TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Uygulamalarımız appstore googleplay
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Unesco

haberingundemi.com.tr - Unesco haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Unesco haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Harran'daki katedral kazısında vitraylar bulundu Haber

Harran'daki katedral kazısında vitraylar bulundu

Harran Üniversitesi Arkeoloji Bölümü ve Harran Ören Yeri Kazı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Önal, AA muhabirine, Kültür ve Turizm Bakanlığının başlattığı "Geleceğe Miras Projesi" kapsamında ören yerindeki arkeolojik kazı çalışmalarının devam ettiğini belirtti. Harran Ulu Camisi'nin 200 metre kuzeyinde yer alan katedral kalıntılarındaki kazılara yoğunlaştıklarını ifade eden Önal, daha önceki kazılarda katedralin duvarlarını, sütun başlıklarını ve kuzey nefinin (ana koridor) büyük kısmını ortaya çıkardıklarını söyledi. Önal, kazılarda katedral mimarisinde ender görülen kuzeye açılan 3 kapıya rastladıklarını belirterek, "Buna artık sıradan bazilikal kilise demiyoruz, onun da bir üstü büyüğü baş kilise olan Harran'ın katedrali diyoruz çünkü 50 metre uzunluğundan daha fazla normal kilise ebadından oldukça büyük. Dolayısıyla bölgenin en büyük katedrallerinden birisi şu an Harran'da ve biz kazı çalışmasını yapıyoruz. Üçüncü nefin mimarisini büyük oranda ortaya çıkardık." diye konuştu. Kazı çalışmalarının tamamlanmasının ardından katedrali restore edeceklerini dile getiren Önal, bir sonraki adımın ise bu alanın çevre düzenlemesi yapılarak ziyarete açılması olduğunu aktardı. "Harran'da Hazreti İbrahim'in bir resminin de olmasını bekliyoruz" Önal, kazı çalışmaları sırasında yeni buluntular elde ettiklerini ve bunların kendilerine yapının mimarisi hakkında bilgi verdiğini belirterek, şöyle devam etti: "Çalışmalarımızda da birkaç tane buluntuya ulaştık, zaten onlar bu alanın mimarisini de bize gösteriyor. Altın yaldızlı cam mozaik tesseraları görüyoruz. Bunlar duvarlarda ve kemerlerde, tonozlarda kullanılmış. Biz düşmüş halde tuğla tonozlarını da bulduk. Dolayısıyla tabandan da mozaik bekliyoruz hatta kutsal semavi dinlerde Hazreti İbrahim ile özdeşleştiği, ata şehri olduğu için Harran'da Hazreti İbrahim'in bir resminin de olmasını bekliyoruz bu mozaiklerden. Yine sanat tarihçi hocalarımıza bu buluntuları gösterdik. Alçı cam şebekesi üzerinde renkli camlar, vitray diye de niteleniyor. Şanlıurfa'daki bu vitraylar bölgenin en eskisi olarak adlandırılıyor çünkü biz kiliseyi buluntulara göre bölgemizdeki erken Bizans kiliseleri olarak adlandırıyoruz. O da 5'inci yüzyıl olmalıdır. Dolayısıyla bölgenin en eski renkli cam örneklerini burada görüyoruz." Camlardan birinin mavi, diğerinin yeşil, ötekinin mor olduğunu dile getiren Önal, "Bunların işlevi özellikle kilise pencerelerinden salonlara giren ışığı renklendirip, dua ederken, İncil okurken oradaki ilahi atmosferi daha da güçlendirmektir." dedi. Önal, çeşitli vaftizlerde kullanılmış veya kutsal su taşınmış cam şişe ile üzeri çeşitli desenlerle süslü cam malzemelerin de gün yüzüne çıkarıldığını söyledi.

Aizanoi'de anıtsal kapı ile 2 bin yıllık tiyatro maskı bulundu Haber

Aizanoi'de anıtsal kapı ile 2 bin yıllık tiyatro maskı bulundu

Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) Dünya Mirası Geçici Listesi'ne 2012 yılında dahil edilen, Anadolu'daki en iyi korunmuş Zeus Tapınağı'na ev sahipliği yapan antik kentteki kazı çalışması sürüyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü ile Kütahya Valiliğinin desteğiyle, Kütahya Dumlupınar Üniversitesi (DPÜ) tarafından Gürok Turizm ve Madencilik AŞ ile Halk Yatırım sponsorluğundaki kazıda çeşitli üniversitelerden akademisyenlerin yanı sıra 10 teknik personel ve 20 işçi yer alıyor. Kazı başkanlığını yürüten DPÜ Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Gökhan Coşkun, AA muhabirine, bu sezon mayıs ayından itibaren ağırlıklı olarak agora (çarşı) ve stadyum yapılarında çalıştıklarını söyledi. Çalışmalarının stadyumun doğu tribünündeki alanda sürdüğünü belirten Coşkun, "Yine aynı bölgede bir depremde çökmüş olan oturma basamaklarını gün yüzüne çıkaracağız. Ayrıca önceki yıllarda burada tasnif edilmiş blok taşların farklı bir alana taşınması işlemine başladık. Önümüzdeki yıllarda da bu alanlarda kazılar yaparak stadyumun tribününü tamamen ortaya çıkarmayı hedefliyoruz." dedi. Coşkun, Zeus Tapınağının statiğinin bozulmaması için bodrum katına yağmur sularının sızmasını engellemek amacıyla onarım çalışmaları gerçekleştirdiklerini anlattı. Agoradaki 3 dükkana daha ulaştıklarını dile getiren Coşkun, şöyle devam etti: "Agoranın batı portikosunun (revak) güney kanadında yaptığımız çalışmalarla buradaki kazı çalışmalarını tamamladık. Burada agoranın çok iyi korunmuş vaziyette mermer döşemeli avlusu ve sütun kalıntılarının yanı sıra avludan portikoya çıkan mermer basamaklar ve portikonun da kısmen korunmuş olan mermer döşemesini gün yüzüne çıkarmış durumdayız. Bu alan şimdiden ziyaretçilerin ilgisini çekmeye başladı." İki katlı yapının agoraya girişi sağlayan anıtsal kapı olduğu tahmin ediliyor Prof. Dr. Coşkun, agoranın güneyinde Geç Antik Çağ'dan kalma bir yapıda çalışma yaptıklarını dile getirdi. Bu yapının işlevini anlayabilmek için yaptıkları kazıda bunun, kent merkezine girişi sağlayan kapı olduğunu anladıklarını aktaran Coşkun, "Çalışmalarımız esnasında hiç beklemediğimiz başka bir yapı kalıntısıyla da karşılaştık. İki katlı olduğunu söyleyebileceğimiz bu yapının birinci katına ait bazı kısımları ayakta kalmış durumda. 2'nci yüzyılın son çeyreğine tarihleyebileceğimiz bu kamusal yapının da anıtsal bir kapı olabileceğini düşünüyoruz." diye konuştu. Coşkun, söz konusu iki katlı yapının cephesinin mimarisinin, arkeoloji literatüründe "aedikula" olarak nitelendirilen, genellikle tiyatro sahneleri, anıtsal çeşmeler, kütüphaneler ve anıtsal kapılar gibi kamu binalarında kullanılan özellikte olduğu bilgisini verdi. Bu binaya ait üstyapı elemanlarıyla da karşılaştıklarını bildiren Coşkun, "Bunlar tabii düşmüş, çökmüş vaziyetteydi. Çoğunun üzerinde bitkisel bezemeler vardı ve işçiliği çok iyiydi. Yapının kazısı sonucunda 4 podyumunu (kaide) gün yüzüne çıkardık. Mimarisini çözdüğümüz yapının arkasındaki tescilli köy evinden dolayı merkezini kazamadığımız için işlevini tam anlayabilmiş değiliz." ifadesini kullandı. Coşkun, bu yapının, dönemin ticaretinin yoğun yapıldığı agora alanına giriş kapısı olduğu ihtimali üzerinde durduklarını vurguladı. Diğer buluntulara değinen Coşkun, şunları kaydetti: "Podyumların birinin içindeki dolgu toprakta çeşitli sikkeler, fil dişi bir figürün parçası ve beklemediğimiz şekilde iyi korunmuş pişmiş topraktan bir tiyatro maskı bulundu. Bu tiyatro maskı, Aizanoi'nun Dionysos kültüne dair yeni veriler, katkılar sunuyor. Biz burada bu kültün çok baskın bir kült olduğunu biliyoruz. Nitekim, dünyada eşi benzeri olmayan stadyum ve tiyatro yapımız olması da bunun göstergesi." Önceki yıllarda tiyatronun yakınındaki mezarda benzer tarzda bir maskın ölü hediyesi olarak mezara bırakıldığını tespit ettiklerini anlatan Coşkun, bu tür eserlerin sayısının kazı ilerledikçe artacağını öngördüklerini sözlerine ekledi.

4 bin 500 yıllık tanrıça figürü bulundu Haber

4 bin 500 yıllık tanrıça figürü bulundu

Bergama'daki yüzey araştırmalarında yaklaşık 4 bin 500 yıllık tanrıça figürü bulundu UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde Çok Katmanlı Kültürel Peyzaj Alanı olarak yerini alan Pergamon Antik Kenti, dünyada ilk psikoterapi yönteminin uygulandığı Asklepion ve İncil'de sözü edilen 7 kiliseden biri olan Kızıl Avlu gibi önemli tarihi eserlere sahip. Helenistik, Roma, Doğu Roma ve Osmanlı dönemlerine ait izler taşıyan antik kentte, Asya Kıtası'nda kurulan en büyük kütüphane de yer alıyor. Tarihte ilk parşömen üretiminin yapıldığı Pergamon'daki kazılar, Kültür ve Turizm Bakanlığı izniyle Alman Arkeoloji Enstitüsü ekibi ve Türk uzmanlarca sürdürülüyor. Bölgede bu yıl yürütülen yüzey araştırmalarında, Tunç Çağı'na tarihlendirilen ve tarih öncesi inanç sisteminin bir parçası olduğu değerlendirilen 4,5 santimetre boyunda mermere rastlandı. "BULDUĞUMUZ İDOL, TRUVA'DAKİLERE BENZER" Kazı başkanı ve Alman Arkeoloji Enstitüsü Müdürü Prof. Felix Pirson, AA muhabirine, modern arkeolojinin sadece şehir merkezlerindeki çalışmalarla değil, aynı zamanda şehirlerin çevresinde ve hakimiyet alanlarında da araştırma yaptığını söyledi. Yüzey araştırmalarında haritalar, uydu fotoğrafları ve jeofizik etütlerden yararlandıklarını dile getiren Pirson, antik şehirlerin çevresindeki yaşantıyı da öğrenmeye çalıştıklarını ifade etti. Bakırçay Ovası'ndaki yüzey araştırmalarının devam ettiğini belirten Pirson, şunları kaydetti: "Bir höyükte bulduğumuz yaklaşık 4,5 santimetrelik mermer idol (tanrıça heykelciği) bu yılki en önemli buluntu oldu. Aşağı yukarı 4 bin 500 yıllık bir buluntu. Küçük mermer figür bir insanı gösteriyor. Çok detaylı değil ancak biraz modern sanat eseri gibi. Bu idolün Tunç Çağı'na ait kült olduğunu düşünüyoruz. Belki bir tanrıça, o bölgenin kurucusu olabilir. Bunu tam olarak bilmiyoruz ama o dönemdeki insanlar için çok çok önemli olduğunu biliyoruz. Bulduğumuz idol, Truva'dakilere benzer. Bunun için bu ilk buluntu bizim için çok önemli çünkü bu idol bize bu bölgenin etrafından nasıl yüksek bir kültür olduğunu gösterdi. Genelde Batı Anadolu'nun tarih öncesine ait fazla bilgimiz yok. Truva'yı iyi biliyoruz ama bütün Bakırçay Ovası hakkında çok az bilgimiz vardı. Böyle bir buluntu burası için çok önemli hale geldi. Bu idol, bu bölgenin sadece tarım yapılan fakir bir bölge olmadığını, yüksek kültürlü bir alan olduğunu gösteriyor." Tarih öncesi Bergama'ya ait çok az bir bilgileri olduğuna işaret eden Pirson, özellikle erken Tunç Çağı döneminde benzer buluntuların çıkmadığını ifade etti. Manisa Celal Bayar Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Pergamon Antik Kenti Kazı Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Güler Ateş de idolün, Bergama ve çevresinin belirli bir inanç coğrafyasının parçası olduğunu gösterdiğini belirtti. Benzer figüre Truva'da rastlandığını ifade eden Ateş, "Batı Anadolu'da bulunan tipik idollerden bir tanesi. Bizim için önemi Bergama ve çevresinde bugüne kadar böyle idol bulunmamış. O bakımdan çok önemli." diye konuştu.

Haber

"İstanbul Kültür Yolu Festivali" yarın başlıyor

Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Türkiye'nin marka değerine katkıda bulunmak üzere bu yıl 16 şehirde düzenlenen Türkiye Kültür Yolu Festivali'nin 13. durağı, kültür ve sanatın merkezi İstanbul olacak. İstanbul'da yarından itibaren 6 Ekim'e kadar gerçekleştirilecek ve şehrin dört bir yanına yayılacak festival, sergilere, konserlere, söyleşilere ve atölye çalışmalarına ev sahipliği yapacak. Picasso'dan Da Vinci'ye, Frida'dan Andy Warhol'a, Salgado'dan Refik Anadol'a kadar dünyanın en önemli sanatçılarının eserleri, İstanbul Kültür Yolu Festivali'nde bir araya geliyor. İstanbullulara Mariinsky, Deutsches Symphonie Orchester Berlin gibi dünya çapında orkestraları canlı dinleme olanağı sunacak festivalde, şehrin dört bir yanında kurulacak sahnelerde müzik sesi yükselecek. Anadolu'dan Avrupa'ya tüm şehriye yayılacak festivalde, 100'dan fazla mekanda 500'ü aşkın etkinlik düzenlenecek. - Sanat tarihinin önemli ressamlarının eserleri İstanbul'da Dünyanın en ünlü ressamlarından Pablo Picasso'nun eserleri festival kapsamında Atatürk Kültür Merkezi'nde (AKM) görülebilecek. Pablo Picasso'nun gravürleri, çizimleri, posterleri, litografileri ve fotoğraflarından oluşan, tamamı orijinal ve mirasçıları tarafından onaylanmış 170 parçanın bir araya geldiği sergi merakla bekleniyor. "Leonardo Da Vinci - Rönesans Dehası" sergisi de festival boyunca Lale Müzesi'nde sanatseverlerle buluşacak. Da Vinci'nin 100'den fazla icat modelinin de aralarında bulunduğu 230 parçalık koleksiyon, geçmişi modern bilgiyle birleştirerek, ziyaretçilere Da Vinci'nin mirasının güncel ve etkileyici bir anlayışını sunuyor. Dünyaca ünlü fotoğraf sanatçısı Sebastiao Salgado'nun kariyerinin en uzun soluklu projelerinden "Genesis" sergisi de ilk defa İstanbul'da seyircisiyle buluşacak. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Tophane-i Amire'de açılacak sergi, Salgado'nun iklim krizi ve yok olan coğrafyalara odaklandığı 245 siyah beyaz fotoğraftan oluşuyor. Frida Kahlo'nun kişisel günlüklerinden esinlenerek hazırlanan ve dünya çapında büyük dikkat çeken "Frida Kahlo'nun Günlükleri" sergisi ilk defa Türkiye'de, Kültür Yolu Festivali kapsamında sergilenecek. 26 Ekim'e kadar Grand Pera Tarihi Bina'da görülebilecek sergi, Frida Kahlo'nun içsel dünyasına sanatsal yolculuğa çıkaracak. Pop Art sanatının önemli temsilcilerinden biri olan dünya sanatına damga vurmuş, 1960'lardan bugüne kadar değişen tüm paradigmaları öngörmüş Andy Warhol'un "Warhol'un Dünyası-Pop Art'ın İkonu" sergisi, 28 Eylül'den 31 Aralık'a kadar AKM'de ziyaretçilerini ağırlayacak. - Refik Anadol ve Türker İnanoğlu sergileri Eserlerinde dataları piksellere işleyen ve farklı sanat eserleri ortaya koyan yeni medya sanatçısı Refik Anadol'un yeni projesi "Yeryüzü Rüyaları: Anadolu" festival kapsamında ilk kez sanatseverler ile buluşacak. Kadim Anadolu geçmişi ile teknolojinin geleceği arasında köprü kuran bir yapay zeka veri heykeli şeklinde oluşturulan eser, AKM Büyük Tiyatro Fuaye Alanı'nda görülebilecek. Yapımcı, yönetmen Türker İnanoğlu'nun anısına hazırlanan "Bay Sinema - Türker İnanoğlu Sergisi", İstanbul Sinema Müzesi'nde yer alacak. İnanoğlu'nun kişisel eşyaları, Yeşilçam'ın sembol isimlerinin balmumu heykelleri, kamera arkası fotoğraflarından oluşan sergi, Yeşilçam'ın değişim ve dönüşüm hikayesini kronolojik ve biyografik bir temelde anlatacak. Şehrin çeşitli noktalarında da dijital sanattan geleneksel sanatlara kadar ilgi çekecek çeşitli sergiler de festival kapsamında görülebilecek. - İstanbul'un farklı mekanlarında çok sayıda sergi açılacak Rami Kütüphanesi'nde Naci El-Ali'den "Hanzala", Büşra Cebeci'den "S³ V³ Feel Your Gut, Choose Your God", Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı İl Müdürlüğünden "Biz Büyük Bir Aileyiz", Sena Kırçovalı Turgut'tan "İstanbul Yalı Camileri", Kasım Tan'dan "Yüzleşme: Gazze Duvarı II" ve "Diplomat Şair Yahya Kemal Beyatlı" sergileri yer alacak. Tophane-i Amire Kültür ve Sanat Merkezi Sarnıcı'nda "Matraki: Bir Osmanlı Yıldızı", İş Sanat Resim Heykel Müzesi'nde "Tat ve Sanat: Lezzetli Resimler" sergileri meraklılarıyla buluşacak. Galataport O2 Blok Performans Alanı'nda "Eskizden Piksele Dijital Sanat: "Anatolia Edition" sergisi, Galataport Saat Meydanı'nda "Duvarları Aşmak II: Galataport Açıkhava Heykel" sergisi, Galataport Paket Postanesi Rıhtımı'nda "Apollo Artem Martis Heykel Yerleştirmesi" festival kapsamında beğeniye sunulacak. Dolmabahçe Sarayı Sanat Galerisi'nde Memnune Birkan'ın tezhip sergisi "Ata Yurttan Ana Yurda", Beyoğlu Refia Övüç Olgunlaşma Enstitüsü Bohça Mağazası'nda "Zamanın Kokusu: Anadolu Desenleri", Beylerbeyi Sabancı Olgunlaşma Enstitüsü'nde "Osmanlı Saray Sultanları Kostüm Koleksiyonu" sergileri yer alırken, Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi Sergi Salonu'nda İstanbul Kadın Kültür Vakfından "Sahne Sanatlarında İz Bırakan Cumhuriyet Kadınları Sergisi", Galata Kulesi'nde "Sonsuzluk Kapıları Dijital Sergisi" görülebilecek. Galata Kulesi Sergi Salonu'nda "Kadraj Beyoğlu Minyatür Sergisi", Arter'de "Maaria Wirkkala: Karaya Çıkmak Yasaktır Sergisi", Kalyon Kültür'de küratörlüğünü Aslı Bora'nın yaptığı Kenan Işık'tan "Zamanın Ardında İstanbul - Roma Sergisi" yer alırken, Türk ve İslam Eserleri Müzesi'nde "Birikim: Türkiye Minyatürleri Sergisi", Salt Beyoğlu'nda "Tasarımcının Notu Sergisi", Paket Postanesi'nde "Porselene Giden Yolda Mavi Beyaz Sergisi", "Mücevher Sadekarlığı Sergisi" ve "Anadolu'dan Yükselen Işıltılar Sergisi" ziyarete açılacak. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi İstanbul Resim ve Heykel Müzesi'nde "Osman Hamdi Bey Sergisi", "Kaligrafik Eğilimler Sergisi" ve "Yarım Asırlık Serüven (Taviloğlu Koleksiyonu)", Artististanbul Feshane ve İş Sanat Kibele Sanat Galerisi'nde "Tanıdığımız İnsanlar (Taviloğlu Koleksiyonu)", Mecidiyeköy Likör Fabrikası'nda "Yaşadığımız Şehirler (Taviloğlu Koleksiyonu)", Müze Gazhane'de "Gördüğümüz Renkler (Taviloğlu Koleksiyonu)", Galeri Eyüpsultan'da "Taviloğlu Koleksiyonu", Kadırga Sanat Galerisi'nde "Harmoni: Genç Sanatçılar Minyatür Yarışması Sergisi", İslam Bilim ve Teknoloji Tarihi Müzesi'nin Bilimler Tarihi Sahnesi'nde "İstanbul Rasathanesi Sergisi", Asmalı Mescit Sanat Galerisi'nde Dr. Ali Gültekin'den "Şiirden Tuvale Sanat Buluşması", Pera Müzesi'nde "Hesaplar ve Tesadüfler Sergisi", Macaristan Ulusal Bankası Koleksiyonu'ndan "Algoritma Sanatı Sergisi" ile "Vera Molnar'ın İzinde Sergisi"nin yanı sıra "Kahve Molası Kütahya Çini ve Seramiklerinde Kahvenin Serüveni", "Ağırlık ve Ölçü Sanatı Sergisi" ve "Kesişen Dünyalar: Elçiler ve Ressamlar ve Osman Hamdi Bey Sergisi" ziyaretçilerin beğenisine sunulacak. - Klasik müzik ve operanın devleri İstanbul'da İstanbul Kültür Yolu Festivali, bu yıl klasik müzik ve operanın en önemli sanatçı ve başyapıtlarını da sanatseverler ile buluşturacak. İstanbul AKM Türk Telekom Opera Salonu'nda bugün İstanbul Devlet Opera ve Balesi (İDOB) tarafından "Carmina Burana" temsili sahnelenecek. Temsil, festivalin ilk günü olan 28 Eylül'de bir kez daha izleyici ile buluşacak. Tarihi ile dünyanın en köklü ve en üretken nadir sanat kurumlarından biri olan, şef Valery Gergeyev yönetimindeki Mariinsky Orkestrası da 29 Eylül'de festival kapsamında konser verecek. Ünlü topluluk Deutsches Symphonie Orchester Berlin de 5 Ekim'de AKM'de dinleyicilerle bir araya gelecek. İran'ın etkileyici seslerinden biri kabul edilen Alireza Ghorbani, Kazakistan'ın en tanınmış çellistlerinden Bagjan Oktyabr, yeni çağ müziğine özgün yaklaşımıyla ünlü Rus opera sanatçısı Ekaterina Shelehova gibi dünyaca ünlü sesler de festival kapsamında AKM'de müzikseverler ile buluşacak. - 3 ayrı sahnede coşkulu konserler İstanbul Kültür Yolu Festivali'ne özel İstanbul'da Galataport Saat Kulesi Meydanı, AKM ve Ümraniye Millet Bahçesi'ne kurulacak üç ayrı sahnede birbirinden ünlü isimlerin katılımıyla konserler düzenlenecek. Galataport Saat Kulesi Meydanı'nda Gazapizm, Madrigal, Homeland, Serkan Çağrı, Tuluğ Tırpan, Simge, Aşkın Nur Yengi, Fatma Turgut, Can Bonomo, Norm Ender ve Lvbel C5 sahne alırken, Ümraniye Millet Bahçesi'nde Oğuzhan Koç, Ekin Uzunlar, Gökhan Türkmen, Derya Uluğ, Simge, Haluk Levent, Ferhat Göçer, Ebru Yaşar ve Alişan sevenleriyle buluşacak. İstanbul AKM Türk Telekom Açık Hava Sahnesi'nde ünlü rapçi Ceza, Berkay, Kıraç, Ekin Uzunlar, İmera, Ferhat Göçer ve Haluk Levent hayranlarının karşısına çıkacak. - Bale, tiyatro ve sinema ile dolu 9 gün Halk müziğinden tasavvuf musikisine, klasik müzikten operaya, popüler müzikten dünya ezgilerine ve tiyatroya kadar geniş bir yelpazede sanatseverler farklı mekanlarda sahne performanslarıyla buluşacak. Devlet Tiyatroları ile Devlet Opera ve Balesi'nin sezon boyunca kapalı gişe sahnelenen oyunları ve performansları festivalde olacak. Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğüne bağlı koro ve topluluklar ile çeşitli koro ve sanatçılar da festivalde yer alacak. Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi'nde "Zamansız Sesler", "Viyola ve Piyano ile Sonbahar Esintileri", "Efsane Kadınlardan Efsane Şarkılar", "Anadolu'nun Sesi: Türk Ezgilerinden Seçkiler" etkinlikleri sanatseverlerle buluşurken, Grand Pera Emek Sahnesi'nde Cello Paradiso, Latin Dans, Ümit Yılmaz Ensemble, Yaprak Sayar konserleri gerçekleştirilecek. Devlet tiyatrolarının önemli temsillerinden "Küçük Korku Dükkanı" ve "Hamlet" de İstanbul AKM Tiyatro Salonu'nda sahnelenecek. Garibaldi Sahnesi'nde "Gişe", "Sen İstanbul'dan Daha Güzelsin" ve "Uçurtmanın Kuyruğu", Mecidiyeköy Büyük Sahne'de "Lysistrata", Üsküdar Tekel Sahnesi'nde "Ebedi Barış" temsilleri yer alacak. Fişekhane'de ise "Cırcır Böcekleri İtler ve Biz" tiyatro oyunu tiyatroseverlerle buluşacak. İstanbul AKM Yeşilçam Sinema Salonu'nda "6. Dostluk Kısa Film Festivali" kapsamında 3- 5 Ekim'de "Filistinli Şair Mahmud Derviş Anısına Film Gösterimi" ve "Kırk Yıllık Hatır Seçkisi" etkinliği düzenlenecek. 6 Ekim'de "6. Dostluk Kısa Film Festivali Ödül Töreni" İstanbul AKM Tiyatro Salonu'nda gerçekleştirilecek. 3-6 Ekim arasında da "Dostluk Uluslararası Kısa Film Festivali Film Gösterimi" ve "SinemAnadolu Film Günleri Söyleşileri ve Film Gösterimleri", Rami Kütüphanesi'nde gerçekleştirilecek. İstanbul AKM Türk Telekom Açık Hava Sahnesi'nde 30 Eylül'de "Bursa Bülbülü" ve 2 Ekim'de "Lohusa" filmleri sinemaseverlerle buluşacak. - Söyleşi, konferans, çalıştay ve diğer etkinlikler Taksim Camii Kültür Merkezi'nde festival süresince farklı konu ve içeriklerde sergiler, atölyeler, söyleşiler ve dinletiler gerçekleştirilecek. Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi'nde "Samed Karagöz - Peren Birsaygılı" söyleşisi, "Ahmet Sel ve Ercan Arslan ile Belgesel Gösterimi ve Fotoğraf Söyleşisi", Kasımpaşa Mevlevihanesi'nde Tasavvuf, İrfan ve Meydan Meşkleri Topluluğu'ndan "Devranı Şerif", Bahariye Mevlevihanesi'nde İstanbul Tarihi Türk Müziği Topluluğu'ndan "Sema Mukabelesi" etkinlikleri gerçekleşecek. "Kütahya Seramikleri ve Müzecilik Semineri II" de 28 Eylül'de meraklılarıyla buluşacak. The Ritz-Carlton Residences 1-7 Ekim'de "Artweeks Istanbul X" etkinliğine ev sahipliği yapacak. İstanbul Arkeoloji Müzesi'nde 3-4-5 Ekim'de "II. Uluslararası İstanbul Kurtarma Kazıları Sempozyumu" düzenlenecek. Rami Kütüphanesi'nde "Rami'de Okçuluk: Ok Atışı", "İstanbul Şiir Okuyor", "Şiir Parkı: Söyleşili Şiir Okumaları", Sezin Seda Altun'un moderatörlüğünde ve Erol Tufan, Çiğdem Sezer, Rıdvan Tulum tarafından gerçekleştirilecek. Uluslararası İstanbul Şiir Gecesi, "Şiir Akşamı"nda Ella Frears (İngiltere), Senem Gökel (KKTC), Oktay Taftalı, Çiğdem Sezer, Erol Tufan, Rıdvan Tulum, Ebru Özden, Samet Karataş, Gönül Değirmencioğlu, Can Yiğit Tunçman ve Suzan Yörük şiirleriyle sanatseverlerle buluşacak. "Sultan Bestekarlar Dinletisi" ve "Şiir Ve Şehir" konferanslarının yanı sıra "Hayal Gücünün Buluşması: Mark Janssen ve Özge Lokmanhekim ile Söyleşi" düzenlenecek. Ahmet Hamdi Tanpınar Edebiyat Müze Kütüphanesi'nde 4 Ekim'de "Şiir Okuması" etkinliğinde David Magradze (Gürcistan), Sophie Dionysopoulou (Yunanistan), Nikolae Spataru (Moldavya), Dejan Stojkoski (Makedonya), Ella Frears (İngiltere), Nenad Saponja (Sırbistan), Katya Belçeva (Bulgaristan), Ömer Erdem, Muzaffer Serkan Aydın, Aziz Şakir (Bulgaristan) ve Tuba Kaplan şiirleriyle sanatseverlerle bir araya gelecek. - Türkan Şoray, Bakırköy Cezaevi'nde söyleşiye katılacak Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nda 29 Eylül'de Bircan Silan moderatörlüğünde "Türkan Şoray ile Söyleşi" ve Yeşilay Sepetçiler Kasrı'nda 1-2-3 Ekim'de "New Approaches To Safeguarding Living Heritage And The 2003 UNESCO Intangible Cultural Heritage Convention: An International Forum Of Ngos" (Yaşayan Mirasın Korunmasına Yönelik Yeni Yaklaşımlar ve 2003 UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Sözleşmesi), "STK'lerin Uluslararası Forumu", Geleneksel Sanatlar Derneği tarafından düzenlenecek. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Oditoryumu'nda 29 Eylül'de Geleneksel El Sanatları Derneği'nden "Minyatüre Alternatif Yaklaşım Paneli & Söyleşisi" ve Şehzadebaşı Külliyesi Şehzade Mehmed Türbesi'nde 2 Ekim'de "Mimar Sinan Türbelerinin Anatomisi Müze Uzmanı Eşliğinde Gezi" etkinliği Türbeler Müzesi'nde gerçekleşecek. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Konsey Salonu'nda 4 Ekim'de "15. İtalyan Kültür Merkezi Arkeoloji Sempozyumu: Antik Anadolu'da Betimlemeler ve Törenler: Mekanlar, Anıtlar, İmgeler", Beyoğlu’nda 29 Eylül'de "Beyoğlu Şiir Rotası", "Adnan Özer Rehberliğinde Edebiyat Gezisi", Zeyrek Çinili Hamam'da 29 Eylül'de Prof. Filiz Yenişehirlioğlu ve Özge Yıldırım eşliğinde "Zeyrek Çinili Hamam Gezisi" ile "Tophane Çeşmesi" etkinliği I. Mahmud Han Çeşmesi'nde sanatseverlerle olacak. AKM Kütüphanesi'nde 2 Ekim'de "Şair Kadınlar Gecesi"nde, Sophie Dionysopoulou (Yunanistan), Esma Muhammed (Filistin), Katya Belçeva (Bulgaristan), Ella Frears (İngiltere), Senem Gökel (KKTC), Ebru Özden, Seçil Hidayet, Sezin Seda Altun, Elif Nuray, Şadiye Kılıç, ve Gönül Değirmencioğlu sahne alacak. İstanbul AKM Tiyatro Salonu'nda 30 Eylül'de "Züleyha ile Sınırsız Sohbetler"in konuğu klinik psikolog Yazar Beyhan Budak olacak. 1 Ekim'de Çin Büyükelçiliğinin işbirliği ile "China Oriental Performing Arts Group Dans Sahne Performansı" gerçekleştirilecek. İstanbul AKM Türk Telekom Açık Hava Sahnesi'nde 3 Ekim'de ise Baturay Özdemir, güldürü gösterisi ile sevenleriyle buluşacak. İstanbul AKM Kültür Sokağı'nda Sultan Adler'in "Lale Kız" ve Beste Alperat'ın "(Dancers, Hummingbird, Dervish, Wave, Hug) Heykel Yerleştirmeleri", festival boyunca görülebilecek. İstanbul AKM önünde festival süresince görsel ve işitsel enstalasyon "Coil" de sanatseverlerin beğenisine sunulacak. - Filistin'e dikkat çeken etkinlikler Filistin davasına dair karikatürleriyle dikkat çeken Naci El Ali'nin, özgürlük mücadelesinin sembollerinden biri haline gelen "Hanzala" karakterlerinden oluşan sergisi, festival kapsamında Rami Kütüphanesi'nde görülebilecek. "Filistin'e Selam Gönderen Kısa Filmler" etkinliği de 3-6 Ekim arasında Zeytinburnu Kültür ve Sanat Merkezi'nde yer alacak. Kasım Tan'ın "Yüzleşme: Gazze Duvarı II Sergisi", festival süresince Rami Kütüphanesi'nde ziyaretçilerle buluşacak. - Çocuklar için etkinlikler Festival boyunca Ümraniye Belediye Binası önünde kurulacak Çocuk Köyü'nde çocuklara yönelik birbirinden eğlenceli etkinlikler, atölyeler, oyunlar ve tiyatrolar yer alacak. Lisanslı çocuk oyunları ve etkinlikleri ile "Karagöz Gölge Oyunu", "Nasrettin Hoca Müzikali" gibi geleneksel etkinlikler de çocuklarla buluşacak. Çocukların ekranlardan tanıdığı çizgi film karakterlerinin sahne gösterileri, panayır çadırları, tematik oyun alanları, müzik, drama, dans, bale ve resim gibi sanat eğitimlerinin yapıldığı aktivite çadırları festival boyunca çocuk köyünde olacak. Rami Kütüphanesi ise başta geleneksel sanatların çocuklar ile tanıştırıldığı ve deneyimlemelerinin sağlandığı birbirinden farklı etkinliklere ev sahipliği yapacak. İstanbul AKM Çocuk Sanat Merkezi'nde festival boyunca çocuklara yönelik sanat atölyeleri, müzik etkinlikleri gibi eğlenceli ve eğitici çeşitli etkinlikler düzenlenecek. Pera Müzesi, 28 Eylül ve 5 Ekim'de çocuk etkinliklerine ev sahipliği yapacak. Fişekhane'de 6 Ekim günü çocuk oyunu "44 Kedi Live Show", çocuklarla buluşacak.

UNESCO Türkiye Milli Komisyonu, Kapadokya'da incelemede bulundu Haber

UNESCO Türkiye Milli Komisyonu, Kapadokya'da incelemede bulundu

Kapadokya Alan Başkanlığınca peribacalarının korunması ve risklerin önlenmesine yönelik müdahale yöntemleriyle ilgili değerlendirme toplantısı için Nevşehir'e gelen komisyon üyeleri, bölgede inceleme yaptı. Göreme Açık Hava Müzesi ile Paşabağı Ören Yerini gezen heyete, Kapadokya Alan Başkanı Birol İnceciköz tarafından planlamalarla ilgili bilgi verildi. Bölgedeki bazı noktalarda coğrafi ve iklimsel koşullardan dolayı şapkasında düşme tehlikesi görülen peribacalarını inceleyen uzmanlar, alınması gereken tedbirlerle ilgili görüş bildirdi. İncelemelerin ardından gazetecilerle bir araya gelen İnceciköz, bölgede zarar gören bazı peribacalarında restorasyon çalışması yürüttüklerini, ören yerlerinde şapkası düşme riskiyle karşı karşıya olanlarla ilgili uzmanlardan görüş alabilmek amacıyla istişare toplantıları düzenlediklerini belirtti. UNESCO Türkiye Milli Komisyonu üyelerinin bölgedeki incelemelerinin ardından kendilerine iletilen görüşlerden yola çıkarak çalışma yapacaklarını aktaran İnceciköz, şöyle konuştu: "Doğası gereği peribacalarının oluştuğu, zamanla yıpranıp bir süre sonra da şapkalarının düşerek varlığını kaybettiğini, bu doğal seleksiyonun korunmasının da önemli bir durum olduğunu ifade ettiler. Burası ziyaretçi alan bir yer, bu nedenle şapkanın düşme ihtimaline karşı gerekli tedbirlerin alınması gerektiğini söylediler. Bunu sonuç bildirgesinde imzalattırdık. Uzmanlarla beraber kayanın hangi yöne düşeceğinin hesaplamaları yapılarak yuvarlanmasını engellemek için yakın çevresine doğal malzemeyle koruma bandı çekeceğiz. Sonraki süreci restorasyonla yönetmiş olacağız." İnceciköz, Kapadokya Alan Başkanlığının üniversitelerle işbirliği yaparak çalışmaların hayata geçirileceğini sözlerine ekledi.

Geleneksel Türk okçuları, Dünya Göçebe Oyunları'nda büyük ilgi gördü Haber

Geleneksel Türk okçuları, Dünya Göçebe Oyunları'nda büyük ilgi gördü

Türkiye Geleneksel Türk Okçuluk Federasyonu Başkanı Cengiz Toksöz, Kazakistan'da gerçekleştirilen 5. Dünya Göçebe Oyunları'nda büyük ilgi gördüklerini söyledi. Oyunların düzenlendiği başkent Astana'da AA muhabirine açıklamada bulunan Toksöz, "Geleneksel Türk okçuları, Dünya Göçebe Oyunları'nda büyük ilgi gördü. Katılımcılar okçularımızla fotoğraf çektirmek için sıraya girdi." dedi. UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Varlığı listesinde yer alan geleneksel Türk okçuluğu müsabakalarının Kazakistan'da ilgiyle takip edildiğini belirten Toksöz, "Geleneksel okçuluk mücadelesi veren sporcular, yarışlarda Türk motifleri ve geleneklerini yansıtan kıyafetler giyerek Türkiye'nin de tanıtımına katkıda bulundu. Sadece ok atmak değil Türk gelenekleri ve motifleriyle tasarladığımız kıyafetleri dünyaya tanıtmayı ve kültür elçiliği yapmayı da hedefliyoruz." diye konuştu. Kazakistan'da Türk okçuluğunu tanıttıklarını belirten Toksöz, "Dünyada kabul görmüş Türk okçuluğunu burada bulunan ülkelere tanıtmak ve Türk okçuluğunun uluslararası arenada söz sahibi olduğunu göstermenin memnuniyetini yaşıyoruz." ifadelerini kullandı. - "10 sporcumuzla ülkemizi temsil ediyoruz" Cengiz Toksöz, 5. Dünya Göçebe Oyunları'na 10 sporcuyla katıldıklarını belirterek, "Geleneksel oyunların olimpiyatları olarak değerlendirilen Dünya Göçebe Oyunları'nda Türkiye Geleneksel Türk Okçuluk Federasyonu, uluslararası çapta güzel bir mücadele verdi. Türkiye'deki elemeler sonrasında burada mücadele etmeye hak kazanan 10 sporcumuzla ülkemizi temsil ediyoruz." şeklinde görüş belirtti. Geleneksel Türk okçuluğunda lisanslı sporcu ve kulüp sayısının her geçen gün arttığını anlatan Toksöz, "Geldiğimiz noktada yaklaşık 21 binin üstünde lisanslı sporcu ve 700'ün üstünde tescilli kulüp olarak ülkemizde en hızlı büyüyen federasyonlardan biriyiz. Türk okçuluğunu daha fazla insana ulaştırmak için federasyon olarak çalışmalarımızı hız kesmeden devam ettiriyoruz." diye konuştu. Cengiz Toksöz, "Hedefimiz bundan sonra da katılacağımız uluslararası müsabakalarda ülkemizi ve Türk okçuluğunu en iyi şekilde temsil ederek bayrağımızı en yukarı taşımak olacaktır. " ifadeleriyle sözlerini tamamladı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.