TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Uygulamalarımız appstore googleplay
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Kadın

haberingundemi.com.tr - Kadın haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Kadın haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Türk kadını, Atatürk sayesinde  seçme-seçilme hakkını kazandı Haber

Türk kadını, Atatürk sayesinde seçme-seçilme hakkını kazandı

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, bazı kadın milletvekilleri ve beraberindeki heyetle Aslanlı Yol'dan Atatürk'ün mozolesine yürüdü.  Göktaş'ın, mozoleye çelenk bırakmasının ardından saygı duruşunda bulunuldu.  Beraberindekilerle Misak-ı Milli Kulesi'ne geçen ve Anıtkabir Özel Defteri'ni imzalayan Göktaş, deftere şunları yazdı: Bugün, ülkemizde kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanınmasının 90. yıl dönümü vesilesiyle hayatın her alanında eşsiz başarılara imza atmış kadınlar olarak huzurunuzdayız. Demokratik toplumun bir yansıması olan bu hak, kadınlara toplumu şekillendiren ve geleceğe yön veren aktörler olarak önemli bir sorumluluk yüklemektedir. Bu anlamda, 5 Aralık 1934 tarihi, Türkiye Cumhuriyeti'nin kadınlarının pek çok ülkeden daha önce seçme ve seçilme hakkını kazandığı önemli bir dönüm noktasıdır. Kadınların eşit haklarla hayata katılımını teşvik eden bu adım, tüm bireylerin daha adil, eşitlikçi ve katılımcı bir yaşam sürmesinin yolunu açmıştır.  Elde edilen bu kazanım, güçlü bir toplumun temellerini oluşturmuş, Türkiye'nin sosyal, kültürel ve ekonomik kalkınmasına büyük katkı sunmuştur. Bu anlayışla, ülkemiz kadınları, kadim geçmişimizi, yüksek inanç ve değerlerimizi, bilim ve teknolojinin imkanlarıyla harmanlayarak, medeniyetimizi ihya etmeyi sürdüreceğiz. 'Güçlü Kadın, Güçlü Türkiye' anlayışıyla gelecek nesillere ilham veren, öncü kadınlarla dolu bir Türkiye'yi hep birlikte inşa edeceğiz. 'Türkiye Yüzyılı' hedefimiz doğrultusunda, kadınların her alanda daha etkin, daha güçlü ve daha üretken olmaları için büyük bir kararlılıkla çalışmaya devam edeceğiz. Bu duygularla, manevi huzurlarınızda sizleri bir kez daha saygı ve minnetle anıyor, şahsım ve ülkemizin tüm kadınları adına şükranlarımı sunuyorum. Ruhunuz şad olsun. Bakan Göktaş, daha sonra beraberindeki heyetle Anıtkabir merdivenlerinde hatıra fotoğrafı çektirdi.

Tarım işçisi kadınlar Haber

Tarım işçisi kadınlar "tarih işçisi" oldu

Ergani ilçesinde 1964'te başlatılan ve günümüze kadar aralıklarla devam eden Çayönü Tepesi'ndeki arkeolojik kazı çalışmaları devam ediyor. Dünya uygarlık tarihine ışık tutan, göçebelikten yerleşik yaşama, avcılık ve toplayıcılıktan üreticiliğe geçilip tarıma ilk başlanılan yerler arasında bulunan alanda, tarihi eserlerin gün yüzüne çıkarılması için çalışma yürütülüyor. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Çanakkale Uygulamalı Bilimler Fakültesi Müzecilik Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Savaş Sarıaltun başkanlığında yapılan kazı çalışmalarında, 34 işçi ve 14 arkeolog çalışıyor. Kazıda, işçilerden 30'u, arkeologlardan da 10'u kadınlardan oluşuyor."Kazı çalışmasına hemen adapte oldular" Doç. Dr. Sarıaltun, AA muhabirine, Çayönü Tepesi'ndeki kazıların çok fazla veriye ulaşılması bakımından bilim dünyası açısından önemli olduğunu söyledi. Çayönü'ndeki kazı çalışmalarının kadın olan Prof. Dr. Halet Çambel tarafından başlatıldığını anımsatan Sarıaltun, Çambel'in sadece kazı çalışmaları yürütmediğini aynı zamanda yerelin kalkınmasıyla ilgili birçok yenilik ortaya koyduğunu belirtti. Çambel'in bu çalışmalarını devam ettirmek istediğini anlatan Sarıaltun, 2024 yılı kazı çalışmalarına kadınların fazla olduğu işçilerle başladıklarını kaydetti. Kazıda işçi olarak çalışan kadınların daha önce tarımla ilgilendiğini ve bazı dönemlerde mevsimlik işçi olarak çalıştığını ifade eden Sarıaltun, "Genelde en yakın köylerle çalışıyorduk ve bunlar erkek işçilerden oluşuyordu. Kadınlar yoğun değildi. Bu yıl ise kadınlarla çalışmak istememizin sebebi 1964'e dayanıyor, çünkü bir kadın eliyle çalışmalara başlanan bu yerin kadın eliyle devam edilmesinin daha anlamlı olacağını düşünüyoruz. Kadın tarım işçisi olmalarından dolayı toprağa ve araziye çok uygunlar. Çapa yapmayı zaten biliyorlar ve bu nedenle bir eğitim vermemize gerek kalmadı, kazı çalışmasına hemen adapte oldular" diye konuştu. "Çok küçük boyuttaki boncukları dahi elek yapmadan toprağı kazarken buluyorlar" Yerel kalkınmaya önem verdiklerini dile getiren Sarıaltun, kadınların bu sayede aile ekonomilerine katkı sağladığını anlattı. Sarıaltun, şöyle devam etti: "Kadınlara imkanlarımız doğrultusunda burada alan açmaya çalıştık. Bu kadınların özellikle aile bireyleriyle aynı alanda çalışmasını önemsedik. Kadınların kültürel miras bilincini artırıyoruz. Bulundukları sahada arkeoloji ile ilgili bilgi birikimi oluşuyor. Dolayısıyla doğal olarak hanelerinde, çevrelerinde başta çocuklar olmak üzere herkese kültürel miras ile ilgili bilgi aktarımı yapıyor. Bu da kültürel mirasın korunması açısından dolaylı etki ediyor. Evlerinde pirinç taşını ayıklayan kadınlar burada toprağın içindeki en küçük buluntuyu dahi bulabiliyor. Bu sene boncuk buluntularımızın artmasının sebebi bu kadınlar. 4-5 milimlik çok küçük boyuttaki boncukları dahi elek yapmadan toprağı kazarken buluyorlar. Kadınlar evde pirincin taşını ayıklarken, çapa yaparken deneyimliler ve bunu da arkeolojiye uyarladılar." "Tarım işçisiydik şimdi tarih işçisi olduk" Çalışmalarda yer alan 4 çocuk annesi Kadriye Alaca (37) da daha önce mevsimlik tarım işçisi olarak farklı illere çalışmaya gittiklerini söyledi. Kazı çalışmaları sayesinde evlerine yakın bir yerde çalışma imkanı bulduklarını belirten Alaca, "Sabah geliyoruz, öğleden sonra da eve gidiyoruz, yemeğimizi yapıyoruz, çocuklarımıza bakıyoruz, ev işlerimizi yapıyoruz. Sabah tekrar heyecanla buraya geliyoruz. İşimizi çok seviyoruz. Dışarıya gitmek, yolculuk yapmak çok zordu. Biz kadınlar topraktan çok iyi anlıyoruz. Kazdığımızda bir şey çıkınca çok mutlu oluyoruz. Tarım işçisiydik şimdi tarih işçisi olduk. 3 aydır bu işi yapıyoruz ve zor bir iş değil." ifadelerini kullandı. "Toprağı iğne oyası işler gibi işliyoruz" 4 çocuk annesi Aysel Gezer (46) ise mevsimlik işçi olarak çalıştığı dönemde çok zorlandığını kaydetti. Evlerine yakın bir yerde ve tarihi bir alanda çalışmanın kendilerini mutlu ettiğini anlatan Gezer, "Biz toprağı iğne oyası işler gibi işliyoruz. Herhangi bir tarihi eser, taştan kolye, küpe, toka bulunca hocalarımıza veriyoruz. Onlar da çok mutlu oluyor, biz de çok mutlu oluyoruz. O mutluluk bize yeter. Aynı oya işler gibi ince iş, elimizden geleni yapıyoruz." ifadelerini kullandı.

Şişli Belediyesinden kadınlara ücretsiz ulaşım Haber

Şişli Belediyesinden kadınlara ücretsiz ulaşım

Şişli’de kadınlara gece ücretsiz ulaşım Şişli Belediyesi’nin 3 Mayıs’ta 12 rotada hayata geçirdiği ve 07.00 ila 20.00 saatleri arasında yurttaşlara ücretsiz ulaşım sağlayan Mekik servisi, gece saatlerinde kadınlara, yaş almış büyüklere ve engellilere öncelik tanıyan özel seferler için yeni rotalarıyla hizmet vermeye başladı. Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan, kadınlara yönelik şiddetin kamuoyunda infial yaratmasının ardından harekete geçtiklerini belirterek kadınların güvenli, özgür ve eşit bir şekilde yaşaması için kamusal imkanları seferber edeceklerini söyledi. “KADINLARIN GÜVENLE EVLERİNE GİTMESİ ÖNCELİĞİMİZ” Şahan, “İstanbul’un kalbi Şişli’de gece de gündüz de rahat ve güvende hissetmeniz için durmadan çalışıyoruz. Gündüz ulaşımı kolaylaştıran mekik servislerimizle 210 binden fazla yurttaşımızı ücretsiz taşıdık. Şimdi sıra gece mekik servislerimizde. Kadınların güvende olduğu bir kent yaşamı her şeyden daha önemlidir. Kadına yönelik şiddetin ve cinayetlerin normalleştiği bir kent ise, kimse için huzurlu ve güvenli olamaz. Kadın öncelikli gece mekiğiyle ücretsiz ulaşım seferlerimizi hayata geçiriyoruz. Gündüz olduğu gibi, gece de ücretsiz hizmet verecek. Kadınların evlerine güvenle gidebilmeleri önceliğimiz olacak” dedi. İKİ FARKLI GÜZERGAHTA ULAŞIM HİZMETİ Haftanın 7 günü devam edecek olan “Mekik+ Ücretsiz Gece Ulaşım Servisi” için iki hat üzerinden güzergahlar belirlendi. 3 Mayıs’ta başlayan ve 12 hat üzerinde haftanın her günü sabah 07.00 ila 20.00 arasında tüm yurttaşlar için sefer yapan Mekik, bugüne kadar 216 binin üzerinde yolcu taşıdı.

Türkiye'de beklenen yaşam  süresi 77,5’den 77,3’e düştü Haber

Türkiye'de beklenen yaşam süresi 77,5’den 77,3’e düştü

TÜİK’in "Hayat Tabloları, 2021-2023" istatistiklerine göre, doğuşta beklenen yaşam süresi, Türkiye geneli için toplamda 77,3 yıl olarak belirlendi. Söz konusu rakam 2020-2022 dönemi için 77,5 yıl olarak hesaplanmıştı.  Kadınlar daha çok yaşıyor  Doğuşta beklenen yaşam süresi, erkeklerde 74,7, kadınlarda 80 yıl olarak saptandı. Genel olarak kadınlar erkeklerden daha uzun süre yaşarken, doğuşta beklenen yaşam süresi farkı 5,3 yılı buluyor.  Çalışma çağının başlangıcı olan 15 yaşındaki kişilerin ortalama kalan yaşam süresi 63,5 yıl olurken, bu süre erkekler için 60,9 yıl, kadınlar için 66,1 yıl oldu.  Türkiye'de 30 yaşındaki bir kişi için ortalama 49,1 yıl olan kalan yaşam süresi, erkeklerde 46,6 yıl, kadınlarda 51,5 yıl olarak belirlendi. Bu yaş için kadın ve erkek arasındaki beklenen yaşam süresi farkı 4,9 yıl olarak hesaplandı.  Türkiye genelinde 50 yaşındaki bir kişinin kalan yaşam süresi ortalama 30,1 yıl olarak kayıtlara geçerken, bu süre erkeklerde 27,8 yıl, kadınlarda 32,3 yıl olarak tespit edildi.  Türkiye'de 65 yaşındaki bir kişinin kalan yaşam süresi ortalama 17,4 yıl olarak kayıtlara geçerken, bu süre erkeklerde 15,7 yılı, kadınlarda 19 yılı buluyor. 65 yaşındaki kadınların erkeklerden ortalama 3,3 yıl daha uzun yaşaması bekleniyor.  Doğuşta beklenen yaşam süresinin en yüksek olduğu il Tunceli  Doğuşta beklenen yaşam süresinin en yüksek olduğu il, 80,8 yıl ile Tunceli oldu. Tunceli'yi, 79,7 yıl ile Şırnak ve Mardin takip etti.  Beklenen yaşam süresinin en düşük olduğu il ise 76,1 yıl ile Kilis olarak belirlendi. Bunu, 76,2 yıl ile Gaziantep ve 76,8 yıl ile Adana izledi.  Erkeklerde doğuşta beklenen yaşam süresinin en yüksek olduğu il 78,1 yıl ile Tunceli olurken, bu ili, 77,1 yıl ile Mardin ve 77 yıl ile Bingöl takip etti. Erkeklerde beklenen yaşam süresinin en düşük olduğu il ise 73,2 yıl ile Kilis, 73,6 yıl ile Gaziantep ve 74 yıl ile Kırklareli, Edirne ve Adana olarak kayıtlara geçti.  Kadınlarda doğuşta beklenen yaşam süresinin en yüksek olduğu il 83,6 yıl ile yine Tunceli olarak saptandı. Bunu 83,3 yıl ile Şırnak ve 82,5 yıl ile Muğla izledi. Kadınlarda beklenen yaşam süresinin en düşük olduğu iller ise 78,7 yıl ile Gaziantep, 79,1 yıl ile Kilis ve 79,2 yıl ile Kütahya ve Hatay olarak sıralandı.  En fazla nüfusun bulunduğu İstanbul, doğuşta beklenen yaşam süresinde 78,6 yıl ile Türkiye ortalamasının üstünde yer aldı. Bu değer, erkeklerde 75,8 yıl iken, kadınlarda 81,3 yıl oldu.  Doğuşta beklenen yaşam süresinde Ankara 79,2 yıl ile Türkiye ortalamasının üstünde yer aldı. Bu değer, erkeklerde 76,5 yıl iken kadınlarda 81,8 yıl olarak belirlendi. Eğitimliler daha çok yaşıyor  Türkiye'de eğitim düzeyine göre beklenen yaşam süresi incelendiğinde, bu düzey yükseldikçe beklenen yaşam süresinin de uzadığı görüldü. Her yaştaki beklenen yaşam süresi, düşük eğitime sahip kişiler arasında daha az olurken, artan eğitim düzeyiyle birlikte beklenen yaşam süresinin arttığı tespit edildi.  Cinsiyet özelinde eğitim düzeyine göre beklenen yaşam süresine bakıldığında, hem erkek hem de kadınlarda eğitim düzeyi yükseldikçe beklenen yaşam süresinin de arttığı kayıtlara geçti. Ortaöğretim altı eğitim seviyesi ile yükseköğretim eğitim seviyesine sahip 30 yaşındaki kişilerin beklenen yaşam süreleri arasındaki farkın 5 yıl civarında olduğu belirlendi.  Bültene göre, Türkiye'de özel hayat tabloları, 2013'ten itibaren Türkiye ve il düzeyinde idari kayıtlardan yıllık üretiliyor. Hayat tabloları yoluyla elde edilen doğuşta beklenen yaşam süresine ek olarak ilk kez eğitim durumuna göre beklenen yaşam süresi bilgisi de hesaplandı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.