TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Uygulamalarımız appstore googleplay
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Türk Silahlı Kuvvetleri

haberingundemi.com.tr - Türk Silahlı Kuvvetleri haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Türk Silahlı Kuvvetleri haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Türkiye'nin uzaydaki gözlerinden GÖKTÜRK uyduları Haber

Türkiye'nin uzaydaki gözlerinden GÖKTÜRK uyduları

Hava Kuvvetleri Komutanlığı bünyesindeki Keşif Uydu Tabur Komutanlığı personelince komuta edilen GÖKTÜRK-2 uydusu 18 Aralık 2012'de, GÖKTÜRK-1 uydusu da 5 Aralık 2016'da uzaya fırlatıldı. Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) hedef istihbaratına yönelik uydu görüntüsü ihtiyacını karşılayan GÖKTÜRK-1, uzayda görev yaptığı 8 yıl boyunca dünyanın etrafını 42 bin 700 defa turlayarak, 322 bin 607 kare görüntü çekti. Alçak irtifa dünya yörüngesine oturan uydu, kamu kurum ve kuruluşları için çevre ve yapılaşmanın izlenmesi, tarımsal rekolte tespiti, belediyecilik uygulamaları, sınır kontrolü ve kadastro faaliyetleri gibi birçok alanda görev yapabiliyor. GÖKTÜRK-1 uydusu 680 kilometre yörünge yüksekliğinde saniyede 7,5 kilometre hızla hareket ediyor. Coğrafi kısıtlama olmaksızın dünyadaki herhangi bir yerden keşif yapabilen GÖKTÜRK-1, 0,50 metre çözünürlüklü olarak görüntü gönderiyor. GÖKTÜRK-2 görev süresini 2 kat aştı Türkiye'de özgün olarak geliştirilen ilk yüksek çözünürlüklü keşif ve gözlem uydusu GÖKTÜRK-2 ise 12 yılda dünyanın etrafını 64 bin defa turladı ve 88 bin 478 kare görüntüleme yaptı. GÖKTÜRK-2, Milli Savunma Bakanlığı, TÜBİTAK Başkanlığı, TÜBİTAK UZAY ve TUSAŞ iş ortaklığı tarafından imzalanan sözleşme kapsamında üretildi. Uydu görüntüleriyle halihazırda TSK'nın ihtiyaçları, sivil kurum ve kuruluşların afet ve acil durum uydu görüntü talepleri ile üniversitelerin akademik çalışmalar kapsamındaki talepleri ücretsiz olarak karşılanıyor. Yüksek yerlilik oranıyla üretilen ve 2,5 metre çözünürlüğe sahip gözlem uydusu, Türkiye'nin savunma, çevre, şehircilik, tarım ve ormancılık alanlarındaki ihtiyaçlarına cevap veriyor. Söz konusu uydu, yaklaşık 640 kilometrelik şeridin görüntüsünü tek geçişte indirebilecek kadar yüksek hızlı veri haberleşmesine sahip bulunuyor. Dünyanın her yerinden görüntü alma ve iletişim konisi içinde aktarma kabiliyetine sahip uydu, dünya etrafındaki bir turunu yaklaşık 98 dakikada tamamlıyor. GÖKTÜRK-2 uydusunun yörüngedeki görev ömrü 5 yıl olarak planlanmıştı ancak uydu, yüksek radyasyon dayanımı, kesintisiz ve efektif ısıl kontrolü, üç eksende hassas yönelim kontrolü, uzay ortamı etkilerine yüksek dayanıma sahip pil ve güneş panellerinin kullanımı gibi önlemler sayesinde 12 yıldır tam kapasiteyle görevini kesintisiz yapıyor. GÖKTÜRK yenileme projesinde çalışmalar sürüyor Öte yandan, GÖKTÜRK uydularının yenilenmesi için de çalışmalara odaklanıldı. GÖKTÜRK Yenileme Keşif Gözetleme Uydu Sistemi Geliştirme (GÖKTÜRK-Y) Projesi ile TSK'nın kazandığı yüksek çözünürlüklü uzaktan algılama (elektrooptik) kabiliyetinin GÖKTÜRK-1 uydusunun görev ömrü sona erdiğinde de devam ettirilmesi ve ihtiyaçlara azami ölçüde cevap verebilecek milli bir uydu sisteminin tasarlanması amaçlanıyor. GÖKTÜRK-Y Projesi Sözleşmesi, Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) ile TUSAŞ arasında Haziran 2021'de imzalandı. Proje kapsamındaki çalışmalar halihazırda planlandığı şekilde icra edilmeye devam ediyor. Proje, uydu, sabit ve taşınabilir yer istasyonlarının geliştirilmesini, fırlatma ve yörünge öncesi operasyonlarla buna yönelik hizmetleri, entegre lojistik destek faaliyetlerini ve gerekli diğer sistem ve servisleri içeriyor. Bu kapsamda çok yüksek çözünürlüklü elektrooptik kamera dahil uydu alt sistemlerinin kademeli bir yaklaşım çerçevesinde milli imkanlarla sağlanması planlandı. Türkiye'nin, yakın dönemde hizmet vermeye başlayacak TÜRKSAT 6A dahil edildiğinde 6 haberleşme (TÜRKSAT 3A, TÜRKSAT 4A, TÜRKSAT 4B, TÜRKSAT 5A, TÜRKSAT 5B) ile 3 keşif ve gözetleme (GÖKTÜRK-1, GÖKTÜRK-2 ve İMECE) uydusu bulunuyor.

Haber

"Bordo Bereliler" hayat kurtaran eğitimler alıyor

Doğrudan Genelkurmay Başkanlığına bağlı olarak teşkil edilen Özel Kuvvetler Komutanlığı, "Durum ve şartlar ne olursa olsun teslim ve esarete düşmek düşünülemez, şahadet esastır." düsturuyla yüksek riskli ve gizli operasyonların yürütülmesini sağlıyor. Kara, Deniz ve Hava Kuvvetlerinde görev yapan profesyonel askerlerin gönüllülük esasına göre başvurduğu Özel Kuvvetler Komutanlığı'nda zorlu bir eğitim süreci gerçekleştiriliyor. Başarısız olanların birliğine geri döndüğü zorlu eğitim kapsamında, bu seçkin birlikte yer almak isteyen Türk Silahlı Kuvvetleri personelinin fiziki ve psikolojik dayanıklılıkları da test ediliyor. Zorlu eğitimi tamamlayan personel daha sonra belirlenen uzmanlık alanlarına göre yeni eğitimlere tabii tutuluyor. Eğitimin yanında tecrübe esas Timde yer alan tüm personel silah kullanımı, yakın dövüş, paraşüt, dalgıçlık gibi bir çok operasyonel faaliyet konusunda uzman seviyesinde özel donanım ve birikime sahip oluyor. Bordo bereliler her türlü iklim ve arazi şartlarında icra ettiği direkt görev ve özel keşif harekatlarıyla derin harekatın önemli bir unsuru olma özelliği taşıyor. Meslek hayatları boyunca kurs ve eğitimlerine devam eden bordo berelilerde tecrübe esaslı bir sistem icra ediliyor. Timlerdeki sıhhiye uzmanları özel eğitim alıyor Özel Kuvvetler timine muharebe faaliyetinin dışında ekstra olarak sağlık konusunda destek sağlayan 2 sıhhiye uzmanı "paramedik" seviyesinde sağlık eğitimi alıyor. Sıhhiye uzmanları, Özel Kuvvetler Komutanlığına gönüllülük esasına göre başvuran astsubay ve uzman erbaşlardan niteliklerine göre seçiliyor. Sonrasında sıhhiye uzmanlığı eğitimlerine tabii tutulanlar arasından başarılı olan personel Özel Kuvvetler timlerinde görev almaya hak kazanıyor. Timlere katılan sıhhiye uzmanları belirli periyotlarla güncelleme ve tazeleme eğitimlerine meslek hayatları boyunca devam ediyor. Operasyon sahasında timden herhangi bir personelin yaralanması halinde ilk müdahaleyi olay yerinde yapan sıhhi uzmanlar, personelin sağlık kuruluşuna sevkini sağlıyor ve sonrasında operasyon sahasına geri dönüyor. Özel Kuvvet timlerinde görev alan her personelin, görev esnasında üzerinde taşıdığı bireysel ilk yardım kiti bulunuyor. Personel taşıdığı bu malzemelerin nasıl ve hangi amaç doğrultusunda kullanılacağı konusunda da eğitim alıyor. Bireysel ilk yardım kiti içerisinde kanama, hava yolu ve solunum problemleri ile küçük çaplı yaralanmalara yönelik sıhhiye malzemeleri bulunuyor. Özel Kuvvetler timinde görev alan sıhhiye uzmanlarının çantasında ise verilen görevin niteliğine göre personel tarafından ihtiyaç duyulacak kanama kontrol malzemeleri, hava yolu açıklığını ve devamlılığını sağlamada kullanılan hava yolu ekipmanları, solunum, dolaşım, hipotermi, kafa travması, göz yaralanmaları, kırıklar ve yaşanabilecek diğer travma ve rahatsızlıklara yönelik malzemeler yer alıyor. Sıhhiye Simülasyon Merkezi'nde gerçekçi eğitim Özel Kuvvetler Komutanlığı bünyesindeki personel her alanda sürekli eğitimlerine meslek hayatı boyunca devam ediyor. Bu kapsamda kurulan Sıhhiye Simülasyon Eğitim Merkezi'nde ise tim personelinin muharebe alanında yaralıya müdahale eğitimlerini en gerçekçi şartlar altında gerçekleştirmeleri maksadıyla hizmet veriliyor. Merkez içerisinde gerçek insan boyutlarında ve ağırlığında, insani fonksiyonların çoğunluğunu birebir yerine getirebilen gerçekçi mankenler yer alıyor. Bu kapsamda sıhhiye uzmanlarının, muharebe sahasında karşılaştıkları ani yaralanmalara yönelik müdahalelerinin hızlı ve doğru yapılması hedefleniyor. Muharebe alanında sıhhi müdahale eğitimleri veriliyor Sıhhiye uzmanlığı alanında eğitim veren bordo bereli personel AA muhabirine, "Özel Kuvvetler Komutanlığı Sıhhiye Simülasyon Eğitim Merkezi, tim personelinin muharebe alanında yaralıya müdahale eğitimlerini en gerçekçi şartlar altında gerçekleştirmek maksadıyla kurulmuştur. Merkezimizde Özel Kuvvetler tim personeline, tim sıhhiye uzmanlarına, muharip ve operasyonel sıhhiye personeline ve müşterek eğitimler kapsamında yabancı ülke personeline muharebe alanlarında yaralıya sıhhi müdahale eğitimleri verilmektedir." şeklinde konuştu. Burada verilen eğitimlerde amacın muharebe sahasında gerçekleştirilen yaralanmalarda zayiatları en aza indirerek personele verilen görevin başarıyla yerine getirilmesini sağlamak olduğuna vurgu yapan bordo bereli personel, "Timlerimizde görev alan sıhhiye uzmanlarının birincil görevi muharip personel olarak timle birlikte görev almaktır. Aynı zamanda tim personeli veya müşterek görev kuvvetlerinde bulunan personelin hastalanması veya yaralanması durumunda gerekli tıbbi ve ilk müdahaleyi sağlamaktır." ifadelerini kullandı. Tazeleme eğitimleri meslek süresi boyunca devam ediyor Bordo bereli personel, muharip ve sağlık konularında eğitimlerini tamamlayarak timlerde görev almaya başlayan sıhhiye uzmanlarının tazeleme eğitimi altında merkeze belirli periyotlarda tekrar gelerek eğitimlere tabii tutulmaya devam edildiğini söyledi. Muharebe alanında yaralıya sıhhi müdahale uygulamalarının sahada yaşanan taktik durum, zaman, kısıtlı malzeme ve tahliye imkanlarındaki zorluklar nedeniyle sivil sağlık öğretileriyle farklılıklar taşıdığına dikkati çeken bordo bereli personel, "Sivil bir ortamda yaralının olay bölgesinden hareket ettirilmeden yaralıya müdahaleye başlanması birinci öncelik olarak kabul edilmesine karşın, askeri öğretilerde bölgede riskin süreklilik arz etmesinden dolayı ikinci bir yaralanmanın önüne geçilmesi için yaralı personelin müdahale yapılmadan emniyetli bir alana çekilerek müdahalesine burada başlanması gerekmektedir." diye konuştu.

DEZENFORMASYONA KARŞI  MÜCADELEMİZ SÜRECEK Haber

DEZENFORMASYONA KARŞI MÜCADELEMİZ SÜRECEK

Milli Savunma Bakanlığı Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliğinin basın mensuplarına yönelik düzenlediği, "Savunma Muhabirliği Eğitimi-2" başladı.  Eğitim 5 hafta sürecek  Milli Savunma Bakanlığındaki eğitim programının açılışında konuşan Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri Tuğamiral Zeki Aktürk, iletişim ve etkileşimin baş döndürücü bir hızla arttığı, büyük bir güce dönüştüğü ve dezenformasyonla mücadelenin kritik öneme sahip olduğu bu günlerde, güvenilir bilgiye ulaşmanın daha önemli bir hale geldiğini belirtti.  Basın faaliyetlerinin, sağlıklı bir kamuoyunun oluşması, halkın doğru bilgiye ulaşması, dezenformasyonla mücadele edilmesi noktasında son derece kritik bir işleve sahip olduğunu aktaran Aktürk, "Bilgiye çok çabuk ulaşılan günümüzde maalesef en büyük sorun, haber ve bilginin sorgulanmadan, araştırılmadan doğru kabul edilmesi veya öyleymiş gibi algı yaratılması, kamu duyarlılığı olan olay ve durumlarda gerekli hassasiyetin kasıtlı ya da kasıtsız olarak sergilenmemesidir" dedi.  Medyanın toplumsal vicdanı zedeleyen olaylara karşı daha hassas olması gerektiğini, sansasyon yaratma ve reyting kaygısıyla teyit edilmemiş bilgilerin hızla, alelacele servis edilmesinin toplumda infial yaratabildiğine dikkati çeken Aktürk, şöyle konuştu: Son olarak TUSAŞ'a yönelik menfur terör saldırısı sonrasında görüldüğü gibi sorumsuzca, bilinçli veya bilinçsiz bir şekilde yapılan yayın, haber ve paylaşımlar vatandaşlarımızın, devletimizin ve kurumlarımızın güvenliğine zarar verecek ciddi sonuçlar doğurabilmektedir. Diğer yandan, soruşturma veya yargılama süreçlerinde, medyanın etik kurallarına aykırı şekilde çeşitli saiklerle üretilen, soruşturmanın gizliliğine aykırı haberler de bilgi kirliliğine ve kamuoyunun yanlış bilgilendirilmesine yol açabilmektedir.  Aktürk, Bakanlık olarak tüm faaliyetleri büyük bir şeffaflık içinde yürütmeye, faaliyet alanlarına ve gelişmelere ilişkin hususlarda kamuoyunu basın aracılığıyla ilk elden ve zamanında bilgilendirmeye yönelik çabalarına devam ettiklerini bildirdi.  Uluslararası güç dengelerinin yeniden şekillendirilmeye çalışıldığı, nüfuz mücadelelerinin ve jeopolitik gerginliklerin arttığı hassas bir dönemden geçildiğini belirten Aktürk, "Jeostratejik önemi son derece yüksek olan ülkemiz, etrafının ateşten bir çember olduğu bu süreçte, artan risk ve tehditlere karşı çok yönlü ve etkin bir savunma ve güvenlik politikası takip etmektedir. Böylesine hassas bir ortamda, Türk Silahlı Kuvvetlerimiz de ülkemizin ve asil milletimizin güvenlik ve huzuru için İstiklal Harbimizden bu yana en yoğun, en kapsamlı ve en etkili faaliyetlerini icra ederek birbirinden kritik görevleri aynı anda yerine getirmektedir" ifadelerini kullandı.  Savunma ve güvenliğin 85 milyonun meselesi, Türk Silahlı Kuvvetlerinin de 85 milyonun ordusu olduğunu vurgulayan Aktürk, şunları kaydetti: Milli Savunma Bakanlığı olarak her türlü eleştiriye açığız. Fakat siyasi saikler, kişisel hayal kırıklıkları, şahsi mülahazalarla Bakanlık ve Türk Silahlı Kuvvetleri aleyhine üretilen kasıtlı yalan haberler kuruma zarar vermekte, özellikle sosyal medya üzerinden yapılan örgütlü dezenformasyon bekamıza yönelik yeni bir tehdit türüne dönüşebilmektedir. Dezenformasyon konusunda İletişim Başkanlığımızla koordineli şekilde yürüttüğümüz mücadelemiz kararlılıkla devam edecektir. Bakanlığımızı ve Türk Silahlı Kuvvetlerimizi yıpratmaya yönelik her türlü çabayı bertaraf etmek üzere silahımız her zaman şeffaflık ve bilgi kanallarının açık tutulması olacaktır.  Savunma Muhabirliği eğitimiyle savunma ve güvenliğe yönelik faaliyetlerin takibi, milli tezlerin bilinmesi, iç ve dış kamuoyuna doğru anlatılmasına katkı sağlamayı hedeflediklerini belirten Aktürk, amaçlarının faaliyetlerin daha iyi anlaşılması, ortak dil ve anlayış birliğinin sağlanması olduğunu söyledi.  Türk Silahlı Kuvvetlerinin büyük bir fedakarlık ve kahramanlıkla 24 saat esasına göre yürütülen tüm faaliyetlerini daha iyi anlatmak ve kavranmasını sağlamak için basın mensuplarından bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da desteklerini beklediklerini söyleyen Aktürk, eğitimlerde katılımcıların savunma muhabirliği niteliklerini geliştirecek detaylı bilgi alacağını kaydetti.  Savunma alanındaki faaliyetlerin kamuoyuna aktarılmasında Bakanlık ile basın mensupları arasındaki bilgi alışverişinin etkinliğini artırmayı amaçlanan eğitimlerin 5 hafta sürmesi planlanıyor.  

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.