TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Uygulamalarımız appstore googleplay
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Tarım Ve Orman Bakanlığı

haberingundemi.com.tr - Tarım Ve Orman Bakanlığı haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Tarım Ve Orman Bakanlığı haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Yasa dışı alkol satışını önlemek amacıyla düzenlemeye gidildi Haber

Yasa dışı alkol satışını önlemek amacıyla düzenlemeye gidildi

Bakanlık tarafından hazırlanan "Tıbbi Kullanım Amaçlı Etil Alkolün Piyasaya Arzının, Kullanım Amacının ve Miktarının Belirlenmesine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Tebliğ" Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Tebliğle tıbbi kullanım amaçlı etil alkolün iç piyasaya arzına, kullanım amacına, alanına, miktarına ve tebliğe aykırı davrananlara uygulanacak idari yaptırımlara ilişkin usul ve esaslar düzenlendi, yasal olarak piyasaya arz edilen etil alkolün yasa dışı ticarete konu edilmesinin engellenmesi amaçlandı. Buna göre, kamu kurum ve kuruluşlarına ait olan sağlık hizmet sunucuları faaliyetleriyle uyumlu olacak miktarda tıbbi kullanım amaçlı etil alkol alabilecek. Sağlık hizmet sunucuları, hayvan sağlığı kuruluşları, kamu kurum ve kuruluşlarına ait hayvan barınağı bakım, rehabilitasyon ve tedavi merkezleri ile Tütün ve Alkol Dairesi Başkanlığınca (TADAB) uygun bulunan diğer sağlık kuruluşları satın aldıkları tıbbi kullanım amaçlı etil alkolü, bedelli veya bedelsiz olarak piyasaya arz edemeyecek ve tebliğle belirlenen kullanım alanları dışında kullanamayacak. Toptan satıcılar için limit 50 bin litre Etil alkol toptan satıcıları stoklarında hiçbir şekilde 50 bin litreden fazla tıbbi kullanım amaçlı etil alkol bulunduramayacak. Bugün itibarıyla stoklarında 50 bin litreden fazla tıbbi kullanım amaçlı etil alkol bulunduran toptan satıcılar, bu miktar 50 bin litrenin altına düşmediği sürece yeni ürün alamayacak. Tıbbi kullanım amaçlı etil alkol kullanıcılarından kamu kurum ve kuruluşlarına ait olanlar hariç, eczaneler, veteriner hekim muayenehaneleri ile poliklinikleri aylık 5 litre, birinci basamak sağlık hizmet sunucuları 10 litre, hayvan hastaneleri 40 litre tıbbi amaçlı etil alkol sağlayabilecek. İkinci ve üçüncü basamak sağlık hizmet sunucuları ise söz konusu üründen yıllık 1000 ve 2 bin litre alabilecek. Tıbbi kullanım amaçlı etil alkol kullanımının zorunlu olduğu diğer sağlık kuruluşlarının başvuruları ve uygun bulunanların kullanım miktarları TADAB tarafından değerlendirilecek. İkinci ve üçüncü basamak sağlık hizmet sunucularının daha fazla etil alkol talebi durumunda, Sağlık Bakanlığından uygunluk yazısı alarak TADAB'a ibraz etmeleri gerekiyor. Düzenlemeyle tıbbi amaçlı etil alkol alarak kullanan sağlık hizmet sunucularına, hayvan sağlığı kuruluşları ile kamu kurum ve kuruluşlarına ait hayvan barınağı, bakım, rehabilitasyon ve tedavi merkezlerine kullanım miktarları ve alanlarına ilişkin kayıt tutma zorunluluğu da getirildi. Tebliğ hükümlerine aykırı davrananlara idari yaptırımlar uygulanacak.

Belgrad Ormanı'nda sözleşmesi biten İBB'ye tahliye Haber

Belgrad Ormanı'nda sözleşmesi biten İBB'ye tahliye

Ormana gelen Tarım ve Orman Bakanlığı görevlileri, işletme süresi biten İBB ekiplerine tahliye kararını bildirdi. İBB ekipleri de bunun üzerine kendilerine ait eşyaları kamyona yükleyerek götürdü. Bölgede polis ile zabıta ekiplerinin bekleyişi ise sürüyor. "Sözleşme uzatılmadı" İBB tarafından konuya ilişkin yapılan açıklamada, "Belgrad Ormanı'nın işletme yetkisi yıllar sonra İBB'den alındı. İBB'nin sözleşme dolmadan yaptığı 49 yıllık kiralama talebi reddedildi. Tarım ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar 1. Bölge Müdürlüğü ile İBB Emlak Dairesi Başkanlığı arasında düzenlenen 127 maddelik kira sözleşmesinden kaynaklı hükümler eksiksiz yerine getirilmesine rağmen sözleşme uzatılmadı." ifadelerine yer verildi. Tahliyenin tamamlandığı belirtilen açıklamada ormanın işletilmesiyle ilgili hukuki sürecin devam ettiği kaydedildi. Tarım ve Orman Bakanlığından Belgrad Ormanı'na ilişkin açıklama: Tarım ve Orman Bakanlığı, Belgrad Ormanı içerisindeki Bentler, Neşetsuyu, Kömürcü Bendi tabiat parkları ile Bahçeköy ve Kurtkemeri giriş kapılarının bugünden itibaren Doğa Koruma Milli Parklar (DKMP) Genel Müdürlüğü tarafından işletileceğini bildirdi. Bakanlıktan yapılan açıklamada, DKMP sorumluluk alanında bulunan Belgrad Ormanı'ndaki Bentler, Neşetsuyu, Kömürcübent tabiat parkları ile Bahçeköy ve Kurtkemeri giriş kapılarının işletmeciliğinin 14 Haziran 2013'te İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına (İBB) verildiği anımsatıldı. İşletme süresinin 13 Ekim 2023'te dolduğuna işaret edilen açıklamada, "İdaremizin tahliye talebine karşılık, İBB tarafından açılan dava 12 Aralık 2024'te lehimize sonuçlandı. İBB'nin ilgili alanlardan tahliyesine ve işletmeyi tarafımıza teslim etmesine dair talep idaremizin 16 Aralık 2024 tarihli yazısı ile Sarıyer Kaymakamlığına bildirilmiş, kaymakamlık tarafından da İBB'ye 19 Aralık 2024 tarihli yazıyla, 23 Aralık 2024 tarihine kadar tahliye işlemlerini gerçekleştirmesi için süre verilmiştir. Dolayısıyla bazı haberlerde geçen '20 Aralık 2024 günü mesai saatinin bitimine bir saat kala İBB'ye bildirildiği' şeklindeki ifadeler gerçeği yansıtmamaktadır." ifadeleri kullanıldı. Tüm hazırlıklar tamamlandı Açıklamada, söz konusu bölgedeki tabiat parkları ve giriş kapılarının işletmesine ilişkin de bilgi verilerek, şunlar kaydedildi: "Belgrad Ormanı içerisindeki Bentler, Neşetsuyu, Kömürcü Bendi tabiat parkları ile Bahçeköy ve Kurtkemeri giriş kapıları bugünden itibaren DKMP tarafından işletilecektir. İhtiyaç duyulan temizlik ve güvenlik hizmetleri için tüm hazırlıklar tamamlanmıştır. Söz konusu durumun, Belgrad Ormanı'nın milli park olarak ilan edilmesi süreciyle herhangi bir ilişkisi bulunmamaktadır. Belgrad Ormanı'na ziyaretçi girişi açık olup ziyaretçi girişinin engellendiği yönündeki haberler gerçeği yansıtmamaktadır."

Denizlerde bu yıl 144 bin su ürünleri denetimi yapıldı Haber

Denizlerde bu yıl 144 bin su ürünleri denetimi yapıldı

AA muhabirinin edindiği bilgiye göre, ülkede 2002'de 61 bin ton olan su ürünleri yetiştiriciliği üretim miktarı, 2023'te 556 bin 287 tona yükseldi. Su ürünleri avcılığı da geçen yıl 454 bin 59 ton oldu. Türkiye, su ürünleri yetiştiriciliğinde 2022 itibarıyla dünyada 200 ülke arasında 16. sırada yer alıyor. Yetiştiricilikte Avrupa ülkeleri arasında ikinci olan Türkiye, deniz ürünleri avcılığında da 4. sırada bulunuyor. Bu alanda artan üretim, yasal düzenlemeleri ve daha sıkı denetimleri de beraberinde getirdi. Bu kapsamda, deniz ve iç sulardaki av sahaları, karaya çıkış noktaları, nakil güzergahları, işleme ve değerlendirme tesisleri, balık halleri, balık unu ve yağı fabrikaları, perakende satış yerleri ve soğuk hava depolarında belirlenen program dahilinde ve şikayetlere bağlı olarak 7 gün 24 saat esasına dayalı çapraz denetimler yapılıyor. Bakanlık ekiplerince 2023'te su ürünlerine yönelik 139 bin 476 denetim yapıldı. Yasal mevzuata uygun faaliyette bulunmayanlar hakkında 37,7 milyon lira idari para cezası uygulandı. Bu denetimlerde 327 ton su ürünü, 22 balıkçı gemisi ve 2 bin 859 muhtelif avlanma aracı ele geçirildi. Ekiplerce bu yılın 11 ayında da 144 bin denetim gerçekleştirildi. Mevzuata uygun faaliyette bulunmayan yetiştirici ve avcılara 55 milyon lira idari para cezası kesildi. Bakanlık ekipleri tarafından 477 ton su ürünü, 41 balıkçı gemisi ve 1552 muhtelif ağ ve av aracına el konuldu. Bakanlıkça, su ürünlerine yönelik denetim çalışmalarına kesintisiz devam edilecek. Hamsi avcılığında sıkı takip Bu alanda yapılan düzenlemeler kapsamında başta hamsi olmak üzere avcılıkta 7, yetiştiricilikte 4 tür üretim planlaması kapsamına dahil edilmişti. Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü, 2024-2025 av sezonu için 400 bin tonluk hamsi kotası belirleyerek balıkçı gemisi sahiplerine dağıttı. Genel Müdürlük, hamsi kotasının takip ve yönetimini tamamen dijital ortamda anlık yapıyor. Elektronik seyir ve elektronik nakil belgeleri, Su Ürünleri Bilgi Sistemi üzerinden kare kodlu üretiliyor. Su ürünleri ekipleri, karaya çıkış noktalarında özellikle kota belirlenen hamsiye yönelik denetimler yaparak piyasaya sunulacak ürünlerin uygunluğuna onay veriyor.

Türkiye, tarımda AB ülkelerinden daha az pestisit kullanıyor Haber

Türkiye, tarımda AB ülkelerinden daha az pestisit kullanıyor

AA muhabirinin edindiği bilgiye göre, Bakanlık tarafından bitkisel üretimde zararlı organizmalar nedeniyle oluşabilecek verim ve kalite kayıplarının önlenmesi amacıyla zirai mücadele tedbirleri alınıyor. Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de gıda güvenliğinin üst seviyede sağlanması, verim ve kalite kayıplarının önlenmesi amacıyla gerekli durumlarda tarım ilaçları kullanılabiliyor. Bakanlık, tarım ilaçlarının kullanımının azaltılması, insan sağlığı ve çevre üzerine olumsuz etkilerinin önlenmesi için son yıllarda çeşitli çalışmalar yürüttü. Bu kapsamda, kimyasal kullanıma alternatif mücadele yöntemlerinin yaygınlaştırılması amacıyla entegre mücadele projeleri uygulanıyor. Proje uygulama alanı 0,28 milyon dekar alandan 4,6 milyon dekara çıkarıldı. Pestisit kullanımına alternatif olan biyolojik ve biyoteknik mücadele yöntemlerini kullanan üreticilere destekleme ödemesi yapılıyor. Desteklemenin başlamasıyla uygulama alanı hızla arttı. 223 aktif madde yasaklandı Ülkede AB'ye uyum kapsamında çevre ve insan sağlığı açısından olumsuz etkileri tespit edilen 223 aktif madde yasaklandı. Üreticilerce bu aktif maddeler yerine daha güvenli pestisitlerin kullanılması sağlanıyor. Ayrıca pestisit kalıntısı riski görülen ürünlerde 2022-2025 yıllarını kapsayan Kalıntı Eylem Planı uygulamaya alındı. Plan kapsamında 11 ürüne ilişkin (Biber, portakal, limon, mandalina, greyfurt, marul, maydanoz, ıspanak, üzüm, ayva, nar), 12 ilde (Adana, Ankara, Antalya, Bursa, Eskişehir, Hatay, İzmir, Mersin, Muğla, Sakarya, Denizli ve Manisa) teknik personel eğitimi, üretici farkındalığının artırılması ve kalıntının önlenmesi amacıyla çalışmalar yürütülüyor. Ticaret borsaları, ihracatçı birlikleri, ziraat odaları, TARİŞ, Tarım Kredi Kooperatifleri, bölgesel kalkınma ajansları, yerel idare müdürlükleri gibi kuruluşlarla işbirliği halinde çalışmalar yapılıyor. Pestisit karnesi Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) İstatistik Bölümü tarafından her yıl sonunda ülkelerin pestisit tüketimine ilişkin bilgileri yayımlanıyor. Bu bilgilere, FAO Kurumsal İstatistik Veri Tabanı (FAOSTAT) üzerinden ulaşılabiliyor. Bu kapsamda FAO tarafından en son 2022 yılına ilişkin veriler açıklandı. Bakanlık tarafından yürütülen çalışmaların sonuçları bu verilere de yansıdı Söz konusu verilere göre, 2022'de hektar başına pestisit kullanımında dünya ortalaması 2,26 kilogram olarak hesaplandı. Türkiye'de de kullanım oranı buna paralel gerçekleşti. Diğer ülkelere bakıldığında ise söz konusu oran Kanada'da 2,42, İngiltere'de 2,81 ve ABD'de 2,85 kilogram oldu. AB ülkeleri ortalaması ise 3,2 kilogram olarak kayıtlara geçti. Oran, Fransa'da 3,67, Almanya'da 4,14, İtalya'da 5,38 ve Hollanda'da 10,86 kilogram oldu. Japonya'da söz konusu oran 11,24 kilogramı buldu. Rapora göre, dünya ortalaması ve dikkati çeken diğer ülkelerin hektar başına kullandıkları pestisit miktarları (kilogram) şöyle: Dünya 2,26 Türkiye 2,26 Kanada 2,42 İngiltere 2,81 ABD 2,85 AB ülkeleri 3,2 Fransa 3,67 Almanya 4,14 İspanya 4,59 İtalya 5,38 Hollanda 10,86 Japonya 11,24

Gıda etiketlerine vegan-vejetaryen ayarı Haber

Gıda etiketlerine vegan-vejetaryen ayarı

Gıda işletmelerinin uyması gereken kurallara yönelik kılavuz güncellenirken, kılavuzda gıda etiketi, tanıtımı ve sunumunda "vejetaryen/vegan" kavramlarının kullanımına ilişkin düzenlemeler dikkati çekti. Tarım ve Orman Bakanlığı, yeni düzenlemeler doğrultusunda gıda işletmelerinin uyması gereken kuralları içeren "Türk Gıda Kodeksi Gıda Etiketleme ve Tüketicileri Bilgilendirme Yönetmeliği Kılavuzu"nu güncelledi. Kılavuzda, gıdaların etiketi, tanıtımı, sunumu ve reklamında kullanılan terim ve ifadelerle ilgili olarak, tüketicilerin doğru bilgilendirilmesini sağlamak ve yanıltılmasını önlemek, gıda işletmecilerine yardımcı olmak ve kontrollerde yapılacak değerlendirmelerde uygulama birlikteliği amacıyla güncellemeye gidildi. Bu kapsamda, gıdanın etiketlenmesi, gıdanın nitelikleri açısından yanıltıcı olmayacak. Gıdanın etiketinde yer alan marka, gıdanın adı, ifade, terim ve görseller, gıdanın özellikle doğası, kimliği, özellikleri, bileşimi, miktarı, dayanıklılığı, menşe ülkesi ve üretim metodu açısından başka bir ürün grubunu çağrıştırmayacak. Örneğin, margarin etiketlerinde tereyağını çağrıştıracak şekilde süt, yayık, kova, güğüm gibi görseller kullanılamayacak. Zeytinyağı hariç bitkisel yağlarda, zeytinyağını çağrıştıracak zeytin veya zeytin ağacı görseline veya "zeytinyağı tadında/lezzetinde" gibi ifadelere yer verilemeyecek. Gıda işletmecisinin adında/ticari unvanında yer alan terimler, tüketicide yanlış bir algı yaratacak şekilde kullanılamayacak. Gıda işletmecisinin adında veya ticari unvanında yer alan tüm karakterler aynı puntoda olacak şekilde yazılacak. Sadece aroma kullanılan bir gıdada, "sadece aroması verilmek istenen gıdaya atıf yapılarak gıdanın kendisi kullanılmış algısı" oluşturulamayacak. Peynirin kendisi kullanılmadan sadece peynir aroması kullanılan bir kekte, "peynirli" ifadesi kullanılamayacak, bu durumda "peynir aromalı" ifadesine yer verilecek. Sütlü buz ve bitkisel yağlı sütlü buz hariç olmak üzere yenilebilir buz karışımlı gıdaların etiketlerinde inek, koyun gibi görsellere yer verilmeyecek. Yenilebilir buzlu ürünlerin etiketlerinde yer alan ifadeler, ürünün dondurma olduğu algısı oluşturmayacak. Endüstriyel ölçekte üretilen gıdalar için "ev yapımı" ifadesi kullanılamayacak. "Ev yapımı tadında" ifadesi ise tüketici tercihine bırakıldığından kullanılabilecek. Süt ve süt ürünleri etiketinde "köy", "ev", "geleneksel", "çiftlik" ve "yüzde 100" gibi ifadelere yer verilemeyecek. Fermente süt ürünlerinde "yüzde 100" gibi ifadelere yer verilemeyecek. Tüketici tarafından piyasada yer alan benzer gıdalarla karıştırılabilecek ve tek bileşenden oluşan gıdalarda ise söz konusu ifade kullanılabilecek. Kahve karışımlarının kahve gibi algılanması söz konusu olduğunda kahve dışında herhangi bir bileşen içermeyen ürünlerde "yüzde 100 kahve" ifadesi yer alabilecek. Toplu tüketim yerlerine yönelik ürün etiketlerinde "ev dışı tüketime uygundur", "ev dışı kullanım" gibi ifadelerin kullanılması tüketicide farklı algıya sebep olabileceği için bu ifadeler kullanılmayacak. Bu tür ürünlerde kullanıcı hedef kitlesini vurgu yapmak için "catering", "profesyoneller için", "pastaneler için", "lokantalar için" gibi tüketiciyi yanıltmayacak ifadelere yer verilebilecek. Yer fıstığı kullanılarak üretilen baklavada "yer fıstıklı" ifadesi kullanılacak, sadece "fıstıklı" ifadesi yer almayacak. Kebap yanında yoğurt servis ediliyorsa "yoğurtlu kebap" şeklinde tüketiciye bilgi verilecek. Yoğurt dışında başka bir fermente süt ürünüyle birlikte servis ediliyorsa yoğurt ifadesi yerine, servis edilen fermente süt ürünün adı yazılarak "... kebap" şeklinde tüketiciye sunulacak. VEJETARYAN/VEGAN İFADELERİNİN KULLANIMI Kılavuzda, vejetaryen ve vegan gıdaların reklamı, tanıtımı ve sunumuna ilişkin de düzenleme yapıldı. Vejetaryen ve vegan beslenme biçiminin yetişkin bireylerin hür iradesiyle karar vermesi gereken bir husus olması nedeniyle bu gıdaların reklamı, sunumu, tanıtımı ve piyasaya arzı, hayvansal kökenli gıdaların ikamesi algısı yaratılarak özendirici şekilde olamayacak. Süt ve süt bileşenleri kullanılmadan tamamen bitkisel bileşenlerden oluşan vegan beslenme amaçlı ürünler, markasında, adında veya görselinde peynir algısı oluşturmayacak şekilde üretilebilecek. Vegan tüketicilere yönelik gıdaların adı ve markası dahil olmak üzere etiketinde, hayvansal gıdalara ait ifade ve görsellerle, bu ifadeleri çağrıştıracak ifade ve görseller kullanılamayacak. Vejetaryen tüketicilere yönelik gıdaların etiketinde, kırmızı et, kanatlı eti, balık eti veya içeriğinde yer almayan hayvansal gıda ifade ve görselleri yer almayacak. Vejetaryen ve vegan tüketicilere yönelik gıdaların adlandırılmasında, bitkisel, vegan, vejetaryen ifadelerine ilave olarak köfte, sosis, salam, nuget, burger, ızgara gibi ifadeler ve ürüne ait görseller kullanılabilecek. Gıdaların etiketinde, hayvansal kökenli gıda bileşeni içeren gıdalara ait tescilli coğrafi işaret veya geleneksel ürün adları kullanılamayacak. Kılavuzda kullanılmasına izin verilmeyen gıda adlarıyla birlikte "et tadında", "tavuk lezzetinde" gibi ifadeler de kullanılamayacak. MENÜLERDE VEJETARYEN VE VEGAN ÜRÜNLER AÇIKÇA BELİRTİLECEK  Toplu tüketim yerlerinde son tüketiciye sunulan hazır ambalajlı olmayan, vejetaryen ve vegan tüketicilere yönelik gıdalarla ilgili olarak "vejetaryenler/veganlar için uygundur" gibi beyanlar kolayca görülebilecek, açıkça okunabilecek şekilde menüler, yazı tahtaları, broşür, karekod, dijital ekran benzeri araçlar vasıtasıyla son tüketiciye sunulacak. Bileşimi, ürün tanımı, üretim metodu veya ilgili mevzuatı gereği hayvansal kökenli gıda bileşeni içermesi beklenmeyen ürünlerin arz edildiği toplu tüketim yerlerinde, tüketicilerin bilgi gereksinimini karşılamak üzere menülerde veya tüketicinin görebileceği bir yerde "Vejetaryen/Vegan tüketimine uygundur" ifadesine yer verilebilecek. Gıda işletmecileri, kılavuzla yeni getirilen hükümlere, 31 Aralık 2026 tarihine kadar uyum sağlama yükümlülüğünde olacak. Bu tarihten sonra, getirilen hükümlere uygun olmayan ürünler piyasada bulunmayacak.

Hayvancılık destekleme başvuruları yarın bitiyor Haber

Hayvancılık destekleme başvuruları yarın bitiyor

AA muhabirinin derlediği bilgilere göre, büyük ve küçükbaş hayvan üreticilerinin 2024 yılı birinci dönem buzağı-malak ve kuzu-oğlak desteklerinden yararlanmak için 2 Aralık Pazartesi gününe kadar başvuru yapması önem taşıyor. Küçükbaş havyan desteği için başvurular, üyesi olan tarımsal örgüt üzerinden yapılabilecek. Tarımsal örgüt olmayan illerde ise il ve ilçe tarım müdürlüklerinden başvuru işlemi gerçekleştirilebilecek. Büyükbaş hayvan desteği için ise yine tarımsal örgütler üzerinden veya bireysel olarak başvuru yapılabiliyor. Bireysel başvurular, il ve ilçe tarım müdürlükler üzerinden tamamlanacak. "Üretimimizin devamlılığı ve artması için destekler çok katkı sağlıyor" Türkiye Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Merkez Birliği (TÜDKİYEB) Genel Başkanı Nihat Çelik, konuya ilişkin değerlendirmesinde, yetiştiricilerin başvuru tarihlerini kaçırmaması uyarısında bulundu. İlk defa uygulanacak kuzu-oğlak destekleme modeli için yetiştiricilerin başvurularını zaman geçirmeden yapmasının mağduriyet yaşanmaması açısından önem taşıdığına işaret eden Çelik, şu ifadeleri kullandı: "Destekleme ödemeleri iki dönem için yapılacağından eylül ayının ilk iş gününde başlayan birinci dönem, 2 Aralık Pazartesi günü mesai bitiminde sona erecek. Yetiştiricilerimizin destekleme başvurusunu üyesi oldukları koyun keçi yetiştiricileri birliklerine dilekçeyle yapmaları gerekiyor. Yetiştiricilerimizin son tarihi kaçırmadan başvurularını yaparak desteklerden faydalanması, kendileri ve sektörümüz için önem taşıyor." Çelik, desteklerin sektör ve üreticiler için son derece faydalı olduğunu aktararak, "Ülke üretimimizin devamlılığı ve artması için destekler çok katkı sağlıyor. Ayrıca sektöre girmek isteyenler için de teşvik edici bir unsur. Sağlanan destekler için yetiştiricilerimiz adına yetkililere tekrar teşekkür ederim." değerlendirmesinde bulundu.

Organik tarım uygulamalarına 11 milyar lira destek Haber

Organik tarım uygulamalarına 11 milyar lira destek

Tarım ve Orman Bakanlığınca bitkisel ve hayvansal üretimin artırılması, yaygınlaştırılması ve pazarlama kabiliyetinin geliştirilmesi amacıyla organik üretim yapan üreticiler 2005 yılından bu yana destekleniyor. Organik üretim yapan üreticilere 2023'te 46,6 milyon lira, bu yılın ekim ayına kadar da 74 milyon lira ödemede bulunuldu. Toplamda bugüne kadar 5,6 milyar lira organik tarım desteği ödemesi yapıldı. 1,6 milyon ton organik üretim yapıldı Yürütülen çalışmalar neticesinde 2023'te 343 bin hektarda 259 ürün çeşidinde yaklaşık 1,6 milyon ton organik üretim yapıldı. Organik tarım alanının toplam tarım alanı içindeki payı 2002 yılında yüzde 0,3 iken 2023 yılında yüzde 1,6'ya çıktı. Öte yandan 59 ilde Organik Tarımın Yaygınlaştırılması ve Kontrolü Projesi uygulanıyor. Organik tarım faaliyetlerinin tüm aşamaları Organik Tarım Bilgi Sistemi'nde (OTBİS) kayıt altına alınarak izlenebiliyor. OTBİS'te yer alan veriler organik tarım kayıtlarına esas bilgileri oluşturuyor. OTBİS'te arazi-ürün bilgisine ait veri girişi, yetkilendirilmiş kuruluşlarca ilgili üretim yılı içinde yapılıyor. İyi tarım uygulamalarına bu yıl 77,2 milyon lira destek verildi Bakanlık iyi tarım uygulamaları kapsamında da destek sağlıyor. Söz konusu desteklerin ödemeleri 2008'den bu yana devam ediyor. Söz konusu uygulamalar için 2023'te 49,2 milyon lira, bu yılın ekim ayına kadar da 77,2 milyon lira ödendi. 2008-2024 döneminde bugünün fiyatlarıyla 5,4 milyar lira destek ödemesi sağlandı. İyi Tarım Uygulamalarının Yaygınlaştırılması ve Kontrolü Projesi 2012'de 12 ilde başlatıldı. Bugün 58 ilde 81 projeyle uygulamalar devam ediyor. Bakanlık çalışmaları ve destekleri sonucu iyi tarım uygulamaları alanı 2007'de 5 bin hektarda 56 bin ton üretimden, 2023'te 372 bin hektarda 6,1 milyon ton üretime ulaştı. Böylece Bakanlık tarafından organik ve iyi tarım uygulamaları kapsamında yapılan destek ödemesi 11 milyar liraya ulaştı.

Hayvancılıkta verimlilik desteklerle artırılacak Haber

Hayvancılıkta verimlilik desteklerle artırılacak

2025 Yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı'ndan derlediği bilgiye göre, 2024 tarımsal destekleme bütçesinin yıl sonuna kadar 91,6 milyar lirayı görmesi bekleniyor. Destekleme bütçesi 2025 yılında, bu yıla kıyasla yüzde 47,5 artarak 135 milyar liraya çıkarıldı. Bu kapsamda, hayvancılıkta verimlilik ve kalitenin artırılması da amaçlanıyor. Hayvancılığa sağlanan desteğin bu yıl toplam 19 milyar 740 milyon liraya ulaşması, gelecek yıl ise yüzde 37,5 artışla 27 milyar 150 milyon lira olması planlandı. Hayvancılık desteklemeleri kapsamında planlı üretime uygun şekilde uygulanacak yeni modele geçiş 26 Temmuz'da gerçekleşmişti. Yeni destek modeliyle hayvancılıkta verimin artırılması, hayvan sağlığının korunması, planlı üretim kapsamında belirlenen havzalar bazında üretimin artırılması hedefleniyor. Ayrıca, üretici örgütlülüğünün güçlendirilmesi, küçük işletmelerin sürdürülebilirliklerinin sağlanması ile genç ve kadın yetiştiricilerin sektörde faaliyet göstermelerinin teşviki için hayvancılık desteklerinin daha etkin kullanılması amaçlanıyor. Havzalarda üretim ve verimlilik artışı bekleniyor Türkiye Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Merkez Birliği (TÜDKİYEB) Genel Başkanı Nihat Çelik, AA muhabirine, yeni hayvancılık destekleri kapsamında ilk kez oğlak ve kuzu desteği getirildiğini, yeni modelin sektörün gelişimini hızlandıracağını söyledi. Hayvancılık için ayrılan desteğin artırıldığına dikkati çeken Çelik, "Bu artışlar sektörümüze verilen önemi gösteriyor. Üreticilerimiz de bu destekleri verimli kullanarak üretimi artırmak için elinden geleni yapıyor." dedi. Sektörün destekleri önemsediğini vurgulayan Çelik, şöyle konuştu: "Yeni destekleme modelinin faydalarını gelecek yıl daha net göreceğiz. Bu modelle özellikle planlı üretim kapsamında belirlenen havzalarda üretim artışını gözleyeceğimizi düşünüyorum. Ayrıca yeni modelle hayvancılıkta verimlilik artışları bekliyoruz."

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.