TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Uygulamalarımız appstore googleplay
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Tbmm Başkanı Numan Kurtulmuş

haberingundemi.com.tr - Tbmm Başkanı Numan Kurtulmuş haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Tbmm Başkanı Numan Kurtulmuş haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

MECLİS’E YAPILAN  SAYGISIZLIK  KABUL EDİLEMEZ Haber

MECLİS’E YAPILAN SAYGISIZLIK  KABUL EDİLEMEZ

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda yaşanan gerginliğe ilişkin, "Bu görüntülerin Plan Bütçe Komisyonunun girişinde ortaya konulmuş olması, her şeyden evvel Meclisin demokratik işleyişine, Meclisin yasamanın yanında denetleme fonksiyonunun gerçekleştirilmesine yapılan saygısızca bir davranıştır, bunu kabul etmek mümkün değildir." dedi. Kurtulmuş, Mecliste, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'nın Plan ve Bütçe Komisyonu salonuna girişinde CHP milletvekillerince engellenmeye çalışılmasına ilişkin gazetecilere açıklama yaptı. Bu sabah saatlerinde TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu girişinde yaşanan görüntülerin fevkalade üzüntü verici olduğunu ve TBMM'nin mehabetine yakışmadığını belirten Kurtulmuş, şunları söyledi: "TBMM Plan Bütçe Komisyonu, günlerdir Meclisin en önemli fonksiyonlarından birisi olan denetim fonksiyonlarını yerine getirmek için fedakarca bir çalışma yürütüyor. Bu görüntülerin Plan Bütçe Komisyonunun girişinde ortaya konulmuş olması, her şeyden evvel Meclisin demokratik işleyişine, Meclisin yasamanın yanında denetleme fonksiyonunun gerçekleştirilmesine yapılan saygısızca bir davranıştır, bunu kabul etmek mümkün değildir. Ayrıca yine her şeyden evvel, bu kadar büyük fedakarlık içerisinde çalışan Plan Bütçe Komisyonu üyelerine karşı da bir haksızlık olduğu kanaatindeyim." TBMM'nin, her türlü fikrin konuşulabileceği, her türlü müzakerenin, münakaşanın yapılabileceği bir yer olduğunu ama bütün bunların kaba kuvvetle, engellemeyle, ağır ve yaralayıcı sözlerle değil, medeni ilişkiler içerisinde ve sözün gücünü kullanarak gerçekleştirilebileceğini ifade eden Kurtulmuş, "TBMM, 86 milyon Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının dört gözle beklediği, kendisinin lehine olacak kararların alınması için teşvik ettiği, her bir milletvekili arkadaşımızın da temsil yetkisini en iyi şekilde kullanmasını istediği bir büyük demokratik platformdur. Bu platformun gereği, her türlü eleştiriyi en açık şekilde yapmak, her türlü muhalefet görevini yerine getirmektir. Bunların hepsi zaten demokrasinin gereğidir." diye konuştu. Kurtulmuş, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonuna yürütmeyi temsilen gelen İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'ya "Sen buraya giremezsin" diyerek engel koymanın hiçbir demokratik anlayışa sığmayacağını, bunun kabul edilmesinin ve makul görülmesinin mümkün olmayacağını vurguladı. TBMM Başkanı Kurtulmuş, "Bizim bundan sonraki süreçte bütün partilerden beklentimiz, TBMM'nin, demokratik fonksiyonlarını icra edebilmesi için bütün meclis gruplarının yöneticisi arkadaşlarımızın üzerlerine düşen sorumluluğu yerine getirmesini bekliyoruz." dedi. Olay yaşandıktan sonra CHP Genel Başkanı Özgür Özel'i telefonla aradığını aktaran Kurtulmuş, "Burada ortaya konulan yaklaşımdan, buradaki tutum ve davranışlardan, burada sergilenen tavırlardan asla memnun olmadığımızı, büyük bir rahatsızlık duyduğumuzu, Meclis yönetimi olarak bu konunun sadece bizleri değil TBMM'ye bakan milletimizin tamamına yakınını rahatsız eden çirkin görüntüler olduğunu kendisiyle de paylaştım. Şimdi bundan sonraki süreçte gerçekten fedakarca çalışan milletvekili arkadaşlarımızın bu çalışma süreçlerinin daha demokratik daha anlayışlı daha hoşgörülü olabilmesi için Mecliste grubu bulunan bütün partilerimizin yöneticilerine ve tek tek bütün milletvekili arkadaşlarımıza önemli bir sorumluluk düştüğü kanaatindeyim." ifadelerini kullandı. TBMM'ye sadece 86 milyon vatandaşın bakmadığını, dünyanın dört bir tarafından Türkiye'yi dikkatle izleyen milletlerin de TBMM'de neler olup bittiğini yakından takip ettiğini dile getiren Kurtulmuş, bu çerçevede, o anda yapılan bir işin, söylenen bir sözün, maksadını aşan bazı tavırların kalıcı olarak Türkiye demokrasisi üzerinde hasarlar bıraktığının milletvekillerince görülmesi gerektiğini kaydetti. Kurtulmuş, şöyle devam etti: "Süratle bu haletiruhiyeden kurtulmak gerekiyor. Meclis, müzakere yeridir. Meclis, mücadele yeridir ama asla ve asla hiçbir milletvekilinin bir diğerine saygısızlık yapacağı, hiçbir milletvekilinin kamu adına görev yapan herhangi bir bakana, TBMM'ye geldiği zaman saygısızlık yapacağı bir mekan değildir. Dolayısıyla sözümüzü en güçlü şekilde söyleyeceğiz, muhalefetimizi en net ve en sert şekilde yapacağız ama bunu asla demokrasinin kalıpları dışarısında kabul edilemez bir şekilde yapmak mümkün değildir. Bu görüntüler bütün milletimizi rahatsız etmiştir. Bunun ortaya çıktığı andan itibaren Türkiye'de bu konudaki toplumsal eleştirilerin yükseldiğini görüyoruz. Ben tekrar buradan, Meclis'te grubu bulunan partilerimize, partilerin yetkililerine, grup yöneticilerine çağrımı tekrarlıyorum. 'Meclis bir gün toplanıyor ve ertesi gün dağlıyor' değil, bütün bu arkadaşlarımız yüz yüze bakacaklardır. Bu Meclis, 2028'e kadar, bir sonraki seçim dönemine kadar iş yapacak, burada milletin hayrına olacak kararları alacak Meclistir. Nice mutabakatlarla kararlar çıkarılacaktır, nice mücadelelerle yasa maddeleri ya da başka konular bu Meclisin çatısı altında tartışılacaktır. Ama burada ne kaba söze ne fiili müdahaleye ne herhangi bir şekilde Meclisin mehabetine yakışmayan engellemelere müsaade etmememiz lazım. Biz Meclis yönetimi olarak bu konudaki kararlılığımızı açık bir şekilde ifade etmek istiyoruz. Sorumluluğun aynı şekilde parti gruplarında olduğunu, aynı şekilde milletvekili arkadaşlarımızda da olduğunu ifade etmek isterim." "Bunları yapmaya kimsenin hakkı yoktur" Meclisin geçen dönemde 1512 saat çalışma yaptığını, bu çalışmaların içerisinde son derece zor, zaman zaman tahammül sınırlarını aşan müzakerelerin olduğunu anımsatan Kurtulmuş, "Bu kadar nezih çalışma ortamlarından geriye böyle birkaç tane, haddi ve maksadını aşan çirkin görüntüler, kaba söz ya da birtakım fiili müdahaleler akla geliyor. Bunları yapmaya kimsenin hakkı yoktur. Şu kutsal çatının, milli mücadelenin karargahı olan, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kurucu iradesinin sahibi olan, bugün de milli iradenin tecelligahı olan TBMM'ye böylesine kötü olaylarla anılmayı yakıştırmak ve böyle olaylara sebebiyet vermek de kimsenin hakkı olmaması gerekir diye düşünüyorum." değerlendirmesinde bulundu. Herkesin, konuşurken ve bir iş yaparken, yapacağı şeyi birkaç kere düşünmesi gerektiğini ifade eden Kurtulmuş, şunları kaydetti: "İçinden geçtiğimiz bu zor sürecin içerisinde, dünyanın ve Türkiye'nin şartları itibarıyla söylüyorum, bütün herkese yüksek sorumluluklar düşüyor. Herkese yüksek sorumluluklarını hatırlatıyorum. Demokrasi, herkesin istediğini istediği gibi yapması rejimi değildir. Demokrasi, kurallar ve kurumlar içerisinde, hele hele kararların alındığı TBMM'de herkesin buradaki kurallar içerisinde hareket etmesidir. Kurallardan birisi de Plan ve Bütçe Komisyonunda her yıl, bütçe Genel Kurula inmeden evvel, merkezi bütçeden pay alan kurum ve kuruluşlarının hesaplarının görüldüğü toplantıların yapılması ve burada teklif edilen bütçenin geçirilerek Genel Kurula indirilmesidir. Bugün de bu amaçla, denetim fonksiyonunu yerine getirmek, yaptığı faaliyetlerle ilgili hesap vermek için Sayın İçişleri Bakanımız, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonuna gelmiştir ama karşılaştığı muamele, kabul edilir bir muamele değildir. İçeride milletvekili arkadaşlarımız istedikleri her soruyu sorabilirler, bakanlığın bütçesiyle ilgili konuşabilecekleri gibi bakanlığın faaliyetleriyle ilgili de istedikleri eleştiriyi yapabilirler. Zaten de yapmaktadırlar. Hatta öylesine ki bazen ilgili arkadaşların sabır sınırlarını zorlayan eleştirileri olabilir ama herkes büyük bir olgunlukla eleştirisini yapar, herkes de büyük bir olgunlukla eleştiriye cevap verir. Ama 'Sen buraya giremezsin, seni buraya sokmam' diyerek engelleme yapmak, TBMM'nin usulünde yoktur. Bugüne kadar TBMM tarihinde hiçbir bakanın bu şekilde Plan ve Bütçe Komisyonuna sokulmak istenmediği bir tavırla karşılaşılmadığına işaret eden Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bakanların çok eleştirildiği, çok büyük münakaşaların yapıldığı oturumlar olmuştur ama böylesini TBMM ilk sefer görüyor. Bunu asla kabul etmediğimizi, doğru bulmadığımızı, bundan sonraki süreçlerde bu tür tavırlara hiçbir şekilde müsaade edilmeyeceğinin bilinmesini arzu ederim. Bu konularda da hem TBMM Başkanvekili arkadaşlarımızın hem de TBMM'de grubu bulunan partilerin yöneticilerinin de çok daha titizlik, işbirliği ve koordinasyon içerisinde hareket etmelerini temenni ederim. Bu açıklamayı da bugün yaşadıklarımızın hassasiyeti dolayısıyla sizlere ve sizler vasıtasıyla tüm kamuoyuna yapmayı bir vazife telakki ediyorum. İnşallah Meclisimiz bundan sonraki süreçlerde de nezih bir ortamda çalışmalarını sürdürecek ve milletin beklediği olumlu kararların alınabilmesi için hareket edecektir."

TBMM Başkanı Kurtulmuş, İstanbul Medeniyet Üniversitesi Akademik Yıl Açılış Töreni'nde konuştu: Haber

TBMM Başkanı Kurtulmuş, İstanbul Medeniyet Üniversitesi Akademik Yıl Açılış Töreni'nde konuştu:

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, "Dün Hitler vardı, bugün Netanyahu var. Eğer bu algı değiştirilemezse yarın başka bir zalimin çıkması kaçınılmazdır. Dolayısıyla bugün beyaz insanı ya da bazı ırkları üstün kabul ederek yeni bir şekilde dünyaya bir teklifte bulunmak, çözüm önermek mümkün değildir." dedi. Kurtulmuş, İstanbul Medeniyet Üniversitesi 2024-2025 Akademik Yıl Açılış Töreni'nde yaptığı konuşmada, yeni eğitim öğretim yılının öğrenciler, akademisyenler, Türkiye'nin eğitim sistemi ve millet için hayırlı olmasını diledi. İnsanı ilgilendiren her alanla ilgili tarih boyunca yaşanan sıkıntılardan büyük sorunların yaşandığı bir dönemden geçildiğini belirten Kurtulmuş, sorunların çözümü için yeni, alternatif, güçlü paradigmaların, birtakım ilmi, fikri ve medeni perspektiflerin ortaya konulmasının zaruri olduğunu vurguladı. Kurtulmuş, bugün dünyadaki en önemli problemlerden birinin çevre felaketleri, küresel ısınma, iklim değişiklikleri ve buna bağlı olarak insanlığın bütün kıtaları kapsayacak şekilde derin birtakım tabiat olaylarıyla karşı karşıya kalması olduğunu dile getirdi. Dünyanın en büyük endüstrileri ve kuruluşlarının çevreyi koruyormuş gibi yaptıklarını ama esas meselenin dünyanın bu hale gelmesindeki etkenler olduğunu ifade eden Kurtulmuş, bugün dünyada hakim olan medeniyet algısının en temel probleminin insanın dünya ve kainatla ilişkisini ayarlayamaması olduğunu kaydetti. Kurtulmuş, insanoğlunun sanayileşmeyle başlayan süreçte kainatın sahibi gibi davrandığını, kapitalistlerin dünyanın nimetlerinden en üstün şekilde yararlanarak kendileri için büyük bir zenginlik kurmak amacıyla kainatı talan ettiklerini belirtti. Göç, ırkçılık, yabancı düşmanlığı gibi birçok meselenin temelinin, bugünkü hakim medeniyet değerlerinin yanlış bakış açılarının sonucu olduğunu aktaran Kurtulmuş, bugün yeryüzündeki göç ya da gelir adaletsizliği meselesine sebep olan temel hususlardan birisinin, insanlar arasında bir hiyerarşinin varlığını kabul etmek olarak özetlenebilecek, "kendini üstün görme" psikolojisinin bir sonucu olduğunu söyledi. - "Netanyahu ile Hitler arasında insanlara bakış bakımından zerre miskal fark yoktur" TBMM Başkanı Kurtulmuş, herkesi her gün derinden yaralayan İsrail'in devam ettirdiği soykırımların arkasında da bu düşüncenin olduğunu vurgulayarak, şöyle konuştu: "Biz Netanyahu'yu Hitler'e benzetirken sadece laf olsun diye söylemiyoruz. Netanyahu ile Hitler arasında insanlara bakış bakımından zerre miskal fark yoktur. Hitler de 'Biz soylular, seçkin insanlarız.' diye bakıyor, diğerlerini köleleştirmesi gereken insanlar olarak görüyor. Bugün de aynı şekilde Netanyahu, sadece Filistinlilere karşı değil Lübnanlılara, Araplara, Acemlere, Türklere, Kürtlere, Sünnilere, Şiilere zulümler yapıyor. Hatta sadece Müslümanlara karşı değil, Hristiyanlara karşı bile üstün olduğuna inandığı için bu zulümleri ortaya koyuyor. Çünkü diğerleri, kendisiyle eşit bir yaşam hakkına sahip değildir. Nasıl faşizm böylesine sapkın bir ideolojiyi ortaya koyduysa, siyonizm de aynı sapkın ideolojiyi ortaya koymuştur. Şurada yanılırız, çok açık söylüyorum. Bu adamlar yanlış, kötü adamlar, onun için böyle oluyor değil. Bu zihniyet yanlış bir zihniyet. Yani 'Biz üstün, diğerleri bizden aşağıdır.' zihniyeti, modern insanın en büyük yanılgısı olan seçkin insanlar ve ırklar yanılgısı, zaman zaman insanlığı böyle büyük sorunlarla karşı karşıya getiriyor. Dün Hitler vardı, bugün Netanyahu var. Eğer bu algı değiştirilemezse yarın başka bir zalimin çıkması kaçınılmazdır. Dolayısıyla bugün beyaz insanı ya da bazı ırkları üstün kabul ederek yeni bir şekilde dünyaya bir teklifte bulunmak, çözüm önermek mümkün değildir." İnsanlığın ve modern çağların en büyük yanılgılarından birinin "ebedilik hastalığı" olduğunu dile getiren Kurtulmuş, Batı medeniyetinin ortaya çıkardığı ebedilik hastalığının, bu sistemi, varlığı, gücü ilelebet devam ettirebilmenin bir sonucu olduğunu ifade etti. Kurtulmuş, bu sorunları bugünkü hakim medeniyetin değerleri, ön kabulleri ve onların yapmış olduğu birtakım genel çerçeve içerisinde çözmenin mümkün olmadığına dikkati çekerek, şöyle devam etti: "Dünya, sadece bir ülkenin, hükümetin ya da herhangi birilerinin yanlışı dolayısıyla bu noktaya gelmiş değil. Topyekun bir paradigma iflas ettiği için bu noktaya gelmiştir. Buradan yeni bir çıkışa, söze, teklife ihtiyaç var. Bunu yapacak olanlar da ancak alternatif olarak düşünebilme becerisine, kabiliyetine, geçmişine ve birikimine sahip olan medeniyet havzalarıdır. Hiç şüphesiz ne kadar zor şartlar içerisinde olursak olalım, Türkiye'nin böylesine önemli bir medeniyet havzasını temsil ettiğini, böylesine büyük bir potansiyel güce sahip olduğunu ve bunun için de çalışmalarımızı her alanda geliştirmemiz gerektiğini düşünüyorum. Bu anlamda da Türkiye'nin geldiği noktada önemli fırsatlarımızın, imkanlarımızın olduğu kanaatindeyim." - "BM'nin yapısı, insanların yaradılışta eşitliği prensibi üstüne oturmamıştır" Bugün en çok konuşulan konulardan birinin mevcut küresel sistemin sorunlarını çözme yeteneğini kaybetmesi olduğunu ifade eden Kurtulmuş, "Birleşmiş Milletler, bugünkü yapısıyla hiçbir şekilde, dünyadaki hiçbir sorunu, çatışmayı, gerilimi çözebilme imkanına sahip değildir. Çünkü BM'nin yapısı, insanların yaratılışta eşitliği, ulusların da egemenlikte eşitliği prensibi üstüne oturmamıştır. Beş tane ülkenin niçin dünyayı yönettiği, veto hakkını kullandıkları zaman onların istemediği hiçbir konuda karar alınamayacağını hangi vicdan ve akıl sahibi, mantıklı bir şekilde izah edebilir?" diye konuştu. Kurtulmuş, Filistin meselesiyle ilgili şunları söyledi: "Ne yazık ki İsrail'in bu kadar saldırgan olmasının arkasındaki temel neden ne İsrail'in askeri gücüdür ne Amerika ve Batı ülkelerinin bölgeye getirip yığmış olduğu askeri güçtür ne İsrail'in uluslararası bilim çevrelerindeki üstünlüğüdür ne siyonizmin uluslararası finansta ve uluslararası medyada hakimiyetidir. Bunlar var tamam ama en büyük işleri bölge ülkelerinin ve İslam ülkelerinin çaresizliği, dağılmışlığı ve iradesizliğidir. Bu iradesizliği ve çaresizliği ortadan kaldırmak zorundayız. Onun için burada parantez açarak şunu söylüyorum, böylesine bir ortamda kim Arap-Acem, Türk-Kürt, Şii-Sünni, Müslüman-Hristiyan diye sözüne başlıyor ve bir ayrımcılık yapıyorsa biliniz ki İsrail'in ekmeğine yağ sürüyordur. Dolayısıyla bölge halklarının tamamının birleşmek ve bütünleşmek mecburiyeti vardır." Bu çerçevede kurumların geç de kalsa bazı reaksiyonlar göstermiş olmasını önemli bulduklarını kaydeden Kurtulmuş, "En son Arap Birliğinin, Lübnan'a karşı yapılan İsrail'in bu saldırgan tecavüzleri karşısında sesini yükseltmesi, geç de olsa önemli bir adımdır. İslam İşbirliği Teşkilatı başta olmak üzere bütün bölge ülkelerinin daha fazla sesini yükseltmesi ve artık somut adımlar, sonuçlar alacak adımların atılması gerektiğini ifade etmek isterim." değerlendirmesinde bulundu. - "Toplumun bütün farklı kesimleri Filistin halkının yanındadır" Türkiye'nin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın öncülüğüyle, devletin bütün kurumları, millet ve sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte bu konuda yekvücut olmuş dünyadaki ender ülkelerden biri olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, "Allah'a çok şükür, bundan dolayı da gerçekten fevkalade büyük bir övünç içerisinde olmamız gerekir. Toplumun bütün farklı kesimleri Filistin halkının yanındadır. Şimdi Lübnan halkının, hükümetinin yanındadır. Bütün bölge halklarının bu Siyonist canavarın karşısında kendilerini koruma hakları olduğunun da bilincindedir. Bu vesileyle ümit ediyorum ki Filistin'de, Orta Doğu'da yaşananlar, çözümü hızlandıracak ve çözümün de alternatif, yeni düşüncelerin de aranmasını sağlayacak fevkalade güçlü uyarıcılardır." ifadelerini kullandı. Kurtulmuş, yeni fikirler üretilmesi bakımından bilim insanlarına büyük görevler düştüğü gibi topluma ve gençlere de büyük sorumluluklar düştüğüne işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü. "Bugün eğer İsrail'e karşı dünyada ciddi birtakım sesler yükseliyorsa, bunda en büyük pay hiç şüphesiz başta Batı ülkeleri olmak üzere dünyanın başka taraflarındaki insaf ve vicdan sahibi insanların sokaklara çıkarak, hükümetlerine rağmen Filistin halkının yanında yer almalarıdır. Biz, başından itibaren 'insanlık cephesi' diye yeni bir cephenin kurulduğunu, yeni bir cephenin bütün insanlığa hak ve adalet ekseninde öncülük yapabilecek bir atılımı gerçekleştirdiğini görüyoruz. Bu cepheyi kuvvetlendirmek hepimizin ödevidir. Nerede olursak olalım, hangi sorumluluğun altında olursak olalım hepimizin ödevi insanlık cephesini güçlendirmek ve kuvvetlendirmektir. Ümit ediyorum ki, bu vesileyle ortaya konulan, artık insanlığın taşıyamadığı ağır sorumluluklar yeni bir uyanışa, güçlü bir uyanışa vesile olur." Dini, mezhebi, meşrebi ne olursa olsun, gönlünde ve zihninde insaniyetten pay bulunan herkesi aynı safa davet etmek ve aynı mücadelenin paydaşı kılmak mecburiyetinde olduklarını vurgulayan Kurtulmuş, "Bunu yapacak akıl da bilgi de birikim de insan gücü de Türkiye'de mevcuttur. Her alanda bu mücadeleyi gerçekleştireceğiz ve ümit ediyorum ki bundan da sonuç alacağız. Sadece bizim için değil, bütün insanların hayrına olacak, medeniyet değerlerini, küresel medeniyet değerleri haline getirecek çalışmaları gerçekleştirip insanların önüne sunacağız." diye konuştu.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.