TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Uygulamalarımız appstore googleplay
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Tüi̇k

haberingundemi.com.tr - Tüi̇k haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Tüi̇k haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Mart ayında 111 bine yakın konut satıldı Haber

Mart ayında 111 bine yakın konut satıldı

Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) mart ayına ilişkin konut satış istatistiklerine göre, geçen ay ülke genelindeki konut satış sayısı 2024'ün aynı dönemine göre yüzde 5,1 artarak 110 bin 795 oldu. Ocak-mart dönemi baz alındığında ise satış sayısı yıllık bazda 20,1 artarak 335 bin 786 olarak gerçekleşti. Bu veri, Ocak 2020'den sonraki en yüksek ikinci ilk çeyrek verisi olarak kayıtlara geçti. İlk çeyrekte ipotekli satış sayısı yüzde 87,3 artarak 51 bin 729'a ulaşırken, kredili satışların toplamdan aldığı pay ortalaması yüzde 9,7'den yüzde 15,4'e yükseldi. Sektör temsilcileri, yaptığı açıklamada, ocak-mart dönemine ilişkin konut satış istatistiklerini değerlendirdi. "İlk çeyrek rakamları Türkiye'nin canlı bir pazar olduğunu anlatıyor" Gayrimenkul Yatırımcıları Derneği (GYODER) Başkanı Neşecan Çekici, Türkiye'nin dinamik nüfusu, tüketimi ve ihtiyaçlarıyla çok canlı bir pazar olduğunu belirterek, "Konut sektöründe son 2 yıldır maliyetleri ve fiyatları konuşuyoruz, ancak yine de Avrupa'nın en büyük pazarı olarak kalmayı, OECD ülkeleri arasında ABD'den sonra en büyük pazar olmayı koruyoruz." dedi. Satış adetlerinin ilk çeyrekte 335 bini aştığını dile getiren Çekici, sözlerini şöyle sürdürdü: "İpotekli konut satışları geçen yıl ilk çeyrekte 27 bin 622 idi, bu sene ilk çeyrekte 51 bin 729 oldu. Artış yüzde 88. Kaldı ki konut kredilerinde asıl rahatlamayı bundan sonraki çeyreklerde göreceğiz. Geçen yıl tüm maliyetlere, enflasyona rağmen yine de 1,5 milyona yakın satış olmuştu. Bu sene 1,5 milyonun aşılması muhtemel ve yeni rekorların olabileceği bir yılın içerisindeyiz. Sıfır konut satışı da geçen yıl ilk çeyrekte 88 bindi, bu sene ilk çeyrekte yaklaşık 100 bin. Artış yüzde 13." Çekici, inşaat maliyetlerindeki artışın artık durulmaya başladığını ve arzın daha da hareketleneceğini kaydederek, sıfır konut satışının payının artacağını bildirdi. Konuta erişilebilirliğin önemine değinen Çekici, "Bu konu devletin de gündeminde, biz de GYODER olarak konuyu gündemde tutuyoruz. Faizlerin daha kabul edilebilir seviyelere gelmesi, teşviklerin ve planlanan vergi düzenlemelerinin devreye alınması ve üretimin canlanması, artacak rekabetin getireceği fiyat avantajlarıyla bu anlamda daha doğru bir zeminin oluşacağını düşünüyorum." diye konuştu. "Şehrin çeperlerinde yönelim söz konusu" Anadolu Yakası İnşaat Müteahhitleri Derneği (AYİDER) Başkanı Hakan Şişik de konut satışlarının yakaladığı ivmeyi martta da devam ettirdiğini belirterek, şu ifadeleri kullandı: "İlk çeyrekte yüzde 20,1'lik artış söz konusu. Burada en dikkat çekici nokta ise ipotekli satışlardaki artış. Bu da bize gösteriyor ki kredi faizlerinin bir miktar gevşemesiyle konut fiyatları yeniden yükselişe geçmeden yüksek taksit tutarlarına rağmen konut alımına gidilmesi. Burada yüksek kiralar da etkili. Şehrin çeper bölgelerinde gelişen daha küçük metrekareli ve odalı konutlara yönelim olduğunu söyleyebiliriz. Şehrin merkezinde arsa çok sınırlı ve yüksek maliyetli olduğu için buralarda daha çok kentsel dönüşüm projeleri söz konusu." "Gayrimenkul doğru zamanda alım yapan herkese kazandırıyor" İstanbul Ticaret Odası (İTO) Gayrimenkul Hizmetleri Meslek Komitesi Başkanı Hakan Akdoğan ise ilk çeyrekteki genel satışların ve ipotekli konut alımlarının artmasının talebin canlı olduğunu gösterdiğini söyledi. Yatırımcıların reel anlamda konut fiyatlarının gerilemesini bir fırsat olarak gördüğünü dile getiren Akdoğan, şu açıklamalarda bulundu: "Yatırımcılar, enflasyonun düşeceğini, mevduat faizlerine ve konut kredi faizlerine indirimin geleceğini düşünürken, konut fiyatlarındaki son bir yılda yaşanan reel gerilemeyi fırsat olarak görüyor. Konut fiyatlarındaki artış beklentisi de piyasayı canlı kılıyor. Gayrimenkul ülkemizde her zaman güvenli bir yatırım aracı olarak görülüyor. Doğru zamanda alım yapan herkese de ciddi şekilde kazandırıyor." Akdoğan, konut kredilerinde aylık faiz oranlarının yüzde 4,5'lerden yüzde 2,59'a gerilemesinin de ipotekli satışları canlandırdığını sözlerine ekledi. "Konut satışlarındaki artış serisi 9 aya çıktı" Fuzul Topraktan Yönetim Kurulu Başkanı Faruk Akbal da konut satışlarındaki artışın Temmuz 2024'ten bu yana sürdüğünü ve 9 aylık seri yakalandığını belirterek, "Faiz oranlarının inmeye başlaması ve ev fiyatlarının artma ihtimalinin yüksek olması hareketliliği artırıyor. İnşaat maliyetlerinde de artık bir dizginlenme görüyoruz, bu da arz tarafında bir hareketlilik başlatıyor." dedi. Geçen yıl satışlarda bir r rekor gelmediğini ancak bu senenin ilk çeyreğinin 2024'e göre güçlü bir artışla başladığını dile getiren Akbal, "Yeni bir zirveye doğru gidiyoruz. Ancak ev sahipliği oranımız yüzde 55’lere doğru geriliyor. Bu Avrupa ortalamasının yüzde 15 altında. Bunu yukarı çıkaracak formüllerin ülkemizde daha da gelişmesi gerektiğini düşünüyorum." diye konuştu. EgeYapı GYO Genel Müdürü Didem Güneş ise kredili ipotekli satışların geçen yılın ortalamasının üzerinde gerçekleştiğini kaydederek, "Bu ivmenin faizlerin düşmeye devam etmesiyle daha da hız kazanacağını düşünüyorum." ifadesini kullandı. Geçen yıla göre sıfır konut satışında da canlılık yaşandığını vurgulayan Güneş, "Sıfır konut satışlarının payı yılın geri kalanında artacaktır. Bunda, biriken talebin etkisi çok büyük." şeklinde konuştu. "Sıfır konut satışlarının payının artması için üretimi artırmalıyız" Helmann Holding Yönetim Kurulu Başkanı Selman Özgün, satışlardaki artışın konuta olan yüksek talebin net bir göstergesi olduğunu belirterek, "Yüksek faiz oranlarına rağmen tam 9 aydır artış sürüyor. Yüksek kiralar ve konut fiyatlarındaki reel düşüş satışlara direkt etki eden unsurlar arasında yer alıyor." diye konuştu. Gelinen noktada geçmiş yıllara göre sıfır konut satışlarının payının azaldığını dile getiren Özgün, şu değerlendirmelerde bulundu: "Sağlıklı bir piyasa için bu oranın tekrar yukarılara çekilmesi gerekiyor. Bunun için de üretimi artırmamız elzem. Konut üretiminin artması için arazi arzı şart. Öte yandan orta ve alt gelir grubuna yönelik konut üretimi de hızlanmalı. Başta TOKİ olmak üzere ilgili diğer kurumlar konut üretimini artırmalı. Üretimin hızlanması için kamu-özel işbirliğine de odaklanılmalı."

Türkiye'de evlenme ve boşanmalar arttı Haber

Türkiye'de evlenme ve boşanmalar arttı

Türkiye İstatistik Kurumu, 2024 yılına ilişkin evlenme ve boşanma istatistiklerini yayımladı. Buna göre, geçen yıl evlenen çiftlerin 2023 yılında 567 bin 11 iken 2024 yılında 568 bin 395 oldu. Bin nüfus başına düşen evlenme sayısını ifade eden kaba evlenme hızı 2024'te binde 6,65 olarak belirlendi. Boşanan çiftlerin sayısı 2023 yılında 173 bin 342 olurken, 2024 yılında 187 bin 343 olarak gerçekleşti. Bin nüfus başına düşen boşanma sayısını ifade eden kaba boşanma hızı geçen yıl binde 2,19 olarak hesaplandı. Yıllara göre ortalama ilk evlenme yaşı incelendiğinde, her iki cinsiyette de bu yaş arttı. Ortalama ilk evlenme yaşının 2024 yılında erkeklerde 28,3, kadınlarda ise 25,8 olduğu görüldü. Erkek ile kadın arasındaki ortalama ilk evlenme yaş farkı ise 2,5 yaş olarak kayıtlara geçti. En yüksek kaba evlenme hızı Adıyaman oldu Kaba evlenme hızının geçen yıl en yüksek olduğu il, binde 7,76 ile Adıyaman olurken, bu ili binde 7,68 ile Gaziantep, binde 7,66 ile Kilis izledi. Kaba evlenme hızının en düşük olduğu il ise binde 4,01 ile Tunceli oldu. Bu ili binde 4,3 ile Gümüşhane, binde 4,89 ile Bayburt takip etti. Toplam evlenmeler içinde yabancıların oranı da incelendi. Buna göre, yabancı damatların sayısı 2024 yılında 5 bin 923 olurken, bu sayı toplam damatların yüzde 1'ini oluşturdu. Yabancı gelinlerin sayısı ise 29 bin 115 olurken, bunlar toplam gelinlerin yüzde 5,1'i olarak belirlendi. Suriyeli ve Özbek gelinler birinci sırada Uyruklarına göre yabancı damatlar içinde yüzde 20,6 ile Suriyeliler birinci sırada yer aldı. Suriyelileri yüzde 19,5 ile Alman ve yüzde 5,7 ile Afgan damatlar izledi. Yabancı gelinler içinde yüzde 12,1 ile Suriyeli ve Özbek gelinler birinci sırada dikkati çekti. Bu gelinleri yüzde 8,3 ile Faslı ve yüzde 7,5 ile Azerbaycanlılar takip etti. En yüksek kaba boşanma hızı Antalya oldu Kaba boşanma hızının 2024 yılında en yüksek olduğu il, binde 3,29 ile Antalya olarak kayıtlara geçti. Bu ilin ardından binde 3,09 ile İzmir ve binde 3,04 ile Karaman geldi. Kaba boşanma hızının en düşük olduğu il ise binde 0,45 ile Hakkari olarak belirlendi. Hakkari'nin ardından gelen iller ise binde 0,55 ile Şırnak, binde 0,6'şar ile Siirt ve Muş oldu. Boşanmaların yüzde 33,7'si evliliğin ilk 5 yılı, yüzde 21,3'ü ise evliliğin 6-10 yılı içinde meydana geldi. Kesinleşen boşanma davaları sonucunda 186 bin 536 çocuk velayete verilirken, velayetin çoğunlukla anneye geçtiği görüldü. Çocukların velayetinin geçen yıl yüzde 74,4'ü anneye, yüzde 25,6'sı babaya verildi. 

TÜİK, kayıp çocuk istatistiklerine ilişkin açıklama yaptı Haber

TÜİK, kayıp çocuk istatistiklerine ilişkin açıklama yaptı

TÜİK'ten yapılan açıklamada, kurum tarafından yayımlanan "Güvenlik Birimine Gelen veya Getirilen Çocuk İstatistikleri"ne ilişkin kamuoyuna yansıyan haberler konusunda açıklama yapılmasına ihtiyaç duyulduğu ifade edildi. İddiaların gerçekle bağdaşmadığı vurgulanan açıklamada, "Çalışmanın amacı, ülkemizde yaşanan çocuk mağduriyeti ve suçluluğunun nedeniyle boyutlarının belirlenmesi, elde edilen bilgiler doğrultusunda önleyici, koruyucu ve iyileştirici tedbirlere temel oluşturacak politika ve stratejilere karar verilmesi için altyapı oluşturulmasıdır." değerlendirmesinde bulunuldu. Söz konusu bültene ilişkin çalışmaların 1997'de 27 ilde başladığına işaret edilen açıklamada, Resmi İstatistik Programı kapsamında çalışmanın 2007'de 81 ile çıkarıldığı hatırlatıldı. Açıklamada, üretilen ayrıntılı istatistiklerin, Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığından elde edilen verilerden oluştuğuna dikkati çekilerek, "2017 yılına kadar güvenlik birimlerinde doldurulan soru formlarından elde edilen veriler resmi istatistik üretiminde kullanılmıştır. İdari kayıt verilerinin yeterli olgunluğa ulaşmasıyla veri kaynağı olarak soru formları yerine doğrudan idari kayıt kullanımına geçilmiştir. Bu değişim nedeniyle 2015 yılından itibaren veriler idari kayıtlara dayalı olarak revize edilmiştir." bilgisi verildi. "Veriler düzenli yayımlanmaya devam ediliyor" Çalışmada yer alan göstergelerin güvenlik birimlerine bir veya birden fazla gelen veya getirilen, dosyaları Cumhuriyet başsavcılıklarına intikal ettirilmiş veya ettirilmemiş, Türk vatandaşı olsun veya olmasın her bir çocuğun karıştığı olay sayısını gösterdiği belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi: "Kullanılan verilerde bir kişiye ait gerçekleşen her olay için ayrı kayıt bulunmaktadır. Diğer bir ifadeyle TÜİK tarafından çocuk sayısı bazında bir istatistik yayımlanmamaktadır. Bazı basın ve yayın organları ile sosyal medya hesaplarında yer alan ve kayıp çocuk istatistiklerinin TÜİK tarafından artık yayımlanmadığı iddiası doğru değildir. TÜİK kayıp (bulunan) çocukların karıştığı olay sayısı verilerini Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığı verilerine göre düzenli olarak yayımlamaya devam etmektedir. Bu kapsamda, TÜİK tarafından açıklanan 'kayıp (bulunan)' çocuklar, hakkında resmi olarak kayıp müracaatı yapılan ve güvenlik birimleri veya vatandaşlar tarafından bulunarak güvenlik birimlerine getirilen çocukları kapsamaktadır." Öte yandan açıklamadaki "Türkiye genelinde kaybolduktan sonra bulunarak emniyet birimlerine getirilen kayıp (bulunan) çocukların karıştığı olay sayısı" tablosuna göre, geçen yıl 15 bin 716 çocuk güvenlik birimlerine getirildi. Tablo şöyle: Geliş Nedeni Yıllar Toplam Yaş grubu -11 12-14 15-17 Bilinmeyen Toplam Erkek Kadın Erkek Kadın Erkek Kadın Erkek Kadın Erkek Kadın Kayıp (Bulunan) 2023 15716 8230 7486 441 216 2426 2415 5363 4855 2022 16499 8683 7816 416 202 1979 2062 6283 5550 5 2 2021 19277 9313 9964 949 589 2410 2949 5954 6426 2020 22380 11103 11277 1049 592 2875 2782 7179 7903 2019 17339 9704 7635 560 252 2667 1810 6477 5573 2018 15374 7790 7584 568 257 2359 1970 4863 5357 2017 15319 8103 7216 489 249 2502 1880 5112 5087 2016 13914 7286 6628 326 157 2139 1661 4821 4810 2015 9538 4570 4968 335 173 1285 1204 2950 3591

Türkiye'de beklenen yaşam  süresi 77,5’den 77,3’e düştü Haber

Türkiye'de beklenen yaşam süresi 77,5’den 77,3’e düştü

TÜİK’in "Hayat Tabloları, 2021-2023" istatistiklerine göre, doğuşta beklenen yaşam süresi, Türkiye geneli için toplamda 77,3 yıl olarak belirlendi. Söz konusu rakam 2020-2022 dönemi için 77,5 yıl olarak hesaplanmıştı.  Kadınlar daha çok yaşıyor  Doğuşta beklenen yaşam süresi, erkeklerde 74,7, kadınlarda 80 yıl olarak saptandı. Genel olarak kadınlar erkeklerden daha uzun süre yaşarken, doğuşta beklenen yaşam süresi farkı 5,3 yılı buluyor.  Çalışma çağının başlangıcı olan 15 yaşındaki kişilerin ortalama kalan yaşam süresi 63,5 yıl olurken, bu süre erkekler için 60,9 yıl, kadınlar için 66,1 yıl oldu.  Türkiye'de 30 yaşındaki bir kişi için ortalama 49,1 yıl olan kalan yaşam süresi, erkeklerde 46,6 yıl, kadınlarda 51,5 yıl olarak belirlendi. Bu yaş için kadın ve erkek arasındaki beklenen yaşam süresi farkı 4,9 yıl olarak hesaplandı.  Türkiye genelinde 50 yaşındaki bir kişinin kalan yaşam süresi ortalama 30,1 yıl olarak kayıtlara geçerken, bu süre erkeklerde 27,8 yıl, kadınlarda 32,3 yıl olarak tespit edildi.  Türkiye'de 65 yaşındaki bir kişinin kalan yaşam süresi ortalama 17,4 yıl olarak kayıtlara geçerken, bu süre erkeklerde 15,7 yılı, kadınlarda 19 yılı buluyor. 65 yaşındaki kadınların erkeklerden ortalama 3,3 yıl daha uzun yaşaması bekleniyor.  Doğuşta beklenen yaşam süresinin en yüksek olduğu il Tunceli  Doğuşta beklenen yaşam süresinin en yüksek olduğu il, 80,8 yıl ile Tunceli oldu. Tunceli'yi, 79,7 yıl ile Şırnak ve Mardin takip etti.  Beklenen yaşam süresinin en düşük olduğu il ise 76,1 yıl ile Kilis olarak belirlendi. Bunu, 76,2 yıl ile Gaziantep ve 76,8 yıl ile Adana izledi.  Erkeklerde doğuşta beklenen yaşam süresinin en yüksek olduğu il 78,1 yıl ile Tunceli olurken, bu ili, 77,1 yıl ile Mardin ve 77 yıl ile Bingöl takip etti. Erkeklerde beklenen yaşam süresinin en düşük olduğu il ise 73,2 yıl ile Kilis, 73,6 yıl ile Gaziantep ve 74 yıl ile Kırklareli, Edirne ve Adana olarak kayıtlara geçti.  Kadınlarda doğuşta beklenen yaşam süresinin en yüksek olduğu il 83,6 yıl ile yine Tunceli olarak saptandı. Bunu 83,3 yıl ile Şırnak ve 82,5 yıl ile Muğla izledi. Kadınlarda beklenen yaşam süresinin en düşük olduğu iller ise 78,7 yıl ile Gaziantep, 79,1 yıl ile Kilis ve 79,2 yıl ile Kütahya ve Hatay olarak sıralandı.  En fazla nüfusun bulunduğu İstanbul, doğuşta beklenen yaşam süresinde 78,6 yıl ile Türkiye ortalamasının üstünde yer aldı. Bu değer, erkeklerde 75,8 yıl iken, kadınlarda 81,3 yıl oldu.  Doğuşta beklenen yaşam süresinde Ankara 79,2 yıl ile Türkiye ortalamasının üstünde yer aldı. Bu değer, erkeklerde 76,5 yıl iken kadınlarda 81,8 yıl olarak belirlendi. Eğitimliler daha çok yaşıyor  Türkiye'de eğitim düzeyine göre beklenen yaşam süresi incelendiğinde, bu düzey yükseldikçe beklenen yaşam süresinin de uzadığı görüldü. Her yaştaki beklenen yaşam süresi, düşük eğitime sahip kişiler arasında daha az olurken, artan eğitim düzeyiyle birlikte beklenen yaşam süresinin arttığı tespit edildi.  Cinsiyet özelinde eğitim düzeyine göre beklenen yaşam süresine bakıldığında, hem erkek hem de kadınlarda eğitim düzeyi yükseldikçe beklenen yaşam süresinin de arttığı kayıtlara geçti. Ortaöğretim altı eğitim seviyesi ile yükseköğretim eğitim seviyesine sahip 30 yaşındaki kişilerin beklenen yaşam süreleri arasındaki farkın 5 yıl civarında olduğu belirlendi.  Bültene göre, Türkiye'de özel hayat tabloları, 2013'ten itibaren Türkiye ve il düzeyinde idari kayıtlardan yıllık üretiliyor. Hayat tabloları yoluyla elde edilen doğuşta beklenen yaşam süresine ek olarak ilk kez eğitim durumuna göre beklenen yaşam süresi bilgisi de hesaplandı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.