TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Uygulamalarımız appstore googleplay
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#İkli̇m

haberingundemi.com.tr - İkli̇m haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, İkli̇m haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

BM UYARDI: ÖNLEM ALINMAZSA FELAKET KAPIDA Haber

BM UYARDI: ÖNLEM ALINMAZSA FELAKET KAPIDA

UNEP’in yıllık olarak hazırladığı Emisyon Açığı Raporu 2024 "Artık Boş Laf İstemiyoruz!” temasıyla yayımlandı. Rapora göre, ülkelerin iklim değişikliğiyle mücadele yol haritalarını içeren ve Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Sekretaryası’na sunacakları bir sonraki Ulusal Katkı Beyanları (NDC) ile yıllık sera gazı emisyonlarını 2030’a kadar yüzde 42 ve 2035’e kadar yüzde 57 azaltmak için toplu olarak taahhütte bulunması ve bu taahhütleri hızlı eylemlerle desteklemesi gerekiyor. Aksi takdirde, Paris Anlaşması’nda yer alan küresel sıcaklık artışını 1,5 dereceyle sınırlandırma hedefi birkaç yıl içinde kaybedilebilir. Güncellenmiş beyanların gelecek yıl Brezilya’da düzenlenecek BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 30. Taraflar Konferansı (COP30) görüşmeleri öncesinde sunulması bekleniyor. Bu yeni beyanlarda emisyonları azaltmak için hedeflerin güçlendirilmemesi ve derhal harekete geçilmemesi durumunda, küresel sıcaklık artışının bu yüzyıl içinde sanayi öncesi dönem ortalamasına göre 2,6-3,1 dereceyi bulma riski bulunuyor. Rapora göre, sadece mevcut politikaların uygulanmaya devam edilmesi küresel sıcaklık artışının 3,1 dereceye çıkmasına yol açabilir. Bu senaryonun yüzde 66 gerçekleşme ihtimali bulunurken, küresel sıcaklıklar gelecek yüzyılda da yükselmeye devam edebilir. Bu nedenle, beyanlarda daha iddialı hedefler belirlenmesi ve bunların tamamen hayata geçirilmesinin yanı sıra, ilave net sıfır emisyon taahhütlerinin belirlenmesi ise küresel ısınmayı 1,9 dereceyle sınırlayabilir ancak şu anda net sıfır emisyon taahhütlerinin uygulanacağına ilişkin güven düzeyi oldukça düşük. UNEP’in hesaplamalarına göre, küresel sıcaklık artışını 2 derecenin altında sınırlandırmak için emisyonların 2019 seviyelerine göre 2030’a kadar yüzde 28 ve 2035’e kadar yüzde 37 düşmesi gerekiyor. Küresel sera gazı emisyonlarının 2030’a kadar 31 gigaton karbondioksit eşdeğerinde azaltılması için teknik bir potansiyel bulunuyor. Bu da 2023 emisyonlarının yaklaşık yüzde 52’sine karşılık geliyor. Güneş ve rüzgar enerjisinin artan kullanımı, 2030’da toplam emisyon azaltım potansiyelinin yüzde 27’sini ve 2035’te yüzde 38’ini sağlayabilir. Ormansızlaşmanın önlenmesine yönelik eylemler de bu potansiyelin yüzde 20’sini sağlayabilir. Tüm bu adımların atılması ve potansiyel emisyon azaltımının sağlanması için benzeri görülmemiş bir uluslararası seferberlik ve bütüncül hükümet yaklaşımına ihtiyaç duyuluyor. UNEP İcra Direktörü Inger Andersen, rapora ilişkin değerlendirmesinde, "İklim için kritik an geldi çattı. Bir sonraki iklim taahhütleri döneminden önce, daha önce benzeri görülmemiş bir ölçek ve hızda küresel seferberliğe ihtiyacımız var. Aksi taktirde 1,5 hedefi yakında ölecek ve sıcaklık artışını 2 derecenin altında sınırlandırma hedefi de yoğun bakıma girecek." ifadelerini kullandı. Tüm ülkelere "Lütfen artık boş laf söylemeyin!" çağrısında bulunan Andersen, şunları kaydetti: “Gelecek ay Bakü’de yapılacak COP29 görüşmelerini hızla eyleme geçmek, daha güçlü NDC’ler için zemin hazırlamak ve sıcaklık artışını 1,5 dereceyle sınırlandırmak için gerekli adımları atmak üzere tüm gücünüzle çalışmak için bir fırsat olarak kullanın. Sıcaklık artışı 1,5 dereceyi aşsa bile net sıfır emisyona ulaşmak, sürdürülebilir ve müreffeh bir dünya için çabalamaya devam etmeliyiz. Önlenecek her derece sıcaklık artışı kurtarılan canlar, önlenen hasarlar, korunan ekonomiler ve biyoçeşitlilik için kritik önemde."

Kokarcayla mücadele için mantar sporları üretiliyor Haber

Kokarcayla mücadele için mantar sporları üretiliyor

KTÜ Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmail Demir, kahverengi kokarca zararlısının Uzak Doğu'dan çeşitli taşıma yollarıyla gelen istilacı bir tür olduğunu söyledi. Özellikle 24 saatte yaklaşık 2 kilometre uçabilen bu zararlının, Türkiye'de doğal düşmanı henüz olmadığı için hızlı ürediğine işaret eden Demir, Uzak Doğu'da samuray arısı kullanılarak zararlıda oluşturulan yüzde 50 ile 70 arasında parazitlenmenin kayıtlara geçtiğini aktardı. Karadeniz Bölgesi'nde de doğaya samuray arısı bırakıldığını ancak bunun ülkede hızla artan popülasyonu tek başına baskılamasının ve bitirmesinin zor olduğunu ifade eden Demir, zararlıya karşı biyolojik ve kimyasal yöntemlerin kullanılması gerektiğini kaydetti. Demir, bu doğrultuda laboratuvar ortamında zararlıyla mücadele için mantar sporları ürettiklerini, kahverengi kokarcalar üzerinde yaptıkları denemelerde başarılı sonuçlar elde ettiklerini anlatarak, "İnsanları öldüren mikroplar olduğu gibi böceklerin de ölümüne neden olan, popülasyonlarının baskılanmasını sağlayan çeşitli mikroorganizmalar, bakteriler, virüsler ve mantarlar var. Bu mikroorganizmaları zararlıların mücadelesinde kullanmaya çalışıyoruz. Burada da çıkış noktamız böceğin biyolojisi, böceğin beslenme rejimiyle uygun mikrobu belirlemek" diye konuştu. "Mücadelede en etkili mikroorganizmaların mantarlar olduğunu düşünüyoruz" Kahverengi kokarcanın hortumlu ağız yapısıyla bitkilerin öz suyunu ve mahsulleri emerek beslendiğini belirten Demir, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu zararlı, sokucu-emici ağız yapısına sahip, dolayısıyla bununla mücadelede en etkili olabilecek mikroorganizmaların mantarlar olduğunu düşünüyoruz. Çünkü mantarlar böcek tarafından yenilmek zorunda değildir. Mantar sporları böceğin üzerine düşer, orada çimlenmeye başlar ve kütikulayı (böcekleri vücuda girebilecek enfekte edici mikroorganizmalara, parazitlere ve predatörlere karşı koruyan vücut zırhı) geçtikten sonra böceği enfekte eder. Dolayısıyla avantajlı mikroorganizmalardır." Mantarları laboratuvarlarda gerek katı gerekse sıvı ortamlarda rahatlıkla üretebildiklerini ifade eden Demir, "Bu ortamlarda ürettiğimiz mantarlardan sporları hasat ediyoruz, o sporları uzun bir süre rahatlıkla dolaplarda muhafaza ediyoruz. Sonra bu sporları gerek karışımlar halinde gerekse de testler için direkt zararlılar üzerine uyguluyoruz. Belli konsantrasyonda zararlılara bulaştırıyoruz ve böylelikle mantarların böcekleri öldürmesini sağlıyoruz" dedi. Prof. Dr. İsmail Demir, ön çalışmalarında, laboratuvarlarındaki kültür koleksiyonunda yer alan mantarların, böcek üzerinde öldürücü etkilerinin yüksek olduğunu gördüklerine dikkati çekerek, "Bu verilerden hareketle bu mantarları acaba bir biyopreparata (böcek öldürücü mikrop içeren karışım) dönüştürebilir miyiz? Bu zararlıyla mücadeleye yönelik çalışmalarımızı yapmaktayız" diye konuştu. Kahverengi kokarcanın yazın bahçelerde, kışın ise kışlaklarda yaşadığını ve çabuk çoğaldığını anlatan Demir, vatandaşlara, bu zararlıları gördükleri yerde süpürerek imha etmeleri çağrısında bulundu.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.