TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Uygulamalarımız appstore googleplay
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Savunma Sanayi

haberingundemi.com.tr - Savunma Sanayi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Savunma Sanayi haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Yerli motor milli SİHA'ları uçuruyor Haber

Yerli motor milli SİHA'ları uçuruyor

Türkiye, İHA ve SİHA platformların gelişimiyle bu araçların kritik bileşenlerinden olan motor konusundaki dışa bağımlılığı ortadan kaldırmak için bir dizi proje hayata geçirdi. Bu çabalar sonunda, TUSAŞ Motor Sanayii AŞ (TEI) tarafından, ilk yerli ve milli havacılık motoru TEI-PD170 geliştirilerek platform üreticilerinin kullanımına sunuldu. Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı koordinasyonunda İHA motorlarıyla ilgili en önemli kilometre taşı, 2012'deki Operatif İHA Motor Geliştirme Projesi ile aşıldı. TEI ana yükleniciliğinde başlatılan projeyle orta irtifada uzun süre uçabilen (Medium Altitude Long Endurance-MALE) İHA’lar için ilk yerli turbodizel havacılık motorunun geliştirilmesi amaçlandı. TEI-PD170 kapsamında yürütülen yoğun mühendislik, imalat ve test süreçlerinden sonra 30 Ocak 2017'de ilk ateşleme yapıldı ve ilk kez yerli bir havacılık motoru çalıştırıldı. Çeşitli yer testlerinin ardından 3 Kasım 2017’de ilk TEI-PD170 motoru Türk Havacılık ve Uzay Sanayii AŞ’ye (TUSAŞ) teslim edildi. Platform entegrasyon çalışmalarının tamamlanmasının ardından -10 derece sıcaklıkta ve zorlu hava koşullarında yerli motor 27 Aralık 2018’de ANKA ile ilk uçuşunu başarıyla gerçekleştirdi. TUSAŞ’ın ANKA platformundan sonra AKSUNGUR platformu için de TEI-PD170 motoru seçildi. TEI-PD170, AKSUNGUR ile ilk uçuşunu ise 4 Ekim 2021’de yaptı. TUSAŞ’ın dışında, BAYKAR da Bayraktar TB3 platformu için TEI-PD170 motorunu tercih etti ve 2023 yılı içinde uçuşlarına başladı. TEI-PD170, AKSUNGUR ile yerli motorla en uzun uçuş saati olan 45 saate, Bayraktar TB3 ile ise yerli motorla ulaşılan en yüksek irtifa olan 36 bin 310 fit yüksekliğe ulaştı. Kısa pistli gemiden kalkış ve iniş gerçekleştiren ilk SİHA olarak tarihe geçen Bayraktar TB3, bugüne kadarki 823 saatlik uçuşunu TEI-PD170 motoruyla yaptı. ANKA ve AKSUNGUR ile birlikte TEI-PD170 motoruyla milli SİHA'ların yaptığı toplam uçuş süresi 2000 saati buldu. Dünyadaki rakiplerine göre sahip olduğu yüksek güç/ağırlık oranı ve üstün yüksek irtifa kabiliyetiyle öne çıkan TEI-PD170, sahip olduğu özel tasarım iki kademe turboşarj sistemiyle de dikkat çekiyor. Sivil havacılık standardına uygun olarak kalifiye edilen TEI-PD170, yedekli motor kontrol sistemine ve özgün bir kontrol yazılımına sahip bulunuyor. Yerli motor, emniyet ve güvenilirlik konusunda da sağlam bir mimariyle görev yapıyor. 170 beygir güç üreten TEI-PD170, hiç güç kaybetmeden 20 bin fit irtifaya kadar çıkabiliyor ve 45 bin fit tavan irtifaya ulaşıyor. TEI-PD170; 3 farklı platforma güvenle güç verirken, yurt dışında da ilgi görüyor. TEI-PD170 motorunun ilk ihracatı da 2024 başında gerçekleştirildi, farklı ülkelerle görüşmeler de devam ediliyor.

Kredi kartlarından 750 TL'lik Savunma Sanayii Fonu payı alınmayacak Haber

Kredi kartlarından 750 TL'lik Savunma Sanayii Fonu payı alınmayacak

Savunma sanayii harcamaları için kredi kartlarından yıllık 750 lira katılım payı kesilmesi teklifine tepkiler devam ediyor. AKP Hükümeti, bu tepkileri dikkate alarak düzenlemeyi yeniden değerlendirdi. Yapılan inceleme sonucunda, limiti 100 bin TL'nin üzerindeki kredi kartlarından alınacak 750 TL'lik savunma payı maddesi yasa teklifinden çıkarıldı. AKP'den yapılan açıklamada, "Savunma Sanayi Fonu'na kredi kartından katkı payı alınmayacak" denildi. GÜLER 'ERTELENDİ' DEMİŞTİ AKP Grup Başkanı Abdullah Güler, “Teklifte yer alan unsurların daha detaylı incelenmesi sonucu itirazlar söz konusu oldu. Vatandaşlarımızın bazı itirazları oldu. Teklifimizi biraz daha detaylı bir incelemeye alacağız. Bütçemiz görüşüldükten sonra Plan Bütçe Komisyonumuzda gerek itiraz edilen hususlar, gerekse diğer kalemlerdeki miktarları tekrar değerlendirmek üzere şimdilik görüşmeleri tamamlamış olduk” ifadelerini kullandı. YASA TEKLİFİNİN KAPSAMI Teklifte, noter işlemlerinden taşınmaz satışlarında tapuda alınan bedel kadar, sıfır araçların tescil işlemlerinde 3 bin lira, ikinci el araç satış ve devirlerinde 1500 lira, diğer noterlik işlemlerinde ise işlem başına 75 lira katılım payı kesilmesi düzenleniyor. Ancak en tartışmalı madde, limiti 100 bin lira ve üzerindeki kredi kartı hamillerinden her bir kart için yıllık 750 lira katılım payı alınmasıydı. Uygulamanın 1 Ocak 2025’te yürürlüğe girmesi planlanıyordu. Bu durum, kart kullanıcılarının bankaların müşteri hizmetlerini yoğun bir şekilde aramasına yol açtı. Kredi kartı limitini 100 bin liranın altına düşürmek isteyenler arasında büyük bir talep oluştu. AKP, bu tepkileri göz önünde bulundurarak düzenlemeyi yeniden gözden geçireceğini duyurdu. AKP kaynakları, Türkiye'de toplam 126 milyon 450 bin kredi kartı bulunduğunu ve bunların 17,5 milyonunun limitinin 100 bin lira ve üzerinde olduğunu belirtti.

YÖK Başkanı Özvar: Haber

YÖK Başkanı Özvar: "İstihdama duyarlı olmayan programların tasfiyesi sürecek"

 "Yetenekleri erken keşfetmek, doğru yönlendirmek ve onlara uygun kariyer yolları açmak, sektörün sürdürülebilir başarısı için kritik bir rol oynayacaktır" "Ülkemizin dijital beceri açığının kapatılmasında önemli rol oynayacağına inandığımız programların sayısını, kalite standartlarını düşürmeden önümüzdeki yıllarda artırmaya devam edeceğiz" Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, yetenekleri erken keşfetmenin, doğru yönlendirmenin ve onlara uygun kariyer yolları açmanın, savunma sanayisinin sürdürülebilir başarısı için kritik rol oynayacağını belirtti. Özvar, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz'ın katılımıyla Savunma Sanayi Başkanlığınca düzenlenen Savunma Sanayisi Yetenek Yönetimi Zirvesi'nde yaptığı konuşmada, son yıllarda teknolojik alanda yaşanan hızlı değişim, otomasyon ve yapay zekaya dayalı yeni çözümlerin, geleneksel bazı meslekleri saf dışı bırakmaya başladığını ifade etti. Bu değişimin bir yanda orta veya yükseköğretim mezunlarını başkaca beceriler kazanmaya zorladığını, diğer yanda eğitim kurumlarını, iş gücü piyasasındaki değişen beceri beklentileriyle uyum sağlamaya sevk ettiğini anlatan Özvar, eğitim ve sektör ihtiyaçları arasında çıkabilecek uyumsuzluğa karşı Kurul'un hızla harekete geçerek önlemler aldığını söyledi. Bu önlemlerin arasında önlisans, lisans ve lisansüstü program müfredatlarının sektör temsilcileriyle istişare halinde güncellenmesinin teşviki, staj ve iş yeri uygulama imkan ve sürelerinin genişletilmesine ve çeşitlendirilmesine destek verilmesi olduğunu belirtti. OSB'lerdeki meslek yüksekokulu (MYO) uygulamaları ile tematik MYO'ların önemine dikkati çeken Özvar, yazılım ve yapay zeka tabanlı uğraşıların en fazla talep edilen kariyer çizgileri arasında yer aldığını söyledi. - "Yetenekleri erken keşfetmek" Erol Özvar, savunma sanayisinin, gerek dünya ve gerekse ülke açısından stratejik ve kritik öneme sahip bir sektör olduğunu belirterek, şöyle devam etti: "Yetenekleri keşfetmek, kazanmak ve geliştirmek bir günden diğerine gerçekleşen bir süreç değil. Özellikle savunma sanayisinde bu süreçler, daha kapsamlı, uzun vadeli ve titiz planlamalarla yönetilmek zorunda. Bu bağlamda, yetenek yönetimi, savunma sanayimiz için en az teknoloji kadar önemli bir yatırım alanıdır. Yetenekleri erken keşfetmek, doğru yönlendirmek ve onlara uygun kariyer yolları açmak, sektörün sürdürülebilir başarısı için kritik bir rol oynayacaktır. Savunma sanayisinde kuşkusuz öne çıkan en önemli unsur, sektörün teknolojiye dayalı ve yenilikçi çözümler gerektiren bir yapıya sahip olmasıdır. Bu, sadece mühendislik değil aynı zamanda yapay zeka, veri analitiği, otonom sistemler, siber güvenlik gibi pek çok disiplinin bir araya geldiği, disiplinler arası bir iş gücü talebini de beraberinde getirmektedir. Bu yeni teknolojilere uyum sağlayacak genç yetenekleri kazanmanın savunma sanayimizin rekabet gücünü koruyabilmesi için kritik öneme sahip bir konu olduğunu düşünüyorum." - "İstihdama duyarlı olmayan programların tasfiyesi sürecek" Erol Özvar, son dönemde YÖK olarak ülke açısından son derece stratejik bir mesele olarak gördükleri siber güvenlik, yapay zeka, dijitalleşme ve büyük veri alanlarında kurul bünyesinde yürütülen çalışmaların önemli ölçüde kamuoyunun malumu olduğunu söyledi. "Ülkemizin dijital beceri açığının kapatılmasında önemli rol oynayacağına inandığımız bu programların sayısını, kalite standartlarını düşürmeden önümüzdeki yıllarda artırmaya devam edeceğiz" diyen Özvar, buna karşılık istihdama duyarlı olmayan programların tasfiyesini de sürdüreceklerini bildirdi. İstihdamda olan bireylerin mevcut beceri ve yetkinliklerine değişen koşullara uyumlu yeni nitelikler kazandırılmasının önümüzdeki dönemin önemli konularından olacağına işaret eden Özvar, bunun üst düzey bir eşgüdüm içinde bütün ilgili kurum ve kuruluşların katılımıyla yapılması gerektiğini dile getirdi. - "İşbirlikleri milli yetkinlik havuzumuzun derinlik kazanmasına vesile oluyor" Özvar, son dönemlerde, YÖK olarak başta Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı olmak üzere savunma sanayisinin çeşitli kuruluşlarla işbirliklerine gittiklerini hatırlattı. Savunma Sanayii Başkanlığı ile "yurt dışında başarılı çalışmalara imza atan bilim insanlarının bilgi ve tecrübelerinin ülkeye kazandırılması, sektörde görevlendirilmesi, akademisyenlerin bilgi ve yetkinliklerinin sektöre kazandırılması" için işbirliğine gittiklerini belirten Özvar, savunma sanayisinin "sürdürülebilir nitelikli insan kaynağı temini" için de KALFA Programı'nın yine aynı işbirliğiyle hayata geçirildiğini anlattı. Özvar, TUSAŞ, ASELSAN, HAVELSAN ve ROKETSAN gibi kuruluşların deprem bölgesindeki üniversitelere kıymetli destekler sağladığını belirterek, bu kuruluşlara şükranlarını sundu. Üniversite sanayi işbirliğinin en güzel örneklerinden birinin de özel ya da kamu sektöründe çalışan doktora derecesine sahip nitelikli araştırmacıların kısmi zamanlı olarak üniversitelerde görevlendirilmesi olduğunu dile getiren Özvar, düzenlemenin yürürlüğe girdiği 5 Temmuz 2022'den itibaren 113 doktora dereceli araştırmacının yükseköğretim kurumlarında kısmi zamanlı görev yaptığını kaydetti. Ürettiği güdümlü projeler veya çözüm ortaklığıyla Savunma Sanayii Başkanlığının üniversitelerin araştırma kapasitesi ve kalitesine katkı verdiğini dile getiren Özvar, "Bu türden işbirliklerinin daha da genişlemesi aynı zamanda deyim yerindeyse milli yetkinlik havuzumuzun da derinlik kazanmasına vesile olmaktadır." dedi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.