TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Uygulamalarımız appstore googleplay
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Gaziantep

haberingundemi.com.tr - Gaziantep haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Gaziantep haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Dünyada iki lider kaldık bir ben bir de Putin Haber

Dünyada iki lider kaldık bir ben bir de Putin

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün Gaziantep'e gerçekleştirdiği ziyarette Şahinbey Millet Kütüphanesi'nde düzenlenen "Gençlerle Buluşma" programına katıldı. Burada konuşan Erdoğan, Şahinbey'e kazandırılan Millet Kütüphanesi'nin, Türkiye'de bu tür kütüphanelerin ve sanat merkezlerinin ancak AK Parti tarafından yapılabileceğini gösterdiğini vurguladı. Ankara'daki Millet Kütüphanesi için birilerinin "yapamaz, edemez" dediğini anımsatan Erdoğan, "Yaptık ve şu anda dünyanın değişik yerlerinden gelen bütün devlet başkanları orayı gezdikleri zaman, hakikaten 'bu projenin bir örneği bize verilebilir mi' diyor. Biz de tabii yani bu tür şeyleri kıskanmıyoruz. Yeter ki alın, sizin ülkenizde de böyle bir projeyi uygulayın diyoruz." ifadelerini kullandı. Anadolu'nun göbeğinde, gaziler diyarında, Gaziantep'te böyle bir merkezin açılmış olmasının kendileri için iftihar vesilesi olduğunu belirten Erdoğan, burada 150 bin kitap olduğunu, bunun ileride daha da artacağını, gençlerin bu kitaplardan istifade edeceğini söyledi. Erdoğan, kütüphanenin çekim alanı olacağını, gençlerin burayı kendileri için bir merkez haline getireceğini dile getirerek, Şahinbey Belediyesini programı düzenlediği ve Millet Kütüphanesi'ni şehre kazandırdığı için tebrik etti. Kütüphanenin aynı zamanda Türkiye'nin en büyük ikinci kütüphanesi olduğuna dikkati çeken Erdoğan, şöyle konuştu: "Şahinbey Belediyemizin 218 bin öğrencimizi, ecdadımızla buluşturduğu Çanakkale gezileri başta olmak üzere, gençlerimize yönelik faaliyetlerini de takdirle karşılıyoruz. CHP'li belediyeler ile AK Parti ve Cumhur İttifakı belediyeciliği arasındaki temel farklardan biri işte budur. Biz, mazi ile ati arasında sağlam köprüler kurmayı hedefliyoruz. Onlar ise gençlerin hayallerine set çekmenin, umutlarını kırmanın, Batı'daki marjinal akımları özgürlük maskesiyle ülkemize taşımanın derdindeler." "Uluslararası standartları karşılayan üniversiteler açtık" Gaziantep'te dolu dolu bir gün geçirdiklerini, öncelikle yapımı tamamlanan 5 bin 113 konutun anahtar ve tapu teslim törenini büyük bir coşkuyla icra ettiklerini anımsatan Erdoğan, ardından Gaziantep İl Kongresi'nde yol ve dava arkadaşları ile bir araya gelerek, yeni ekiplerini kurduklarını söyledi. Gönülleri birleştirmek, şehri ve Türkiye'nin meselelerini ele almak üzere şimdi de gençlerle bir arada olduklarını ifade eden Erdoğan, düzenlenen programın 46'ncı buluşma olduğunu aktardı. AK Parti'nin, siyasi tarihte gençlere en fazla değer veren, proje ve programlarını gençleri merkeze alarak hayata geçiren bir parti olduğunun vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti: "Ülkemizin geleceğini emanet edeceğimiz gençlerimizi yalnızca seçimden seçime gönülleri alınacak, oyları kazanılacak, geçici gündem malzemesi yapılacak bir aktör olarak asla görmedik, görmüyoruz. Eğitimden kültüre, spordan sosyal hayata, gençlerimizin önünü açan, onlara ufuk çizen ne kadar yenilik, uygulama varsa bunu biz hayata geçirdik. Bakın şu anda sizlerle gönül gönüle verip sohbet ettiğimiz Şahinbey Millet Kütüphanesi gibi birçok merkezi ülkemizin 81 vilayetinde biz inşa ettik. Gerek müfredatı gerek eğitim kadrosu gerekse altyapısı ve teknolojik imkanlarıyla her şehrimize çağın ihtiyaçlarına cevap veren, uluslararası standartları karşılayan üniversiteler açtık. Hatırlayın, Türkiye'nin doğu ve güneydoğusunda her yerde üniversite yoktu. Sağ olsun Tatlıses'e üniversiteyi falan sorunca ne dedi? 'Oxford vardı da gitmedik mi' dedi. Biz, bu incelikleri bildiğimiz için Türkiye'nin dört bir yanında 81 vilayette bu üniversitelerin yapımını hedefledik ve yaptık." Erdoğan, üniversitelerin kampüslerini modern ve konforlu öğrenci yurtlarıyla donattıklarını, zenginleştirdiklerini belirterek, şehirleri gençlik ve teknoloji merkezleriyle, bilim yuvalarıyla, spor tesisleriyle donattıklarını söyledi. "Partinin tüm birimlerini okul olarak görüyoruz" Hiçbir şehri diğerlerinden ayırmadıklarının, üstün ve ayrıcalıklı görmediklerinin altını çizen Erdoğan, şunları ifade etti: "Bunların hiçbiriyle yetinmeyerek siyasette gençlerimizin önünü açtık. Birilerinin ısrarla karşı çıkmasına, statükocu bir anlayışla 'ne gerek var' demesine aldırmadan, seçilme yaşını hatırlayın, 30'dan nereye indirdik? 18'e. Bunu biz yaptık. Ne diyorlardı? 'Parlamentoyu çoluk çocuğa mı bırakacağız?' Biz, böyle bir şeyi kabullenmedik. Asıl olan genç yaşta Parlamento'da diri, dingin, genç iradeyi oraya yerleştirmek dedik ve bunu yaptık. Milli iradenin tecelligahı olan Gazi Meclisimizde gençlerin daha fazla temsil edilmesini sağladık, onlara daha fazla imkan tanıdık. Sevgili gençler şu hususu sizlerle büyük bir gururla paylaşmak isterim. Bugün Türkiye Büyük Millet Meclisi'ndeki en genç 5 milletvekilinden 4'ü milletin umuduyla yola çıkan, siyaseti milletin çizdiği istikamette yürüten AK Partimizin saflarında siyaset yapıyor. Partimizin en genç 4 milletvekilimizden biri yine Gaziantep'in evladı olan Mesut Bozatlı kardeşimizdir. Kendisi daha önce partimizin ilk gençlik kolları başkanı olarak görev yapmış, şehrimize, gençlerimize ve ülkemize başarıyla hizmet etmişti. Şimdi de bu vazifeyi Yüce Meclis'imizin çatısı altında yürütüyor." Erdoğan, gençlik kolları başta olmak üzere partinin tüm birimlerini, tüm kademelerini bir okul olarak gördüklerine işaret ederek, "Bu okullarda ülkesine, milletine ve değerlerine bağlı gençler yetiştirmeye gayret ediyoruz. Bunu muhalefet partilerinde asla göremezsiniz. Onlar, gençleri kendi siyasi ajandalarının, rant mekanizmalarının bir parçası, işlevsel bir aracı olarak kullanır, sonra da bir kenara atarlar." dedi. "Gençlerimizle yürümeye devam edeceğiz" Gençlerin sorunları ve Türkiye'nin aydınlık yarınlarının inşasında söz sahibi olmalarının AK Parti'nin gündeminde yer aldığını ancak muhalefette bunun bulunmadığını dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti: "Onlar ne yaparsa yapsın, bizim yol arkadaşımız sizlersiniz. Siz gençlerimizle daha nice uzun yolları el ele, omuz omuza, gönül gönüle vererek yürümeye devam edeceğiz. Unutmayın, sizler duruşunuzla, bilginizle, merhametinizle dünyaya örnek olmuş gençlersiniz. Sınırımızın hemen ötesindeki Suriye'de savaştan, ölümden ve zulümden kaçıp ülkemize sığınan milyonlarca insana şefkatle kucak açmış, onlarla ekmeğinizi paylaşmış, müşfik gönüllersiniz. Yalnız bu misafirperverlik ruhu bile sizlerle iftihar etmemiz için yeterlidir. Hep söylüyorum, biz, sizin zamanınızın misafirleriyiz. Büyüklerimizin bize emanet ettiği sancağı, bizden, siz devralacaksınız. Türkiye Yüzyılı'nın asıl mimarı yine sizler olacaksınız. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da özgüvenli, bilgili, birikimli ve vicdanlı bir şekilde ülkemize değer katacağınıza yürekten inanıyorum. Rabbim yolunuzu, bahtınızı açık etsin." Erdoğan, dün Gaziantep'e gerçekleştirdiği ziyarette Şahinbey Millet Kütüphanesi'nde düzenlenen "Gençlerle Buluşma" programına katıldı. Programda, sanatçı Ersay Üner, "İnsan insan", "Yemen Türküsü", "Gesi Bağları" ve "Sen Benim Şarkılarımsın" eserlerini seslendirdi. Üner, "İnsan insan" şarkısının ardından sessizliğin adaletsizliğe ortak olmak anlamına geleceğini ifade ederek, İsrail'in Filistin'e yönelik saldırılarına tepkisini dile getirdi. Ayşegül Sarıkaya isimli üniversite öğrencisinin, "Uluslararası Ceza Mahkemesinin İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hakkındaki tutuklama kararını nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna Erdoğan, şu yanıtı verdi: "Uluslararası Ceza Mahkemesi çok isabetli bir karar verdi. Ama bundan önce verilen kararlara da Netanyahu hiçbir zaman uymamıştır. Buna da uymayacaktır. Uysa da uymasa da bu kararın verilmiş olması, İsrail karşıtı ülkelerin onur mücadelesini kazanmasıdır. Bu çok önemliydi. Netanyahu, mahkemelerin vermiş olduğu kararlar karşısında bakalım ne yapacak. Bir de tabii dünya çok değişik bir süreci yaşıyor. Şimdi Amerika'da Trump yönetimi geldi. Trump ile Amerika'daki yeni yönetim nasıl oluşacak bunu da göreceğiz. Bütün bunlarla birlikte de dünya çok farklı bir yere doğru evriliyor. Onun için de bizim önümüzdeki 2-3 ay çok önemli. Biz de Türkiye olarak elimizden gelen bütün gayreti sarf ediyoruz, ortaya koyuyoruz ve mesajlarımızı da ona göre dünyaya veriyoruz." "İyi oynayan kazansın" Programa katılanlar arasında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın torunu, Ali Tahir Erdoğan da yer aldı. Programda söz alan Bilal Erdoğan'ın oğlu 11 yaşındaki Ali Tahir, kendisine imkan verildiği için teşekkür etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Oğlum kendini takdim etsene" sözleri üzerine, "Benim adım Ali Tahir. Soyadım, Erdoğan. Bugün siyasi tecrübe kazanmış oldum." ifadelerini kullandı. Erdoğan, başka bir üniversite öğrencisinin, "Sizce Türk futbolunda siyaset var mı?" sorusuna şu yanıtı verdi: "Siyasetin girmediği yer mi var? Her yere maalesef siyaset bulaşıyor. Pazartesi günü Rizespor, Gaziantep ile oynayacak. Şimdi ne diyeceğim ben? 'İyi oynayan kazansın' derler. Burada da iyi oynayan kazansın. Maalesef Türk futbolunda bu kadar kulübümüz var. Bütün bunlara rağmen başarıya gelince hep dip yapıyor. Bu kadar kulüp, bu kadar tesis ama buna rağmen dip yapıyor. Artık bunu aşmamız lazım. Gençlik ve Spor Bakanı'mız burada inşallah bunu da aşarız." "Dünyada liderler arasında iki kişi kaldık" Diğer bir gencin, Eski Almanya Başbakanı Angela Merkel'in, "Özgürlük. Anılar 1954-2021" adlı kitabında, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ilgili bölümleri hatırlatıp, diplomatik ilişkilerdeki başarısını neye borçlu olduğunu sordu. Yabancı liderlere karşı kullanılan ifadelerin önemli olduğunu belirten Erdoğan, şöyle konuştu: "İfadelerin yanında, onlarla olan diyalog mekanizmasını devam ettirmek çok çok önemli. Biz buna diplomasi atakları diyoruz. Bu diplomasi ataklarını devam ettirmek. Şu anda da dünyada liderler arasında zaten iki kişi kaldık. Bir ben varım, bir de Vladimir Putin var. Yani bunu ben olduğum için söylemiyorum. Yani vakayı söylüyorum. Tabii 22 yıl bu fakirin görev süresi var. Neredeyse bir o kadar da Sayın Putin'in var. Diğerleri hepsi elimine oldu. Şu anda süreç devam ediyor. Temennimiz odur ki bu münasebetleri bu diyalog içerisinde sürdürmeye devam edelim. Merkel'in Almanya siyasetinde bir yeri vardı. Merkel gittikten sonra Almanya'da siyaset bitti. Çok ilginçtir. Sevdiğim bir lider Schröder'dir. Schröder'in bize karşı olan saygısı çok çok farklıydı ve hakikaten iyi bir liderdi. Bizimle olan münasebetleri çok çok farklıydı. Ramazan'da mesela benim oturduğum masada Schröder, bira filan içmezdi. Böyle saygısı olan bir insandı, farklı bir insandı. Schröder ile şu anda hala diyaloğumuz devam eder. Hatta zaman zaman Türkiye'ye geldiği de oluyor. Alman siyasetinde Schröder'in çok çok güçlü bir konumu var. Temennim odur ki Türk siyasetinde de Schröder benzeri siyasetçiler olsun." "Nasıl, 3 bin lira iyi mi?" Muhalefet partilerinin yönetimindeki belediyelerin konser etkinliklerinde bir sanatçıya 50-60 milyon lira ödemesiyle ilgili bir soru üzerine Erdoğan, şu ifadeleri kullandı: "Şimdi böyle bir harcamayı şarkıya, türküye, şuna buna falan vermek hele hele bir taraftan ağlayacaksın, 'ekonomide şartlar şöyle zor, böyle zor' diyeceksin ve böyle bir zamanda kalkıp bu tür harcamaları yapacaksın. Böyle bir şeye Cumhurbaşkanı olarak girmem, müsaade de etmem." Cumhurbaşkanı Erdoğan, üniversite öğrencilerine 2025 yılında verilecek burs miktarının, ocak ayı itibarıyla 2 bin liradan 3 bin liraya çıkarılacağını bildirdi. Erdoğan, Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak'a seslenerek, "Bu sene ne burs vereceğiz? Rakamı aldın benden." dedi. Bakan Bak da "3 bin lira dediniz efendim, aylık 3 bin lira." yanıtını verdi. Bunun üzerine, salondakilere "Nasıl, 3 bin lira iyi mi?" diye soran Erdoğan, "2 bin alınıyordu. Şimdi onu 3 bine yükselttik. Daha iyi olacak inşallah. Ama bizim Özgür kardeşimiz sağ olsun, halen nerelerde yüzüyor." ifadelerini kullandı. "O gün bugündür Haliç şu anda pırıl pırıl" İzmir'de üniversite okuyan bir gencin, "İzmir bir öğrenci şehri olmasına rağmen, böyle ders çalışabileceğimiz kütüphanemiz yok." ifadelerinin ardından CHP'li belediyelerin bu hizmetleri yapıp yapamayacağı yönündeki sorusu üzerine Erdoğan, "Bana göre yapmaz ve yapamaz. Böyle bir derdi yok." cevabını verdi. Hizmet etmenin dert işi olduğunu dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti: "Aşkın tanımını şöyle öğrendim; aşk, kişinin sevdiğinde yok olmasıdır. Bunlarda böyle bir şey yok. Hiç... İstanbul'da belediye başkanı olduğum zaman İstanbul çöp, çukur, çamurdu. Ama biz İstanbul'u o 4,5 yıl içerisinde farklı bir hale getirdik. Haliç adeta çamur deryasıydı. Oradan 9,5 kilometreye Haliç'in çamurunu taşıdık ve orada 500 bin metrekare devasa bir park oluşturduk. Haliç'i de çamurdan temizledik. O gün bugündür Haliç şu anda pırıl pırıl, koku moku bir şey yok. Öbür taraftan da boğazdan tünel açarak, Haliç'e o tünelle boğazın suyunu taşıdık. Dağı deldik. Bunları bu şekilde yaptık. Ama ne yaparsan yap, yani oy verecek olan vatandaş. Senin o dağları delip de oraya suyu getirmeni şey yapmıyor. Biz yani 110 kilometreden Istranca Dağları'ndan o İstanbul'un susuzluğunda İstanbul'a su getirdik. Su yoktu. Dedik ya aşk. Aşk, dağları bile deldirtir." "2 KYK yurdu satın almayı konuştuk" Erdoğan, "Bugünkü Recep Tayyip Erdoğan, 20 yaşındaki Recep Tayyip Erdoğan'a bir şeyler söylemek isteseydi, neyi söylerdi? 20 yaşındaki halinize neyi söylemek isterdiniz?" sorusuna, "20 yaşındayken ben daha imam hatipten mezun olmuş ve üniversiteye adım atan bir öğrenciydim. Bizde KYK de yoktu. Şimdi biz bugün uçakta gelirken Bakanımızla 2 tane KYK yurdu satın almayı, 3'üncüsünün hazırlığını yapmayı konuştuk." cevabını verdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, "Edirnekapı'daki alacağımız yurt kaç öğrenci alıyor?" sorusunu Gençlik ve Spor Bakanı Bak, "İki blokta 1800 öğrenci. O büyük olan tamamlanınca da 5 bin öğrenci alacağız." şeklinde cevapladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan da "Derdimiz var bizim, aşkımız var bizim." dedi. Soruyu soran Mevlana Ahmet Habibullah isimli gence Erdoğan, "İsmin zaten bizi eritti daha başta. Sen ilhamı Mevlana'dan alıyorsun. Bu gidişle de inşallah o izi sürmek suretiyle Mesnevi'yi ihmal etme. Mesnevi'yi de okumak suretiyle şöyle ilhamda zenginleşir ve yola öyle devam edersin." tavsiyelerinde bulundu. Programın sonunda Gaziantep Milletvekili Mesut Bozatlı ve Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a hediye takdim etti.

Türkiye'de yaşayan Suriyeliler rejiminin devrilmesini kutladı Haber

Türkiye'de yaşayan Suriyeliler rejiminin devrilmesini kutladı

Kilis'te kent meydanında toplanan Suriyeliler, Türk ve Suriye bayrakları ile rejimin çöküşünü kutladı. Baas rejimini eleştiren slogan atan Suriyeliler, araçlarla kent merkezinde konvoy yaptı. Kutlamalara katılan Suriyelilerden Busra Zakkur, gazetecilere, 13 yıl önce Türkiye'ye geldiği hatırlatarak, bir an önce ülkesine dönmek istediğini söyledi. Çok mutlu olduğunu anlatan Zakkur, "Esad gitti ve artık ülkemize dönmek istiyoruz. Orası benim vatanım, Türkiye'ye çok teşekkür ediyorum." dedi. 16 yaşındaki Muhammet Saban da 12 yıl önce Türkiye'ye geldiğini belirtti. Yıllardır bekledikleri sevinçli haberi aldıklarını dile getiren Saban, "Bugün bizim en güzel günümüz. Esad yüzünden biz Suriye'ye gitmek istemiyorduk ancak artık Esad gitti biz artık ülkemize inşallah gideceğiz. Türkiye'ye ve Recep Tayyip Erdoğan'a teşekkür ediyorum." diye konuştu. Gaziantep Gaziantep'teki Suriyeliler ise kent merkezi ve ilçelerde kutlama yaptı. 15 Temmuz Demokrasi Meydanı yakınlarında bir araya gelen Suriyeliler, rejimin çöküşünü kutladı. Türk ve Suriye bayraklarıyla Baas rejimi aleyhine slogan atan gruptakiler, sık sık tekbir getirdi. Suriyeliler, kentin muhtelif yerlerinde ise araçlarla konvoy yaparak sevinç gösterisinde bulundu. Gösteriler sırasında güvenlik güçlerince yoğun güvenlik önlemi alındığı gözlendi. Şanlıurfa Şanlıurfa'da bulunan Suriyeliler, kent merkezi ve ilçelerde kutlama yaptı. Rabia Meydanı'nda sabahın erken saatlerinden itibaren bir araya gelen Suriyeliler, rejimin devrilmesini kutladı. Türk ve Suriye bayraklarıyla Baas rejimi aleyhine slogan atan gruptakiler, sık sık tekbir getirdi. Suriyeliler, araçlarında bayraklar açıp zafer işareti yaparak kent merkezinde tur attı. Adıyaman Adıyaman'daki Ulucami, Mara ve Musalla mahallelerinde yaşayan Suriyeliler de Türk ve Suriye bayrakları ile rejimin çöküşünü kutladı. Baas rejimini eleştiren slogan atan Suriyeliler, havai fişeklerle kutlama yaptı. Kahramanmaraş Kahramanmaraş'ta toplanan Suriyeliler, rejimin çöküşünü ellerindeki Türk ve Suriye bayraklarıyla kutladı. Suriyeliler, araçlarla konvoy oluşturdu ve zafer turu attı. Şazibey Caddesi'ndeki sevinç gösterilerine katılan Mahmud El Hüseyin, "Esad, 14 yıl boyunca zulüm, zalimlik ve katliamlar yaptı ama bu artık bitti. Bugün mutlu bir günü yaşıyoruz, sevinçliyiz. Suriye kurtuldu, Suriye Esad'den kurtuldu. Artık Suriye özgür bir ülke olmuştur. "dedi. Muhammed Yasin, "Türkiye ve Türk milletine teşekkür ediyoruz, bizleri bunca zaman misafir ettiler, onlara minnettarız. Bizlere kucak açtınız. Şu anda çok sevinçliyiz. Yeniden doğduk. Bunca zamandır bu anı bekliyoruz." ifadelerini kullandı.

13 kişinin öldüğü kazada otobüsü ölüme sürmüş Haber

13 kişinin öldüğü kazada otobüsü ölüme sürmüş

Tarsus-Adana-Gaziantep (TAG) Otoyolu'nun Yenice Mahallesi mevkisinde 26 Mayıs'ta meydana gelen kazaya ilişkin Tarsus Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan soruşturma tamamlandı. Otobüs şoförü tutuklu sanık Ali G. hakkında "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına sebebiyet vermek" suçundan 22 yıl 6 aya kadar hapis cezası istemiyle hazırlanan iddianame, Tarsus 3. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi. İddianamede, olay yeri inceleme, kaza tespit ve görüntü inceleme tutanakları, adli tıp raporları, müşteki beyanları, şüpheli ifadesi ve takograf (hızölçer) raporu yer aldı. Bilirkişi heyetinin hazırladığı rapora da yer verilen iddianamede, olay yerinde yapılan inceleme, hava koşulları, trafik seyri ve kazanın meydana gelme durumu dikkate alınarak "yolun ve havanın gerektirdiği hız şartlarına uymadığı" gerekçesiyle kazada "tek ve asli kusurlu" tarafın otobüs şoförü Ali G. olduğu belirtildi. İddianamede, otobüste teknik ve işlevsel anlamda eksiklik olup olmadığıyla ilgili inceleme başlatılması için görevlendirilen bilirkişi heyetinin raporuna göre de araçta lastik dahil mekanik ve elektrik kaynaklı arıza tespit edilemediği bildirildi. Otobüs şoförünün koşullara uygun hareket etmediği anlatılan iddianamede, şu tespitlere yer verildi: -Bilirkişi heyeti tarafından dosyaya ibraz edilen kazanın sebebine ilişkin kati rapora göre, otobüs şoförü Ali G'nin 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun 52/1-B maddesinde düzenlenen 'Sürücüler, hızlarını kullandıkları aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmak zorundadırlar' kuralını ihlal etmiş olması nedeniyle kazanın gerçekleştiği bildirilmiştir. -El konulan takograf verisine göre, kaza anında otobüs hızının saatte 108 kilometre olarak belirlenmiştir." İddianamede, kazanın meydana geliş durumuyla ilgili tüm koşulların titizlikle incelendiği belirtilerek, şunlar kaydedildi: -Şüphelinin havanın yağışlı olması, 108 kilometre hızla seyreden otobüsün kayıp kontrolden çıkabileceğini öngörmesine rağmen tedbirsizlik, dikkatsizlik, meslek ve sanatta acemilik, emir ve kurallara riayetsizlik göstererek, öngördüğü bu neticenin gerçekleşmeyeceğini düşünüp aracın hızını hava ve yol koşullarına düşürmediği belirlenmiştir. -Dosya kapsamında şüpheli Ali G'nin 'bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına sebebiyet vermek' suretiyle üzerine atılı suçu işlediğine dair kamu davası açılması için yeterli şüphe oluştuğu anlaşılmıştır. TAG Otoyolu'nun Yenice Mahallesi mevkisinde Star Diyarbakır firmasına ait Ali G. idaresindeki 34 SD 8821 plakalı yolcu otobüsü, karşı şeride geçerek 2 otomobil ve 1 kamyona çarpmış, ardından aynı bölgede bir kaza daha meydana gelmişti. İlk kazada 13 kişi hayatını kaybetmiş, 34 kişi yaralanmış, diğer kazada da 6 kişi yaralanmıştı. Tedavisinin ardından gözaltına alınan otobüs sürücüsü Ali G. tutuklanmıştı.

Zeugma Mozaik Müzesi  3 sergiye ev sahipliği yapıyor Haber

Zeugma Mozaik Müzesi 3 sergiye ev sahipliği yapıyor

Zeugma Mozaik Müzesi'nin sergi salonunda açılan Huzme Sergisi'nde kentin tarihi dokusu ve kültürel değerlerinin kumaşlarla resmedildiği 22 eser yer alıyor. Nizip Antik Kenti'nde 1990'lı yıllardaki kazı çalışmaları ile bu çalışmalarda başta "Çingene Kızı" mozaiği olmak üzere birçok önemli eserin çıkarılma anlarına ilişkin fotoğrafların büyük ekrana yansıtıldığı dijital sergi de ziyaretçilerin dikkatini çekiyor. Müzenin Roma Salonu'ndaki, kültür varlığı kaçakçılığı ile mücadele kapsamında yurt dışından iadesi sağlanan ya da kolluk kuvvetlerince ele geçirilen tarihi eserlerin yer aldığı "Kaçış Yok" sergisinde ise 52 eser ziyaretçilerini bekliyor. Müze Müdürü Özgür Çomak, GastroAntep Kültür Yolu Festivali kapsamında müzede birbirinden önemli 3 serginin yer aldığını söyledi. Çomak, "Burada en çok ilgi gören fotoğraf, Çingene Kızı mozaiğinin ilk çıktığı an. Menad villasında yapılan çalışmada Çingene Kızı yüzünün, 2 bin yıl sonra ilk kez topraktan arındığı anı gösteren fotoğraf da bu sergide yer alıyor." diye konuştu. "Kaçış Yok" sergisinde ise Zeugma kökenli 3 mezar stelinin olduğunu dile getiren Çomak, "Yine Roma dönemine ait altın kase var. Aynı zamanda Medusa başlı kolye ucu ve pişmiş topraktan eserlerin yer aldığı özel bir sergi. Sergiyi açtığımız günden beri Çingene Kızı'nı görmeye gelen ziyaretçilerimizin sergilerimize çok yoğun ilgi gösterdiğini görüyoruz. Şu ana kadar 7 bin 600 ziyaretçi geldi." ifadelerini kullandı.

Gaziantep Opera ve  Bale Festivali başladı Haber

Gaziantep Opera ve Bale Festivali başladı

Festivalde ilk olarak Şahinbey Kongre ve Kültür Merkezi'nde Mersin Devlet Opera ve Balesi Müdürlüğünce Senfonik İncesaz konseri gerçekleştirildi. Devlet Opera ve Balesi (DOB) Genel Müdürü Tan Sağtürk, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Kültür Yolu Festivali'yle festival ağlarının büyüdüğünü söyledi. Antalya Aspendos Opera Bale Festivali'yle 5. Gaziantep Opera ve Bale Festivali'ni aynı anda gerçekleştirdiklerini belirten Sağtürk, "İlk olarak açılışın yapılacağı konser, gençlerin ve çocukların ilgi odağı olacağı Bremen Mızıkacılarıyla devam edecek. Bütün sanatçılarımız ve orkestramız burada, La Traviata'nın konser tahtı ile ilk kez Gaziantep seyircisi bir klasik opera ile karşılaşmış olacak. Muhteşem Gatsby devreye girecek, dolu dolu bir programla Gaziantep seyircisiyle buluşmaya özen gösteriyoruz" dedi. Gaziantep'te böylesine güzel sahnelerin bulunmasından çok etkilendiğini dile getiren Sağtürk, sanatçı ve teknik ekibin de çok hayran kaldığını, bu yüzden Gazianteplilerin çok şanslı olduğunu düşündüğünü ifade etti. Sağtürk, Gaziantep'in sadece gastronomi değil aynı zamanda kültür sanatta da Devlet Opera ve Balesi gibi büyük kuruluşların seyirciyle buluşma alanını yaratan çok güzel sahnelerinin bulunduğunu anlatarak, "Gurur duyuyoruz, önümüzdeki yılın planlamasını da bu heyecana göre 6. Opera ve Bale Festivali'ni önümüzdeki yıl gerçekleştiririz" diye konuştu.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.