SON DAKİKA
Hava Durumu

#Ukrayna

haberingundemi.com.tr - Ukrayna haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Ukrayna haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Nükleer silah kullanım koşulları genişliyor Haber

Nükleer silah kullanım koşulları genişliyor

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Güvenlik Konseyi toplantısı sonrası, Moskova'nın nükleer silah kullanımı için belirlediği doktrinde yaptıkları güncellemeyi kamuoyuyla paylaştı. Buna göre Rusya, nükleer güce sahip olmayan bir ülkenin, nükleer güce sahip bir ülke desteğiyle Rusya'ya saldırması durumunda bunu "ortak saldırı" olarak değerlendirecek. Ukrayna, nükleer gücü olmayan bir ülke olsa da ABD ve diğer nükleer güce sahip ülkeler tarafından askeri olarak destekleniyor. Putin'in Çarşamba akşamı yaptığı açıklamalar, Ukrayna'nın Batı'dan aldığı uzun menzilli füzeleri Rus topraklarındaki hedefleri vurmak için kullanma yönünde müttefiklerinden onay almaya çalıştığı bir sırada gerçekleşti. Bu hafta ABD'de bulunan Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenskiy, ABD Başkanı Joe Biden ile görüşecek ve daha önceden "zafer planı" dediği stratejiyi sunacak. Kiev, Rus topraklarında hedef almayı düşündüğü tesislerin, Ukrayna'ya füze saldırıları yapılan hedefler olduğunu söylüyor. Putin'in nükleer silah koşullarıyla ilgili açıklamalarına Ukrayna'dan ilk tepki, Zelenskiy'in özel kalemi Andriy Yermak'tan geldi. Yermak, Rusya'nın "dünyanın gözünü korkutmak için nükleer şantaj yapmaktan başka elinden bir şey gelmediğini" söyledi. Putin nükleer silah tehdidini daha önceden de gündeme getirmişti. Ukrayna ise bunu, müttefiklerinin desteğini engelleme çabası olarak görmüştü. Rusya'nın müttefiklerinden Çin de nükleer silahlar konusuyla ilgili "itidal" çağrısı yaptı. Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'in Putin'i nükleer silah kullanımına karşı uyardığı ileri sürüldü. Ancak söz konusu uyarılar, Putin'i Çarşamba akşamı Güvenlik Konseyi toplantısından sonra nükleer silahlarla ilgili güncellemeyi açıklamaktan alıkoymadı. Yeni nükleer doktrine göre, Moskova'ya karşı konvansiyonel füze saldırıları da nükleer silaha başvurmak için bir koşul olarak kabul edilebilecek. Putin, Rus topraklarına yönelik ve ülkenin egemenliği için "kritik tehdit" olarak yorumlanacak yoğun füze atışı, savaş uçağı ve drone saldırısı tespit edildiği halde, bunun nükleer silah kullanımı ihtimalini doğurabileceğini açıkladı. Doktrini açıklayan Putin, "nükleer olmayan bir ülkenin saldırganlığı, nükleer güce sahip bir ülke desteği ya da katılımı olduğu durumda, ortak saldırı olarak değerlendirilecektir" dedi. Rus lider, "nükleer silahlar, devletimizin ve vatandaşlarımızın güvenliğinin en önemli garantisi" diye konuştu. İkinci Dünya Savaşı'nın sona ermesinden bu yana, nükleer silaha sahip ülkeler caydırıcılık politikasıyla hareket ediyor. Bu politika, nükleer silaha sahip bir ülkenin diğerine yönelik nükleer saldırısına, karşı tarafın aynı şekilde karşılık vereceği ve iki tarafın da tamamen yokolması ile sonuçlanacağı esasına dayanıyor. Ancak bazı taktik nükleer silahlar daha küçük savaş başlığına sahip ve yaygın radyoaktif serpintiye neden olmadan hedefleri vurmak üzere tasarlandılar. Haziran ayında Putin, Ukrayna'ya destek veren Avrupa ülkelerini uyararak, Rusya'nın Avrupa kıtası ve hatta ABD'nin elindekilerin toplamından daha çok taktik nükleer silaha sahip olduğunu söyledi. Putin Avrupa'nın erken uyarı sistemi geliştirmediğini ve bu anlamda savunmasız olduğunu da savundu. Haziran'daki konuşmalarında Putin, Çarşamba akşamı açıklanan nükleer silah doktrini güncellemesinin de ipuçlarını vermişti.

HAMAS BİR TERÖR ÖRGÜTÜ DEĞİL DİRENİŞ GRUBUDUR Haber

HAMAS BİR TERÖR ÖRGÜTÜ DEĞİL DİRENİŞ GRUBUDUR

Birleşmiş Milletler (BM) 79. Genel Kurulu için New York'ta bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Amerikan NBC News kanalından Keir Simmons'a bir röportaj verdi.  Röportajında, İsrail'in Gazze'deki katliamlarına vurgu yapan Erdoğan, Türkiye'nin Hamas'la ilişkisi bağlamındaki bir soruya şu şekilde yanıt verdi: Biz teröristlere karşıyız. Fakat Hamas’ı iyi tanıyan liderlerden biriyim. Hiçbir zaman ben Hamas’a terör örgütü demedim. Ve şu anda da Hamas’a bir terör örgütü olarak bakmıyorum. Zira Hamas, topraklarını koruma gayreti içerisinde olan bir direniş grubudur. Dolayısıyla böyle bir direniş grubuna ben nasıl olur da terör örgütü derim.  7 Ekim'de yaşananlarla ilgili soruya yanıt veren Erdoğan, bu sürecin öncesinde Filistin halkının maruz kaldığı acıların unutulmaması gerektiğini vurguladı.  Cumhurbaşkanı Erdoğan, "1947’li yıllardan alın bugünlere kadar Filistin, topraklarını kaybede kaybede bugünlere geldi. Perde arkasını incelediğimizde, ne yazık ki 7 Ekim’e bu şartları hazırlayan nedenleri iyi bilmek lazım. Onları iyi anlamak lazım. Ve burada acaba ne kadar Filistinli şehit edildi, ne kadar Filistinli öldürüldü, bunun da perde arkasını incelediğimizde durum çok farklı yerlere ulaşır." şeklinde konuştu.  ‘ABD, Ukrayna'nın NATO üyeliğini istemiyor’  Röportajın Ukrayna ile ilgili bölümünde Ankara'nın Ukrayna'nın NATO üyeliğine nasıl baktığına ilişkin soruyu yanıtlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu konuda tüm NATO ülkelerinin adımlarına bakacaklarını belirtti.  Erdoğan, "Amerika, Ukrayna’nın her şeyden önce NATO’ya üye olmasını istemiyor. Birçok NATO ülkesi bir defa Ukrayna’nın NATO’ya üye olmasını istemiyor. Bu gerçekleri görerek kararımızı vermemiz lazım" dedi.  Ukrayna'nın NATO üyeliği konusunun, enine boyuna düşünülerek karar verilecek bir husus olduğunu belirten Erdoğan şöyle konuştu: Bu gerçeklere baktığımız zaman bu işler heyecanla adım atılacak olan konular değil. Bizler de bu konularda kararlarımız verirken tabii ki bütün NATO üyelerinin duruşunu masaya yatırıyoruz ve kararlarımızı ona göre veriyoruz. Şu an itibarıyla tüm NATO ülkelerinin duruşu, benim için diğer ülkeler için nedir ne değildir bu gelişmeleri takip ederek nihai kararımızı veririz. Heyecanla bu kararlar verilmez.  Erdoğan, Simmons'ın, "Bu konuda karar verdiniz mi?" şeklindeki sorusuna ise "Hayır." şeklinde yanıt verdi.

Yumaklı: Un ihracatında dünyada 1’nci sıradayız Haber

Yumaklı: Un ihracatında dünyada 1’nci sıradayız

Uluslararası Un Sanayicileri ve Hububatçılar Birliği (IAOM) Avrasya Bölge Başkanlığı tarafından düzenlenen ve dünya tahıl sektörünün önemli buluşmaları arasında yer alan "3. IAOM Avrasya Konferansı ve Sergisi" Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de başladı.  ‘Talepte ciddi artış bekliyoruz’  Yumaklı, "Değişen İklimde Sürdürülebilir Gıda Güvenliği" mottosuyla düzenlenen etkinliğin açılışında, Azerbaycan'da olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Dünyanın farklı yöne doğru evrildiği bir dönemden geçtiklerini ifade eden Yumaklı, küresel ekonomik belirsizliklerin ve jeopolitik gerginliklerin yanı sıra devrim niteliğindeki teknolojik dönüşüm rüzgarlarının yaşandığı bir ortamda olduklarını söyledi. Yumaklı, özellikle küresel ısınma ve iklim değişikliği etkilerinin su ve tarım üzerinde en çok hissedildiği bir süreçten geçtiklerini kaydederek, "Bu süreç içinde de değirmencilik ürünleri başta olmak üzere gıda arz güvenliği tüm ülkeler için stratejik bir alan olarak yer alıyor" diye konuştu. Kovid-19 ve Rusya-Ukrayna Savaşı'nın gıda güvenliğinin kritik önemini bir kez daha hatırlattığını anımsatan Yumaklı, son asırda yaşanan ve gelecekte yaşanması beklenen nüfus artışının gıda ve suya ihtiyacını daha da artıracağını anlattı. Yumaklı, "Önümüzdeki 27 yılda yapılan projeksiyonlara göre dünya nüfusunun 2 milyar daha artarak 10 milyara çıkması bekleniyor. Türkiye nüfusu ise 1960 yılında 27 milyonken son 63 yılda 3 katına çıkarak 85 milyona ulaştı. 2050 yılında da 105 milyonu geçecek. Bu gerçek, Türkiye için olduğu gibi diğer ülkeler için de geçerlidir. Dolayısıyla da gıdaya ve suya olan ihtiyaç her geçen gün daha da artıyor" diye konuştu.  Bakan Yumaklı, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) verilerine göre, nüfus artışına bağlı olarak 2050'de bugünden yüzde 55 daha fazla suya, yüzde 70 daha fazla gıdaya ihtiyaç duyulacağını söyledi. "Bu gerçek, gıda ve tarım politikalarımızı geleceğe hazırlarken, en önemli gerekçemizi oluşturmaktadır" diyen Yumaklı, sözlerini şöyle sürdürdü: Dünyada yaşanan bu süreçler, gıdayı işleyerek yarı mamul ve mamule dönüştüren değirmencilik sektörünün de önemini tüm dünyada artıracaktır. Bu anlamda özellikle tahıl depolama ve taşıma sistemlerine olan ilgi dünya çapında artmıştır. Yine değirmen makinelerine, beklenenin ötesinde bir ilgi oluşmuş ve ciddi bir kapasite artışı yaşanmıştır. Un ve yem gibi sektörlerin, ana üretim kalemlerine olan ihtiyacı da artacağı için özellikle de 2024'ün ikinci yarısından itibaren sektörde ciddi bir talep artışı bekliyoruz.

Denizli'de ihracatlık nar hasadı başladı Haber

Denizli'de ihracatlık nar hasadı başladı

Pamukkale ilçesinin Irlıganlı Mahallesi'nde gerçekleştirilen ilk hasada katılan Denizli Valisi Ömer Faruk Coşkun, bölgenin tarımsal üretim anlamında potansiyelinin yüksek olduğunu belirterek, tarımsal üretimin öneminin son yıllarda daha iyi görüldüğünü kaydetti. Üretim planlaması ve yeni destekleme modeliyle daha etkili, verimli bir üretim gerçekleştirileceğini ifade eden Coşkun, nar hasadının çiftçilere hayırlı ve bereketli olmasını diledi. İl Tarım ve Orman Müdürü Şakir Çınar da 50 bin tonun üzerinde nar rekoltesi beklediklerini anlatarak, kentte meyvecilik açısından narın önemli bir yere sahip olduğunun altını çizdi. Geçen yıl Denizli'de 2 bin 377 hektar alanda 49 bin 381 ton nar üretimi gerçekleştiğini kaydeden Çınar, "Dekara düşen ortalama nar verimi 2 bin 77 kilogram. Meyve veren yaştaki ağaç sayısı 1 milyon 337 bin 622 adet, meyve vermeyen yaştaki ağaç sayısı 204 bin 391 adettir. Meyve veren ağaç başına ortalama verim 37 kilogramdır." diye konuştu. Çınar, kentte "hicaz" türü narın yetiştiğini aktararak, şu bilgileri paylaştı: "Tat, renk, aroma, kalite ve kantitesinin yüksek olması, pestisit kalıntısı probleminin olmayışı bakımından ihracatçı firmaların tercih nedeni olmaktadır. Önceki yıllarda, üretimi yapılan narların yüzde 70-80'i Avrupa Birliği ülkeleri başta olmak üzere Rusya Federasyonu ve Ukrayna'ya ihraç edilmiştir."

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.