TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Uygulamalarımız appstore googleplay
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Halep

haberingundemi.com.tr - Halep haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Halep haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Halep'te hayatın hızlı normale dönmesi için Haber

Halep'te hayatın hızlı normale dönmesi için "Cerablus modeli"

Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin,  Suriye'nin devrik lideri Beşşar Esed'in yıllarca halkına zulmettiğini ve bunun sonucunda çok sayıda kişinin Türkiye'ye sığındığını hatırlattı. Suriye'de gelinen noktada insanlığın kazandığını belirten Şahin, "O günün şartlarında baktığınızda canını, namusunu, ailesini, çoluğunu çocuğunu nereye götürecek? Güvendiği limana götürecek. Türkiye'den başka güveneceği liman yoktu. Çünkü Türkiye insani bakış olarak onlara güven verdi. Biz de batı medeniyetinin yaptığı gibi yapabilirdik. Ölen Aylan bebekleri görmezden gelebilirdik ama yapmadık. Her şeye rağmen bir anne, baba, insan bakışıyla bu işi yönetmeye çalıştık. Gelinen noktada aslında insanlık kazandı." dedi. "Gaziantep-Halep kardeşlik ve umut yolu açıldı" Şahin, Suriye'de yeni bir hayat ve umudun başladığını, bu nedenle de bölgenin yeniden ayağa kalkması gerektiğini vurgulayarak, şöyle konuştu: "Halep-Gaziantep hattı umut yolu, kardeşlik yolu olarak açıldı. Yeni bir başlangıcın dönemindeyiz. Orada bir devlet aklı var ve çalışıyor. Devlet aklı ne yapılması gerekiyorsa onu yapıyor. İnsanın önce kendini güvende hissetmesi lazım. Terör örgütü PKK/YPG'nin, DEAŞ'ın orada olduğu yerde insan çoluğunu çocuğunu, yuvasını taşıyabilir mi? Dolayısıyla oranın güvenli olması gerekiyor. Suriye'nin toprak bütünlüğü çok mühim. Suriye'nin toprak bütünlüğünün Suriyeliler tarafından yönetilir hale dönüştürülmesi gerekiyor. Bize düşen yerelden yerele bütün desteği vermemiz." "Gaziantep'teki misafirlerimizin yüzde 85-90'ı Halepli" Gaziantep'in tarih boyunca Halep ile kardeş şehir olduğunu anlatan Şahin, şöyle devam etti: "Biz Halep'le kardeş şehiriz. Gaziantep'te yaşayan misafirlerimizin de yüzde 85-90'ı Halepli zaten. Dolayısıyla Halep-Gaziantep hattında onların sivil toplumuyla konuştuğumuzda oradaki barınma ihtiyacının bir an önce giderilmesi lazım. O kadar çok bombalanmış ki orası... Bir an önce evlerinin yapılması gerekiyor. Daha önce Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği destekleri buradaki kalışa göre yapılıyordu ama artık oradaki barınma ihtiyacını giderecek desteğe dönüşmesi gerekiyor. Burada şu an 100 bin çocuk eğitim hayatının içerisinde. Biz kaynaştırma modeliyle çocuklarımızı eğitim hayatına kazandırdık. Bu çocukların okullarının bir an önce yapılması lazım. Ailelerin temel ihtiyacı olan barınma, yeme, içme, eğitim, sağlık, istihdam, beş ana başlıktaki temel ihtiyaçlarının giderilmesi lazım." Halep, Cerablus modeli ile kalkınacak Şahin, 2016'da Suriye'nin kuzeyinde terör örgütleri DEAŞ ve PKK/YPG'ye yönelik düzenlenen Fırat Kalkanı Harekatı sonrasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kendilerine "Çok hızlı bir şekilde Cerablus'un normalleşmesini istiyoruz." dediğini aktararak, Büyükşehir Belediyesinin verdiği desteklerden sonra terörden temizlenen Cerablus'ta hayatın kısa sürede normale döndüğünü dile getirdi. Önlerinde bir Cerablus modeli bulunduğuna dikkati çeken Şahin, şözlerini şöyle sürdürdü: "Cerablus'a ilk gittiğimizde 80 kamyon temizlik yaptık. Su yoktu ve hemen suyun getirilmesini sağladık. Hatta 7 mühendis o sırada yaralandı. Onu bile göze aldık. Karkamış ilçemizden elektriği çektik. Beraberinde onların en temel ihtiyacı olan yeme içme ihtiyaçlarıyla ilgili Karkamış'ın desteğiyle ekmeklerini üretip oraya gönderdik. Bunun sonunda hayat hızlı bir şekilde normalleşti. 100 bin kişi Cerablus'a döndü. Şimdi o yüzden bu normalleşme sürecini adım adım ve doğru adımlarla yapmamız gerekir. Kardeşlerimiz oraya giderken, onurlu ve gönüllü geri dönüşümü temin ederken bizim onları gönül, kültür ve ticaret elçimiz olarak göndermemiz ve bu komşuluk hukukunu güçlü bir şekilde korumamız gerekiyor." "Kültür turizmi için elimizde çok büyük fırsatlar var" Şahin, Halep ve Gaziantep'te bulunan tarihi kalelerin fiziki olarak birbirine çok benzediğini, iki şehrin tarih boyunca her anlamda birbirine çok yakın olduğunu söyledi. İki kentin kültür ve turizm açısından birbirine değer kattığını ve tamamladığını belirten Şahin, şunları kaydetti: "Halep'te mesela soğuk çeşitler çoktur, bizde sıcak çeşitler. İkisi birleştiğinde olağanüstü bir gastronomi altyapısı var. Kültür turizmi için Halep'te elimizde çok büyük fırsatlar var. Halep'in sanayisi şu andaki bölgenin en büyük sanayisi konumunda. Sanayiden sanayiye, ticaretten ticarete, yerelden yerele, sivilden sivile sosyal kalkınma modeli olması lazım. Çok hızlı bir şekilde Halep normalleştiğinde herkes yurduna yuvasına dönmek istiyor. İyi yönetilmesi gerekiyor ve biz Gaziantep Büyükşehir Belediyesi olarak Halep kardeş şehrimize daha önce ne kadar destek verdiysek aynı desteği yine vermeye hazırız ve kararlıyız." "Raporlarımızı hazırladık ve bakanlıklara gönderdik" Suriye'nin hızlı şekilde normalleşmesi için Suriyeli sivil toplum kuruluşu temsilcileri ile iş birliği içinde olduklarına değinen Şahin, buna ilişkin bazı çalıştaylar yaptıklarını ifade etti. Şahin, sözlerini şöyle tamamladı: "Raporlarımızı hazırladık, bakanlarımıza ve genel merkezimize ilettik. Biz oturup konuşuyoruz, çok sayıda çalıştaylar yaptık bu konuyla ilgili. Nasıl bir modele ihtiyacımız var onlarla birlikte yapıyoruz. Kendi kafamıza göre yapmıyoruz. Oranın sivil toplum örgütleriyle, oranın sanayicileriyle birlikte yapıyoruz. İki grup oturup birlikte çalışıyor. Bu raporlarımızı da alıp iletilmesi gereken yerlere iletiyoruz. Şu anda da devletimiz, hükümetimiz, genel merkezimiz bu konuda çalışmalar yapıyor, bunun sonunda bize verilecek görev neyse biz onun gereğini bundan önce yaptık, bundan sonra da yaparız."

Türkiye'deki Suriyeliler ülkelerine dönüyor Haber

Türkiye'deki Suriyeliler ülkelerine dönüyor

Kilis'teki Öncüpınar Gümrük Kapısı'nda yoğunluk oluşturan Suriyeliler, Geri Gönderme Merkezi'ndeki işlemlerinin ardından ülkelerine gidiyor. Türkiye'ye 7 yıl önce sığınan Muhammet Velit Bitar (26), AA muhabirine, Türkiye'yi çok sevdiğini söyledi. Bitar, "Savaştan dolayı Türkiye'ye geldim ama artık savaş bitti, ülkeme dönüyorum. Türkiye'ye teşekkür ediyorum. Ailem Suriye'de, ben tek başıma gelmiştim. Burada evlendim, çocuğum oldu ve ailemi alıp ülkeme dönüyorum." dedi. Çocuklarını ülkesinde büyüteceği için mutlu olduğunu dile getiren 25 yaşındaki Mustafa Serhan ise "Türkiye Cumhuriyetine ve Cumhurbaşkanına çok teşekkür ediyorum, bize sahip çıktı. Bizim Türkiye'ye can borcumuz var. Ülkemize gideceğim için çok mutluyum. Zalim Esed gittikten sonra herkes mutlu olur. Zalimle yaşanmaz." diye konuştu. Kevser Allusi (12) da Türkiye'de eğitim gördüğünü anlatarak, "Çok çalışkan bir öğrenciydim. Öğretmenim ve arkadaşlarım beni çok severdi." ifadelerini kullandı. Bebekken Türkiye'ye geldiklerini dile getiren Allusi, "Suriye'yi ilk defa göreceğim için çok mutluyum. Orada akrabalarım var, onları göreceğim. Türkiye'ye teşekkür ediyorum." dedi. 10 yaşındaki Bilal İsaf da "Savaş bitti, artık memlekete gideceğim. Türkiye'yi özleyeceğim, teşekkürler Türkiye." diye konuştu. Hatay'daki sınır kapılarından Suriye'ye dönüşler sürüyor Reyhanlı ilçesindeki Cilvegözü Sınır Kapısı'na giden Suriyeliler, jandarmanın düzen sağlamak üzere kurduğu bariyer koridorunda sıraya giriyor. Üzeri çadır kaplı alanda sıra bekleyen Suriyeliler arasındaki kadın ve çocuklara geçiş için öncelik tanınıyor. Sırası gelenler, gümrük işlemlerinin tamamlanmasıyla sınırdan geçiş yapıyor. Sınır kapısında tedbir alan jandarma ekipleri, aileleriyle ülkelerine dönen Suriyeli çocuklara yakın ilgi gösteriyor. Ülkelerine dönen Suriyelilerden kimi ellerinde poşetlerle kimi de el arabalarında çeşitli ev eşyalarını yanlarında götürüyor. Suriyeli 7 yaşındaki Ahmed Sahbi de yanında "Esmar" adlı kedisiyle ülkesine döndü. Türk Kızılay ve bazı yardım kuruluşları, Cilvegözü Sınır Kapısı yakınlarında Suriyeli ailelere, bölgede tedbir alan jandarma ekiplerine ve basın mensuplarına sıcak çorba dağıtıyor ve çeşitli ikramlarda bulunuyor. Cilvegözü ve Yayladağı sınır kapılarına konuşlandırılan Göç İdaresi Mobil Hizmet Birimi araçları da Suriyelilerin çıkış işlemlerinin hızlanmasına katkı sağlıyor. "Yıllardır görmediğim akrabalarıma kavuşacağım" Cilvegözü Sınır Kapısı'nda sıra bekleyen Sahir Muhammed (21), gazetecilere, 10 yaşındayken sığındığı Türkiye'den memleketi Halep'e dönmek için yola koyulduğunu söyledi. Ülkesine dönerken Türkiye'ye de büyük minnet duyduğunu dile getiren Muhammed, şöyle konuştu: "10 yaşındayken geldim, çocukluğum burada geçti, Allah'a çok şükür savaş bitti. Bütün Türklere selam olsun, bizlere kapılarını açtılar, kimseye muhtaç olmadık. Bazı Arap ülkeleri kapılarını bile açmadı ama Türkiye kapılarını açtı. Suriyelilere sesleniyorum, savaş bitti, herkes ülkesine, memleketine dönsün. Artık yeter, savaş bizim çocukluğumuzu bitirdi, savaş bitince o kadar mutlu olduk ki bunu kutladık, sizler de gördünüz. Şimdi dönüyoruz, döneceğimiz günü sabırla bekledik. Yıllardır görmediğim akrabalarıma kavuşacağım, dedeme, herkese sarılacağım." Yaklaşık 13 yıldır Türkiye'de bulunan inşaat işçisi Ali Muhammed (31) de ülkesine döndüğü için mutlu olduğunu belirterek, Türk milletine ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a teşekkür etti. Muhammed, Türk milletini ülkelerinde her zaman misafir etmeye hazır olduklarını vurguladı. Yıllar sonra babasına kavuşacak Suriyeli Türkmenlerden Abdulaziz Çolak (32) da 2016'da Türkiye'ye geldiğini ve Kayseri'de ikamet ettiğini bildirdi. Savaşın bittiğini ve artık evine dönmenin vakti geldiğini anlatan Çolak, "Memleketim Hama'ya, anneme, babama, aileme kavuşacağım, Esed gitti, artık kalmaya gerek yok, biz orayı yeniden inşa edeceğiz inşallah. Babamı yıllardır görmedim, şimdi beni sınırın öbür tarafında bekliyor. Türkiye'ye teşekkür ederim, sizleri Suriye'de ve kalbimizde misafir etmeye her zaman hazırız." ifadelerini kullandı. Yayladağı Sınır Kapısı'nda geçiş için sırasını bekleyen 38 yaşındaki Ahmet Mustafa da memleketi Lazkiye'ye gitmek üzere yola çıktığını dile getirdi. Yaklaşık 11 yıldır Türkiye'de olduğunu belirten Mustafa, "Savaş çok şükür bitti, memleketime geri dönüyorum. Ben Türkiye'den çok memnunum. Ben Recep Tayyip Erdoğan'ı çok seviyorum, ona çok teşekkür ederim." dedi.

HALEPLİLER HALEP’E DÖNMEK İSTİYOR Haber

HALEPLİLER HALEP’E DÖNMEK İSTİYOR

Bakan Yerlikaya, Anadolu Yayıncılar Federasyonunun "Anadolu Sohbetleri" etkinliğinde medya kuruluşlarının Ankara temsilcileriyle bir araya geldi. İçişleri Bakanı olarak göreve başladığı tarihten itibaren 181 bin 955 Suriyelinin gönüllü, güvenli ve onurlu dönüşünün gerçekleştirildiğini bildiren Yerlikaya, 2016'dan bu yana ise Türkiye'nin oluşturduğu güvenli bölgelere 737 bin Suriyelinin geri döndüğünü söyledi. Türkiye'de 1 milyon 247 bin Halepli bulunuyor "Türkiye'de bulunan Suriyelilerden kaçı Halepli?" sorusu üzerine Yerlikaya, "Yüzde 42'si yani 1 milyon 247 bin 432'si Halepli. Bunlardan 189 bin 673'ü İdlibli, 107 bini de Deyrizorlu." yanıtını verdi. Suriye'deki gelişmeleri yakından takip ettiklerini bildiren Yerlikaya, "Suriye, Suriyelilerindir. Biz Suriye'nin toprak bütünlüğünden yana olduğumuzu 13 yıldan beri ifade ediyoruz. Bunu hamaset olsun diye de söylemiyoruz." dedi. Yerlikaya, "Biz istiyoruz ki oradan 'teröristan adacıkları' veya 'teröristan ülkeleri', 'teröristan kukla rejimleri' oluşmasın. Biz o topraklardan bizim ülkemizin içerisinde bölücü faaliyetleri cesaretlendirecek veya oradan gelen saldırıları istemiyoruz." diye konuştu. "Huzur ve güveni hissettiği an herkes toprağına dönmek istiyor" Haleplilerin dönüşü ile ilgili soruya, "Huzur ve güveni hissettiği an herkes toprağına dönmek istiyor." yanıtını veren Yerlikaya, şöyle konuştu: "Haleplilerin, Halep'e çok düşkün olduğunu biliyoruz. Gerçekten çok mutlular yani heyecanlarından duramıyorlar. Ama hemen oraya gitmek istiyorum diyenlere biz diyoruz ki 'Bir bekleyin bakalım, şu anda zamanı değil.' Ben bunu Gaziantep Valisiyken, Cerablus ve El-Bab'dan sonra da oraya gittiğimizde bize bile 2 gün bekleyin dediler. Çünkü mayından temizlenmesi, toprağın altında ne olduğunun belirlenmesi gerekiyor. Bize gelen bilgilere, tecrübemize göre, şu anda bunun zamanı değil. Bir ne olacağını hep beraber bir görelim. Oranın güvenli olduğu tespit edildiği zaman zaten bu bir şekilde duyurulacak." Haleplilerden kaçının dönüş yapacağına ilişkin tahmininin sorulması üzerine Yerlikaya, "Oran vermek doğru olur mu sizce? Ama ben size şunu söyleyeyim 13 yıllık tecrübeyle, Halep 2011'de 4 milyonluk devasa bir şehirdi. Şu anda 2 milyon 937 bin Suriyelinin de eğer 1 milyon 247 bini Halepliyse buradan artık bence bir rakam şu anda söylemeyelim ama çok büyük bir oranda oraya teveccüh olacaktır." diye konuştu. "Kayıt dışılığı kabul etmiyoruz" Yerlikaya, yabancı iş gücüne yönelik denetimlerin artırılacağını belirterek, "Haksız rekabetle ilgili iş gücü piyasasında düzenli yabancılar eğer çalışıyorsa ki çalışıyor, bunların denetimlerinde sigortalı çalışma izni olmadığı zaman gereğini Çalışma Bakanlığımızla beraber yapacağız." diye konuştu. Yerlikaya, Türkiye'deki Suriyeli nüfusun iş gücü piyasasındaki durumuna ilişkin değerlendirmelerde bulunarak, şu bilgileri paylaştı: "2 milyon 937 bin Suriyelinin içerisinde 15-64 yaş çalışma çağında olan nüfus 1 milyon 654 bin. Bunlar içerisinde engelli, çalışamayacak durumda olan sayılarını bile biz ailede tek tek inceledik. Onları ayırdığımız zaman geriye kalan çalışma çağının içerisindeki o Suriyeli nüfusun, iş hayatında, iş gücü piyasasındaki efendim izin süreçleri ve sigortalıklarla ilgili meselede biz Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinden tutun da ticaret odaları, sanayi odaları ve valilerimizle görüştük. İş gücü şunu istiyor bizden. Diyor ki haksız rekabete karşıyız. Diyor ki o da sigortalı benim de sigortalı. Benim işverenim, herkes bu işi sigortalı yapacak." Kayıt dışılığı kabul etmeyeceklerini bildiren Yerlikaya, "Bir gün sonra gönüllü, güvenli, onurlu Halep'e geri dönecekse bile bir gün çalışıyorsa bile ben onun kayıt dışı çalışmasını istemiyorum. Kayıtlı çalışacak bunu istiyorum." değerlendirmesinde bulundu. Belediyelere yapılan görevlendirmeler Yargıtay 3. Ceza Dairesinin Van Büyükşehir Belediye Başkanı Abdullah Zeydan'la ilgili verdiği kararın hatırlatılması üzerine Yerlikaya, şöyle konuştu: "Ben o kararı okumadım. O kararı inceleyeceğim ama arkadaşlarımdan duyduğum, buradan Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesine yeniden gideceği. Bundan sonra ne olacağını, o kararı bir okuyup Diyarbakır'da memnu haklarla ilgili nasıl bir karar, onun itiraz süreci nasıl, bunlara bir bakmak lazım. Çok yeni bir olay, buna bir bakalım, ona göre." Yerlikaya, bazı belediyelere yapılan görevlendirmelerle ilgili soru üzerine, terörle demokrasinin yan yana duramayacağına vurgu yaparak, "Biz demokrasi, hukuk devletiyiz. Hiç kimsenin de suç işleme özgürlüğü yok. Seçilmiş, atanmış, vatandaş, böyle bir ayrımımız söz konusu değil. Eğer halkın oyuyla, reyiyle sandıktan belediye başkanı olarak gelen birisi konusu suç olan bir şey yapıyorsa bunun mutlaka bedelini öder. Ödemek zorunda. Hele bu işlemiş olduğu suç terörse, o zaman farklı bir mekanizma devreye giriyor, Anayasa 127'ye açın bakın. Ondan güç alarak yürürlüğe giren 2016'nın sonunda Belediye Kanunu'nun 45, 46 ve 47. maddesi son derece açık." dedi. Belediyelerin görevlerinin, o yerdeki vatandaşlarının ortak ihtiyaçlarını karşılaması olduğuna da işaret eden Yerlikaya, şunları kaydetti: "Onlarla beraber, onların karar organı olan, içinden gelen meclis üyeleriyle beraber oturacak, onların ihtiyacını görecek, hayatı güzelleştirecek. Biz 40 yıldan beri terörle mücadele ediyoruz, pek çok şehit verdik mekanları cennet olsun, gazilerimiz var. Belediye başkanı terör örgütü üyesi, iltisaklısı, propagandasını yapan, destek olan vesaire vesaire. Şimdi savcının soruşturması, bir aşama sonra mahkemenin kovuşturması, birinci mahkemeden ceza almış. Şimdi yani sana diyor ki, 'Ben bu hukuk devleti içerisinde, bu demokratik özgürlük içerisinde, halkın bana vermiş olduğu iradeyi ben bu şekilde kullanıyorum' cüreti birisi yapıyorsa, hiç kusura bakmasın. Biz bununla ilgili bu mekanizmayı geçmişte işlettiğimiz gibi bundan sonra da işletiriz. Bu, geçici bir tedbir. Her iki ayda bir tekrar alıyoruz. Bakıyoruz, bu arada başka bir gelişme olmuş mu? İki aylık diye gidiyoruz biz. Bununla ilgili aynı siyasi partiden seçilmiş, hakkında cumhuriyet savcılığında bugüne kadar soruşturması olmayan, bir aşama ilerisi mahkemede kovuşturması olmayan belediye başkanları 2019'da da vardı. Belediye başkanlığını yaptılar, devam ettiler. Kimse onlara 'gel bakayım' dedi mi? Demedi. Bizim de yapmış olduğumuz bu geçici tedbir ama bu idari bir işlem. Bu da yargı denetimine tabi. 2019'da kayyum işlemiyle ilgili yani geçici tedbir olarak vekil atamayla ilgili hepsi mahkemeye gitmiş. İdare mahkemesine gitmişler, valinin aldığı kararı, bizimkini Danıştaya götürmüşler vesaire. Şu anda aynı hak aramaları açık." "DEM'li değil, CHP'lilere de atanıyor" değerlendirmesiyle ilgili Yerlikaya, "Biz hukuk devletiyiz diyoruz. Savcılık, mahkeme eğer burada terörle iltisak tespit ediyorsa o zaman diyor ki, 'Bu belediyenin başkanı veya oradaki meclis üyeleri, kim veya kimlerse, burada şehrin ortak ihtiyaçlarını şehir emini vasfını ben ondan alırım. Ama geçici bir tedbir olarak alırım' diyor. Dolayısıyla seçilmiş, atanmış, hiçbir parti fark etmez." ifadelerini kullandı. "Hem sosyal medyada hem de siyasette, 'Ahmet Türk geri dönebilir' diye bir diyalog geçti. Orada böyle bir değişim olabilir mi?" sorusuna Yerlikaya, "Gündemimizde bizim öyle bir şey yok. Çünkü orada biliyorsunuz 10 yıl üstü almış olduğu birinci derece mahkemesinden bir ceza süreci var ve devam ediyor. Hal böyleyken terör örgütü ile ilgili kendisi üzerinde böyle bir ceza sistemi varken nasıl dönecek ki?" cevabını verdi. "İstanbul ve Ankara büyükşehir belediye başkanlıklarında konserlerle ilgili müfettiş görevlendirilmesi yapılmıştı. Durum nedir?" sorusunu da Yerlikaya, "Henüz gelmedi. Ama yakın zaman içerisinde gelir. Hem İstanbul hem Ankara, birkaç diğer belediyelerle ilgili savcılıklardan gelen bu tür çalışmaları arkadaşlarımız çalışıyor. Neticeyi de hep beraber duyacağız." ifadeleriyle yanıtladı. Bütçe görüşmelerinde yaşanan gerginlik Bakan Yerlikaya, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu salonuna girişinde CHP milletvekillerince engellenmeye çalışılmasıyla ilgili de şunları söyledi: "Meclisin demokratik eleştiri, demokratik söylemleriyle ilgili seviyesine yakışmadığını söylemek istiyorum. Ama görünen o ki planlı bir şekilde daha sonraki yapılan açıklamalarda da bir protesto olacağını biliyorduk ama sonucun bu şekilde olmasından rahatsızım, açıklamalarından da ben şunu görüyorum ki oturmuşlar, bunu planlamışlar. Keşke böyle bir şey yapmasalardı. Beni tanıyan herkes bilir, bürokraside, 18 aylık İçişleri Bakanlığımda da görüşmek isteyen herkesle biz görüşürüz, meselelerimizi tartışırız. Aynı fikirde olmayabiliriz ama birbirimize saygımızı, birbirimize hürmetimizi ve azim milletimize hizmet noktasında bu rekabetimizi çok tatlı bir çerçevede götürebiliriz. Her zaman yüz yüze bakacağız."

İtalya, Halep'teki hava saldırıları nedeniyle girişimde bulunacak Haber

İtalya, Halep'teki hava saldırıları nedeniyle girişimde bulunacak

İtalya Dışişleri Bakanlığından Suriye’deki gelişmelerle ilgili yapılan yazılı açıklamada, "Bakan, krizle ilgili gelişmeleri dikkatle takip ediyor ve İtalya'nın Şam Büyükelçiliği şehirden güvenli çıkışları kolaylaştırmak için yurttaşlarla (çoğunluğu çifte vatandaş) sürekli temas halinde." ifadesi kullanıldı. Açıklamada, Rusya'nın Halep'teki hava saldırısında Terra Sancta Koleji'ni vurarak burada maddi hasara yol açtığı belirtilerek, Bakan Antonio Tajani'nin, İtalya'nın Moskova Büyükelçisi Cecilia Piccioni'den Rus yetkililer nezdinde girişimde bulunmasını istediği kaydedildi. Bakanlık açıklamasında, şu değerlendirmelere yer verildi: "Büyükelçi pazartesi günü, önceden planlanmış bir toplantı için Rusya Federasyonu Dışişleri Bakanlığı'nda kabul edilecek ve yeni askeri saldırıların Halep ve bölgedeki diğer dini kurumları veya sivil tesisleri yanlışlıkla vurmasını önlemek için prosedürlerin güçlendirilmesi talebini sunacak." Tajani ayrıca, X hesabından yaptığı paylaşımda da "Halep'teki Fransisken Terra Sancta Koleji’nin uğradığı Rus hava saldırısı ciddi hasara yol açtı. Suriye'deki çatışmanın tüm taraflarına sivil halkın korunması çağrısında bulunuyorum. Suriye'deki İtalyanlara mümkün olan her türlü yardımı sağlamaya devam ediyoruz." ifadelerini kullandı. Suriye'nin kuzeyindeki Halep kenti ve civarında 27 Kasım'dan bu yana Esed rejimi güçleriyle rejim karşıtı silahlı gruplar arasında çatışmalar yaşanıyor.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.