TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Uygulamalarımız appstore googleplay
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Türkan Şoray

haberingundemi.com.tr - Türkan Şoray haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Türkan Şoray haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Yeşilçam efsanesi Türkan Şoray’a 'fahri doktora' ünvanı verildi Haber

Yeşilçam efsanesi Türkan Şoray’a 'fahri doktora' ünvanı verildi

Yeşilçam'ın usta sanatçısı Türkan Şoray, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde (KKTC) bulunan Girne Amerikan Üniversitesi (GAÜ) tarafından "fahri doktora" unvanına layık görüldü. Tören, 2024-2025 akademik yılının başlangıcı dolayısıyla GAÜ’nün Girne yerleşkesinde gerçekleştirildi. Törene KKTC Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, üniversite yetkilileri ve öğrenciler katıldı. "Yeşilçam'ın Sultanı" olarak bilinen Türkan Şoray, programın başlangıcında saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından GAÜ’nün 40. yılına özel hazırlanan video gösterimini izledi. Şoray'a, GAÜ Senatosu'nun kararı doğrultusunda "fahri doktora" unvanı takdim edildi. Ünvan takdimi sırasında, Balıkçı Kız filminden esinlenerek hazırlanan kırmızı beyaz renkteki GAÜ cübbesi giydirildi. Bakan Ertuğruloğlu, aynı zamanda Türkan Şoray’a üniversite adına bir anı plaketi takdim etti. Konuşmasında eğitim ve üniversitenin kutsal olduğuna dikkat çeken Şoray, KKTC’ye davet edilmesinin kendisi için unutulmaz bir anı olduğunu belirtti. 50 yıldır Kıbrıs’a özel bir sevgisi olduğunu dile getiren Şoray, “50 yıl önce buraya geldiğimde, ‘Kıbrıs’ta her şey güzel olsa’ diye içimden bir dilek geçirmiştim. Burası bağımsız olduğunda ise en az Kıbrıslı Türkler kadar sevindim” dedi. Bu anlamlı tören, Türkan Şoray'ın kariyerine yeni bir onur katarken, Kıbrıs’la olan derin bağlarını bir kez daha gözler önüne serdi.

'Türkan Şoray kanunlarının' nedenini ilk kez açıkladı: Haber

'Türkan Şoray kanunlarının' nedenini ilk kez açıkladı:

Usta sanatçı Türkan Şoray, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından düzenlenen İstanbul Kültür Yolu Festivali kapsamı'nda, Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi'ndeki tutuklularla bir araya gelerek, söyleşi yaptı. Kültür ve Turizm Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, söyleşinin moderatörlüğünü Kültür ve Turizm Müdürlüğü Sinema Genel Müdürü Birol Güven üstlendi. Türkan Şoray, daha önceki ziyaretinin etkilerine işaret ederek, "Canımsınız, birtanemsiniz. Bugün burada sizlerle birlikte olmaktan çok mutluyum. Yıllar önce buraya geldiğimde yaşadıklarım bende derin izler bırakmıştı. Onun için yeniden gelmek istedim. Sizlerle dertleşip, sohbet edelim istedim." ifadelerini kullandı. Bir gece önce cezaevindeki mahkumları düşünerek bir mektup yazdığını vurgulayan sanatçı, yıllar önce çektiği "Mahpus" filmindeki Ümmühan karakterinden örnekler verdi. "EN ÖNEMLİSİ, HER ZAMAN BİR UMUT IŞIĞININ VARLIĞIDIR" Şoray, filmlerindeki kadın karakterlerin her zaman ayakta kalmayı başardığının altını çizerek, şunları kaydetti: "En önemlisi her zaman bir umut ışığının varlığıdır. O ışığı hep içimizde taşıyalım. Her ne kadar burada zor zamanlar geçiriyor olsanız da içinizdeki o ışığı hiçbir zaman kaybetmeyin. Hayat size bazen en zor yolları sunar ama bu yollar da sizi güçlendirir. Şu an yanınızda değiller ama çocuklarınız da var. Onlar geleceğimizin en büyük umudu. Çocuklarımıza düşmanlık, kin, nefret ve intikam almayı değil sevgi ve umudu öğretin. Çünkü onların hayatı her zaman değişebilir ve güzelleşebilir. Benim filmlerimde ve Yeşilçam'da olduğu gibi sonu güzel biten bir hikaye hep mümkündür." Türkan Şoray, mektubunu okuduktan sonra "I Will Always Love You" ve "Kum Gibi" şarkılarını seslendirdi. Bir infaz koruma memuru da Şoray'ın kült filmi "Al Yazmalım"ın müziğini sözlü olarak yorumladı. "İÇİNİZDEKİ GÜCE GÜVENİN" Mahkumların sorularını da yanıtlayan usta oyuncu, "Her şeye iyi niyetle bakmak, her şeye rağmen kendine güvenmek, her şeyi yapabileceğini kabullenmek, her güçlüğün altından kalkabileceğine inanmak, bunlar çok önemli hayatta. Ben bunları çok genç yaşlarda bilmiyordum ama hayatta zorluklar çıktıkça öğrendim. Şu an kendimi güçlü hissediyorsam, kendime olan güvenimden. Ben her zorluğun altından kalkarım. Bütün kadınlara da bunu tavsiye ediyorum. İçinizdeki güce güvenin" değerlendirmesinde bulundu. 'TÜRKAN ŞORA Y KANUNLARI' SORUSUNA YANIT Ünlü sanatçı, "Türkan Şoray Kanunları"yla ilgili yöneltilen soruya da şöyle yanıt verdi: "İlk sinemaya başladığım zamanlarda, çok gençken beni öpüştürdüler. Ne olduğunu bilmeden. Seyircimle olan bağım güçlendikten sonra toplumun bunu karşılayacağını bilemedim. Anlaşmalarıma 'öpüşme sahneleri olmaması' şartını koydurttum. Bu yıllarca böyle gitti. Hatta alay mevzusu oldu. Filmlerde tam böyle iki aşık öpüşürken kameralar başka yöne çevriliyordu. Televizyonlarda oynayan filmlerde bu tür sahneler artık çok var. İnsanlar yadırgamamaya başladı. Bir dönem geldi, dönem değişti, kadın hakları konuşulmaya başlandı. 1980'lerde bir kadın hareketi geldi Türkiye'ye. Bütün bunlar sinemadaki filmlere yansıdı. Ben de bir dönem sonra baktım ki başka çare yok. Yavaş yavaş gevşettik. Sonra da sinemayı bıraktım zaten." Söyleşinin ardından Şoray'a mahkumlar tarafından üretilen özel bir tablo ile masa örtüsü hediye edildi. Etkinliğe katılan oyuncu ve müzisyen Sami Çelik de mini bir konser verdi. Şoray ve Çelik, Türk sinemasının sevilen şarkılarını birlikte seslendirdi.

Halil Ergün'den itiraf gibi açıklama Haber

Halil Ergün'den itiraf gibi açıklama

"Yaprak Dökümü" dizisinin başrollerinden usta oyuncu Halil Ergün, uzun bir aranın ardından "Dedemin Gözyaşları" filmiyle sinemada seyirciyle buluştu. Bugün vizyona giren filmde Ergün, hasta torununu hayatta tutabilmek için mücadele eden bir dedeyi canlandırıyor. Sanat hayatında yarım asrı geride bırakan 78 yaşındaki sanatçı yaptığı açıklamada, dizi ve film çalışmalarına ilişkin bilgi verdi. Ergün, "Dedemin Gözyaşları"nın oynadığı 81. sinema filmi olduğunu belirterek, "Her film aslında bir heyecan. Yönetmenle, senaristle ve oyuncu kadrosuyla yeni bir dünya kuruyorsunuz. Bundan heyecanlanmamak mümkün değil. Dedemin Gözyaşları da Türkiye için çok hassas bir konu. Evlat, torun meselesinin ele alındığı bir film. O yüzden bu filmi de heyecan verici buluyorum" dedi. "SEVEREK OYNADIM" Üniversite yıllarından itibaren uzun süre tiyatroda yer aldığını söyleyen Ergün, "Bir süre yorgundum, epey dizilerden sonra bir sinema projesine 'evet' dememiştim. Bu filmde yönetmen beni ikna etti. Severek oynadım" ifadesini kullandı. Halil Ergün, filmi izlediğini ve çok beğendiğini dile getirerek, şunları kaydetti: "Her şeye rağmen hayattan umudu kesmemek lazım. Direnmek, iyiye gitmek, yaşamayı sevmek önemli. Bu film bana bunu verdi. Çünkü filmde kayıplar söz konusu ve kaybettiğiniz birinin vasiyeti, hayatınızda çok belirleyici olur. Film, 'Evladım sana emanet.' vasiyetiyle başlıyor." Çekimlerin keyifli geçtiğini aktaran sanatçı, "Filmde oğlunuzu kaybetmişsiniz, eşiniz kaybolmuş, bir torunla baş başasınız ve hayatınızı ona bağlamışsınız. Ama ummadığınız anda bir başka hastalık çıkıyor. Yaşı geçmiş bir adamın, ona emanet edilmiş bir torun olmasının yanında, bir kazada kaybettiği oğlu için belli bir tehlikeye girmiş olması çok çarpıcı bir şey. Filmde de bunları görüyor ve etkileniyorsun. Fena da oynamadık sanırım. Yönetmen de filmi iyi çekti." diye konuştu. "TİYATROYU DA ÇOK İSTİYORUM AMA..." Kanal D ekranlarında 23 Eylül'de başlayacak "Güzel Aşklar Diyarı" dizisinde de rol alan başarılı oyuncu, diziye ilişkin şu bilgileri verdi: "Şu anda 3. bölümü çekiyoruz. Dilerim iyi bir dizi olur. Yine dizide torunlarım var. Eşim ölmüş. Oğlum ve gelinimle torunlarımı büyütmüşüm. Bu diziye Mahsun Kırmızıgül beni ikna etti. Onu başarılı buluyorum. Yeteri kadar aslında dizi yaptık. Yorulmuştum. Ama projeyi sevdim. Kapadokya'yı da çok severim. Benim çok film çektiğim bir yer. Kapadokya'yı gezmeyen, görmeyen bence 'Anadoluluyum' demesin. Orası başka bir yer, görmek lazım." Usta oyuncu, etkilendiği bir proje olursa sinemada yer alabileceğini söyleyerek, "Tiyatroyu da çok istiyorum ama taşıyabileceğimden korkuyorum. Her sene bir tiyatro teklifi getirirler ama tiyatro çok zor bir iştir. Turnesi vardır" değerlendirmesinde bulundu. Sinemada Fatma Girik ile Türkan Şoray'ı çok sevdiğini ve çok değer verdiğini vurgulayan sanatçı, sözlerini şöyle sürdürdü: "Rahmetli Fatma Girik'le film çektik. Türkan hanımla hep konuştuğumuzda da söylüyorum 'Ne zaman filmimiz olacak?' diye. Doğrusu hiç denk gelmedi. O da tabii çok yorgun. Dilerim bir gün denk gelir de orta yaş aşkı filmi yaparız birlikte." Halil Ergün, artık doğaya dönmek istediğini de dile getirerek, "Topraklarımda tarım yapmak istiyorum. Bir çiftçi ailesi çocuğuyum, İznikliyim. Ağaçlarım, zeytinliklerim var. Aslında doğadan hiç kopmadım. Kasabamdan da hiç ayrılmadım. İznik'te 500 yıllık bir ailenin çocuğuyum" dedi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.