TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Uygulamalarımız appstore googleplay
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Mhp

haberingundemi.com.tr - Mhp haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Mhp haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

SORUN BİR KİŞİNİN MECLİS’TE  KONUŞMASIYLA ÇÖZÜLMEZ Haber

SORUN BİR KİŞİNİN MECLİS’TE KONUŞMASIYLA ÇÖZÜLMEZ

Çeşitli temaslarda bulunmak üzere Diyarbakır'a gelen CHP Genel Başkanı Özgür Özel, bir otelde kadın sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve kadın muhtarlar ile basına kapalı gerçekleştirilen toplantının ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, bölgede 6 ili kapsayacak ziyaretler gerçekleştireceklerini söyledi.  MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin dün partisinin TBMM Grup Toplantısı'ndaki konuşmasına değinen Özel, Bahçeli'nin açıklamalarıyla önemli bir eşikte olunduğunu vurguladı.  Özel, "Şimdi herkes neyin ne olduğunu anlamaya çalışıyor ama biz meseleye şuradan bakıyoruz; Eğer Sayın Bahçeli'nin söylediği söz bir kişinin özgürlüğü, bir kişiye af, ona verilecek bir kürsü, oradan söylenecek bir söz, lav edilecek bir örgüt ve her şey tamamsa maalesef hiçbir şey tamam değil" dedi.  Annelerin gözünün yaşının durması, çatışmaların ve şehit gelmesinin önlenmesi, Türkiye'nin gelişimine engel olan bu sürecin tamamlanması, bitmesi, ortadan kalkması, terörün durması, terör örgütünün ortadan kalkması, Türkiye'de 86 milyonun birden barış içinde kucaklaşabilmesi için atılacak her adımı Cumhuriyet Halk Partisinin önemsediğini ve engel olmayacağını belirten Özel, bu konuda kimin sözü varsa da bunun kıymetli olduğunu, söylenmesi gerektiğini ifade etti.  Özel, şunları kaydetti: Ama şunu söylemesin 'Türkiye'de Kürt sorunu yoktur. Bir sorun vardır o da birisi konuşunca bitecektir.' O zaman işte şu noktaya geliyorsunuz. Bu masayı, diğer bölgedeki kadınların sorunlarını, Diyarbakır'daki Kürtlerin sorunlarını, Türkiye'deki 26 milyon Kürt'ün sorununu yok sayıyorsunuz. O zaman aslında iyi bir şey yapayım derken hepimizi çok daha kötü bir şeye razı etmeye çalışıyorsunuz, bunu kabul etmek mümkün değil. Kürt sorunu vardır tam da şuradadır Kürt sorunu. Kürt'ün sorununun olup olmadığına Kürtler karar verir, devlet karar veremez. Büyük devlet karar vermiş, küçük devlet de dün ilan etmiş gibi görünüyor. Onların demesiyle Kürt sorunu bitmez. Aksine onlar böyle dedikçe derinleşir. O yüzden Kürtlerin sorunu Kürtler 'Sorunum kalmadı' diyene kadar vardır ve çözülmesi gerekir. Birisine 'Senin sorunun yok.' demek otoriterliktir. Demokrasilerde o birisi 'Sorunum yok' diyene kadar sorun vardır. Biz de bununla ilgili elimizden gelen her türlü katkıyı ifade etmeye devam edeceğiz. Ülkede bütün vatandaşların istediğini konuşabildiği, istediği dilde konuşabildiği, kamuda temsil edildiği, siyaset yapma haklarının olduğu, ayrıştırılmadığı, hukuki öngörülebilirliği olduğu bir ülke olana kadar Cumhuriyet Halk Partisi, sosyal bir parti olma sorumluluğuyla çalışmaya ve mücadeleye devam edecektir.  CHP Genel Başkanı Özgür Özel, konuşmasını şöyle sürdürdü: Terörün varlığı tüm Türkiye'nin sorunudur ama Kürtlerin sorunları da sadece Kürtlerin değil tüm Türkiye'nin sorunudur. Bu iki sorun eş zamanlı olarak çözülmedikten sonra bu iki sorun birbirini doğurmaya devam edecektir. Bunun olmaması için Diyarbakır'daki iyi niyeti, umudu görüyoruz ama Diyarbakır'daki endişeyi sabah yaptığımız toplantıda da kaydettik çünkü bir kez daha bir süreç yürütülmesi, bir kez daha bir umut ve bir kez daha başarısızlık, geçen sefer ne acılar yaşattıysa çok daha fazlasını yaşatabilir. Bu sebepten dolayı son derece dikkatli olmak durumundayız ve Kürtlerin yaşadığı sorunların sadece bir kişinin Meclis'te konuşmasıyla değil, 86 milyonun temsilcilerinin parlamentoda oturmasıyla, konuşmasıyla, demokratik siyasetin önünün açılmasıyla ve kurulacak masaya 86 milyonun oturmasıyla çözülebilecektir. Bugün Cumhur İttifakı'nın Kürtlerin sorunlarını görmediği, gündemine almadığı, alelacele bir şeyler yapmaya çalıştığı süreç, son derece riskler, tehlikeler barındırmaktadır. Bir yandan 'sorunu çözeceğiz' derken hangi sorunun çözülmeye çalışıldığı konusunda derin şüpheler vardır. Kürt sorununu yok sayıp bir sorunu çözenlerin Erdoğan'ın sorununu çözmek üzere bir süreç yürüttüklerine ilişkin endişeler hızla bertaraf edilmelidir. CHP olarak da daha önce farklı vesilelerle kamuoyu önünde açık biçimde Meclis Başkanı ağzıyla Sayın Erdoğan'ın çağrısıyla sivil anayasa söylemiyle davet edildiğimiz Anayasa masasına oturmadık, mevcut Anayasa'ya harfiyen uyulmadıkça ve İstanbul Sözleşmesi'nden çıkılma gibi bir somut örneği de bir kez daha hatırlatayım, bütün antidemokratik tavırlardan vazgeçilmedikçe, Anayasa Mahkemesi, AİHM kararları kabul edilmedikçe, yani Anayasa'nın en ufak virgülüne kadar tam sadakat gösterilmedikçe biz anayasa çiğneyenlerle bir anayasa yapmayız. 'CHP, Kürt sorununa duyarlı', o sorunu çözecekmiş gibi yapıp 'CHP'yi böyle masaya sokabilir miyiz?' diyorsa, niyet bu ise biz o oyuna gelmeyiz ama sizin niyetiniz demokrasiyse, bu işin bütün aşamalarında samimiyetle oluruz, bir tek samimiyetsizliğe itiraz ederiz.  "Kapalı kapılar ardında 'Biz yaptık oldu.' diyen anlayışı değil, Kürtlerin yaşadığı sorunları gören, çözme iradesi gösteren, önerileri ortaya koyan ve zemininde 86 milyonun temsilcilerinin olduğu Mecliste kuran bir anlayışı" savunduklarını dile getiren Özel, bu ülkede yaşayan herkesin, Türklerin de Kürtlerin de geleceğinin yalnızca sivil, demokratik siyasetten geçtiğine inandıklarını vurguladı.  Doğru yolun bu olduğuna inandıklarını belirten Özel, bu noktada üzerlerine düşen ne varsa yapacaklarını dile getirerek, "Buna katkı koymak, risk almak, haklı haksız tüm eleştirilere muhatap olmak da dahildir. Devlet Bey beklenmedik bir şey söyleyince, beklenmedik bir şeyi de ben söyleyeyim size, 'Kürtlere devlet vadediyorum.' dedim, cümlenin buraya kadarki kısmından bile medet uman bir kötücül akıl var. Kürtlere Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin eşit, ayrımsız, kendilerini tamamen mensubu ve sahibi hissettikleri 86 milyonla birlikte eşit vatandaşlığı iliklerine, kemiklerine kadar hissettikleri Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin bizlerle birlikte sahibi olmalarını teklif ediyorum." ifadelerini kullandı.  Bu noktaya gelindiğinde zaten bütün sorunların çözüleceğine inandığını dile getiren Özel, bu noktada Selahattin Demirtaş ile de mutabık olduklarını belirtti.  Özel, bugün kadın sivil toplum kuruluşları ile de mutabık olduklarını kaydederek, "Yarın görüştüğümüz tüm Kürtlerle de bu bölgenin insanlarıyla da mutabık olacağız çünkü bu şehrin de bu şehrin siyasetçilerinin de bu şehrin sivil toplum kuruluşlarının da bu ülkeyi, bu ülkenin insanlarını, hayatı, yaşamı sevdiklerini biliyoruz. Hayata, yaşama, insana ve barışa dair her türlü düşmanlığın ve kötülüğün karşısında onlarla el ele omuz omuza olacağız" diye konuştu.  Daha sonra Özel, Diyarbakır Valiliğini ziyaret ederek, Vali Murat Zorluoğlu ile görüştü.  Programlara, CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Asu Kaya ve CHP'li bazı milletvekilleri de eşlik etti.   

Terörist elebaşı çıkıp tek taraflı silah bıraktığını ilan etmeli Haber

Terörist elebaşı çıkıp tek taraflı silah bıraktığını ilan etmeli

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında dikkat çeken açıklamalarda bulundu. - Değerli dava arkadaşlarım, saygıdeğer misafirler, basınımızın kıymetli temsilcileri, toplantımızın başında sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum. Bizleri takip eden bütün vatandaşlarımızı hasretle selamlıyor, hepsini birden hürmet ve muhabbetle bağrıma basıyorum. - Türkiye ve dünya olarak işlekliğin, böylesine aktif bir işleyişin tam ortasındayız. Bazen hisli bir bakış, bazen hevesli bir dokunuş, bazen de sessiz ve hesapsız bir kucaklayış sayfalar dolusu anlatımın yerine geçebilecektir.  - Tarihi ve milli mirasımıza sarılarak, bin yıllık kardeşliğimiz üzerinde titreyerek, geçmiş ile geleceği yeniden inşa sorumluluğu tarihin mühim sahnesinde omuzlarımıza binmiştir. Türk milliyetçiliği, varlığını güçlü şekilde ibraz etmesi kaçınılmaz hale gelmiştir. Bugünden sonra tarih farklı akacaktır. Belki bugünden sonra Türkiye'nin prangaları tamamen kırılacaktır.  Türk ve Türkiye yüzyılına hız verme zamanıdır.  KALICI ÇÖZMENİN BELKİ DE İLK ADIMINI ATMIŞ OLACAĞIM - Bugün kitabın ortasından ve hiçbir yoruma ihtiyaç bırakmayacak nitelikte konuşacağım. Mevcut gerçeklere dayanarak muazzez milletimizin ayak bağlarını kalıcı olarak çözmenin belki de ilk adımını atmış olacağım. Türkiye'nin çözemeyeceği, üstesinden gelemeyeceği hiçbir sorunu yoktur. Yeter ki isteyelim, yeter ki diyelim.  - Dünyada sular durulmazken Türkiye'nin azimli, akılcı politikalarla öne çıkması, pozitif ayrışması siyasi istikrarı perçinleyecek ekonomik istikrarın müjdecisi olmuştur. Enflasyon her insanımızı haklı olarak rahatsız etmektedir. Gelir dağılımı adaletsizliği canımızı sıkan bir başka olumsuzluktur. Enflasyonla mücadele kesintisiz sürmektedir ve desteğimiz tamdır. Enflasyonun tek haneye gerileyeceğine inancım tartışmasızdır. Parti olarak elimizden gelen her katkıyı vermeye varız.  TERÖRİST BAŞI MECLİS'TE KONUŞSUN - Şayet terörist başının tecridi kaldırılırsa TBMM'de DEM parti grup toplantısında konuşsun. terörün bittiğini haykırsın. Bu kararlılığı gösterirse yasal düzenlemenin yapılması ardına kadar açılsın  - Adres İmralı'dan deme uzansın konu ülke gündeminden çıkarılsın hodri meydan buna varız bunu dahi sineye çekmeye hazırız DİLEĞİM CEHENNEMDE EBEDİYEN YANMASIDIR - FETÖ elebaşına bile dünya kalmadı. Allah'a hesap vermek üzere öldü gitti, dileğim ihanetini tek tek ödemesi, cehennemde ebediyen yanmasıdır. Bu teröristin Türkiye'de gömüleceği bir toprak yoktur. ÇÖZÜM SÜRECİNE İHTİYACIMIZ YOK - DEM'e uzattığım el günlerdir konuşuluyor, tartışılıyor. Dedikodu borsası rekorlar kırıyor. Birileri yine rahat durmuyor, samanlıkta iğne arayışına kalkışıyor. Yeni çözüm süreci iddiaları malumlarınız olacağı üzere gündeme geldi. Türkiye'nin yeni bir çözüm sürecine değil, ortak aklı çalıştırmaya, dürüst ve samimi adımlara, dış dayatmalara kapalı durmaya, bin yıllık kardeşliği daha da kuvvetlendirmeye ihtiyacı vardır ve olmalıdır. Türkiye'nin sorunu Kürtler değil, bölücü terör örgütüdür. Tek tek Kürt kardeşlerimin sorununu çözmek mecburidir ama kolektif kimlik ve etnik temelde çözüme atıf yapmak vahim bir tehlikedir. Kürt sorunu var demek, Kürtleri sorun gören sahte yüzlerin, yıkım bekleyenlerin ortak propagandasıdır. Türkiye Devleti, asimilasyon politikasına hiçbir zaman teşne olmamıştır.

Sinan Ateş'in ailesine saldırı Haber

Sinan Ateş'in ailesine saldırı

Ankara'da öldürülen eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş cinayeti davasında kararın açıklanmasına bir saat kala bahçede bir kişi Sinan Ateş'in ailesine saldırdı. Saldırgan gözaltına alındı.  Sinan Ateş'in annesi hastaneye kaldırıldı.  Olay yerinden yaşananları aktaran SÖZCÜ Muhabiri İlknur Yağumli, "Selma Ateş, salon bahçesinde otururken kimliği belirsiz bir kişi aldı. Remzi Çayır ve pek çok siyasetçi de oradaydı. Şu an hem aile hem de avukatlar bu olayın olacağını biliyorduk diyor. Saniye Ateş de sinir krizi geçirdiği için ambulansa götürülüyor. Saldıran kişi gözaltına alındı. Saldıran kişi beyaz kapüşonlu bir kişi." dedi. , Ayşe Ateş'in avukatı Şeyda Şahin, "Olaydan önce birileri kamera kaydına almışlar. Ailenin tanıdığı biri değildi. Bununla ilgili arkadaşlarımız fotoğraf çekti. Şikayetçi olacağız. Selma Hanım'a temas gerçekleştirilemeden müdahale edildi." dedi.  AYŞE ATEŞ'TEN İLK AÇIKLAMA: YARIN SİLAHLI SALDIRI GERÇEKLEŞMEYECEĞİNİN GARANTİSİ VAR MI? Ayşe Ateş saldırı sonrası yaptığı paylaşımda, "Devlet Bahçeli'nin tehditlerinin, hedef göstermelerinin neticesi Bugün fiziki müdahale oldu, yarın ateşli silah kullanılmayacağı meçhul. Gerçeği bile bile yalan konuşup iftira atacak kadar midesiz, bir kadına saldıracak kadar haysiyetsiz ve şerefsizler. Bugün fizikî müdahale gerçekleşti. Yarın ateşli silahla saldırı gerçekleşmeyeceğinin garantisi var mı? Onca polisin arasında, adliyenin bahçesinde bunu yapanlar yarın bir gün sokakta yalnız yürürken neler yapmaz. Sinan’ı aldılar, Musa Baba’mızı aldılar, şimdi sıra Saniye Anne’mizde mi, Sinan’ın kardeşlerinde mi? Soyumuzu mu kurutacaklar? Bu katillere, vandallara, vahşilere kim dur diyecek?" ifadesini kullandı.  BAHÇELİ DÜN ANNEYİ HEDEF ALMIŞTI MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli dünkü grup toplantısında kendisine hakkını helal etmediğini söyleyen Sinan Ateş'in annesi Saniye Ateş için, "MHP'ye organize Pensilvanya operasyonu çekenlere ne Ülkü Ocakları'nı ne de MHP'yi çiğnetmem. Özgür Özel sana diyorum iddiaların aynı şahsın gibi çürüktür. Yaşı başına bakmadan önüne gelen mikrofona konuşmak, siyasi kışkırtmanın figüranı olmak hanımefendiye asla yakışmamaktır. Herkes haddini bilsin. Kapımızın önünde baykuş öttürmeyiz. Kanat çırpan akbabaların da kanatlarını da yolar koparırız." sözleriyle hedef almıştı. 

Bahçeli'den HÜDA PAR'a sert tepki Haber

Bahçeli'den HÜDA PAR'a sert tepki

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, HÜDA PAR Genel Başkanı'nın Anayasa'nın ilk dört maddesine yönelik sözleri sonrası başlayan tartışmalara değindi. Bahçeli, "4. maddeye şaşı bakanlar bizim için yok hükmünde." dedi.  Bahçeli erken seçim çağrılarına ilişkin ise "Özgür Özel'in erken seçim çağrısını telaffuz etmesi akıl tutulması ve hayal tutsaklığıdır. Bu ayarsız zatın deli saçması vaadi ise bir litrelik rakının 140 liraya inmesinden başka bir şey değildir"  ifadesini kullandı.  Bahçeli, partisinin MYK ve MDK toplantısının ardından açıklama yaptı. Bahçeli'nin açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:  -Türkiye'nin muhalefet sorunu hapis ura dönmüştür.  "ÖZGÜR BEY'İN BİLDİĞİ KADAR BİZİM UNUTMUŞLUĞUMUZ VARDIR" -Özgür Özel, geçtiğimiz günlerde Anayasa’nın ilk dört maddesiyle ilgili şahsımın görüşünü merak etmiş, Hüda-Par’a ne diyeceğimi sormuş. Aklınca kurnazlık yapan, dedikodu üreten, siyasi işportacılığa özenen Özgür Bey'in bildiği kadar bizim unutmuşluğumuz vardır. -Usul ve üslup bilmeyen, gecesi başka gündüzü başka olan, gözleri fel fecir okusa da feleğin çemberine yakasını ve yarınlarını kaptıran bu siyaset defosunun önce DEM ve PKK’yla illiyet, irtibat ve iltisağını anlatması daha makul ve daha mantıklı olacaktır. -Milliyetçi Hareket Partisi’ne Anayasa’nın ilk dört maddesiyle ilgili soru sormak, bu kapsamda teste tabi tutmak, yoklama yapmak elbette hiç kimsenin hakkı, harcı ve haddi değildir. "ANAYASA'NIN İLK 4 MADDESİNE ŞAŞI BAKANLAR BİZİM İÇİN YOK HÜKMÜNDEDİR" -Kim olursa olsun, hangi mevkide bulunursa bulunsun, Anayasa’nın ilk dört maddesine şaşı bakanlar ve şaibeli tavır gösterenler bizim için yok hükmündedir, ciddiye ve muhatap alınmaya değecek hiçbir yanları da yoktur. -Milliyetçi Hareket Partisi “dördüncü madde değişsin, diğer üç maddeye bir şey demiyoruz” sözlerini, kale olsun ama surlara gerek yok diyen mağlup ve meczup anlayışla bir ve aynı görmektedir. -Özgür Bey’in bize soru sormak yerine böylesi bir bayağı ve sakat tartışmanın neden ve niçin gündemde tutulduğunu, kırılgan bir zamanda hangi niyetle polemik malzemesi yapıldığını kendisinden başlamak kaydıyla itiraf etmesi akla ve adamlığa en yatkın, en uygun seçenektir. -Anayasa’nın dördüncü maddesinden hareketle ilk üç maddeyi değiştirmeye yeltenecek ve buna muvaffak olacak bir bedhahta bu dünya gözüyle müsaade etmemiz ve çanak tutmamız imkansızdır ve emel sahipleri kendilerine mutlaka çeki düzen vermekle mesuldür. "ANAYASA HAZIRLUĞU İÇİN MÜSPET VE YAPICI TUTUMUMUZU KORUYORUZ" -Milliyetçi Hareket Partisi; sivil, demokratik, insan hak ve hürriyetlerine dayanan, devletin ve milletin hukuksal omurgasını belirleyecek, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’yle uyumlu, geniş katılımcı bir anayasa hazırlığı için müspet ve yapıcı tutumunu korumaktadır "ANAYASA YAPILMASININ YANINDAYIZ" -Anayasanın ilk dört maddesine ve cumhuriyetimizin kuruluş ilkelerine sadık kalınarak zamanın ihtiyaçlarına dinamik ve kalıcı cevaplar verebilen anayasa yapılmasının yanındayız. -Yeni anayasa hazırlığı süratle tamamlanmalı, sonuçta milletimiz ve ülkemiz yeni yüzyılda bu tartışmayı düğümlemelidir. Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhur İttifakı, sorumluluktan kaçmayan, elini taşın altına koymaktan sakınmayan sivil toplum kuruluşları ve siyasi partilerle bu tarihi görevi yerine getirmeye hazır ve kararlıdır.

MHP Genel Başkanı Bahçeli, sosyal medya hesabından açıklamalarda bulundu: Haber

MHP Genel Başkanı Bahçeli, sosyal medya hesabından açıklamalarda bulundu:

MHP Genel Başkanı Bahçeli, sosyal medya hesabından açıklamalarda bulundu:  "17-25 Aralık emniyet ve yargı darbe süreci, 15 Temmuz FETÖ ihanetinin kuluçka evresidir. 15 Temmuz işgal teşebbüsünün çatısı 17-25 Aralık süreciyle örülmüştür"  "Küresel internet platformlarının, sosyal medya mecralarının, organize çıkar gruplarının, bazı gazete ve televizyonların Cumhur İttifakı'nda çatlak varmış gibi yaygara koparmaları hüsran içinde hayal kırıklığına uğramaya mahkumdur" MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "17-25 Aralık emniyet ve yargı darbe süreci, 15 Temmuz FETÖ ihanetinin kuluçka evresidir. 15 Temmuz işgal teşebbüsünün çatısı 17-25 Aralık süreciyle örülmüştür." ifadelerini kullandı. Bahçeli, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Cumhur İttifakı'nın, Türk tarihinin varoluş refleksi, Türk milletinin varlık ve birlik remzi olduğunu belirtti. "Küresel ekonomi-politik sistemin yeni baştan inşa edildiği, önümüzdeki bir yıllık süre zarfında iç kargaşa çıkma riski en yüksek ülke olarak Türkiye'nin haksız ve hayasızca gösterildiği bir dönemde Cumhur İttifakı milli güvence, milletin öz güvenidir" değerlendirmesinde bulunan Bahçeli, şöyle devam etti: "İstiklal ve istikbal haklarımızın muhafız ve müdafaa onurunun mihver gücü cumhur ile Cumhuriyet'i kucaklaştıran akıl ve ahlak temelli, ittifakımızdır. Türkiye'miz üzerinde karanlık senaryolar yazan, nevzuhur kaos denklemleri kuran, tarih sahnesinde pasif ve müdahale edilebilir bir ülke olmasının planını hazırlayanlar, bugünlerde dedikodu çarkını hızla çevirmeye, fitne cephesini artan ölçekte tahkim ve takviye etmeye başlamışlardır. Bu mahsurlu tablonun gözümüzden kaçtığını düşünenler hiç kuşkusuz derin bir gaflet ve melanet girdabında sürüklenen çürüklerdir. 17-25 Aralık emniyet ve yargı darbe süreci, 15 Temmuz FETÖ ihanetinin kuluçka evresidir. 15 Temmuz işgal teşebbüsünün çatısı 17-25 Aralık süreciyle örülmüştür. Bu nedenle FETÖ'nün ne 15 Temmuz silahlı kalkışmasını ne de 17-25 Aralık kumpasını hatırımızdan ve gündemimizden çıkarmak mümkün değildir. Ayrıca doğru da değildir." Cumhur İttifakı'nın tertemiz mücadelesine leke sürmek için beşinci kol faaliyeti üstlenen mihrakların boşa kürek çekmeleri bir yana, heveslerinin ve hedeflerinin ihanetle çerçevelenmiş kursaklarında kalmasının mutlak ve mukadder bir akıbet olduğunu belirten Bahçeli, açıklamasının devamında şu ifadeleri kullandı: "Şunu da özellikle ve tekraren hatırlatmalıyım ki, küresel internet platformlarının, sosyal medya mecralarının, organize çıkar gruplarının, bazı gazete ve televizyonların (özellikle Halk TV) Cumhur İttifakı'nda çatlak varmış gibi yaygara koparmaları hüsran içinde hayal kırıklığına uğramaya mahkumdur. Elbette bu odaklarla günü geldiğinde hesaplaşmak kaçınılmazdır. Cumhur İttifakı Türk ve Türkiye Yüzyılı'nın müjdesi, gelecek nesillerin haysiyet ve heyecan mükafatı olarak kutlu yürüyüşünü sürdürecektir."

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.