TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Uygulamalarımız appstore googleplay
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Sağlik

haberingundemi.com.tr - Sağlik haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Sağlik haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Boyun kütletmek felce yol açabiliyor Haber

Boyun kütletmek felce yol açabiliyor

Günlük hayatın yoğun temposu, vücudun pek çok bölgesinde kasılmalara neden oluyor. Bu kasılmaların en sık hissedildiği yerlerden biri de boyun bölgesi. Rahatlama arayışındaki pek çok kişi, boynunu kütletiyor… Kimileri bu hareketi kendi başına yaparken, kimileri ise başkalarından “kütletme desteği” alıyor. Peki, bu alışkanlık gerçekten masum mu yoksa göründüğünden çok daha tehlikeli sonuçlar doğurabilir mi? Boyun kütletme alışkanlığının tehlikelerini Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nöroloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İpek Midi anlattı. Şah damarında yırtılmaya neden olabiliyor “Halk arasında boyun kütletme olarak bilinen kayropiraktik uygulamalar ciddi sağlık sorunlarına yol açabiliyor” diyen Prof. Dr. Midi, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Kişinin kendi alışkanlıkları ile yaptığı boyun kütletme hareketleri uygun olmayan bir pozisyonda hızlı yapıldığında şah damarlarında ya da boyun arka bölgesindeki damarlarda yırtılmaya neden olabiliyor.” Damarlardaki bu yırtılma ise beraberinde hayati tehdit yaratan bir dizi sağlık sorununa yol açıyor. Yaşanabilecek olası sorunları Prof. Dr. Midi’den öğreniyoruz: “Damar yırtılmasına bağlı kişide hem tıkayıcı hem de kanamalı inme gelişebiliyor. Vücudunun bir tarafında güçsüzlük ya da his kaybı oluşabiliyor. Tutulan damarın yerine bağlı olarak baş dönmesi, bulantı, kusma, dengesizlik, konuşmada bozulma, yutmada zorluk, görme kaybı, Horner sendromu olarak adlandırılan tek göz kapağında düşüklük görülebiliyor. Yine vücudun bir tarafında terleme kaybı ve göz bebeğinde küçülme gibi birçok nörolojik bulgu eşlik edebiliyor.” Kütletme sonucu gelişen ağrıya dikkat Boyun kütletmesi sonucu gelişen uzun süreli, kimi zaman yüzü de içerecek şekilde boyun ön ya da arka bölgesinde ağrı, olası diseksiyon; yani damar yırtılması işareti olabiliyor. Prof. Dr. Midi bu gibi durumlarla karşı karşıya kalanlara uyarıda bulunuyor: “Kişilerin herhangi bir travma öyküsü de mevcutsa en yakın sağlık merkezine başvurmaları sonradan oluşabilecek inme riski açısından da önem arz ediyor.”  Peki beyin damarlarında yırtılma neden meydana geliyor? Soruyu, “Damarlardaki yırtılma kendiliğinden olabileceği gibi travma sonrası ya da hastaya yapılan anjiyo işlemi sonrası da gelişebiliyor” diye yanıtlayan Prof. Dr. Midi, şöyle devam ediyor: “Damardaki yırtılma beyin içindeki damarlarda ya da boyun bölgesindeki damarlarda olabiliyor. Literatürde şah damarlarında (karotid arter) yıllık damar yırtılması görülme sıklığı 100 bin kişide 2.5-3, boyun arka damarlarında (vertebral arter) ise 100 bin kişide 1-1.5…” Travmalar damar yırtılmanın sebepleri arasında Damarlarda yırtılmanın boyun kütletme dışında da pek çok sebebi bulunuyor. Bazı genetik hastalıklar ya da yatkınlıklar bunlar arasında yer alıyor. Ayrıca hipertansiyon, migren, doğum kontrol hapı kullanımı ve vaskülit denilen damarın iltihabı hastalığı risk faktörlerinden bazıları… Disekisyona (damar yırtılması) yol açabilecek diğer önemli bir konuda travmalar… Prof. Dr. Midi damar yırtılmasına neden olabilecek muhtemel travmaları şu şekilde sıralıyor: - Boyun bölgesine zarar verecek motorlu araç kazaları, - Sportif faaliyetler sırasında ani düşme (kayak yaparken düşme gibi) ya da boyunda ani germe hareketleri (hiperfleksiyon, hiperekstansiyon hareketleri) - Güreş, halter, futbol, boyun bölgesini zorlayıcı manipülasyonlar (masaj, kayropraksi, kuaförlerde saç yıkama sırasında boyun bölgesinin uzun süreli zorlayıcı pozisyonda durması, ağır bir yük taşıma veya şiddetli öksürük, kusma gibi fizyolojik minor travmalar diseksiyona yol açabiliyor.

Nadir hastalıklara ilişkin tedavi ve araştırma merkezi sayısı artırılacak Haber

Nadir hastalıklara ilişkin tedavi ve araştırma merkezi sayısı artırılacak

Resmi Gazete'nin mükerrer sayısında yayımlanan 2025 Yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı'na göre, politika ve hedefler kapsamında, sağlıklı yaşam tarzı teşvik edilerek bulaşıcı olmayan hastalık risklerine karşı koruyucu sağlık hizmetleri güçlendirilecek. Bu doğrultuda, il sağlık müdürlükleri tarafından okullarda sağlıklı beslenme konularında eğitimler verilecek. Birinci basamakta bulaşıcı olmayan hastalıkların önlenmesi amacıyla yürütülen beslenme danışmanlığı hizmeti sayısı artırılacak. İklim değişikliğinin sağlık üzerine olan etkisinin belirlenmesi ve azaltılması için kurumsal kapasite güçlendirilerek kurumlar arası iş birliği artırılacak, halk sağlığını iklim değişikliğinin olumsuz etkilerinden korumak amacıyla eylem planı hazırlanacak. e-Nabız entegrasyonu sağlanacak Sağlık Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı arasında e-Nabız entegrasyonu sağlanacak. Bulaşıcı olmayan hastalıklara yönelik risk faktörlerinin azaltılması için kanser tarama programları da dahil olmak üzere çeşitlendirilmiş tarama programları yaygınlaştırılacak, erken teşhis oranları artırılacak. Bu kapsamda, birinci basamak sağlık tesisleri bünyesinde kanser tarama merkezlerinin sayıları, mevcutlarının ise niteliği artırılacak, Tarama ve Tarama Sonrası Teşhis Eğitimleri, KETEM Uyum Eğitimleri ve erken teşhise yönelik farkındalık çalışmaları yürütülecek. Hastalık Yönetim Platformu kapsamında yürütülen hipertansiyon ve kardiyovasküler risk tarama oranlarının 81 ildeki tüm aile hekimliği birimleri nezdinde artırılması için çalışmalar yürütülecek. Bulaşıcı hastalıklara yönelik mevcut tanı, takip ve erken uyarı sistemleri geliştirilecek. Gebelerin doğum öncesi bakımında izlem sayıları 4'ten 8'e çıkarılacak Anne ölümlerinin azaltılması kapsamında ilgili birimlerde çalışan sağlık personeline yönelik Acil Obstetrik Bakım Eğitimleri yapılacak, bebek ve çocuk ölümlerini önleme çalıştayı gerçekleştirilerek ulusal strateji belgesi ve eylem planı oluşturulacak. Birinci basamakta gebe ve lohusa izlemlerinin niteliğinin artırılması için izleme değerlendirme çalışmaları yapılarak, anne ölüm oranının yüksek olduğu illerde yerinde çalışmalar yürütülmesiyle gebelerin doğum öncesi bakımı kapsamında izlem sayıları 4 izlemden 8 izleme çıkarılacak. Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp (GETAT) uygulamalarının kanıta dayalı şekilde standardize edilerek ulusal ve uluslararası çalışmalarla güvenli kullanımı yaygınlaştırılacak, her bir GETAT uygulama alanı için uzmanların katılımıyla oluşturulan komisyonlar tarafından hazırlanan dokümanlar elektronik ortamda yayımlanacak. Takviye edici gıda ve bitkisel içerikli ürünlerin güvenli şekilde piyasaya arzını sağlayacak yeni mekanizmalar geliştirilecek. Takviye edici gıdaların güvenli şekilde piyasaya arzının sağlanabilmesi için komisyon çalışmaları yapılacak. Aşı üretim kapasitesinin güçlendirilmesine yönelik merkezler kurulacak Özel gereksinimi ve nadir hastalığı olanlara sunulan sağlık hizmetlerinin kalitesi güçlendirilecek. Bu kapsamda, nadir hastalıkların erken dönemde teşhisi için tarama programları geliştirilerek yaygınlaştırılacak. Yenidoğan Bilim Kurulu önerileri doğrultusunda yeni taranacak hastalıklara yönelik planlama yapılacak. Nadir hastalıklara ilişkin tedavi ve araştırma merkezi sayısı artırılacak, kas ve sinir hastalıkları birimlerinin sayısı 30'a çıkarılacak. Çok Disiplinli Çocuk ve Genç Ruh Sağlığı Merkezlerinin (ÇÖZGEM) sayıları artırılacak. Evde sağlık ve bakım hizmetlerine ait belirlenen performans göstergeleri oluşturularak sistem üzerinden takibi ile entegrasyonu tamamlanan Evde Sağlık Hizmeti ile Sağlıklı Yaş Alma Merkezlerinin internet tabanlı yazılım çalışmaları yapılacak. Ayrıca, palyatif bakım merkezlerinin sayısı artırılacak. Ulusal düzeyde biyolojik ürünlerin üretilmesine ve aşı üretim kapasitesinin güçlendirilmesine yönelik merkezler kurulacak. Bu doğrultuda, Türkiye Hıfzıssıhha Aşı ve Biyoteknolojik Ürün Araştırma ve Üretim Merkezi Projesi kapsamında Akyurt Aşı Merkezi'nin ilk fazı tamamlanacak. Dijital teknolojiler kullanılarak internet tabanlı interaktif eğitimler geliştirilerek sahada çalışan personelin eğitime katılımı kolaylaştırılacak. Öte yandan, eksik aşılı veya aşısız çocukların belirlenmesi ve takibi güçlendirilecek, beşli karma aşı üçüncü doz aşılama hızının en az yüzde 98 olması için Genişletilmiş Bağışıklama Programının (GBP) takibi yapılacak. GBP Genelgesi ve Saha Rehberi güncellenecek ve bu kapsamda Bilimsel Kurul toplantıları ve eğitim faaliyetleri düzenlenecek. Elektronik Vaka Sistemi 81 ilde yaygınlaştırılacak Küresel salgın ve afet gibi olağanüstü durumlarda sağlık hizmet sunucuların rol ve sorumluluklarını içeren yol haritaları belirlenecek, malzeme ve personel akışına ilişkin planlamalar etkin şekilde yapılacak. Bu kapsamda Elektronik Vaka Sisteminin 81 ilde yaygınlaştırılması ve hasta teslim sürecinin elektronik ortamda yürütülmesi sağlanacak. Mevcut Kimyasal Biyolojik Radyolojik Nükleer Tehditler (KBRN) eğitimlerinin sertifikasyon standartları revize edilecek, söz konusu eğitimlerin radyolojik ve nükleer ayağı; afetlere hazırlık çalışmaları kapsamında mevcut personel ve lojistik organizasyonu güçlendirilecek. Acil sağlık hizmetleri sunumunda etkinlik, kalite ve verimliliğin artırılmasına yönelik mevzuat düzenlemeleri yapılacak. Küresel afet gibi durumlarda halka arz edilen su kaynaklarındaki kirliliklerin yerinde tespiti ile halk sağlığının korunması, olası bir salgının önüne geçilmesi ve saha ihtiyaçlarının karşılanması için mobil laboratuvar altyapısı güçlendirilecek. Acil durumlarda güvenilir bilgi akışı ve koordinasyonun sağlanmasına yönelik altyapı ve kapasite güçlendirilmesine yönelik olarak da haberleşme sağlayan sayısal telsiz sistemlerine yönelik 73 ilde tamamlanan entegrasyon çalışmaları 81 ilde yaygınlaştırılacak. Aile sağlığı merkezlerinin sorumlulukları artırılacak Aile sağlığı merkezi, aile hekimliği birimi açılması ve yönetilmesine yönelik rehber oluşturulacak ve yayınlanacak, 80 birinci basamak sağlık tesisinin inşaatı tamamlanacak. Yeni aile hekimliği birimleri hizmete açılarak, aile hekimliği birimi başına nüfusun 2 bin 800 kişiye düşürülmesi sağlanacak. Bulaşıcı olmayan hastalıklar başta olmak üzere, hastalıklara ilişkin tarama ve teşhis gibi süreçler ile kronik hastaların tedavi takiplerinde dijital uygulamaların da desteğiyle aile sağlığı merkezlerinin sorumlulukları artırılacak. Bu kapsamda, kronik böbrek hastalığı, inme, koroner arter hastalığı, astım ve kronik obstrüktif akciğer hastalıkları (KOAH) izlem modülleri 81 ildeki aile hekimliği birimlerinin kullanımına açılacak. Kronik hastalıklara yönelik tarama ve izlem modüllerinin tüm aile hekimliği birimleri tarafından etkin kullanımına imkan verilecek. Aile hekimlerinin üst basamaklara yönlendirdikleri hastaların tetkik ve tedavi sonuçlarına ilişkin geri bildirimlerini sağlayacak bir sistem oluşturularak, hizmet basamakları arasındaki etkileşim güçlendirilecek. Birinci, ikinci ve üçüncü basamak sağlık tesislerinde işlenen verilerin basamaklar arasında akışı için entegrasyon çalışmaları yürütülecek. Aile Hekimliği Bilgi Sistemleri ekranlarına, üst basamaklara yönlendirilen hastaların geri bildirimlerinin yansıtılması için çalışma yapılacak. Birinci basamak sağlık tesislerinin daha fazla tercih edilmesine yönelik teşvik mekanizmaları oluşturulacak. Birinci basamak sağlık tesislerinin vatandaşlar tarafından daha fazla tercih edilmesi için Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliğinde değişiklik yapılacak. Sağlıklı Hayat Merkezleri'nin (SHM) sayısı artırılacak, hizmet sunum niteliği geliştirilecek ve bu merkezlerin aile sağlığı merkezleriyle etkileşimi sağlanacak, 90 yeni Sağlıklı Hayat Merkezi hizmete açılacak. Sigara Bırakma Polikliniklerinin sayısı artırılacak Aile diş hekimliği uygulaması ülke genelinde yaygınlaştırılacak, aile diş hekimliği birimlerinde koruyucu tedavileri tamamlanan bireylerin tedavi gereksinimlerinin ikinci basamak sağlık kuruluşlarında öncelikli karşılanmasına yönelik sevk zinciri oluşturulacak. ALO 171 Sigara Bırakma Danışma Hattı ile Aile Hekimliği Bilgi Sisteminin (AHBS) entegrasyonu sağlanacak. Sigara Bırakma Polikliniklerinin sayısı artırılacak. Sigara Bırakma Polikliniklerinde sigara bırakma tedavisinde kullanılan farmakolojik tedavilerin sürekliliği sağlanacak. Health Türkiye, küresel bir markaya dönüştürülecek "Health Türkiye" küresel bir markaya dönüştürülecek, bu kapsamda sağlık turizmi alanında Türkiye'nin tanıtım ve pazarlama faaliyetleri yürütülecek. Termal turizm, palyatif ve yaşlı bakımının sağlık turizmi potansiyellerine ilişkin analiz çalışması yapılacak. Sağlık turizmi faydalanıcılarının uzaktan takibini sağlayacak dijital uygulamalar geliştirilecek. Öte yandan, hasta güvenliğinin sağlanmasına yönelik Sağlıkta Kalitenin Geliştirilmesi ve Değerlendirilmesine Dair Yönetmelik güncellenecek. Radyasyon üreten tıbbi cihazlardan maruz kalınan doz miktarının takibini sağlayan Ulusal Doz Takip Sistemi uygulaması yaygınlaştırılacak. Akreditasyon denetim süreçlerinin yürütüleceği bilgi yönetim sistemi geliştirilecek. Akredite edilen sağlık tesisi sayısı 19'a çıkarılacak. Uzaktan sağlık sistemi kapsamında hizmet sunulacak kronik hastalıklar, uzaktan sağlık hizmetlerinin kapsamı ve türü ile bu hizmetlere ilişkin muayene ve takip standartları belirlenecek.

Türkiye sağlık turizminde dünya sıralamasında yükseliyor Haber

Türkiye sağlık turizminde dünya sıralamasında yükseliyor

Hastaneden yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Üstün, Türkiye'nin ABD ve Almanya gibi ülkelerin ardından sağlık turizminde önemli merkezlerden biri olarak öne çıktığını belirtti. Üstün, sağlık hizmetlerinde ileri teknoloji, geniş yelpazede tedavi imkanları ve cazip fiyatlarla Türkiye'nin sektörde zirveyi zorladığını ifade etti. Sağlık turizmindeki başarıyı sürdürülebilir kılmak için tanıtım faaliyetlerinin ve kalite odaklı hizmetlerin önemini vurgulayan Üstün, "Bu başarıyı elde etmek, kaliteli hizmet ve uygun fiyat politikalarının birleşimidir." değerlendirmesini yaptı. Üstün, Türkiye'de saç ekimi, onkoloji, organ nakli, kalp cerrahisi gibi birçok alanda tedavi olanakları sunulduğunu belirterek "Sağlık alanındaki bu başarılar Türkiye'yi sadece estetik operasyonlarla değil, ciddi tedavi süreçlerinde de tercih edilen bir merkez haline getiriyor." ifadelerini kullandı. Sağlık turizminde Türkiye'nin tercih edilmesinde olumlu hasta deneyimlerinin ve tavsiyelerin etkili olduğunu aktaran Üstün, hastaların önemli bir oranının Türkiye'yi yakın çevresinden aldığı önerilerle seçtiğini belirtti. Üstün, "Burada en etkili faktör, hastaların yakın çevresine olan güvenidir. Sosyal medya, tanınmış kişiler ve geçmişte hizmet alıp memnun kalanların önerileri, hasta kazanımını doğrudan etkiliyor. Hastaların yüzde 73'e varan oranla Türkiye'yi tercih etmesinde bu tavsiyeler etkili oluyor." değerlendirmesinde bulundu. Sağlık turizminde hastaların kaliteli hizmet alması ve bu hizmeti başkalarına önermelerinin sağlanması gerektiğini belirten Üstün, şunları kaydetti: "Hastalarımıza sağladığımız üç ana kriterin yanıtı 'evet' olmalı: 'Hizmetten memnun kaldınız mı, tekrar gelir misiniz ve bu hizmeti başkalarına önerir misiniz?' Bu üç soruya verilen olumlu yanıtlar, Medipol'ü ve ülkemizi sağlık turizminde üst sıralara taşıyor."

Kemikleri çelik gibi yapan vitamin Haber

Kemikleri çelik gibi yapan vitamin

A VİTAMİNİ A Vitamini, diş minesinin yapıldığı önemli bir protein olan keratinin oluşumuna yardımcı olduğu için ağız sağlığını korumak için çok önemlidir. Hassas dişler veya diş etleri, A Vitamini eksikliğini ve bu besinin alımını artırmanız gerektiğini gösterebilir. A Vitamini ayrıca sağlıklı diş eti dokusu için de önemlidir ve yeterli miktarda alınmaması iltihaplı, tahriş olmuş veya şişmiş diş etlerine yol açabilir. Ayrıca diş ipi kullanırken diş eti kanamasına da yol açabilir. A vitamini nelerde vardır; Havuç: Kış mevsiminde bol miktarda bulunan çiğ veya pişmiş havuç, salata gibi çeşitli tatlı ve tuzlu yemeklere eklenebilir. Tatlı patates: A vitamini açısından zengin bir diğer kaynaktır, kaynatılabilir veya fırınlanabilir veya lezzetli bir atıştırmalık için sotelenebilir. Karpuz: Tatlı, sulu ve lezzetli karpuz, cömert bir A vitamini dozunun yanı sıra bir besin patlaması sunar. D VİTAMİNİ D vitamini, kalsiyum emilimine ve kemiklerin güçlenmesine yardımcı olduğu için diş sağlığı için önemli kabul edilir. Nutrients dergisinde yayınlanan bir araştırmaya göre, D vitamini kemik ve diş mineralizasyonunda önemli bir rol oynar. D vitamini seviyeleri düşük olduğunda, dişlerinizin kırılmaya ve çürümeye karşı oldukça hassas olduğu anlamına gelen 'raşitik diş'e yol açabilir. D vitamini nelerde var Yağlı balık: D vitamini açısından en zengin kaynaklardan biri olan somon, sardalya, ringa balığı ve uskumru gibi yağlı balıklar, D vitamini alımını artırmak için günlük diyete eklenebilir ve bu da diş sağlığınızı iyileştirmede uzun bir yol kat edebilir. Yağlı balıklar ızgara, barbekü, kızartma veya fırında pişirilebilir. Yumurta sarısı: D vitamini açısından mükemmel bir kaynak olan yumurta sarısı çeşitli şekillerde kullanılabilir. Haşlama, yumuşak haşlama veya çırpma, A, D, E ve kolin gibi vitaminlerin faydalarını elde etmenize yardımcı olabilir. Tahıllar, portakal suyu, güçlendirilmiş süt ve peynir gibi birçok yiyecek, diyete eklenebilen D vitamini açısından zengindir. C VİTAMİNİ C vitamini, dişlerinizin yanı sıra diş eti sağlığınızın korunmasında da önemli bir rol oynar. Frontiers in Nutrition'da yayınlanan bir çalışmaya göre, C Vitamini diş yapısı, desteği ve bakımı için önemli bir protein olan kolajen sentezine katkıda bulunur. C Vitamini ayrıca çocuklarda sekonder çürük geliştirme riskini azaltır. Ayrıca diş etleri için mükemmel bir vitamindir. Diş etlerindeki bağ dokularının sağlıklı ve güçlü kalmasına yardımcı olur, bu da diş eti kanamasını ve hastalıklarını önleyebilir. C vitamini nelerde var Dolmalık biber: Muhteşem bir C Vitamini kaynağı olan dolmalık biberler, tercihinize bağlı olarak salatalarda çiğ olarak yenebilir veya sotelenebilir, ızgara yapılabilir, kızartılabilir. Portakal: C Vitamini açısından oldukça zengin olan bu meyveler en iyi şekilde bütün olarak yenir. Meyve salatalarına eklenebilir veya meyve suyu, kahvaltılık rulo veya tatlı şeklinde tüketilebilir. Ancak, onları tatlı olarak yemek dişleriniz için zararlı olabilir. Çilekler: Çiğ çilekler diş sağlığınız için en iyisidir ve tariflerde ilave şekerden kaçınılmalıdır. Bunları bütün meyve olarak yiyebilir, smoothielere ve diğer fırınlanmış ürünlere ekleyebilirsiniz. K VİTAMİNİ K1 ve K2 vitaminleri, her ikisi de diş sağlığınıza önemli ölçüde katkıda bulunabilir. K Vitamini, kemik mineralizasyonunu düzenleyen ve dişlerin ve kemiklerin gelişimine ve onarımına yardımcı olabilen aktif proteinlere yardımcı olur. Kemik sağlığı söz konusu olduğunda, diş sağlığını da içerir, K2 vitamini özellikle kemikler üzerinde koruyucu bir etkiye sahiptir. K vitamini nelerde var Brokoli (K1 Vitamini): Yeşil yapraklı sebzeler K Vitamini açısından zengindir ve brokoli de bir istisna değildir. Çorbalara, salatalara veya sotelere eklenebilir. Turp (K1 Vitamini): Turp, K1 Vitamini açısından zengindir ve damak zevkinize bağlı olarak çıtır çıtır bir ısırık için çiğ veya lezzetli bir atıştırmalık için pişmiş, kavrulmuş veya tereyağlı olarak yiyebilirsiniz. Süt ürünleri (K2 Vitamini): Süt, peynir veya yoğurt olsun, süt ürünleri tüketerek K2 Vitamini alımınızı artırabilir ve diş sağlığınızı iyileştirebilirsiniz. VİTAMİN B12 Vitamin B12, güçlü dişlere sahip olmak için önemli bir besindir. Vücudunuzun dişleriniz ve kemikleriniz için gerekli bir mineral olan kalsiyumu emmesine yardımcı olur. B12 vitamini eksikliği, zayıflamış kemikler ve diş etleri nedeniyle diş kaybına neden olabilir. International Journal of Clinical Pediatric Dentistry'de yayınlanan bir araştırmaya göre, B12 vitamini eksikliği çocuklarda diş çürüğü ve diş eti hastalıklarının görülme sıklığının artmasına neden olabilir. B12 nelerde vardır Kahvaltıda haşlanmış yumurta yemek, B12 vitamini seviyenizi iyileştirmenize yardımcı olabilir. Ayrıca, yumurta sarısı yumurta beyazından daha yüksek B12 vitamini seviyelerine sahip olabilir, bu nedenle bunları diyetinize eklemelisiniz. Yoğurt gibi süt ürünleri, %51 ile %79 arasında değişen en yüksek B12 vitamini emilimine sahiptir. 156 gramlık bir yoğurt kabı günlük B12 ihtiyacınızın yaklaşık %45'ini karşılar.

İKİ HASTANENİN FALİYETLERİ ASKIYA ALINDI Haber

İKİ HASTANENİN FALİYETLERİ ASKIYA ALINDI

İstanbul'da, bir çetenin 112 Acil Çağrı Merkezi'nde çalışan kişilerle ortak hareket ederek, bebek acil hastalarını önceden anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk edip ölümlerine neden oldukları ortaya çıkmıştı... Aralarında doktor, hemşire ve ambulans şoförlerinin de bulunduğu 47 şüpheli hakkında iddianame hazırlandı. Soruşturma kapsamında 22 kişi tutuklanmıştı... Skandalın ortaya çıkmasının ardından Sağlık Bakanlığı bir açıklama yaparak, olayın 2023 yılı Mayıs ayında tespit edildiğini açıkladı. Açıklamada şu ifadeler kullanıldı:  -Kamuoyunda “yenidoğan çetesi” adıyla bilinen, bebek acil hastalarını önceden anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk edip ölümlerine neden oldukları ve haksız kazanç elde ettikleri belirlenen kişilerle ilgili olay, Mayıs 2023’te İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü ve Emniyet Müdürlüğü iş birliğiyle yürütülen bir operasyonla tespit edilmiş, cezai işlemler yapılmış ve konu adli makamlara iletilmiştir. -Sağlık Bakanlığımız tarafından söz konusu hastanelerin faaliyetleri hakkında başlatılan inceleme sonucu hukuki yaptırım süreçleri devreye alınmıştır.  -Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı olarak özveriyle görevini yerine getiren, insanların hayatını kurtaran ve şifa dağıtan sağlık çalışanlarımızın insanlık dışı davranışlarda bulunan kişiler sebebiyle töhmet altında kalmasına izin vermeyeceğiz. -Yargıya intikal etmiş sürecin sonuna kadar takipçisi olacağız. 2 HASTANENİN FAALİYETLERİ ASKIYA ALINDI Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca 22'si tutuklu 47 şüphelinin yer aldığı "Yenidoğan çetesi" hakkındaki iddianamede, "malen sorumlu" sıfatıyla yer alan 19 özel hastaneden ikisinin faaliyetlerinin askıya alındığı ortaya çıktı. Anadolu Ajansı (AA) ekibinin görüntülediği söz konusu hastanelerden Bağcılar Özel Şafak Hastanesi'nin eylül, Medilife Sağlık Hizmetleri Hastanesi'nin ise mayıs ayından beri faaliyet yapmadığı öğrenildi. Bağcılar Özel Şafak Hastanesi'nin camında el yazısıyla "Hastane kapalıdır" şeklinde bilginin yer aldığı, hastanenin kapı girişinin ise iki dubayla bağlanıp kapatıldığı gözlendi. İki hastanenin güvenlik kulübesinde de kimsenin görev yapmaması ve boş olması dikkati çekti.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.