TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Uygulamalarımız appstore googleplay
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Isveç

haberingundemi.com.tr - Isveç haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Isveç haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

İsveç heyeti yarın Ankara'ya geliyor Haber

İsveç heyeti yarın Ankara'ya geliyor

Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgiye göre, yarın başkentte yapılacak toplantıya Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, İsveç Dışişleri Bakanı Maria Malmer Stenergard ve İsveç Adalet Bakanı Gunnar Strömmer katılacak. Güvenlik Mekanizması toplantısı, iki ülke kurumları arasında terörizmle mücadele konularındaki işbirliğinin geliştirilmesi bakımından önem taşıyor. Bakan Fidan, toplantıda, İsveç'ten, terör örgütü PKK/PYD/YPG ve FETÖ'ye karşı atılmasını beklediği ilave adımları aktararak, bu örgütlerin finansman ve propaganda faaliyetlerini sonlandırmasının sağlanmasını isteyecek. Türkiye'nin, Avrupa'da yükselen aşırı sağ, İslam karşıtlığı ve ırkçılık akımlarından duyduğu endişeyi ve bu akımlarla etkili mücadele edilmesinin istendiğini vurgulayacak Fidan, savunma sanayi alanındaki kısıtlamaların kaldırılmasının ardından yeni dönemde sonuç odaklı ve uzun vadeli işbirliği geliştirmeyi hedeflediklerini dile getirecek. Türkiye-İsveç Güvenlik Mekanizması toplantısının 18 Eylül 2024'te Ankara'da yapılması planlanmış, İsveç heyetinin uçağının arızalanması nedeniyle toplantı ertelenmişti. Üçlü Mutabakat Zaptı Haziran 2022'de düzenlenen NATO Madrid Zirvesi kapsamında, Türkiye ile İsveç ve Finlandiya arasında, iki İskandinav ülkesinin terörle mücadele ve savunma sanayi alanlarındaki taahhütlerini kapsayan Üçlü Mutabakat Zaptı imzalanmıştı. İsveç ve Finlandiya, terörle mücadele mevzuatlarının güçlendirilmesi, terör örgütü PKK ve uzantılarının anılan ülkelerdeki faaliyetlerinin engellenmesi, FETÖ ve PKK/PYD/YPG'ye destek verilmemesi; Türkiye'nin terörle bağlantılı iade veya sınır dışı taleplerinin ivedilikle işleme konulması, terör örgütlerinin propaganda, finansman ve eleman devşirme faaliyetlerinin engellenmesi/yasaklanması ve Türkiye'ye yönelik savunma sanayi ihracatına getirilen kısıtlamaların kaldırılması hususlarında taahhütlerde bulunmuştu. İsveç'in Üçlü Mutabakat Zaptı bağlamında attığı adımlar Bu kapsamda, İsveç'te 1 Temmuz 2022'de yeni Terörizmle Mücadele Yasası yürürlüğe girmişti. "Terör örgütü ile angajmana girilmesi" ve "terör örgütüne destek verilmesi" halinde örgütlenme özgürlüğünün sınırlandırılması için, 1 Ocak 2023'ten itibaren geçerli olacak şekilde İsveç Anayasası'nda değişiklik yapılmıştı. Anayasa değişiklikleriyle birlikte güncellenen Terörizmle Mücadele Yasası 1 Haziran 2023'te yürürlüğe sokulmuş ve söz konusu yasa kapsamında terör örgütüne katılım suç haline getirilmişti. İsveç, Türkiye'yle bağlantılı dava ve konularda eşgüdümü teminen bir İrtibat Savcısı atarken, PKK'nın İsveç'teki ana finansman kaynaklarından sözde "Kürt Kızılayı" oluşumunun İsveç'teki banka hesabı kapatılmıştı. Bununla birlikte İsveç'te bazı PKK mensuplarıyla ilgili yargı süreci başlatılmıştı ve İsveç güvenlik kurumları tarafından Şubat 2024'te yayımlanan yıllık değerlendirme raporlarında PKK'nın finansman ve propaganda faaliyetlerine atıfta bulunulmuştu. Güvenlik Mekanizması Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İsveç Başbakanı Ulf Kristersson ve dönemin NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg'in katılımıyla 2023'teki NATO Zirvesi'nde düzenlenen toplantıda, Türkiye ile İsveç arasında Bakanlar seviyesinde "Güvenlik Mekanizması (Security Compact)" ihdas edilmesi kararlaştırılmıştı. İsveç'in terörizmin her biçim ve tezahürüyle mücadelesi temelinde, Haziran 2022'de imzalanan Üçlü Mutabakat Zaptında kayıtlı taahhütlerin tümüyle uygulanması doğrultusunda bir "yol haritası" sunması üzerinde mutabık kalınmıştı.

İsveç, nesli tükenme tehlikesi altındaki kurtları öldürmeye izin verdi Haber

İsveç, nesli tükenme tehlikesi altındaki kurtları öldürmeye izin verdi

Avrupa’nın koruma altındaki türlerle ilgili Bern Sözleşmesi, bu türlerin popülasyonlarının sürdürülebilir seviyelerin altına düşmesini yasaklıyor. İsveç’teki kurt nüfusu 2022-2023 döneminde yüzde 20 oranında azaldı ve şu an 375 kurt kaldığı kaydediliyor. Bu düşüşte av baskısının artması etkili oldu. İsveç hükümeti, yıl başında yaptığı açıklamada, "uygun koruma durumu" için asgari kurt sayısını 300’den 170’e düşürme kararı aldığını duyurmuştu. Geçmişten gelen hassas denge Eleştirmenler, bu kararın İsveç'teki hassas kurt nüfusunu daha da tehlikeye atacağını söylüyor. İsveç'te kurtlar 1966 ile 1983 yılları arasında hiç üremedi ve türün ülkedeki varlığı, Uluslararası Doğa Koruma Birliği'nin (IUCN) kırmızı listesinde hâlâ "tehlike altında" olarak yer alıyor. AB koruma statüsünü değiştirmeye hazırlanıyor Kurt avına yönelik bu tür adımlar sadece İsveç’le sınırlı değil. AB, kurtlara yönelik koruma kurallarını gevşetmeye hazırlanıyor. Avrupa Komisyonu, kurtların artan nüfusu nedeniyle Habitat Direktifi’ni yeniden gözden geçirmeyi değerlendiriyor. Özellikle İsveç ve Orta Avrupa’nın ormanlık ve dağlık bölgelerinde kurt popülasyonunun artışı, çiftçiler tarafından koyun gibi hayvanlar için tehdit olarak görülüyor. Bern Sözleşmesi kapsamında kurtların koruma statüsü, 7 Mart 2025 itibarıyla “katı koruma”dan “koruma altına” indirilecek. Bu değişiklik, Habitat Direktifi'nde yapılacak düzenlemelerin önünü açabilir. Çevrecilerden sert eleştiriler Ancak çevreciler, yasaların gevşetilmesi yerine çiftçilerin elektrikli çit gibi önlemler alması gerektiğini savunuyor. İsveç Yırtıcı Hayvanlar Derneği Başkanı Magnus Orrebrant, “AB’nin kurtların koruma statüsünü düşürme planına çok eleştirel yaklaşıyoruz. Bu, yalnızca kurtlar için değil, tüm Avrupa yaban hayatı için olumsuz sonuçlar doğuracaktır,” dedi. Orrebrant, İsveç hükümetinin 2010'dan bu yana kurtların özel koruma statüsünü açıkça görmezden geldiğini ve her yıl lisanslı av kotası belirleyerek AB yasalarını ihlal ettiğini belirtti. Bu durum nedeniyle AB Komisyonu’na yapılan şikâyetler sonucunda İsveç hakkında ihlal prosedürü başlatılmış olsa da henüz bir sonuç alınmadı. Eurogroup for Animals’ın yaban hayatı programı sorumlusu Léa Badoz ise, “Kurtlar, yanlış bilgilendirmelerin kurbanı olan siyasi bir piyon haline geldi. Koruma statüsünün düşürülmesi, çiftçilerin karşılaştığı zorlukları çözmeyecektir” ifadelerini kullandı. Konuyla ilgili İsveç Çevre Koruma Ajansı’ndan henüz bir açıklama yapılmadı.

Avrupa'daki Suriyeliler rejimin devrilmesini sokaklara çıkarak kutladı Haber

Avrupa'daki Suriyeliler rejimin devrilmesini sokaklara çıkarak kutladı

Suriye'deki 61 yıllık Baas rejiminin devrilmesinin ardından İsveç'in başkenti Stockholm'de yaşayan binlerce Suriyeli sevinç gösterileri düzenledi. Stockholm'un Sergels Torg Meydanı'nda toplanan göstericiler, Baas rejiminin çöküşünü kutladı. Burada grup adına yapılan açıklamada, Suriye'de çöken Baas rejiminin devrik lideri Beşşar Esed'in 14 yıl boyunca zalimlik ve katliamlar yaptığı kaydedildi. Açıklamada, "Bugün mutlu bir günü yaşıyoruz, sevinçliyiz. Suriye kurtuldu. Suriye, Esed'den kurtuldu. Artık Suriye özgür bir ülke olmuştur." ifadeleri kullanıldı. Baas rejimi aleyhine slogan atan göstericiler, sık sık tekbir getirdi. Göstericiler, araçlarında bayraklar açıp zafer işareti yaparak kent merkezinde tur attı. Almanya Başkent Berlin'in yanı sıra ülkenin birçok kentinde yaşayan Suriyeliler, "Suriye Devrimi ile Dayanışma" adı verilen gösteriyle Beşşar Esed rejiminin düşüşünü kutlamak için bir araya geldi. Berlin'in Kreuzberg ilçesindeki Oranienburger Meydanı'nda toplanan yaklaşık 3 bin Suriyeli, zaman zaman tekbir getirerek sevinç gösterisinde bulundu. Gösteriye katılan Suriyeli Oudai Alhomsi, "Esed sonunda gitti. Bugün özgürlüğümüzün ilk günü. Geçen 54 yılın sona erdiğini ve bugün Suriye'mizin yeniden özgür olduğunu söylüyoruz." dedi. Suriye için ve hangi dinden, hangi ırktan, hangi renkten olursa olsun birlikte yaşayan tüm insanlar için çok iyi bir gelecek umduğunu ifade eden Alhomsi, Esed'in "insanların kanını dökerek zaman geçiren acımasız biri" olduğunu belirtti. Asıl meselenin Esed'in yıllarca hapishanelerde çürümeye terk ettiği siviller olduğunu söyleyen Alhomsi, "Onlar 40 yıldır, hatta 50 yıldır oradalar. Daha 17 yaşındayken, hatta çocukken tutuklanmışlar ve bugün saçları ağarmış insanlar var." diye konuştu. Gösteriye katılan Elham Habbal da çok mutlu olduğunu belirterek, "Bu benim duamdı. Bence tüm dünya özgürlüğüne kavuştu. Birçok insan bu anı bekliyordu. Bugünün, bu anın geleceğine hiç inanamıyordum." ifadelerini kullandı. Gösteride birçok kişi Suriye devrimi bayrağı açtı.

Arktik Okyanusu, 2027'de ilk Haber

Arktik Okyanusu, 2027'de ilk "buzsuz" gününü yaşayabilir

İsveç'teki Göteborg Üniversitesinden iklim bilimci Celine Heuze ile ABD'nin Colorado Boulder Üniversitesinden iklim bilimci Alexandra Jahn, sera gazlarının Asya, Avrupa ve Kuzey Amerika'nın kuzeylerinde yer alan, Kuzey Kutbu'nu kapsayan, buzlarla kaplı Arktik Okyanusu'na etkilerini inceledi. Araştırmada en iyimser senaryolarda bile gelecek 20 yılın "gezegen için dönüm noktası" olacağına işaret edilerek, buzullarla kaplı Arktik Okyanusu'nun 2027'de ilk "buzsuz" gününü yaşayabileceği uyarısı yapıldı. Çalışmada 11 iklim modeli ile 366 simülasyon kullanan araştırmacılar, olağan dışı sıcak koşulların oluşması halinde tehlikenin daha belirgin hale geleceğinin altını çizerek, sera gazı emisyonlarının acilen azaltılmasının önemini vurguladı. Araştırmacılardan Jahn, çalışmada, "Kuzey Kutbu'ndaki ilk buzsuz gün, işleri dramatik bir şekilde değiştirmeyecek ancak bu, Kuzey Buz Denizi'nin yıl boyunca deniz buzu ve karla kaplı olmasını, sera gazı emisyonları yoluyla temelden değiştirdiğimizi gösterecek." değerlendirmesine bulundu. "Deniz buzlarının erimesine yol açabilecek olayları bilmek de önemli" Sera gazı emisyonlarındaki azalmanın deniz buzunun korunmasına yardımcı olacağını kaydeden Jahn, karbon emisyonlarındaki kayda değer azalmaların da bu dönüm noktasını geciktirebileceğini ve etkilerini hafifletebileceğini belirtti. Heuze ise "İlk buzsuz gün, muhtemelen ilk buzsuz aydan daha önce gerçekleşeceği için hazırlıklı olmak istiyoruz. Kuzey Buz Denizi'ndeki deniz buzlarının erimesine yol açabilecek olayları bilmek de önemli." görüşünü paylaştı. Uydu gözlemlerinin başladığı 1979 yılından bu yana her on yılda yüzde 12'den fazla küçülen Arktik Okyanusu, küresel sıcaklıklar ve deniz ekosistemlerinde kritik rol oynuyor. Buzlar eridikçe okyanus sularının daha fazla güneş ışığı emdiği, bunun da ısınmayı hızlandırarak Kuzey Kutbu'nu daha hızlı dönüştürebileceği ifade ediliyor. Albedo etkisi olarak bilinen bu durum nedeniyle Arktik Okyanusu'nun sıcaklığının küresel ortalamalardan 4 kat daha fazla olduğu belirtiliyor. Araştırmanın sonuçları, Nature Communications dergisinde yayımlandı.

Aktivist Kjellin: Katil İsrail'e hala silah gönderiyorlar Haber

Aktivist Kjellin: Katil İsrail'e hala silah gönderiyorlar

Ülkedeki çok sayıda sivil toplum kuruluşunun çağrısıyla İsveç'in başkenti Stockholm'de Odenplan bölgesinde yaklaşık 2 bin kişi, İsrail'i protesto etmek ve Filistin ile Lübnan'a destek vermek için bir araya geldi. Protestoda, İsrail'in Gazze ve Lübnan'a düzenlediği saldırılara son vermesi, derhal ateşkes ilan edilmesi çağrısında bulunuldu. Göstericiler, "Gazze'de çocuklar öldürülüyor", "Soykırımı durdurun", "Sonsuza kadar Filistin" yazılı pankartlarla, Gazze'de öldürülen çocukları temsil eden maketler taşıdı. Göstericiler arasındaki Kjellin, AA muhabirine, İsrail'in canavarca saldırılarına karşı Filistin ve Lübnan ile dayanışma için gösteriye katıldığını söyledi. İsrail'in Filistin'de soykırım yapmaya devam ettiğini dile getiren Kjellin, "Gazze'de devam eden soykırımı, İsrail'in Filistin'i acımasızca işgalini, Lübnan'ın işgalini ve Batılı hükümetlerin, siyasetçilerin işbirlikçi oluşunu protesto ediyoruz. Hala masum insanları, sivilleri katleden İsrail'e silah göndermeye devam ediyorlar." diye konuştu. ABD'de düzenlenen seçimlerden sonra bir şeyin değişmeyeceğini belirten Kjellin "ABD'de hem Demokratlar hem Cumhuriyetçiler emperyalizme hizmet ediyor. İkisi de İsrail'i destekliyor ve silah göndermeye devam edecekler. Bu korkunç katliamın devam etmesini sağlayacaklar. Çünkü ABD emperyalizmi İsrail'i Orta Doğu'da bir kale gibi kullanıyor." dedi. Kjellin, İsrail'in yaptıklarını gören sıradan insanların soykırım işbirlikçisi Batılı hükümetlere direnmek istediğini kaydetti.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.