TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Uygulamalarımız appstore googleplay
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Ticaret

haberingundemi.com.tr - Ticaret haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Ticaret haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

G20 ülkelerine ihracat 100 milyar dolara yaklaştı Haber

G20 ülkelerine ihracat 100 milyar dolara yaklaştı

G20, dünya gayrisafi yurt içi hasılasının yaklaşık yüzde 85'ini, küresel ticaretin yüzde 75'ini oluşturuyor. Türkiye'nin de aralarında bulunduğu 19 üye ülke ve Avrupa Birliği (AB) ile Afrika Birliği'nin oluşturduğu G20'nin dönem başkanlığını Brezilya üstleniyor. G20 Liderler Zirvesi, bugün ve yarın Brezilya'da gerçekleştirilecek.  Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılacağı zirvenin ana teması, "Adil bir dünya ve sürdürülebilir bir gezegen inşa etmek" olarak belirlendi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suudi Arabistan ve Azerbaycan ziyaretleri sonrası uçakta gazetecilerin G20 Liderler Zirvesi'ne ilişkin sorusu üzerine, "Rio'da gerçekleşecek G20 Zirvesi'ni, küresel ekonomi ve enerji güvenliği konularında önemli bir platform olarak görüyoruz. Türkiye küresel ekonomi için istikrarı artırıcı önlemler ve iş birliklerine yoğunlaşmış bir ülke" ifadelerini kullanmıştı. İhracat 5 yılda yüzde 37 arttı Bu kapsamda Türkiye'nin küresel ekonomideki rolünü güçlendirme çabaları üye ülkelerle olan ihracat verilerine de yansıdı. Türkiye, G20'ye üye 18 ülkeye 2019'da 71 milyar 197 milyon dolarlık ürün ihracatı gerçekleştirdi. COVID-19 salgının yoğun yaşandığı 2020'de Türkiye'nin söz konusu ülkelere ihracatı 68 milyar 789 milyon dolara gerilerken, 2021'de 86 milyar 780 milyon doları buldu. Türkiye, 2022'de 97 milyar 322 milyon dolarlık, geçen yıl ise 97 milyar 249 milyon dolarlık ürünü söz konusu ülkelere sattı. Böylece Türkiye'nin bu ülkelere ihracatı 2019-2023 döneminde yaklaşık yüzde 37 artış gösterdi ve 100 milyar dolara yaklaştı. Bu yılın 9 ayında ise Türkiye söz konusu 18 ülkeye 73 milyar 889 milyon dolarlık ürün ihracatı gerçekleştirdi. Öte yandan, Türkiye'nin, üye ülkeler dışında AB ve Afrika Birliği'ne ihracatında da bu dönemde artış görüldü. En çok ihracat Almanya'ya, en az Arjantin'e Türkiye'nin ihracatı söz konusu dönemde 18 üye ülkenin 16'sına artarken, Suudi Arabistan ve Arjantin'e dış satım azaldı. Almanya'ya 2019'da 16 milyar 617 milyon dolarlık ürün gönderilirken, geçen yıl bu tutar yaklaşık yüzde 27 artışla 21 milyar 83 milyon dolara çıktı. ABD'ye Türkiye'den 2019'da 8 milyar 971 milyon dolar, 2023'te 14 milyar 880 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirildi. Bu ülkeye söz konusu dönemde ihracat artışı yüzde 66'yı buldu. Türkiye'nin geçen yıl G20 ülkeleri arasında en çok ihracat gerçekleştirdiği 3. ülke ise Birleşik Krallık oldu. Bu ülkeye 2019'da 11 milyar 279 milyon dolar, geçen yıl ise yüzde 10 artışla 12 milyar 463 milyon dolarlık ürün gönderildi. G20 içinde geçen yıl Türkiye'nin en az ihracat yaptığı ülkeler ise 171 milyon dolarla Arjantin, 411 milyon dolarla Endonezya, 645 milyon dolarla Japonya oldu.

ABD İle ticaret hacmini  100 milyar dolara çıkaracağız Haber

ABD İle ticaret hacmini 100 milyar dolara çıkaracağız

Birleşmiş Milletler (BM) 79. Genel Kurulu'na katılmak üzere New York'ta bulunan Erdoğan, Türkevi'nde ABD'de faaliyet gösteren bazı düşünce kuruluşu temsilcileriyle bir araya geldiği yuvarlak masa toplantısında konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, uluslararası düşünce kuruluşlarının değerli temsilcileriyle bir araya gelmekten duyduğu memnuniyeti ifade ederek, Türk dış politikası perspektifinden küresel ve bölgesel gelişmelere, meydan okumalara dair bir ufuk turu yapmak istediğini söyledi. Temel prensiplerinin dostlukları güçlendirmek, anlaşmazlıkları azaltmak ve barışın tesisini temin etmek olduğunu belirten Erdoğan, Türkiye olarak uluslararası hukuka, devletlerin egemenliğine ve toprak bütünlüğüne saygıyı vazgeçilmez gördüklerini, bugünün dünyasında bu ilkelere her zamankinden daha fazla ihtiyaç olduğunu vurguladı. Erdoğan, küresel meydan okumalar, bunlarla mücadelede yaşanan zorluk ve belirsizlikler, bölgesel çatışmalar ve insani krizlerin herkesin malumu olduğunu dile getirerek, "Neredeyse her gün yeni bir krize, yeni bir çatışmaya gözlerimizi açıyoruz. Bu tablo karşısında çok taraflılığın güçlendirilmesi gerektiğine inanıyoruz. Artık ne 1945'in ne Soğuk Savaş'ın ne de tek kutuplu düzenin koşullarında yaşıyoruz." ifadelerini kullandı. Birleşmiş Milletler başta olmak üzere küresel sistemin daha adil ve temsil kabiliyeti yüksek hale getirilmesi gerektiğini vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti: Her krizde şu acı gerçeğe şahit oluyoruz. Bir tarafta insanlığın ortak vicdanını, ortak aklını yansıtan Birleşmiş Milletler Genel Kurulu ve aldığı kararlar var. Diğer tarafta alınan her kararı Güvenlik Konseyi'nde veto gücüne sahip 5 adet ayrıcalıklı ülke var. Yıllardır çözümsüzlüğe mahkum edilen her sorunda 5 ülkenin keyfi, çıkarı, öncelikleri, Genel Kurul'daki yüzlerce ülkenin iradesini yok sayıyor. 'Dünya beşten büyüktür' derken tam olarak işte bu çarpık yapıya dikkat çekiyorum. Birleşmiş Milletlerin reforma ihtiyacı olduğunu herkes kabul ediyor ancak bunu hayata geçirecek adımlar atılmıyor. Giderek işlevsiz hale gelen Birleşmiş Milletler sisteminin yükünü ise genellikle çatışma bölgelerindeki siviller, açlıkla boğuşan mazlumlar, yani sistemin çalışmasına en fazla ihtiyacı olan insanlar çekiyor. Biz bu reform çağrısını her yerde, her fırsatta dile getirmeyi sürdüreceğiz. Bu konu, yarın 'Geleceğin Zirvesi' programında yapacağım konuşmanın özünü teşkil edecek." - "Netanyahu hükümeti savaşı bölgeye yaymak için her yolu denemektedir" Cumhurbaşkanı Erdoğan, 7 Ekim'den bu yana Gazze'de yaşanan katliamı içleri kanayarak takip ettiklerini söyledi. İsrail'in saldırılarında hayatını kaybeden 41 bini aşkın Gazzeli sivilin üçte ikisinin kadın ve çocuklardan oluştuğuna dikkati çeken Erdoğan, şöyle konuştu: Gazze'de tam anlamıyla bir insani felaket yaşanmaktadır. 1,9 milyon insan yerlerinden edilmiş durumda. Gazze'deki su kaynaklarının yüzde 70'i, fırınların yüzde 75'i tahrip oldu. Sağlık merkezlerinin yüzde 95'i kısmen veya tamamen zarar gördü. 150 bin konut tamamen, 200 bin konut kısmen yıkıldı, 80 bin konut oturulamaz hale geldi. Temiz su kaynaklarına ulaşmak neredeyse mümkün değil. Hepatit, çocuk felci ve dizanteri gibi hastalıklar ürkütücü boyutlara vardı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, insanların acil ihtiyaç duyduğu yardımların sadece 4'te birinin girişine izin verildiğini belirterek, Gazze halkının sadece bombalarla değil, açlıkla ilaçsızlıkla susuzlukla da katledilmeye çalışıldığını anlattı. Kalıcı ateşkesin sağlanması ve insani yardımların engelsiz akışının temininin öncelikleri olduğunu ifade eden Erdoğan, "Netanyahu hükümeti savaşı bölgeye yaymak için her yolu denemektedir. Buna fırsat verilmemesi gerektiğini her fırsatta söylüyoruz. Uluslararası toplumun İsrail üzerindeki baskıları yoğunlaştırması şarttır." dedi. - "Terör örgütlerine karşı verdiğimiz mücadele sadece Türkiye'nin değil bölgenin de güvenliği içindir" Rusya-Ukrayna Savaşı'nın herkesin gözleri önünde büyük bir insani trajediye dönüştüğünü dile getiren Erdoğan, "Savaşın başından itibaren adil bir barışın tesisi için gayret gösterdik, gösteriyoruz. İstanbul'daki müzakereler, Türkiye'nin sergilediği aktif rolün başarısını kanıtlamıştır. Ancak bu çabaların amacına ulaşması belli lobiler tarafından istenmedi. Biz her halükarda savaşın daha fazla yıkıma yol açmadan sona ermesi için elimizden geleni yapıyoruz ve yapacağız." diye konuştu. Azerbaycan'la ve Ermenistan'la birlikte Güney Kafkasya'da kalıcı barış ve istikrar adına önemli bir fırsat yakaladıklarını belirten Erdoğan, Balkanlar'da yürüttükleri yapıcı diplomasi ve Ortadoğu'da barış, istikrara yönelik girişimler sayesinde bölgesel rollerini pekiştirdiklerini söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Komşularımız Suriye ve Irak'ın toprak bütünlüğünü desteklerken bu iki ülkenin topraklarından ülkemizi hedef alan her tür tehdide karşı kararlılıkla mücadele ediyoruz. PKK, PYD, YPG, DEAŞ, FETÖ gibi terör örgütlerine karşı verdiğimiz mücadele sadece Türkiye'nin değil bölgenin de güvenliği içindir." değerlendirmesinde bulundu. - "Türkiye, NATO'nun en güçlü müttefiklerinden biridir" "Türkiye-Amerika ilişkilerinde son dönemde yaşanan olumlu havadan memnuniyet duyuyoruz." diyen Erdoğan, ikili ilişkilerin kapsamlı şekilde ele alındığı stratejik mekanizmanın son toplantısının mart ayında Washington'da düzenlendiğini anımsattı. Erdoğan, bu toplantıda terörle mücadeleden, savunma sanayine, enerjiden iklim ve çevre konularına kadar yeni istişare mekanizmalarının tesis edildiğini kaydetti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Geçtiğimiz yıl ticaret hacmimiz 30 milyar doları geçse de biz bu rakamı 100 milyar dolar seviyesine çıkarabileceğimiz kanaatindeyiz. Milli güvenliğimizi ilgilendiren bazı konularda Amerikan yönetimiyle görüş ayrılıklarımız halen devam ediyor. Amerikalı dostlarımızla her vesileyle PKK, PYD, YPG ve FETÖ'ye verilen desteğin sonlandırılmasına dair beklentilerimizi paylaşıyoruz. NATO müttefikimiz Amerika'nın Türkiye'ye yönelik uyguladığı tedbirler ve savunma sanayi kısıtlamaları güven duygusunu menfi şekilde etkiliyor. CAATSA yaptırımlarının ve F-35 programından çıkarılmamızın müttefiklik ruhuna aykırı olduğu da çok açıktır." ifadelerini kullandı. Kongrede beklemekte olan savunma sanayi ihraç lisans başvurularının bir an önce sonuçlandırılmasının isabetli olacağını dile getiren Erdoğan, konuşmasını şöyle tamamladı: 5 Kasım'da düzenlenecek olan Amerika başkanlık ve kongre seçimlerini tüm dünya gibi biz de yakından takip ediyoruz. Seçimler sonucunda başkan kim olursa olsun Amerika'ya bakışımız ve ilişkilerimizdeki üst düzeyli diyaloğumuz değişmeyecektir. Türkiye, NATO'nun en güçlü müttefiklerinden biridir. Aynı zamanda Avrupa Birliği'ne tam üyelik perspektifi olan bir ülkeyiz. Batı dünyasıyla işbirliğimizi geliştirirken, doğuya ihmal nazarıyla bakmıyoruz. Batı dünyasıyla işbirliğimizi geliştirirken doğuyu ihmal etmiyoruz. Gerek Şangay İşbirliği Teşkilatı, gerek BRICS, gerekse ASEAN'la diyalog zemininizi güçlendirmekte kararlıyız. Bu konuda son dönemde kritik adımlar attık. Çok farklı bir iklim yakaladık. Ülkemizin çıkarlarını merkeze alan Türkiye eksenli bir anlayışla farklı bölgesel teşkilatlarla işbirliğimizi daha da ilerleteceğiz.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.