TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Uygulamalarımız appstore googleplay
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Ukrayna

haberingundemi.com.tr - Ukrayna haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Ukrayna haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

NATO'nun Ukrayna'ya yardımları koordine etmek için kurduğu mekanizma faaliyete geçti Haber

NATO'nun Ukrayna'ya yardımları koordine etmek için kurduğu mekanizma faaliyete geçti

NATO'dan yapılan yazılı açıklamada, "NATO Ukrayna Güvenlik Yardımı ve Eğitimi" (NATO Security Assistance and Training for Ukraine-NSATU) adı verilen mekanizmanın, Ukrayna'ya yardımların koordinasyonunu ABD ve ilgili uluslararası kuruluşlardan devralmaya başladığı duyuruldu. Açıklamada, NATO Avrupa Müttefik Yüksek Komutanı (SACEUR) Orgeneral Christopher Cavoli'nin şu ifadelerine yer verildi: "NSATU'nun müttefiklerin ve ortakların desteğini bir araya getirme çalışması, Ukrayna'yı güçlü bir konuma getirmek için tasarlanmıştır. Bu da NATO'yu hem Avrupa'da hem de Kuzey Amerika'da 1 milyar vatandaşını güvende ve refah içinde tutma konusunda güçlü bir konuma getirir. Bu, hem Ukrayna hem NATO için iyi bir gün." NSATU'nun kurulması Mekanizmanın kurulması, temmuz ayında Washington'da düzenlenen NATO Zirvesi'nde kararlaştırılmıştı. Almanya'nın Hesse eyaletine bağlı Wiesbaden kentindeki ABD üssünde kurulan mekanizma, Ukrayna için askeri teçhizat tedarikini, transferini ve onarımını koordine edecek. 700 personelli mekanizma, Ukrayna silahlı kuvvetlerine müttefik ülkelerde eğitim verecek. Bu faaliyetler, Ukrayna'nın NATO ile tam birlikte çalışabilirliğini sağlamak, ülkeyi NATO standartlarıyla uyumlu hale getirme çabalarıyla da senkronize edilecek. Ukrayna'ya askeri yardım ve eğitim misyonunun ABD'den NATO'ya devredilmesi, Ukrayna'ya desteği keseceğinden endişe edilen Donald Trump başkanlığı için bir önlem olarak tasarlanmıştı.

Peskov, Suriye'deki üslerin durumuyla ilgili nihai kararın olmadığını belirtti Haber

Peskov, Suriye'deki üslerin durumuyla ilgili nihai kararın olmadığını belirtti

Dmitriy Peskov, başkent Moskova'da gündemdeki konuları gazetecilere değerlendirdi. Suriye'de bulunan Rus askeri üslerinin durumuyla ilgili soruyu yanıtlayan Peskov, "Şu anda bu konuyla ilgili nihai karar yok. Halihazırda ülkedeki durumu kontrol eden güçlerin temsilcileriyle temas halindeyiz. Tüm bunlar diyalog sürecinde belirlenecek." ifadelerini kullandı. Macaristan Başbakanı Viktor Orban'ın geçen hafta Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile yaptığı telefon görüşmesinde, Ukrayna ile Noel zamanı ateşkes ve tutuklu takası yapılmasını teklif ettiğini anımsatan Peskov, Putin'in bunu desteklediğine ancak Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy'nin bu teklifi reddettiğine dikkati çekti. Peskov, ABD'nin 47. Başkanı seçilen Donald Trump ekibinin söz konusu teklifi desteklemesine ilişkin ise "Trump'ın ekibi, şimdi Beyaz Saray'ı yönetmiyor. Durum bu. Joe Biden ekibi, Beyaz Saray'da 20 Ocak'a kadar olacak." diye konuştu. Ukrayna'da Rus barış güçlerinin konuşlandırılması ihtimalini değerlendiren Peskov, Ukrayna tarafının Rusya ile müzakereleri reddettiğine işaret ederek, "Bu durumda özel askeri operasyonu sürdürüyoruz. Herhangi bir müzakere söz konusu değil. Müzakereler İstanbul'da sağlanan anlaşmalar temelinde yeniden başlatılabilir. Bu anlaşmalar üzerinde mutabakat sağlanmıştı ancak Ukrayna, müzakere masasından ayrılmıştı. Barış güçlerini konuşmak için erken." şeklinde konuştu. Sözcü Peskov, Kuzey Kore askerlerinin Kursk bölgesindeki çatışmalarda öldüğü yönündeki iddiaların hatırlatılması üzerine, "Bu sorunun, Savunma Bakanlığına yönetilmesi lazım." dedi.

Peskov, Ukrayna konusunda müzakereye açık olduklarını söyledi Haber

Peskov, Ukrayna konusunda müzakereye açık olduklarını söyledi

Peskov, başkent Moskova’da ABD'nin seçilmiş başkanı Donald Trump’ın sosyal medya platformu Truth Social'dan yaptığı açıklamalara ilişkin değerlendirme yaptı. Rusya’nın Ukrayna konusundaki tutumunun iyi bilindiğini anlatan Peskov, müzakereyi reddeden ve reddetmeye devam eden tarafın Ukrayna olduğunu iddia ederek, "Düşmanlıkların derhal durdurulması için koşullar, Başkan Putin tarafından bu yılın haziran ayında Rusya Dışişleri Bakanlığı'na yaptığı konuşmada ortaya konulmuştur.” dedi. Peskov, ülkesinin "Ukrayna konusunda müzakerelere açık olduğunu" belirterek, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy’nin Rusya ile müzakereleri yasaklayan kararnameyi iptal etmesi gerektiğini ve Zelenskiy'nin İstanbul anlaşmaları temelinde ve cephede şekillenen gerçekleri dikkate alarak diyaloğun yeniden başlatılması talimatını vermesi gerektiğini aktardı. Trump’ın Rus ordusunun kayıplarına ilişkin yaptığı açıklamayı da değerlendiren Peskov, şöyle devam etti: "Trump’ın Rusya ve Ukrayna’nın kayıplarına ilişkin dile getirdiği rakamlar Ukrayna’nın yorumudur ve Ukrayna'nın resmi yaklaşımını yansıtmaktadır. Kayıplara ilişkin gerçek rakamlar tamamen farklıdır." Peskov, Ukrayna'nın Rusya’ya kıyasla "katbekat daha fazla" kayba sahip olduğunu bu oranların devam etmesinin Ukrayna ordusunun tamamen tükenmesine, seferberlik yaşının 18'e düşürülmesine ve zorunlu seferberliğin sıkılaştırılmasına yol açacağını söyledi.

Lavrov'dan kritik açıklamalar... Haber

Lavrov'dan kritik açıklamalar...

ABD'li gazeteci Tucker Carlson'a Moskova'da mülakat veren Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, ABD-Rusya ilişkilerinden Suriye'deki son duruma kadar birçok başlıkta soruları yanıtladı. Lavrov, Suriye'deki son gelişmeleri yakından takip ettiklerini, güncel durumu Astana Süreci ilkeleri ışığında yeniden nasıl ele alabileceklerini Türk ve İranlı mevkidaşları ile görüşeceklerini belirtti. Rus bakan, Suriye'deki durumun oldukça karmaşık olduğunu vurgulayarak, "Bu karmaşık bir oyun. Pek çok aktör işin içinde. Bu hafta için planladığımız görüşmenin, (Suriye'deki) durumun istikrara kavuşmasına yardımcı olacağını umuyorum." değerlendirmesini yaptı. "İdlib bölgesindeki anlaşmaların sıkı bir şekilde uygulanmasına geri dönme ihtiyacını tartışacağız. Çünkü İdlib çatışmasızlık bölgesi, teröristlerin Halep’i ele geçirmek için harekete geçtiği yerdi." şeklinde konuşan Lavrov, görüşmede bu hususları da ele alacaklarını belirtti. Astana Süreci kapsamında Rusya, Türkiye ve İran olarak düzenli toplantılar yapıldığını anımsatan Lavrov, bu yılın sonu ya da 2025 başında da bir toplantı planladıklarını aktardı. Beşşar Esed'le ilgili soruya doğrudan bir yanıt vermeyen Lavrov, daha ziyade Suriye'deki mevcut durumun ne şekilde ele alınacağına odaklandıklarını ima eden yorumlar yaptı. Heyet Tahrir Şam'ı (HTŞ) kimin finanse ettiği ya da yönlendirdiği ile ilgili bir soruya da yanıt veren Lavrov, "Bu konuda bazı bilgilerimiz var. Kamuya açık bilgilere göre Amerikalılar ve İngilizler ve bazı diğerleri bu grupları destekliyor. Bazı kişiler ise, İsrail’in durumu daha da kötüleştirmeye çalıştığını, böylece dikkatlerin Gazze’den başka yere çevrileceğini söylüyor." dedi. ABD ile Rusya'nın savaşta olduğunu söyleyemem Lavrov, "Sizce ABD ve Rusya birbirleriyle savaş halinde mi?" şeklindeki bir soruya, "Ben öyle olduğunu söylemem. Her halükarda, bu bizim istediğimiz bir şey değil. ABD gibi büyük bir ülkeyle normal ilişkilere sahip olmak isteriz. Rusya ile ABD’nin işbirliği yapamaması için hiçbir sebep görmüyoruz." şeklinde yanıt verdi. ABD'nin Ukrayna'yı savaşması noktasında finanse etmesiyle ilgili soruya da cevap veren Lavrov, "Ukraynalılar, uzun menzilli silahlarla yaptıklarını Amerikan askerlerinin doğrudan desteği olmadan yapamazlardı. Bu, şüphesiz ki tehlikeli bir durum. Biz bu durumu daha da kötüleştirmek istemiyoruz." yorumunu yaptı. Rusya olarak her türlü olasılığa hazır olduklarını ifade eden Lavrov, "Ancak Rusya’nın meşru güvenlik çıkarlarına saygı temelinde müzakereler yoluyla barışçıl bir çözümü tercih ederiz." diye konuştu. Ukrayna savaşındaki ölü sayısını Gazze ile mukayese etti Rusya Dışişleri Bakanı, Rusya-Ukrayna savaşında ne kadar insanın hayatını kaybettiğiyle ilgili Ukrayna'nın net bir açıklama yapmadığını ancak bir keresinde Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy'nin bu sayının 80 binden az olduğunu söylediğini hatırlattı. Lavrov, bu hesaba göre Gazze'de son 1 yılda yaklaşık 45 bin kişinin İsrail saldırılarında öldürüldüğünü, Ukrayna savaşında ise (2014'ten bu yana) 10 yılda bunun yaklaşık 2 katı insanın hayatını kaybettiğini söyledi. Boris Johnson, İstanbul'da varılan anlaşmayı sabote etmişti Öte yandan Lavrov, Nisan 2022'de Ukrayna'nın İstanbul'daki buluşmada bir barış anlaşması taslağını kendilerine sunduğunu ve kendilerinin bu taslağı kabul etmeye hazır olduklarını hatırlattı. Lavrov, dönemin İngiltere Başbakanı olan Boris Johnson'ın delegasyon başkanı olarak anlaşmaya mani olduğunu savunarak, ABD'nin de bu sürecin arkasında olabileceğini ima etti. Johnson için, "Kendisi çok öngörülebilir biri değil." diyen Lavrov, "Peki, bunu ABD hükümeti adına mı yapıyordu yoksa bağımsız olarak mı hareket ediyordu?" sorusuna, "Bunu bilmiyorum, tahmin de etmek istemem. Ancak şu bir gerçek ki, bu 'sözde' durumda Amerikalılar ve İngilizlerin liderlik yaptığı açık." diye yanıt verdi. Lavrov ayrıca, ABD Başkan Joe Biden'ın seçilmiş başkan Donald Trump'a olabildiğince fazla yük bırakmak isteyeceğini de ileri sürdü. İstanbul'da kabul edilen ilkeler temelinde müzakerelere hazırız ABD'nin seçilmiş başkanı Trump'ın Ukrayna savaşını sona erdirme vaadi olduğunun hatırlatılması ve hangi koşullarda bunun mümkün olacağının sorulması üzerine Lavrov, "14 Haziran’da Devlet Başkanı Putin bir konuşmasında buna değindi. İstanbul’da kabul edilen ilkeler temelinde müzakerelere hazır olduğumuzu yineledi." karşılığını verdi. Ukrayna'nın askeri olmayan bir statüde olması ve NATO'nun bu sürecin hiçbir şekilde parçası olamayacağını vurgulayan Lavrov, bu koşulların o dönem Johnson tarafından kabul edilmediğini anımsattı. Mülakatın bir bölümünde Trump'a da temas eden Lavrov, "Onunla birkaç kez görüştüm. Bence çok güçlü bir insan, sonuç odaklı ve hiçbir konuda ertelemeyi sevmeyen birisi. Bu benim izlenimim, müzakerelerde dostça bir tavrı var. Ama bu, onun Rusya yanlısı olduğu anlamına gelmez." dedi. Trump döneminde Rusya'nın çok ciddi yaptırımlara maruz kaldığını da hatırlatan Lavrov, Trump yönetimiyle de çalışmaya hazır olduklarını dile getirdi. Nükleer savaş tehlikesi ABD ile Rusya arasında olası bir nükleer savaş tehlikesine ilişkin bir soruya da yanıt veren Lavrov, bu konuda Amerikalı ve Batılı yetkililerin bazı açıklamalarının "tehlikeli" olduğunu savundu. Lavrov, ABD'li bazı yetkililerin nükleer silahlarla ilgili açıklamalarında "Bir durum olursa bundan Avrupa etkilenir" diye konuştuklarını, bir diğer deyişle ABD'nin bundan etkilenmeyeceğini savunduklarını belirtti. Rus bakan, "ABD'nin de böyle bir olasılıkta etkileneceğini mi söylüyorsunuz?" sorusuna, "Evet söylediğim bu." diye karşılık verdi. Kendilerinin nükleer bir savaş istemediklerini ifade eden Lavrov, Putin'in bu konuda müzakereler ışığında uzlaşma sağlanabileceği şeklindeki açıklamalarına atıf yaptı.

AB'den Ukrayna'ya ilave mali destek Haber

AB'den Ukrayna'ya ilave mali destek

Göreve yeni başlayan ve ilk ziyaretini Kiev'e gerçekleştiren Costa, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ile düzenledikleri basın toplantısında konuştu. "Göreve geldiğimiz ilk günde, AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas ve AB Komisyonu Genişlemeden Sorumlu Üyesi Marta Kos ile birlikte Kiev'deyim." diyen Costa, bunun AB'nin Ukrayna'ya desteğini ortaya koyduğunu belirtti. Costa, "Ukrayna'nın egemenliği, toprak bütünlüğü ve kendi sınırları saygı görmelidir." dedi. Rusya'nın Ukrayna'daki sivil altyapı ve enerji sistemlerine yönelik saldırılarını "insanlık dışı" olarak nitelendiren Costa, AB'nin, savaşın ilk gününden beri Ukrayna ile birlikte olduğunu ve bunu devam ettireceğini vurguladı. Costa, Ukrayna'ya insani, ekonomik, diplomatik ve askeri alanda yardım sağlamaya devam edeceklerini kaydederek, "AB, Ukrayna'nın bütçesini desteklemek için bu ay ilave 4,2 milyar avro sağlayacak. Buna ek olarak, önümüzdeki aydan itibaren tam bir yıl boyunca her ay 1,5 milyar avro yardım vermeyi planlıyoruz. Bu para, Rusya'nın dondurulmuş varlıklarından elde edilen gelirlerden sağlanacak ve askeri amaçlar için de kullanılabilecek." değerlendirmesinde bulundu. Rus ekonomisi üzerindeki baskıyı da artıracaklarına belirten Costa, "(Rusya Devlet Başkanı Vladimir) Putin rejimine karşı 15. yaptırım paketini hazırlıyoruz." diye konuştu. Costa, Ukrayna’nın Avrupa ailesinin bir parçası olduğunu ve Ukrayna’yı AB üyesi olarak görmeyi sabırsızlıkla beklediklerini belirtti.

Ukrayna,Rus toprağına ABD yapımı ATACMS füzeleriyle saldırdı Haber

Ukrayna,Rus toprağına ABD yapımı ATACMS füzeleriyle saldırdı

Bakanlıktan yapılan açıklamada, Ukrayna ordusunun, son 3 günde Kursk bölgesindeki unsurlara yönelik saldırılarda Batılı uzun menzilli silahlar kullandığı belirtildi. Açıklamada, "23 Kasım'da Amerikan yapımı 5 adet ATACMS füzesiyle S-400 füze sisteminin bulunduğu noktaya saldırı düzenlendi. Bunların 3'ü Pantsir Hava Savunma Sistemince yok edildi, 2'si ise hedefine ulaştı. Saldırı sonucunda hava savunma sistemi hasar gördü, askeri personel yaralandı." ifadelerine yer verildi. 25 Kasım'da da Kursk Vostoçnıy Havaalanı'na yönelik düzenlenen saldırıda 8 adet ATACMS füzesinin kullanıldığı aktarılan açıklamada, şunlar kaydedildi: "Bunların 7'si Pantsir sistemiyle düşürüldü, 1'i ise hedefine ulaştı. Füze parçalarının düşmesi sonucu 2 Rus askeri hafif yararlandı, altyapı tesislerinde hasar oluştu. Saldırıya uğrayan noktalar incelendi ve Ukrayna ordusunun Amerikan yapımı ATACMS füzelerini kullandığı tespit edildi. Rusya Savunma Bakanlığı, durumu kontrol altında tutuyor ve yanıt verme yönünde hazırlıklar yapıyor." Olay Rusya Savunma Bakanlığı, geçen hafta Ukrayna'nın Rus toprağı Braynsk bölgesine ATACMS füzeleriyle saldırı düzenlediğini bildirmişti. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rus ordusunun Amerikan ve İngiliz uzun menzilli silahlarının kullanımına cevap olarak, Ukrayna'nın askeri ve sanayi kompleksi tesislerinden birine bir saldırı gerçekleştirdiğini ve bu saldırılar esnasında Rus orta menzilli füze sistemlerinden birinin, savaş koşullarında, nükleer olmayan hipersonik ekipmanlarla donatılmış bir balistik füzeyle test edildiğini bildirmişti. Putin ayrıca, ülkesinin balistik füze saldırılarına uğraması halinde buna nükleer silahla yanıt verilmesine olanak tanıyan doktrini onaylamıştı. ABD yönetimi ise dün Ukrayna'nın Rusya topraklarında uzun menzilli füze kullanımına onay verdiği yönündeki haberleri teyit etmişti.

TürkAkım sayesinde alternatif rotaya ihtiyacımız kalmadı Haber

TürkAkım sayesinde alternatif rotaya ihtiyacımız kalmadı

Szijjarto, Anadolu Ajansının (AA) Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı himayesinde, "Ortak Gelecek, Ortak Hedefler" temasıyla bu yıl ilk kez düzenlediği İstanbul Energy Forum'da AA muhabirinin sorularını yanıtladı. Macaristan'ın Türkiye ile işbirliğinin stratejik açıdan oldukça önemli olduğuna dikkati çeken Szijjarto, ilişkilerin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Macaristan Başbakanı Viktor Orban arasındaki büyük kişisel dostluk üzerine inşa edildiğini kaydetti. Szijjarto, bu yıl ikili ilişkilerde bazı dönüm noktalarının yaşandığına işaret ederek, "İlk kez Türkiye'den doğal gaz satın aldık. Böylece Macaristan, ülkenizden gaz ithal eden Türkiye'ye komşu olmayan ilk ülke oldu. 250 milyon metreküp ki bu iyi bir başlangıç. Şimdi de gaz ticareti şirketimiz ve BOTAŞ, gaz teslimatlarını devam ettirmek üzere yeni bir sözleşme çerçevesi üzerinde çalışıyorlar. Öte yandan, petrol şirketimiz ile TPAO, gelecekte Türkiye ve Macaristan'da karşılıklı olarak birbirlerinin projelerinde yer almak üzere genişletilmiş bir işbirliği planlıyor." ifadelerini kullandı. Nükleer enerji konusunda da güçlü bir işbirliği olduğunun altını çizen Szijjarto, "Hem Türkiye hem de Macaristan nükleer kapasitelerini artırmak için çok fazla yatırım yapıyor. Aynı teknolojiyi kullanıyoruz, aynı ana yükleniciye sahibiz. Rosatom her iki ülke için de nükleer enerji santrali inşa ediyor. Bu konuda sıkı bir işbirliği üzerinde mutabık kaldık. Birbirimizin uzmanlığına bakıyor, uygulamaları ve deneyimleri paylaşıyor ve birbirimizin nükleer mühendis ve uzmanlarını yetiştirmeye yardımcı oluyoruz." diye konuştu. Szijjarto, iki ülkenin petrol ve gaz ticareti alanındaki hedeflerine değinerek, "Bizim için en önemli şey, BOTAŞ ile gaz ticareti yapan şirketimiz arasındaki gaz teslimat sözleşmesinin devam etmesi. Bakan Bayraktar ile birlikte bu şirketlerin yöneticilerini anlaşmayı mümkün olan en kısa sürede tamamlamaya teşvik ediyoruz. Ayrıca, MOL petrol şirketi ve petrol şirketiniz TPAO ile stratejik bir ortaklığa girmek ve her iki ülkenin topraklarında birbirlerinin projelerine dahil olmak için yeni kilometre taşlarına ulaşmak istiyoruz." dedi. "Bu yıl TürkAkım üzerinden Macaristan'a 6,6 milyar metreküpten fazla gaz geldi" Rus doğal gazının Ukrayna üzerinden sevkiyatına yönelik anlaşmada sona yaklaşıldığını anımsatan Szijjarto, şunları kaydetti: "Ukrayna üzerinden transit geçişin kesilmesinin bize herhangi bir etkisi yok. Çünkü birkaç yıl önce Türkiye, Bulgaristan, Sırbistan ve Rusya ile birlikte TürkAkım boru hattını inşa ettik. Macaristan şu anda TürkAkım üzerinden doğal gaz tedariki gerçekleştiriyor. Günlük olarak 20 milyon metreküpten fazla ithalat yapıyoruz, bu da yeni bir rekor. Bu yıl TürkAkım üzerinden Macaristan'a 6,6 milyar metreküpten fazla doğal gaz geldi. Bu rakam geçen yılın tamamından daha fazla. Dolayısıyla, birkaç yıl önce yaptığımız bu yatırım sayesinde, Ukrayna üzerinden gaz transitinin kesilmesinin bizim için herhangi bir önemi yok." Szijjarto, alternatif rota arayışlarının olmadığına dikkati çekerek, "TürkAkım sayesinde buna ihtiyacımız yok." ifadesini kullandı. "Rusya-Ukrayna savaşının tırmanma riski var" Rusya-Ukrayna Savaşı'na da değinen Szijjarto, Ukrayna'ya sınır komşusu olan ülkesinin her gün savaşın olumsuz etkileriyle karşı karşıya kaldığını dile getirdi. Szijjarto, ABD Başkanı Joe Biden yönetiminin, Rusya-Ukrayna Savaşı'nın tırmanmasına yol açabilecek adımlarla ülkenin seçilmiş başkanı Donald Trump'ın barışı sağlamasını zorlaştırmaya çalıştığını belirterek, "Demokratların, Rusya topraklarına karşı uzun menzilli füzelerin kullanılmasına onay vermesi ve hatta ekonomik açıdan Gazprombank'a yaptırım uygulayacağını açıklamasıyla savaşın tırmanma riski var. Bu, söz konusu yönetimin son günlerinde hiçbir sonucu umursamadıklarının çok açık bir işareti. Bu nedenle 20 Ocak'ın bir an önce gelmesini umuyoruz." ifadelerini kullandı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.