarıyla birlikti ilgili ulusal ve uluslararası mevzuat ve regülasyonlara uygun olması, haberleşme kapsamında ITU bildirimleri yapılması ve ETSI gibi genel haberleşme standartları ve diğer regülasyon düzenleyici kuruluşlarla eşgüdüm sağlanması bekleniyor. Uydu platformunun ise ESA (ECSS standart seti) ve diğer uluslararası kabul görmüş kuruluşlarca geliştirilen standartları referans alması bekleniyor. Projenin, belirlenen kritik teknolojiler ve alt bileşenlerle pilot uydu takımında yer alacak uyduların ve yer kontrol sistemlerinin tasarım, geliştirme, prototip üretim, test, doğrulama, fırlatma ve yörüngede çalışma testleri süreçlerinin tamamını içermesi önem taşıyor. Son başvuru 14 Şubat Önerilen projenin yenilikçi yönü, AR-GE niteliği, uygulanabilirliği ve sürdürülebilirliği, proje ortaklarının tecrübesi, sosyal, çevresel ve toplumsal faydası gibi kriterleri dikkate alınacak. Çağrı kapsamında, projede uygun bulunan destek kalemlerinin her biri için yüzde 50 hibe desteği sağlanacak. Her bir proje için, Bakanlıkça sağlanan toplam destek miktarı 75 milyon lirayı aşamayacak. Desteklenecek projelere, destek sözleşmesinde belirlenecek proje başlangıç tarihinden itibaren en fazla 48 ay süre tanınacak. Başvuruların, 14 Şubat 2025 tarihine kadar tamamlanması gerekiyor.

Türksat 6A, 2025'in ilk çeyreğinde hizmete alınacak Haber

Türksat 6A, 2025'in ilk çeyreğinde hizmete alınacak

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Türkiye'nin ilk yerli ve milli haberleşme uydusu Türksat 6A'nın mevcut yörüngesindeki testlerinin başarıyla tamamlandığını bildirerek, "2025 yılının ilk çeyreğinde de hizmete alarak ülkemizi uzay yarışında bir adım daha ileriye taşıyacağız." ifadesini kullandı. Uraloğlu, yazılı açıklamasında, ilk yerli ve milli uydu Türksat 6A'nın 50 derece doğu test yörüngesine 20 Temmuz'da ulaştığını anımsattı. Uydunun 35 bin 786 kilometrede sabitlendiğini ve 8 ayrı sistemde yüzlerce teste tabi tutulduğunu aktaran Uraloğlu, "Uydumuza güç, uydu yönetim, yörünge yönelim ve kontrol, kimyasal itki, elektrikli itki, ısıl kontrol, telemetri, telekomut ve mesafe ölçüm ile faydalı yük alt sistem testlerini uyguladık. Uydumuz bütün testleri başarıyla geçti." değerlendirmesinde bulundu. "Sistem ve ekipmanları denendi" Uraloğlu, Türksat 6A'nın 50 derece doğu yörüngesinde belirli aralıklarla kuzey-güney ve doğu-batı manevraları gerçekleştirdiğini ifade etti. Doğu manevrasının yerli ve milli teknolojiyle üretilen elektrikli itki alt sistemi ateşlemesiyle başarılı şekilde gerçekleştirildiğine dikkati çeken Uraloğlu, yörünge testleri sırasında uyduda yer alan yörünge yönelim ve kontrol, uydu yönetim, güç ve ısıl kontrol gibi alt sistemlerin ve deneysel ekipmanların işlevselliğinin de denendiğini belirtti. Uraloğlu, alt sistemlerin bir arada sorunsuz şekilde çalıştığına işaret ederek, açıklamasını şöyle sürdürdü: "TÜBİTAK Uzay tarafından tasarlanmış ve üretilmiş deneysel tepki tekeri ekipmanı yörüngede ilk kez denenerek başarılı şekilde sürüldü. Aynı zamanda deneysel güneş algılayıcı ekipmanının da başarılı şekilde işlevini yerine getirdiği görüldü. Ağustos ayı içerisinde de Ctech tarafından üretilen TTM alt sistemine yönelik testler gerçekleştirildi. Testler sırasında Ctech tarafından tasarlanmış ve üretilmiş telekomut alıcı ve telemetri-işaret sinyali verici ekipmanlar da başarılı şekilde çalışarak testleri başarıyla tamamladı. Uydunun faydalı yük alt sistem testleri de yapıldı." Uyduda kullanılan alt sistemlerin yanı sıra uydu yer istasyonu ve yazılımların da milli imkanlarla üretildiğini bildiren Uraloğlu, "Şu anda uydunun bütün fonksiyonları normal ve süreç planlandığı şekilde ilerliyor, 42 derece doğu yörüngesine yolculuğu için hazırlıklara başladık. 2025 yılının ilk çeyreğinde de hizmete alarak ülkemizi uzay yarışında bir adım daha ileriye taşıyacağız." ifadesini kullandı. "İhracatın önü açılacak" Uraloğlu, Türksat 6A'nın hizmete girmesi sonrasında Türkiye'nin önemli kazanımlar elde edeceğini belirterek, "Yüzde 80'in üzerinde yerlilik oranıyla üretilen uydumuzun her parçası uzay deneyimi elde etmiş olacak. Üretilen bu parçaların hepsi uzayda başarıyla hizmet verebildiği için tüm dünyaya ihracının önü de açılacak. Haberleşme uydusu üreten tüm ülkeler bu ürünleri bizden alabilecek. Sadece haberleşme uydusu üreten bir ülke olmakla kalmayacağız, tüm uydu parçalarını ihraç da edeceğiz. İlk yerli ve milli haberleşme uydumuz özellikle savunma sanayimizin yerli ve milli ürünlerine hizmet verecek." değerlendirmesinde bulundu. Türkiye'nin sadece bir haberleşme uydusu üreterek 250 milyon dolar ihracat geliri elde edebileceğine işaret eden Uraloğlu, şunları kaydetti: "Türksat 6A, uydu sektöründe yetişmiş insan kaynağı oluşturmaya da katkı sağlayacak. Teknoloji ve tecrübe kazanımı sayesinde Türkiye, uydu ve bileşenlerinin tasarım ve üretiminde önemli bir pazar payına sahip olacak."

Mars'ta eski bir okyanusa ait kanıtlar bulundu Haber

Mars'ta eski bir okyanusa ait kanıtlar bulundu

Mars’ta bir zamanlar okyanus bulunduğu teorisi, bilim insanları arasında yıllardır tartışılmakta. Çin'in Zhurong rover’ı, 2021 yılında Mars'ın kuzey yarım küresindeki Utopia bölgesine inmeyi başarmıştı. Bu bölgedeki önceki gözlemler, eski su izlerine dair kanıtlar sunmuştu. Zhurong, o tarihten itibaren Mars yüzeyini incelemeye devam ediyor ve son bulgular, Scientific Reports dergisinde yayımlandı. Hong Kong Politeknik Üniversitesi’nden Çalışmanın baş yazarı Bo Wu,  Zhurong’un iniş bölgesinde eski bir okyanusa dair çeşitli izler tespit ettiklerini belirtti. Bu izler arasında "delikli koniler, çokgen çukurlar ve oymalı akıntılar" yer alıyor. Önceki araştırmalar, bu delikli konilerin çamur volkanlarından kaynaklanmış olabileceğini ve su veya buz bulunan alanlarda oluşmuş olabileceklerini öne sürmüştü. Ayrıca rover’dan alınan veriler, uydu görüntüleri ve Dünya’daki analizler, bu bölgenin yakınlarında bir kıyı hattının varlığını da işaret etti. Araştırmacılar, okyanusun yaklaşık 3.7 milyar yıl önce meydana gelen bir sel sonucu oluştuğunu tahmin ediyorlar. Erozyon ve Mars’ın aktif doğası üzerine tartışmalar Pennsylvania Eyalet Üniversitesi’nden bilim insanı Benjamin Cardenas, bu yeni çalışmayı “şüpheli” bulduğunu ifade etti. Cardenas, araştırmacıların Mars’taki rüzgarın, sedimentleri taşıma ve kayaçları aşındırma etkisini yeterince hesaba katmadığını düşündüğünü belirtti. "Mars’ı, Ay gibi pek aktif olmayan bir gezegen olarak düşünüyoruz, ancak Mars aktif bir gezegen!" dedi. Geçmişte yapılan modelleme araştırmalarının, “Mars’taki yavaş erozyon hızlarının bile bu kadar uzun bir süre zarfında kıyı izlerini yok edeceğini” ortaya koyduğunu belirtti. Bo Wu, rüzgarın bazı kayaçları aşındırmış olabileceğini kabul etti, ancak meteor çarpmalarının zaman zaman yer altındaki kayaç ve sedimanları yüzeye çıkarabileceğini söyledi. Mars’ta okyanus gerçekten var mı? Bu teorinin kesinliği hala tartışmalı olsa da, Cardenas, Mars’ta bir okyanus olma olasılığına daha sıcak baktığını belirtti. Okyanus kanıtlarının bulunması, gezegenin yaşam barındırmaya uygunluğunu daha da artırıyor olabilir. Cardenas, “Çoğu bilim insanı, Dünya’daki yaşamın okyanusların altında ya da su ile hava arasındaki arayüzde, küçük gelgit havuzlarında başladığını düşünüyor” dedi. Okyanus kanıtlarının bulunması, Mars’ın daha yaşam dostu bir gezegen olduğunu gösteriyor olabilir. Bu bulgular, bilim insanlarının Mars’taki geçmiş yaşam izlerini ve gezegenin genel yaşanabilirliğini daha iyi anlamalarına yardımcı olabilir.

DÜNYA'NIN 2’NCİ UYDUSU  İÇİN GERİ SAYIM BAŞLADI Haber

DÜNYA'NIN 2’NCİ UYDUSU İÇİN GERİ SAYIM BAŞLADI

Bu gök taşı, 29 Eylül'den itibaren birkaç ay boyunca Dünya'nın yörüngesinde kalacak ve ardından yerçekiminden kurtularak uzaya geri dönecek.  25 Kasım'da Dünya'nın çekiminden kurtulacak  Ancak ne yazık ki, bu mini ay gözle görülebilecek kadar büyük veya parlak değil. Onu görebilmek için profesyonel bir teleskop kullanılması gerekecek.  NASA’nın Asteroit Dünya’ya Çarpma Erken Uyarı Sistemi (ATLAS) tarafından ilk kez 7 Ağustos’ta tespit edilen bu küçük asteroit, bilim insanları tarafından 2024 PT5 olarak adlandırıldı.  Araştırmacılar, bu gök cisminin yörüngesini Amerikan Astronomi Derneği'nin "Research Notes" adlı bilimsel dergisinde yayımladıkları çalışmayla belirlediler.  Asteroitin, Dünya’nın yörüngesine girmesinin nedeni yavaş hareket ediyor olması. Araştırmaya göre, 3.540 km/s hızla hareket eden bir asteroit, Dünya’nın yerçekimi kuvvetine kapılarak geçici olarak yörüngeye hapsolabiliyor.  2024 PT5’in bu hafta sonu itibarıyla yaklaşık iki ay boyunca gezegenimizin çevresinde döneceği öngörülüyor.  Astronom Dr. Jennifer Millard, asteroitin 29 Eylül'de yörüngeye gireceğini ve 25 Kasım'da Dünya'nın çekiminden kurtulacağını belirtti. Millard, “Asteroit tam bir dönüş yapmayacak, sadece yörüngesi biraz bükülecek ve ardından yoluna devam edecek” dedi.  Mini ay olarak adlandırılan bu asteroit, yaklaşık 10 metre uzunluğunda. Bu boyut, Dünya’nın 3.474 kilometrelik çapına sahip gerçek uydusu Ay ile kıyaslandığında oldukça küçük.  Ayrıca mat bir kaya yapısına sahip olduğu için teleskop veya dürbünlerle dahi gözlemlenmesi mümkün değil.  Yine de profesyonel teleskoplarla gözlemlenebileceğini belirten Dr. Millard, bu gök cisminin yıldızların arasında hızla hareket eden bir nokta gibi görülebileceğini söyledi.  Daha önce de mini aylar tespit edilmişti ve bu küçük cisimlerden bazılarının fark edilmeden geçip gittiği düşünülüyor.  Örneğin, 2022 NX1 asteroiti, 1981 ve 2022 yıllarında iki kez mini ay olarak Dünya’ya uğramıştı. Bilim insanları, 2024 PT5’in de 2055 yılında tekrar Dünya’ya dönmesini bekliyor.  Dr. Millard, bu tür olayların Güneş Sistemi’nin ne kadar yoğun olduğunu ve daha keşfedilmeyi bekleyen pek çok gök cisminin bulunduğunu gösterdiğini ifade etti. "Bu asteroit sadece bu yıl keşfedildi. Henüz keşfetmediğimiz on binlerce, hatta yüz binlerce gök cismi var ve bunları bulmanın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha görmüş oluyoruz" diye ekledi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.