TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Uygulamalarımız appstore googleplay
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Tarih

haberingundemi.com.tr - Tarih haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Tarih haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Türk tarihinin izleri 161 yıllık PTT pullarında Haber

Türk tarihinin izleri 161 yıllık PTT pullarında

PTT Genel Müdürlüğünce, 1863 yılından Osmanlı döneminden bugüne kadar önemli gelişmelerin yer aldığı, tedavüle sunulan 303 pul, "Diyarbakır Kültür Yolu Festivali" kapsamında İç Kale Müze Kompleksinde sergileniyor. "Pulların Işığında Tarihin İzinde" sergisinde Kurtuluş Savaşı ve Atatürk ile ilgili olanların yanı sıra milli savunma, önemli projeler, doğa, spor, turizm ve kültür varlıkları gibi birçok konu PTT pullarında yer alıyor. PTT Diyarbakır Başmüdürü Rıdvan Acar, 1863'ten bugüne bütün önemli gelişmelerin pullarda yaşatıldığını söyledi. Sergide Diyarbakır'a has pulların da yer aldığını dile getiren Acar, Diyarbakırlı yazar ve şair Ziya Gökalp'ın ölümünün 100. yılı dolayısıyla pul bastıklarını anlattı. "Özel pullar basıldı, basılmaya devam ediyor" İlk pul basımının 1862'de yapıldığını anımsatan Acar, sözlerini şöyle sürdürdü: "O dönemden itibaren her anı pul üzerine damgaladık. Pul hala ciddi manada kullanılıyor. Halen resmi kurumlarımız özellikle bütün gönderilerini pul hizmetiyle değerlendiriyorlar. Diyarbakır'da ilk defa bu sergiyi açtık. Bunu tekrarlamayı düşünüyoruz. Son 20 yıl içinde devletimizin verdiği bütün hizmetler aynı zamanda pula da yansıyor. TOGG, Marmaray'ın açılışı ve benzeri ciddi bütün hizmetler de pula basıldı. Özel pullar basıldı, basılmaya da devam ediyor. PTT Genel Müdürlüğü olarak pullarla bütün tarihi olaylara, mekanlara aklınıza gelebilecek her konuda tarihe damga vuruyoruz"Tarihi iliklerime kadar hissettim" Sergiyi gezen Seval Atasoy da sergiden çok etkilendiğini belirtti. Pullar sayesinde farklı bilgilere sahip olabildiklerini dile getiren Atasoy, "Karakaya Barajının fotoğrafını pul üzerinde gördüm. O bölgede yaşıyorum. Hem şaşırdım hem çok beğendim." dedi. Ziyaretçilerden Perihan Kırmızı da daha önce bu kadar pulu bir arada görmediğini kaydetti. Türkiye'deki önemli olayların pullara basılmasını güzel bulduğunu anlatan Kırmızı, "Pulların Diyarbakır'da sergilenmesi de çok iyi olmuş. Bu pullar sayesinde tarihi iliklerime kadar hissettim." ifadelerini kullandı.

‘Şah Tahmasb Albümü’ okuyucuyla buluştu Haber

‘Şah Tahmasb Albümü’ okuyucuyla buluştu

İslam Tarih, Sanat ve Kültür Araştırma Merkezi'nin (IRCICA) Cağaloğlu'ndaki binasında gerçekleştirilen etkinlikte, Prof. Dr. Lale Uluç ve Bora Keskiner tarafından kaleme alınan çalışmaya ilişkin görseller eşliğinde sunum yapıldı.  IRCICA Genel Direktörü Prof. Dr. Mahmud Erol Kılıç, yaptığı açıklamada, merkezin 40 yılı aşkın süredir kültürel faaliyetlerde bulunduğunu, tanıtımı yapılan eserin yayına hazırlanmasında iki değerli ilim insanının çok büyük emeklerinin olduğunu söyledi.  IRCICA'nın uluslararası bir kültür kurumu olduğunu ve İslam kültürüne dair İngilizce, Arapça ve Fransızca yazılmış eserlere önem verdiklerini belirten Kılıç, "Bu açıdan yazarlarımızın söz konusu eseri doğrudan İngilizce kaleme almaları, İslam kültürüne ait bu tarz eserlerin dünya akademi ve sanat çevrelerince bilinmesi açısından çok önemli bir durumdur" dedi.  Gerçekleştirilen çalışmaların ülke içerisinde kalmaması gerektiğine dikkati çeken Kılıç, "Maalesef kendimizdeki zenginliği dünyaya yansıtamıyoruz. Dış dünyada da Türkçe, Arapça ya da Farsça bilen insan çok az olduğu için onların anlayacağı bir dilde meseleyi aktarmamız çok önemli. Çalışmasını yürüttüğümüz bu kitap, bu anlamda önemli bir yerde duruyor" ifadelerini kullandı.  Prof. Dr. Kılıç, eserin Sultan III. Murad'a ait cülusun bir parçası olduğuna işaret ederek, "Kültürel açıdan İran ile Osmanlı arasında önemli geçişler ve münasebetler olmuş. Türkler, Anadolu'ya İran platosundan geçerek geldiler. Dolayısıyla İran'daki kültür ve sanat çalışmalarıyla, Anadolu'daki önce Selçuklu ve ardından Osmanlı kültür coğrafyası arasında çok yakın bir irtibat söz konusu." şeklinde konuştu. (AA)

FİDAN DİKERKEN TARİH BULDU Haber

FİDAN DİKERKEN TARİH BULDU

Merkeze bağlı Salkaya köyünde geçen yıl ağustos ayında tarlasına vişne fidanı dikmek için çukur açan Mehmet Emin Sualp'ın toprağın altında renkli ve desenli bir yapının olduğunu fark ederek Elazığ Arkeoloji ve Etnografya Müzesi Müdürlüğüne bildirmesi üzerine bölgede başlatılan kazı çalışmaları sürüyor.  ‘Elazığ'da sergilemek için hazırlayacağız’  Kazılarda ortaya çıkarılan erken Bizans ya da Roma dönemine ait olduğu sanılan ve yaklaşık 84 metrekare olduğu belirlenen taban mozaiğinin üzerinde devam eden çalışmalarda Anadolu leoparı, kurt, domuz, dağ keçisi, geyik, tazı ve sülün gibi hayvanların resmedildiği anlaşıldı.  Mozaik çevresinde yapılan yeni kazılarda ise kilise ve şarap imalathanesi olarak kullanıldığı tahmin edilen çeşitli duvar kalıntıları ile yapılar da gün yüzüne çıkarıldı.  Vali Numan Hatipoğlu, alanda incemeler yaptı, Elazığ Arkeoloji ve Etnografya Müzesi Müdürü Ziya Kılınç ile İl Kültür ve Turizm Müdürü Ahmet Demirdağ'dan bilgi aldı.  Gazetecilere açıklama yapan Hatipoğlu, taban mozaiğinin tarihi açıdan çok değerli olduğunu belirtti.  Hatipoğlu, "Bir vatandaşımız tarlasında vişne fidanı dikimi sırasında bu kalıntılara rastlıyor. Sonrasında müzemize haber veriyor. Burada yaptığımız kazılar neticesinde bölgede hemen hemen en büyük mozaik parçalarından birisi ortaya çıkıyor. Yaklaşık 84 metrekare genişliğinde bölgedeki hayvan varlıklarının resmedildiği bir mozaik, tek parça halinde ve muazzam bir eser. Taban mozaiklerinin üzerine Anadolu leoparı, kurt, domuz, dağ keçisi, geyik, tazı gibi havyanlar resmedilmiş" dedi.  Bu tarihi mozaiğin bulunmasına vesile olan vatandaşı tebrik ettiğini dile getiren Hatipoğlu, Elazığ Müze Müdürlüğünün de kazı çalışmasıyla güzel bir eseri gün ışığına çıkardığını kaydetti.  Hatipoğlu, alanda gerektiğinde yine kazı çalışması yapılabileceğini belirterek, şunları söyledi: Yapacağımız çalışmaların neticesinde eğer bölgede sergi ve teşhire uygun miktarda tarihi eser ortaya çıkarsa burayla ilgili farklı bir strateji geliştireceğiz. Olmazsa da burada şu an itibarıyla sizlerin de gördüğü bu tarihi eseri Elazığ merkezimizde sergilemek için hazırlayacağız.  Mozaikte hayvan figürlerinin yanı sıra bölgenin ağaç dokusuyla ilgili figürlerin de olduğuna işaret eden Hatipoğlu, mozaik yapının Roma dönemi ve erken Bizans dönemi diyebilecekleri bir döneme ait olduğunun değerlendirildiğini ifade etti.  Tarlasına fidan dikmek için çukur açtığı sırada mozaik yapıyı fark eden Mehmet Emin Sualp de böylesine önemli tarihi bir yapının gün ışığına çıkarılmasına vesile olmaktan duyduğu mutluluğu dile getirdi.  Alanda kazı ekibinin yürüttüğü çalışmalara katkı sunduğunu anlatan Sualp, şöyle dedi: 2020 yılında bu tarlayı satın aldım. Geçen yıl tarlama ağaç dikerken bu mozaiğe rastladım. Tabanı daha sonra yarım metrekare kadar genişlettim ve taban mozaiği olduğunu fark ettim. Durumu Müze Müdürlüğümüze bildirdim. Süreç bu şekilde gelişti. Kazılar devam ediyor.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.