TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Uygulamalarımız appstore googleplay
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Soruşturma

haberingundemi.com.tr - Soruşturma haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Soruşturma haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

İstanbul Baro Başkanı Kaboğlu ve üyeleri hakkında dava Haber

İstanbul Baro Başkanı Kaboğlu ve üyeleri hakkında dava

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, baronun resmi sosyal medya hesabından 21 Aralık 2024'te yapılan açıklamayla terör örgütü PKK üyeliği bulunan firari sanıklar Nazım Daştan ve Cihan Bilgin'in övüldüğüne yönelik "terör örgütü propagandası yapmak" ve "halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yaymak" suçlarından başlatılan soruşturma sürüyor. Bu kapsamda, ifadesi alınan Kaboğlu ve yönetim kurulu üyeleri hakkında kovuşturma yapılması için Adalet Bakanlığından izin talep edildi. Ayrıca, 1136 Sayılı Avukatlık Kanunu'nun "Amaçları dışında faaliyet gösteren barolar ile Türkiye Barolar Birliği sorumlu organlarının görevlerine son verilmesine ve yerlerine yenilerinin seçilmesine, Adalet Bakanlığının veya bulundukları yer Cumhuriyet Başsavcılığının istemi üzerine, o yerdeki asliye hukuk mahkemesince basit usule göre yargılama yapılarak karar verilir ve dava en geç üç ay içerisinde sonuçlandırılır." şeklindeki maddesi uyarınca, Kaboğlu ile yönetim kurulu üyeleri Rukiye Leyla Süren, Hürrem Sönmez, Ahmet Ergin, Metin İriz, Mehmedali Barış Beşli, Yelda Koçak Urfa, Fırat Epözdemir, Ezgi Şahin Yalvarıcı, Ekrem Bilen Selimoğlu ile Bengisu Kadı Çavdar'ın görevlerine son verilmesi, yeni baro başkanı ile yönetim kurulu üyelerinin seçilmesi talepli davanameyle birlikte İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesine dava açıldı. Soruşturma İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Kaboğlu ile yönetim kurulu üyeleri hakkında, sosyal medyadan yayınlanan bir açıklamada "terör örgütü PKK üyeliği bulunan firari sanıklar övüldüğü" iddiasıyla resen soruşturma başlatılmıştı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığından yapılan açıklamada, İstanbul Barosunun resmi sosyal medya hesabından 21 Aralık 2024'te duyurulan açıklamayla terör örgütü PKK üyeliği bulunan firari sanıklar Nazım Daştan ve Cihan Bilgin'in övüldüğü belirtilmişti. Açıklamada, "Ayrıca sözde gazetecilik faaliyetleri ve gazeteci kimlikleri nedeniyle öldürüldükleri, devletimizin sözde savaş suçu işlediği şeklinde yanıltıcı bilginin yayılması şeklindeki tespitler nedeniyle İstanbul Baro Başkanı ve Yönetim Kurulu Üyeleri hakkında Cumhuriyet Başsavcılığımızca 'terör örgütü propagandası yapmak' ve 'halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yaymak' suçlarından resen soruşturma başlatılmıştır." ifadelerine yer verilmişti. İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Kaboğlu ve yönetim kurulu üyelerinin 7 Ocak'ta savcılıkça ifadesi alınmıştı.

AB, ABD teknoloji şirketlerine karşı açılan davaları gözden geçirecek Haber

AB, ABD teknoloji şirketlerine karşı açılan davaları gözden geçirecek"

The Financial Times gazetesinde yer alan habere göre, AB Komisyonu, ABD merkezli teknoloji şirketlerine yönelik Dijital Hizmetler Yasası (DSA) kapsamındaki soruşturmaları yeniden değerlendirecek. Haberde, bunun arka planında, teknoloji şirketlerinin haftaya ABD Başkanı olarak yemin edecek olan Donald Trump'ı AB'nin soruşturmalarına olası müdahale etmeye çağırmalarının yattığı belirtildi. Yeniden değerlendirmenin, Brüksel'in, soruşturmaların kapsamını azaltmasına ya da değiştirmesine yol açabileceği ve Mart 2024'ten bu yana DSA kapsamında başlatılan tüm davaları kapsayacağı ifade edildi. Yeniden soruşturma sırasında tüm kararlar ve olası para cezaları askıya alınacak ancak davalarla ilgili teknik çalışmalar devam edecek. Söz konusu soruşturmaların yeniden değerlendirilmesi, AB Komisyonu'nun yeni görev döneminin başlangıcına denk gelirken özellikle Trump'ın yaklaşan başkanlığıyla siyasi baskı da artıyor. DSA nedir? AB, 2022 yılında teknoloji şirketleri ve dijital platformlara yönelik dünyanın en kapsamlı kurallarını içeren DSA'yı kabul etti. DSA, AB'nin büyük teknoloji şirketleri tarafından piyasanın kötüye kullanılmasını sınırlamasına yardımcı oluyor AB, X, Google, Apple, Microsoft ve Meta gibi dijital platformları DSA kapsamında uyguladığı katı kurallar ve kestiği yüksek para cezalarıyla kontrol altında tutuyor. Aşamalı biçimde yürürlüğe giren DSA ile Avrupa'da faaliyet gösteren büyük çevrim içi sosyal platformlar, alışveriş siteleri, içerik paylaşım siteleri, uygulama mağazaları, konaklama platformları ve arama motorları için katı yükümlülükler belirlendi. Ana hedefi çevrim içi ortamda yasa dışı ve zararlı faaliyetler ile dezenformasyonun yayılmasını önlemek olan yeni kurallar, kullanıcı güvenliğini artırmayı, temel hakları korumayı ve adil dijital ortam sağlamayı amaçlıyor.

Dizi film sektörünün karanlık yüzü ortaya çıktı Haber

Dizi film sektörünün karanlık yüzü ortaya çıktı

Rekabet Kurulunun ardı arkası kesilmeyen şikayetler üzerine menajerlik şirketleri ve kast ajansları ile ilgili soruşturma başlatması sanat dünyasında büyük yankı uyandırdı. Menajer mağdurları sosyal medyada sektörde yaşanan skandalları ifşa etmeye başladı. Korku duvarının yıkılmasına ünlüler de destek verdi. REKABET KURULU SORUŞTURMA BAŞLATTI Rekabet Kurulu dizi ve film sektörü ile bağlantılı 21 şirkete soruşturma başlattı. Bu gelişme sanat dünyası ve sosyal medyada memnuniyetle karşılandı. Burcu Biricik, Rekabet Kurulunun açıklamaıyla eş zamanlı olarak bir paylaşımda bulundu. Biriciğin paylaşımının İD iletişim danışmanlık AŞ'nin kurucu ortağı Ayşe Barım'la ortaya atılan iddialarla eş zamanlı olması da dikkat çekti. Ayşe Barım'ın ünlü bir eşcinsel erkek sanatçının ilişkiyi ünlü bir kadın oyuncu ile ilişki yaşıyormuş gibi göstermek suretiyle kamufle ederek iş adamı sevgilisinden 5 milyon dolar aldığı ileri sürülmüştü. Oyuncu Serenay Sarıkaya ve menajeri Ayşe Barım hakkındaki iddialar ortalığı karıştırmıştı. Barım'ın kendisine biat etmeyenleri piyasadan uzaklaştırdığı ve kendi oyuncularının önünü açtığı öne sürüldü. Duruma Barım'ın temsil ettiği birçok ünlü isim tepki gösterdi. Bazı ünlülerse iddiaların doğru olduğuna dikkat çekti. Yıllardır bazı menajer ve menajerlik ajanslarının baskısı altında kalan, sektörden dışlanan, işini kaybedenler şahit oldukları skandalları açıkladı. Bu iddialara göre dijital platformlarla gizli anlaşmalar yapılarak kendi oyuncularına iş bağlıyorlar. Kendileriyle çalışmayan yapım firmaları ve oyuncuları sektörden dışlıyorlar. KABUL ETMEYENİ PİYASADAN SİLİYORLAR Oyunculara siyasi görüş dayatması yapılıyor. Bazı belediyelerle çalışmasına müsaade edilmiyor. Bazı menajerler sanatçılarına seçim dönemlerinde taraflı paylaşım yapmaları için baskı yapıyor. İş adamlarından sevgililerini parlatmak için rüşvet alanlar var. Oyunculara kendi menajerlik şirketleriyle çalışmaları için baskı yapıyorlar. Bunu kabul etmeyenler piyasadan siliniyor. Bazı ajans sahipleri genç oyuncuları iş adamlarına pazarlıyor. Menajerlik şirketlerine başlatılan incelemeyi bazı ünlüler memnuniyetle karşıladı. Ümit Erdim "Ben 6 yıl önce bunları söylediğimde zayıflayınca iş bulamadı. O yüzden böyle konuşuyor dediler." dedi. Oyuncu Serenay Sarıkaya kendisi ve uzun süredir bağlı olduğu kurucu menajerlik şirketinin ortağı Ayşe Barım hakkında ortaya atılan iddialara ilişkin açıklama yaptı. Sarıkaya hakkındaki ithamların ahlaksız olduğunu söyledi. SARIKAYA. AHLAKSIZ İTHAMLAR Sarıkaya, "Doğrudan yani ahlaksız ithamlar var bize yapılan. Oyuncuların ya da işte sektördeki insanların söylediği, savunduğu şeyler başka şeyler. İkisi bambaşka konular. Onunla ilgili benim bir şey söylemem doğru olmaz" ifadelerini kullandı.

Güney Kore'de polis,  Yoon için seyahat yasağını değerlendiriyor Haber

Güney Kore'de polis, Yoon için seyahat yasağını değerlendiriyor

Güney Kore ajansı Yonhap'ın haberine göre, soruşturmadan sorumlu polis yetkilisi, kanıt niteliğindeki gerekli malzemelerin güvenceye alınmasının öncelikli olduğunu belirterek, "Yurt dışına çıkma olasılığı da dahil olmak üzere kapsamlı bir değerlendirme yapıyoruz." dedi. Yoon'un ifadesinin alınması ve "şartlar oluştuğu takdirde" gözaltına alınmasının ihtimal dışı olmadığını belirten yetkili, "Soruşturmanın öznesi için herhangi insani ve fiziki bir kısıtlama söz konusu değil." ifadesini kullandı. Yoon hakkındaki soruşturmanın 150 kişilik özel polis ekibi tarafından yürütüldüğü bildirildi. Devlet Başkanı Yoon, üst düzey hükümet ve ordu görevlileriyle birlikte özel yetkili savcılığın, sıkıyönetim ilanı nedeniyle "vatana ihanet", "silahlı kalkışma" ve "görevi kötüye kullanma" suçları kapsamında yürüttüğü soruşturmada "şüpheli" olarak tanımlanmıştı. Savcılık, söz konusu soruşturma kapsamında, Yoon'un sıkıyönetim ilan etmesini kendisine önerdiği iddia edilen eski Savunma Bakanı Kim Yong-hyun'u ifadesinin ardından gözaltına almıştı. Güney Kore'de sıkıyönetim ilanı Devlet Başkanı Yoon Suk Yeol, 3 Aralık gecesi televizyon kanalında yaptığı konuşmada, "muhalefetin devlet karşıtı aktivitelere karışması" gerekçesiyle sıkıyönetim ilan etmiş ancak parlamentonun yaptığı oylamada kararı kaldırması ve bunun Bakanlar Kurulunda onaylanmasıyla geri adım atmıştı. Yoon, muhalefeti "hükümetin işlevini yerine getirmesini engellemekle" suçlayarak, sıkıyönetimin "Kuzey Kore yanlısı güçleri ortadan kaldırmayı ve anayasal özgürlük düzenini korumayı amaçladığını" savunmuştu. Sıkıyönetim ilanının ardından Savunma Bakanlığı, ordudaki komutanlara toplantı talimatı verip teyakkuzda olunması çağrısı yapmıştı. Öte yandan, "sıkıyönetim birlikleri" olarak görevlendirilen askerlerin Ulusal Meclis'e girdiği bildirilmişti. Ulusal Meclis'te yapılan acil oturumda sıkıyönetim kararının kaldırılmasına ilişkin verilen önerge, 190 milletvekilinin oyuyla kabul edilmişti. Ulusal Meclis Başkanlığı Ofisi, sıkıyönetimin, yapılan oylamanın ardından "hükümsüz" hale geldiğini açıklamıştı. Bunun üzerine Bakanlar Kurulunu toplayan Yoon, kabinenin onayının ardından sıkıyönetimi sona erdirdiğini duyurmuştu. Ana muhalefetteki Demokratik Parti ve 5 küçük muhalefet partisi, Yoon'un sıkıyönetim ilanının anayasaya ve yasalara aykırı olduğu gerekçesiyle devlet başkanının görevden alınması için meclise önerge sunmuştu. Kabul edilmesi için 200 milletvekilinin onayını alması gereken önerge, yeterli sayıya ulaşılamadığı için kabul edilmemişti.

GÜNEY KORE DEVLET  BAŞKANI YOON’A  ‘İHANET’ SORUŞTURMASI Haber

GÜNEY KORE DEVLET BAŞKANI YOON’A ‘İHANET’ SORUŞTURMASI

Şikayetleri değerlendiren polis, Yoon hakkında "sıkıyönetim ilan ederek vatana ihanet ettiği" suçlamasıyla soruşturma açtığını duyurdu.  Güney Kore'de sıkıyönetim ilanı  Şikayetlerde, Yoon'un yanı sıra sıkıyönetimin kaldırılmasının ardından istifa eden eski Savunma Bakanı Kim Yong-hyun, sıkıyönetim komutanı ilan edilen Genelkurmay Başkanı General Park An-su ve İçişleri Bakanı Lee Sang-min, sıkıyönetimin ilan edilmesindeki ve kaldırılmasındaki rolleri nedeniyle "vatana ihanet ve diğer ilgili suçlamalarla" itham edildi. Bu arada savcılık, hakkındaki soruşturma nedeniyle eski Savunma Bakanı Kim'e seyahat yasağı getirdi. Sıkıyönetimin ilan edilmesini Yoon'a öneren Kim dün, "Sıkıyönetime ilişkin görevlerini yerine getiren askerler, tüm talimatları bakandan aldı." ifadesini kullanarak tüm sorumluluğu üstlendiğini belirtmiş ve istifa niyetini Yoon'a bildirdiğini aktarmıştı. Yoon da Kim'in istifasını bu sabah kabul etmişti. Devlet Başkanı Yoon Suk Yeol, muhalefetin "devlet karşıtı aktivitelere karıştığı" gerekçesiyle 3 Aralık'ta sıkıyönetim ilan etmişti. Bu kararın ardından Savunma Bakanlığı, ordudaki komutanlara toplantı talimatı verip teyakkuzda olunması çağrısı yapmıştı. Sıkıyönetimi uygulamakla görevlendirilen askerler, Ulusal Meclis'e girmişti. Meclisteki acil oturumda sıkıyönetim kararının kaldırılmasına ilişkin verilen önerge, 190 milletvekilinin oyuyla kabul edilmişti. Ulusal Meclis Başkanlığı Ofisi, sıkıyönetimin, yapılan oylamanın ardından "hükümsüz" hale geldiğini açıklamıştı. Parlamentodaki oylamanın ardından geri adım atan Yoon, bakanlar kurulunu toplamış, kabinenin onayının ardından sıkıyönetimi sona erdirdiğini duyurmuştu.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.