TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Uygulamalarımız appstore googleplay
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Hükümet

haberingundemi.com.tr - Hükümet haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Hükümet haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Belçika'da 200 gündür hükümet kurulamıyor Haber

Belçika'da 200 gündür hükümet kurulamıyor

Federal sistemle yönetilen Batı Avrupa ülkesi Belçika, tarihinde pek çok kez deneyimlendiği üzere, bir kere daha hükümet kurma krizinden geçiyor. Üç resmi dili olan ülke, federal hükümetin yanı sıra Flaman Bölge Hükümeti, Valonya Hükümeti, Brüksel-Başkent Bölgesi Hükümeti, Fransız Toplumu Hükümeti, Alman Toplumu Hükümeti olmak üzere 6 hükümetle yönetiliyor. Avrupa Birliği (AB) ve NATO başta olmak üzere birçok uluslararası kuruluşa ev sahipliği yapan yaklaşık 12 milyon nüfuslu ülkede hükümet kurulması süreci, üst üste kırılan rekorlar nedeniyle her defasında dünya gündemini meşgul ediyor. Ülke 1979 seçimlerinin ardından 107 gün, 1988'de 148 gün, 2007'de 194 gün, 2010'da 541 gün, 2019 seçimleri sonrası ise 652 gün hükümetsiz kalmıştı. Belçika, "Barış zamanında hükümetsiz geçen en uzun süre" kategorisinde Guinness Rekorlar Kitabı'na dahi girmişti. Dört yılda bir düzenlenen genel seçimler bu yıl, Avrupa Parlamentosu seçimleriyle aynı tarihte, 9 Haziran'da yapıldı. Avrupa siyasetinde son yıllarda görülen sağa kayma, Belçika'da sandık sonuçlarına yansıdı, Flaman milliyetçisi Yeni Flaman İttifakı (N-VA) federal düzeyde oyların yüzde 16,71'ini alarak birinci sırada geldi. Onu; Flaman, ırkçı, aşırı sağcı Vlaams Belang (Flaman Çıkarları Partisi) yüzde 13,76 ile takip etti. Frankofon liberal Reformcu Hareket Partisi (MR) yüzde 10,27 ile üçüncü gelirken ülkenin hem Flaman hem Valon nüfusu temsil eden partisi Belçika Emekçiler Partisi (PVDA/PTB) yüzde 9,86, Flaman Sosyalist Partisi (Vooruit) yüzde 8,11, Frankofon Sosyalist Parti (PS) ise yüzde 8,05 oy aldı. Seçim sonuçları, ülkenin temel siyasal dinamiklerinin beslendiği ayrışma hatlarını bölgesel kimlikler ve tercihler üzerinden ortaya koymuş oldu. Böyle bir tablodan beklendiği üzere bir kez daha federal hükümetin kurulması gecikti. "Arizona" koalisyonu Belçika'nın federal parlamentosunda 150 sandalye bulunuyor ve bir partinin tek başına iktidara gelmesi için en az 76'sını garantilemesi gerekiyor. Seçimin galibi partiler bu çoğunluğu elde edemediği için hükümetin kurulmasında tek yol, koalisyon haline geliyor. Bu seçimde de N-VA ancak 24 sandalye kazanırken lideri Bart De Wever, Kral tarafından hükümeti kurmakla görevlendirdiği andan itibaren muhtemel koalisyon ortaklarının kapılarını çalmaya başladı. N-VA ile Brüksel Başkent Bölgesi ve Fransızca konuşan toplumun bölgesi Valonya parlamentosunda birinci sıraya yerleşen MR, Valonya'da 4. sırada gelen Les Engages, Flaman bölgesinde 3. sırada gelen Vooruit ile 4. gelen Flaman Hristiyan demokrat CD&V'yı bir araya getiren ve "Arizona" ismiyle anılan koalisyon, bugüne kadar birçok kez müzakere masasına oturdu. ABD'nin Arizona eyaletinin renklerini andıran şekilde siyasi yelpazenin farklı kesimlerinden 5 partiyi buluşturan koalisyonun hükümeti kurmasına olası gözle bakılsa da 200 gündür herhangi bir sonuç alınamadı. 2 Eylül'de yeniden başladı De Wever, ilk tur görüşmelerden sonuç alınamaması üzerine 23 Ağustos'ta görevi Kral'a iade etti. Kral, Les Engages lideri Maxime Prevot'u 5 parti arasında "arabulucu" olarak atadı. Arabuluculuk görüşmeleri sırasında belli pürüzlerin aşılması üzerine Kral, De Wever'e görevi geri verdi. 2 Eylül itibarıyla koalisyon görüşmeleri yeniden başladı. Temel anlaşmazlık: ülkedeki sosyal reform ihtiyacı Partiler, De Wever'in "Süper Not" ismini verdiği bir sosyoekonomik paketi görüşüyor. "Çalışan kazanmalı" temalı paketin içeriği, Belçika'nın bütçe açığını "çalışmayarak devletten maaş alanlarla mücadele" yoluyla kapatmaya odaklanıyor. Yaklaşık 12 milyon nüfuslu Belçika'da resmi istatistiklere göre 300 bin 200 kişi işsizlik maaşından istifade ediyor. Uzun dönemli istirahat raporlarıyla sistemin suistimal edildiği biliniyor. AB, 26 Temmuz'da yüksek bütçe açığı nedeniyle Belçika'ya yönelik disiplin süreci başlattı. Ülkenin ilgili makamları, geçen ay bütçe açığının tahmin edilenden 2 milyar avro fazla çıktığını, eğer hiçbir önlem alınmazsa 2029 itibarıyla bütçe açığının 46 milyar avroyu bulacağını duyurdu. Ancak sol eğilimli ve liberal partiler, De Wever'in işsizlik maaşı almaya hak kazanmak için şartları sıkılaştırmak, bundan faydalanmanın süresini azaltmak, uzun dönemli doktor raporlarının önüne geçmek gibi somut önerilerine karşı çıktı. Yerel seçim nedeniyle "stratejik bekleme" Belçika siyasetinde sık görülen bir unsur olan "stratejik bekleme" de hükümetin kurulamamasında rol oynadı. Koalisyon görüşmeleri sürerken 13 Ekim'de yapılan yerel seçimlerin öncesinde partiler beklemeyi seçerek vatandaşın ekonomik durumu üzerinde doğrudan etki edecek önlemler hakkında adım atmamayı, böylece yerel seçimlerde oy kaybetmemeyi hedefledi. Diğer yandan federal düzeydeki müzakerelere, yerel seçimlerde edinilen kazanımlara göre hangi partilerin ellerinin güçleneceği, hangilerinin ise zayıflayacağını görerek devam etmek de hedefler arasındaydı. De Wever'in siyasi geçmişi Gündeminin odağına ekonomiyi alan De Wever'in liderliğinde bir koalisyon kurulmasının önündeki engellerden biri de Flaman siyasetçinin siyasi geçmişiyle ilgili. Zira De Wever'in partisinin tüzüğünün ilk maddesinde "bağımsız bir Flaman bölgesi cumhuriyeti" zikredilirken monarşinin de sonlandırılmasının hedeflendiği belirtiliyor. Ancak seçim öncesi aşırı sağcı rakipleriyle çalışmayı reddeden Wever, ayrılıkçı ideolojisini bir kenara bıraktı, daha çok devlet reformundan, federe bölgelere daha fazla özerklik tanımaktan söz ederek çizgisini yumuşattı. Yine de Flaman milliyetçisi liderin, sayısız kez Valonya bölgesi siyasetçilerini hedef alması, onları ülkenin ekonomik üretkenliğini zayıflatmakla suçlaması hafızalarda yer etmeye devam ediyor. Aşırı sağcı parti koalisyon ortağı olur mu? De Wever, hem seçim öncesi hem de sonrasındaki açıklamalarında aşırı sağcı VB ile görüşmeyeceğini ve aynı çizgide olmadıklarını söylemişti. Öte yandan N-VA içerisinde Flaman Bölgesi Başbakanı Jan Jambon gibi güçlü isimler, VB'yi diğer partilerden farklı görmediğini ancak partisi içinde bu konuda uzlaşma olmadığını dile getirmişti. Bu durum Arizona'nın hükümet kuramaması halinde VB'nin kapısını çalıp çalmayacağı sorusunu gündemde tutuyor. Diğer yandan VB'nin eli, Avrupa genelinde siyasetin aşırı sağa kayması nedeniyle de güçleniyor. Hassas konular De Wever, Kral Phillippe'nin huzuruna çıktığı 20 Aralık'ta görev süresi için 7 Ocak 2025'e kadar uzatma aldı. Noel nedeniyle iki günlüğüne durdurulan görüşmeler, yarın yeniden başlayacak. 5 partinin masasında yine vergiler, ücretler ve emeklilik maaşları gibi hassas konular yer alacak. Ayrıca De Wever'in gündemi yeni bütçe tablolarını ve ihtiyaç duyulan, 23 milyar avroluk tasarrufun ayrıntılarını içeriyor. Bunların yine koalisyon ortakları arasındaki gerginliği artırma riski bulunuyor. Kral'ın Noel mesajı Kral Philippe, dün yayımladığı Noel mesajında, hükümetin kurulması için yeni yıla işaret etti. Karar zamanının geldiğini belirten Kral, "Ülkemizin, kurumlarımızın, işletmelerimizin ve vatandaşlarımızın geleceğe güvenle bakabilmelerini sağlamak için hükümetlere güveniyoruz." ifadesine yer verdi. Kral, koalisyon ortaklarına hitap ederek "Noel ve yeni yılın umut kaynağı olmasına izin verin." ifadesini kullandı.

Macron, 3 aylık hükümetin düşmeyeceğini düşünüyor Haber

Macron, 3 aylık hükümetin düşmeyeceğini düşünüyor

Fransız Meclisinde bugün yerel saatle 16.00'da muhalefetin Barnier hükümetine karşı sunduğu gensoru önergesi oylamaya sunulacak. Aşırı sağcıların, sol ittifakının gensoru önergesine destek vereceğini açıklaması sonrası 3 aylık Barnier hükümetinin düşme ihtimali bulunuyor. Fransız basınındaki haberlere göre, Suudi Arabistan'a resmi ziyaret gerçekleştiren Macron, ulusal gündemi gazetecilere değerlendirdi. Macron, istifa etmesine yönelik çağrıların "siyasi kurgudan" ibaret olduğunu savunarak, "(İstifa etmemin) Bunun anlamı yok. Bu tarz şeyler söylemek beklentinin çok altında kalıyor. Eğer karşınızdaysam, bu iki defa seçildiğim içindir." dedi. Fransa Cumhurbaşkanı, aşırı sağcı Ulusal Birlik (RN) partisinin, sol ittifakı Yeni Halk Cephesi'nin (NFP) hükümete karşı sunduğu gensoru önergesine oy vereceğine inanmadığını belirterek, "hükümetin düşmemesi için bir yol" olduğunu ifade etti. Macron, "Ulusal Birlik'in milletvekillerinin, kendilerine ve seçmenlerine hakaret eden bir gensoru önergesine oy verebileceğini samimi olarak düşünmüyorum." diye konuştu. 2025 bütçesi konusunda hükümetin muhalefete jestler yaptığını savunan Macron, ülkenin çıkarının partiler üstü bir şey olduğunun altını çizdi. Macron, Sosyalist Partisi vekillerinin, hükümete karşı verilen gensoru önergesine ilişkin tutumunu eleştirdi ve bu önergeye "aşırıcı particilerle" birlikte destek verecek olan sosyalistlerin yönünü kaybettiğini savundu. Emmanuel Macron, önceliğinin ülke için "istikrarı" sağlamak olduğunu vurguladı. Meclisin en büyük ittifakı solcu NFP, 185 vekille beraber 2 Aralık'ta hükümete karşı gensoru önergesi sunacaklarını açıklamıştı. Aşırı sağcılar, yaklaşık 3 aydır iktidarda olan Barnier hükümetinin kurulmasına üstü kapalı destek vermiş ancak 2025 bütçe tasarısı konusunda hükümetle uzlaşamamıştı. Fransız aşırı sağcılar ve müttefiklerinden oluşan 140 vekil, Barnier'nin Anayasa'nın 49. maddesine başvurması üzerine hükümete karşı kendi gensoru önergelerini sunmuştu. RN ayrıca solcu ittifakın hükümete karşı sunacağı gensoru önergesine de destek vereceğini kaydetmişti. Aşırı sağcıların ve solcu NFP ittifakının eş zamanlı olarak hükümete karşı gensoru önergesine destek vermesi halinde merkez sağ azınlık hükümeti düşebilir. NFP bünyesindeki sosyalistlerin gensoru önergesine destek vermemesi veya aşırı sağın, sol ittifakının önergesine destek vermekten vazgeçmesi durumunda hükümet düşmeyebilir. Fransa'da hükümetin düşmesi için 577 sandalyeli Mecliste görev alan 289 vekilin gensoru önergesini desteklemesi gerekiyor. Barnier, hükümetinin düşmeme ihtimali olduğunu belirtti Fransa Başbakanı Michel Barnier, muhalefetin gensoru önergelerine rağmen hükümetinin düşmeme ihtimali olduğunu söyledi. Fransız TF1 ve France 2 kanallarının ortak yayınına katılan Barnier, muhalefetin hükümete karşı sunduğu gensoru önergelerini değerlendirdi. Başbakanlık koltuğuna 3 ay önce oturan Barnier, bugün yerel saat ile 16.00'da Mecliste görüşülecek gensoru önergesine rağmen hükümetinin düşmeme ihtimali olduğunu belirtti. Barnier, hala başbakan kalmasının mümkün olduğunu dile getirerek, vekilleri sorumlu davranmaya çağırdı. Solcu ittifakı Yeni Halk Cephesinin (NFP) sunduğu önergede hükümeti aşırı sağın "en menfur takıntılarına" boyun eğmekle itham ettiğine atıfta bulunan Barnier, aşırı sağcı Ulusal Birlik (RN) partisinin solcuların önergesine destek vereceğini duyurması hakkında şunları kaydetti: "RN seçmeninin, siyasi oluşumlarının bu gensoru önergesine oy vermesini istediğini düşünmüyorum. İnsanlar istikrar istiyor. (RN seçmeni) Kendilerine saygı duyulduğunu hissetmeyecek." Barnier, hükümetinin, 2025 bütçesi konusunda çaba sarf ettiğini savunarak, "Düşük emeklilik maaşlarını enflasyona endeksleyerek, güvence altına almaya karar verdik." dedi. Bütçeyle ilgili herhangi bir pazarlık yapmayı veya şantaja boyun eğmeyi reddettiğini dile getiren Barnier, RN Grup Başkanvekili Marine Le Pen'in 2025 bütçesiyle ilgili taleplerinde "bir nevi aşırıya kaçtığı" değerlendirmesinde bulundu. Barnier, henüz konuşma yapmamışken solcuların hükümete karşı gensoru önergesi vereceğini açıkladığını, solcularla konuşmanın pek mümkün olmadığını söyledi. Fransa Başbakanı, "Fransa'nın kaybettiği istikrara yeniden kavuşması için belki de (göreve) devam etmeliyim." dedi. Barnier, hükümetin düşmesi durumunda yeniden başbakan olarak atanma ihtimalinin bir anlamı olmayacağını savundu.

Belçika'da hükümet krizi 150. gününde sürüyor Haber

Belçika'da hükümet krizi 150. gününde sürüyor

Belçika'da haziran ayında yapılan seçimlerin ardından hükümet, 150. gününde halen kurulamadı. Kraliyetten yapılan açıklamaya göre, Kral Philippe seçimin galibi Flaman milliyetçisi parti N-VA'nın lideri Bart De Wever'i sarayda kabul etti. De Wever, koalisyon görüşmelerinden sonuç alınamadığı için Kral'a hükümeti kurma görevini iade etti. Kral, De Wever'in istifasını kabul etmeyerek, 12 Kasım'a kadar görüşmeleri sürdürmek için süre verdi. Öte yandan koalisyon görüşmelerinde yer alan, sol eğilimli tek parti Flaman Vooruit müzakerelerden çekildiğini duyurdu. Böylece 9 Haziran'da yapılan seçimin üstünden geçen 150. günde hükümet halen kurulamamış oldu. Süreç De Wever, seçimin ardından Kral tarafından seçimin galibi olması nedeniyle hükümeti kurmakla görevlendirilmişti. Partisi N-VA tek başına iktidar olacak çoğunluğu elde edemediği için De Wever, Brüksel Başkent Bölgesi ve Fransızca konuşan toplumun bölgesi Valonya parlamentosunda birinci sıraya yerleşen Frankofon liberal MR partisi, Valonya'da 4. gelen merkez parti Les Engages, Flaman bölgesinde 3. gelen Flaman Vooruit ve 4. olan Flaman Hristiyan demokrat CD&V ile 5'li görüşmeler yapmıştı. Görüşmeler, De Wever'in federal sosyal reform önerisi etrafında sürmüş ancak uzlaşma çıkmamıştı. 653 gün hükümet kurulamamıştı Belçika'da federal bölgelerin arasında yaşanan anlaşmazlıklar hemen her seçim sonrasında siyasi krizlere neden oluyor. Ülke 1979 seçimlerinin ardından 107 gün, 1988'de 148 gün, 2007'de 194 gün ve 2019 seçimleri sonrası 653 gün hükümetsiz kalmıştı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.