TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Uygulamalarımız appstore googleplay
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Enflasyon

haberingundemi.com.tr - Enflasyon haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Enflasyon haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Enflasyonu düşürmeyi başaracağız Haber

Enflasyonu düşürmeyi başaracağız

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) tarafından İstanbul'da düzenlenen "Yükselen Pazarlar Forumu" kapsamında OECD Türkiye İnceleme Raporu'nun tanıtım etkinliği gerçekleştirildi. Etkinlikte konuşan Bakan Şimşek, Türkiye'nin emsallerine göre performansını değerlendiren bağımsız analizlerin yer aldığı inceleme raporunu ve raporda bulunan önerileri memnuniyetle karşıladıklarını söyledi. Şimşek, rapordaki bazı önerilerin mevcut programda zaten uygulandığını belirterek, ilk hedefin "Güçlü, sürdürülebilir ve yüksek büyümenin temellerini atmak" olduğunu vurguladı. Uygulanan programın temel unsurlarından birinin "Fiyat istikrarını sağlamak ve enflasyonu düşürmek" olduğunu kaydeden Şimşek, enflasyonla mücadelede önemli ilerleme kaydedildiğini, ancak hedefe ulaşmanın zaman alacağını belirtti. "Merkez Bankası Başkanı ve ekibi harika bir iş çıkardı" Bakan Şimşek, kamu borç stokunun milli gelire oranının yüzde 25’in altında olduğunu belirterek, "Mali disiplin çabamız, borç sürdürülebilirliği endişesinden değil, Merkez Bankasına enflasyonla mücadelede destek sağlama isteğimizden kaynaklanıyor. Mali disiplin ayrıca, yapısal uyum için kaynak yaratmak ve yapısal reformları hayata geçirmek için de önemli." diye konuştu. Enflasyon beklentilerinin bu yıl sonu için yüzde 20'lerin ortası olduğunu, 2026'da yüzde 10'lara, sonraki yıl ise tek hanelere düşmesini beklediklerini dile getiren Şimşek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Merkez Bankası Başkanı ve ekibi, para politikasında doğru yönde adımlar atarak harika bir iş çıkardı. Bu, OECD Genel Sekreteri (Mathias Cormann) tarafından da vurgulandı. Parasal sıkılaştırmanın gecikmeli etkileri olduğunu biliyoruz. Negatif mali etkiyi sürdürüyoruz. Gelir politikaları bu yıl daha destekleyici olacak. Yönetilen ve yönlendirilen fiyatlar ya enflasyon hedefinin altında ya da ona paralel ayarlanıyor. Arz yönlü tedbirlere de hız kazandırıyoruz. Özellikle konut ve gıda arzını artırma ve yeşil dönüşüm gibi alanlarda bazı önlemler alınmış durumda." "Kamu maliyesinde harcama disiplini sağlayacağız" Son dönemde küresel alanda yaşanan dalgalanmaların büyüme üzerinde bazı aşağı yönlü riskler oluşturabileceğini ve bu durumun da gelir performansını etkileyebileceğini söyleyen Bakan Şimşek, "Buna rağmen kamu maliyesinde harcama disiplini sağlayacağız. Gelir üzerinde doğrudan kontrolümüz yok, ancak büyüme beklentisi düşük olsa da bu durum iç talebi ve dolayısıyla enflasyonu aşağı çekecektir. Yani sonuç olarak enflasyonu düşürmeyi başaracağız." şeklinde konuştu. Türkiye'nin beşeri sermayesinin güçlü olduğunu anlatan Şimşek, yatırım ortamının iyileştirilmesi, sermaye piyasalarının derinleştirilmesi, kamu maliyesi reformu, vergi reformu ile yeşil ve dijital dönüşüm alanlarındaki yapısal reform önceliklerinden bahsetti. Şimşek, OECD'nin kadınların işgücüne katılımı artırma önerisini çok değerli bulduklarının altını çizerek, "Dünya genelinde doğurganlık oranları düşüyor, Türkiye de buna dahil. Çalışma çağındaki nüfusumuz 2035'e kadar artmaya devam edecek ama artış hızı yavaşlayacak. Bu nedenle kadın işgücüne katılımı artırmalıyız. Şu an bu oran yüzde 36 civarında. OECD ortalaması yüzde 67." diye konuştu. Kadınların işgücüne katılımı için hayata geçirdikleri düzenlemelerden bahseden Şimşek, ebeveyn izni süresini uzatmak için çalıştıklarını, aile yardım desteğinde atılan adımları, okul öncesinden doktora seviyesine kadar eğitimin ve sağlık hizmetlerinin ücretsiz olduğunu anlattı. "Hedefimiz yenilenebilir enerjiye 10 yılda en az 100 milyar dolarlık yatırım yapmak" Bakan Şimşek, yeşil dönüşümün kendileri için bir tercih değil zorunluluk olduğunu belirterek, şu ifadeleri kullandı: "Son 25 yılda petrol ve doğal gaz ithalatı için yaklaşık 1 trilyon dolar ödedik. Bu miktar, aynı dönemdeki toplam cari açığımızın 1,5 katı. Bu nedenle makrofinansal istikrar için fosil yakıtlara ve ithalata bağımlılığı azaltmak hayati önemde. Geçen yıl Türkiye'nin elektrik üretiminin neredeyse yarısı yenilenebilir kaynaklardan geldi. Hedefimiz, önümüzdeki 10 yıl içinde en az 100 milyar dolarlık yatırım yaparak bu oranı yüzde 70'e çıkarmak. Mecliste İklim Kanunu Tasarısı var. Bu yıl onaylanmasını umuyoruz." Şimşek, üretimde verimliliğin artırılması için yapılan çalışmalardan bahsederek, yüksek teknolojili ürün ihracatını artırmak için dijital altyapıya yapılan yatırımlardan da bahsetti. Fiber altyapı, 5G, büyük veri merkezleri ve milli GPS çalışmalarının devam ettiğini dile getiren Şimşek, insan kaynağının yetkinliğinin artırılmasına yönelik çalışmaların sürdüğünü bildirdi. "(Ulaştırma ve altyapıda) Önceliğimiz demir yolu yatırımları" Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek, rekabet olmadan verimliliğin de olmayacağını belirterek, sözlerini şöyle tamamladı: "Bu nedenle küresel entegrasyon ve bölgesel ticaret anlaşmaları çok önemli. AB ile Gümrük Birliği'nin kamu alımları, hizmetler ve tarımı da kapsayacak şekilde güncellenmesini istiyoruz. Son 20 yılda altyapıya yaklaşık 300 milyar dolar yatırım yaptık. Kara yolu ve havalimanı yatırımlarını büyük ölçüde tamamladık. Şu anda en öncelikli konumuz, verimliliği artıran altyapı yatırımları, yani demir yolları. Neden mi? Çünkü bu, karbon salımını azaltmamıza yardımcı olacak. Ayrıca rekabet gücümüzü de artıracak."

Fed Başkanı Powell: Tarifeler enflasyonu yükseltecektir Haber

Fed Başkanı Powell: Tarifeler enflasyonu yükseltecektir

Powell, İş Dünyası Editörlüğü ve Yazımını Geliştirme Derneği (SABEW) Yıllık Konferansı'nda, ekonomik görünüme ilişkin konuştu. ABD Başkanı Donald Trump'ın karşılıklı tarifeleri açıklamasının ardından ilk kez konuşan Powell, belirsizliğin yüksek ve aşağı yönlü risklerinin artmasına rağmen ekonominin hala iyi bir yerde olduğunu söyledi. Powell, gelen verilerin sağlam bir büyüme, dengede bir iş gücü piyasası ve yüzde 2'lik hedefe çok daha yakın olmasına karşın yine de bankanın hedefinin üzerinde seyreden bir enflasyona işaret ettiğini anlattı. Fed Başkanı Powell, "İleriye baktığımızda, yüksek tarifeler ekonomimizde etkisini gösterecek ve muhtemelen önümüzdeki çeyreklerde enflasyonu yükseltecektir." dedi. Bunu yansıtacak şekilde kısa vadeli enflasyon beklentilerine ilişkin hem anket hem de piyasa bazlı ölçümlerin yukarı yönlü hareket ettiğini belirten Powell, çoğu ölçüme göre, uzun vadeli enflasyon beklentilerinin iyi çıpalanmış ve yüzde 2 hedefiyle uyumlu olmayı sürdürdüğünü dile getirdi. Powell, enflasyonu sürdürülebilir şekilde yüzde 2 hedefine döndürme kararlılığının devam ettiğini vurguladı. Gelen verileri, gelişen görünümü ve risk dengesini dikkatle izlemeyi sürdüreceklerini kaydeden Powell, politika duruşunda herhangi bir ayarlama yapmayı düşünmeden önce daha fazla netlik beklemek için iyi bir konumda olduklarını söyledi. Powell, "Para politikası için uygun seyrin ne olacağını söylemek için henüz çok erken." diye konuştu. 

Ekonomimizin temelleri sağlam Haber

Ekonomimizin temelleri sağlam

Cevdet Yılmaz, AK Parti TBMM Grup Toplantısı öncesinde Meclis'te gazetecilerin sorularını yanıtladı. Son dönemde yaşanan tutuklamalar sonrası muhalefetin "bu durumun bütçeye 915 milyar lira yük getirdiği" iddiasına yönelik Yılmaz, "Nereden böyle bir şey çıkarıyorlar böyle bir şey söz konusu değil. Çok kısa vadeli, kısmi etki söz konusu olabilir, o da bütçemiz içinde gerekli tedbirler alınarak telafi edilir." diye konuştu. Söz konusu rakamları "afaki" olarak nitelendiren Yılmaz, bu iddialarda bulunan kişilerin işin hesap ve kitabını net bir şekilde ortaya koyması gerektiğini, yaşanan kısa vadeli, dönemsel bir etkinin abartılarak yıllık bir etki gibi hesaplanmasının yanlış sonuçlara sebebiyet vereceğini belirtti. "Merkez Bankasının rezervleri yeterli seviyelerde" Programlarını kararlı bir şekilde hayata geçirdiklerini ifade eden Yılmaz, Türkiye ekonomisinin hep birlikte kurumların koordinasyonuyla hedefleri doğrultusunda ilerlemeye devam edeceğini söyledi. Yılmaz, Türkiye ekonomisinin temellerinin sağlam olduğunu belirterek, şu değerlendirmede bulundu: "Bir programı hayata geçirirken olumlu veya olumsuz birtakım gelişmeler olabilir ama asıl olan programdır. Programın istikametidir, ana çerçevesidir. Hep vurguluyoruz, ekonomimizin temelleri sağlam, cari açığımız düşük seviyelerde, bütçe açığımız depreme rağmen kontrol altında, enflasyonumuz düşüş eğiliminde, Merkez Bankamızın rezervleri yeterli seviyelerde. Bankacılık sistemimiz yine sağlıklı, sağlam. Bu yaşanan hadiselerden dolayı geçici bir etkilenme söz konusu. Bunun rakamlarını abartmanın da bir anlamı yok. Halbuki bu hafta içinde görüyorsunuz piyasalarda çok daha sakin bir hava söz konusu. Sağlam bir programımız var. Sayın Cumhurbaşkanı'mızın güçlü bir siyasi iradeyle desteklediği programımızla tüm kurumlarımızın koordinasyon içinde çalıştığı bir ortamdayız. Dolayısıyla Türkiye ekonomisi çok daha güçlü bir noktaya yürümeye devam edecek." Bir gazetecinin, "Emeklinin bayram ikramiyesi 4 bin lira olacaktı ama 3 bin lirada kaldı." demesi üzerine Yılmaz, şunları kaydetti: "Meclis'imiz şu anda o kanun teklifini görüşüyor. Maalesef muhalefetin tavrı nedeniyle uzadı bu kanunlar. Halkımız bunu bekliyor elbette bir an önce çıkmasını. Bu Meclis'imizin sorumluluğunda olan bir husus. İnşallah bayramdan önce bu kanun çıkıp o ilave de verilmiş olur diye temenni ediyoruz. 3 bin lirayla ilgili ödemeleri zaten başlattı Çalışma Bakanlığımız kendi takvimi içinde o ödemeleri yapıyor. Kanunun çıkması halinde fark ödemesi olarak ilave artış da ödenecektir. Tarih konusunda da Çalışma Bakanı'mız daha sağlıklı bilgi verecektir."

Yıllık enflasyon son 3 yılın en düşük seviyesinde Haber

Yıllık enflasyon son 3 yılın en düşük seviyesinde

Ticaret Bakanı Bolat, şubat ayı enflasyon rakamlarını değerlendirdi. Enflasyonun düşmeye, yatırım, üretim ve istihdamın artmaya devam ettiğini belirten Bakan Bolat, "2025 yılı şubat ayında aylık enflasyon yüzde 2,27 olarak gerçekleşirken, yıllık enflasyon yüzde 39,05 ile son 20 ayın en düşük seviyesine gerilemiştir. Böylelikle tepe noktası 2024 Mayıs ayına kıyasla enflasyon son 9 ayda 36,4 puan düşmüştür. Ticaret Bakanlığı olarak aldığımız tedbirlerin ve sıkı denetimlerin etkisiyle gıda ve alkolsüz içeceklerde yıllık enflasyon bir önceki aya göre 6,7 puan gerileyerek, son 3 yılın en düşük seviyesi olan yüzde 35,11 olmuştur." ifadelerini kullandı. Bolat, yazılı açıklamasında şöyle devam etti; İç ticarette hem vatandaşlarımızın fahiş fiyat artışları sonucunda mağdur olmasını engellemek, hem de piyasada adil ve şeffaf bir ticaret düzenini tesis etmek amacıyla mücadelemize kararlılıkla devam ediyoruz. 21 aydır aralıksız yapılan denetimler ve haksız ticari uygulamalar ve fahiş fiyatlarla mücadele etkisini göstermektedir. Ekonomik temellerle açıklanmayacak bir şekilde fahiş fiyat artışlarına yönelenlerin ve adil rekabet koşullarını tüketicinin aleyhine koordineli bir şekilde hareket ederek bozmaya tevessül edenlerin üzerine gidilmeye devam edilecektir. Alınan tedbirler, Ramazan ayında ılımlı fiyat seyrini sağlamıştır. "Uygulamakta olduğumuz program meyvelerini veriyor" Ticaret Bakanlığı olarak uygulanan politikalar ve alınan tedbirlerle dış ticaret açığını ve cari işlemler açığını düşürerek makro-finansal istikrarı güçlendirdiklerini ve enflasyonun düşürülmesine katkı sağladıklarını vurgulayan Bakan Bolat, "Uygulamakta olduğumuz program meyvelerini veriyor. Bu kapsamda dezenflasyon sürecine ve dünya ekonomisindeki zorlu koşullara rağmen Türkiye ekonomisi dengeli bir şekilde büyümeye devam ediyor. 2024 yılının son çeyreğinde Türkiye ekonomisi yüzde 3,0 oranında büyüyerek 18 çeyrektir kesintisiz büyüme süreci devam etmiştir. Mal ve hizmet ihracatındaki artışlar ile ithalattaki düşüş neticesinde cari işlemler açığı 2024 yılında 30 milyar dolar düşüşle 10 milyar dolara gerilemiştir. Programın en önemli amacı olan enflasyon ile mücadele ise kararlılıkla devam etmekte ve TÜFE enflasyonundaki düşüş eğilimi sürmektedir." değerlendirmesini yaptı. "Yıllık enflasyon son 20 ayın en düşük seviyesine gerilemiştir" Bakan Bolat, yıllık enflasyondaki gerilemenin önümüzdeki aylarda da devam etmesini beklediklerini belirterek şu bilgileri paylaştı; TÜFE'deki değişim 2025 yılı şubat ayında bir önceki aya göre yüzde 2,27 olarak gerçekleşmiş, böylece yıllık enflasyon yüzde 39,05 ile son 20 ayın en düşük seviyesine gerilemiştir. Böylelikle 2024 Mayıs ayına kıyasla enflasyon son 9 ayda 36,4 puan gerilemiştir. Yİ-ÜFE'deki  değişim 2025 yılı şubat ayında bir önceki aya göre yüzde 2,12 olarak gerçekleşmiş, böylece yıllık enflasyon yüzde 25,21 ile son 4 yılın en düşük seviyesine gerilemiştir. Gıda ve alkolsüz içeceklerde yıllık enflasyon bir önceki aya göre 6,7 puan gerileyerek yüzde 35,11 olmuştur. İşlenmemiş gıdada yıllık enflasyon bir önceki aya göre 10,42 puan gerileyerek yüzde 33,75 olurken taze sebze ve meyvede yıllık enflasyon bir önceki aya göre 21,32 puan gerileyerek yüzde 40,82 olmuştur. Enerji ve gıda dışı mallarda yıllık enflasyon bir önceki aya göre 2,0 puan gerileyerek yüzde 23,16 olurken temel mallarda yıllık enflasyon bir önceki aya göre 2,2 puan gerileyerek yüzde 21,71 olmuştur. Çekirdek TÜFE C endeksinde (enerji, gıda ve içecekler ile tütün ürünleri ve altın hariç, TÜFE) yıllık enflasyon bir önceki aya göre 2,4 puan gerileyerek yüzde 40,21 olmuştur.Fiyat katılığının yüksek olduğu hizmetler grubunda yıllık enflasyon bir önceki aya göre 3,2 puan gerileyerek yüzde 59,78 olmuştur. 

ABD'de, 2025'te ilk indirimin haziranda gerçekleşmesi daha olası Haber

ABD'de, 2025'te ilk indirimin haziranda gerçekleşmesi daha olası

Ülkede dün açıklanan verilere göre, Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) Aralık 2024'te aylık bazda yüzde 0,4, yıllık bazda ise yüzde 2,9 ile beklentilere paralel artış kaydetti. Tüketici enflasyonu geçen yılın son ayında enerji fiyatlarındaki yükselişin etkisiyle hızlansa da yatırımcılar çekirdek enflasyondaki yavaşlamaya odaklandı. Değişken enerji ve gıda fiyatlarını içermeyen çekirdek TÜFE, Aralık 2024'te aylık yüzde 0,2 ve yıllık yüzde 3,2 arttı. Piyasa beklentilerinin altında gerçekleşen çekirdek enflasyon Kasım 2024'te aylık bazda yüzde 0,3, yıllık bazda ise yüzde 3,3 olarak kaydedilmişti. Böylece çekirdek enflasyonda, aylık bazda Haziran 2024'ten, yıllık bazda ise Temmuz 2024'ten bu yana ilk kez yavaşlama görüldü. Çekirdek enflasyondaki yavaşlamanın yatırımcıları bir miktar rahatlatmasıyla, Amerikan borsasında endeksler Trump'ın geçen yıl kasım ayındaki seçim zaferinin ardından görülen yükselişten sonra en iyi performanslarını sergiledi. ABD'de salı günü açıklanan Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) de Aralık 2024'te aylık bazda yüzde 0,2, yıllık bazda yüzde 3,3 artarak beklentilerin altında gerçekleşmişti. Enflasyonist baskıların devam edebileceğine dair endişelerle geçen haftadan bu yana yukarı yönlü bir seyir izleyen tahvil faizleri, yatırımcıların enflasyona ilişkin endişelerini hafifleten ÜFE ve TÜFE verilerinin ardından geriledi. ABD'nin 10 yıllık tahvil faizi 13 baz puan azalarak yüzde 4,65'e düştü. Para piyasalarındaki fiyatlamalarda da ABD Merkez Bankası'nın (Fed) 28-29 Ocak'ta düzenlenecek bu yılın ilk toplantısında politika faizini mevcut seviyesinde sabit tutacağına kesin gözüyle bakılırken, bu yılki ilk faiz indirimine haziran ayında gidebileceği öngörülüyor. Analistler, son enflasyon verilerindeki umut verici işaretlerin Fed'in faiz indirimlerinin seyrini önemli ölçüde değiştirmek için yeterli olmayacağını belirtti. "TÜFE verileri, enflasyonun yavaşça gerilemeye devam ettiğini gösteriyor" Moody's Analytics Başekonomisti Mark Zandi, TÜFE verilerinin enflasyonun yavaşça gerilemeye devam ettiğini gösterdiğini belirtti. İyi bir şekilde ölçülmesi zor olan konut sahibi olmanın maliyetindeki artış dışında enflasyonun Fed'in hedefine dönmüş durumda olduğuna işaret eden Zandi, konut sahibi olmanın maliyetindeki artışın da hala yüksek olmasına karşın istikrarlı bir şekilde ılımlı hale geldiğini aktardı. Zandi, "Önümüzdeki aylarda enflasyondaki daha fazla iyileşmeye yönelik en önemli tehdit, Trump yönetiminin tarifeleri ve göçmenleri sınır dışı etme politikalarıdır. Bu politikalara ilişkin belirsizlik göz önüne alındığında, Fed'in ortalık yatışana kadar faiz oranlarını mevcut seviyede tutması muhtemel." dedi. Bu yılın ilerleyen zamanlarına kadar bir faiz indirimi beklemediğini belirten Zandi, eylül ayında bir faiz indirimi, aralık ayında bir faiz indirimi ve sonrasında faiz oranı 2026'da denge seviyesine dönene kadar her çeyrekte bir indirim öngördüğünü ifade etti. "2025'te ilk indirimin haziranda gerçekleşmesi daha olası" ING'nin Amerika Araştırma Bölgesel Başkanı Padhraic Garvey de piyasanın çekirdek ÜFE ve çekirdek TÜFE verilerinde iki ay üst üste beklentilerden daha iyi aylık rakamlar gördüğünü aktardı. Garvey, "Bu tür veriler almaya devam edersek, yüzde 2,5'lik bir enflasyon ortamına çok uzak olmayacağız." diye konuştu. Ancak yıllık enflasyon oranının hala yüksek seyrettiğine işaret eden Garvey, enflasyon verilerinin detaylarının piyasanın faiz indirimine ilişkin beklentilerini fazla değiştirmediğini belirtti. Garvey, "Bu yıl için üç adet 25 baz puanlık faiz indirimi öngörüyoruz ve şimdilik bu görüşü koruyoruz. Ancak mevcut verilere bakıldığında, 2025'te ilk indirimin mart ayından ziyade haziran ayında gerçekleşmesi daha olası." şeklinde konuştu. Ticaret ağırlıklı doların yaklaşık yüzde 10 değer kazanması ile tahvil faizlerindeki yükselişin büyümeye yönelik bir engel oluşturacağına ve enflasyon baskılarını azaltmaya yardımcı olacağına işaret eden Garvey, bunun da Fed'e 2025'in ikinci yarısında faiz oranlarını düşürmek için daha fazla alan sağlayacağını anlattı. American Enterprise Institute (AEI) kıdemli uzmanı Steven Kamin ise enflasyon verilerini "cesaret verici" olarak nitelendirdi. Çekirdek enflasyondaki yavaşlamaya işaret eden Kamin, "Bir aylık yavaşlamanın, özellikle son gelen güçlü istihdam raporu göz önüne alındığında, faiz oranının beklenen seyrini önemli ölçüde değiştirmek için yeterli olacağını düşünmüyorum." değerlendirmesinde bulundu.

Rus ekonomisinde 2025'te soğuma bekleniyor Haber

Rus ekonomisinde 2025'te soğuma bekleniyor

Rusya Ekonomik Kalkınma Bakanlığı, Rusya Merkez Bankası ve ülkedeki çeşitli kurumlardan derlediği bilgilere göre, Rus ekonomisinin 2024'ü yüzde 3,9 büyümeyle kapatması bekleniyor. Böylelikle ülke ekonomisinin iki yıl üst üste dünya ortalaması olan yüzde 3,2'nin üzerinde büyüme kaydetmesi öngörülürken, işsizlik oranı da Kasım 2024 itibarıyla yüzde 2,3 ile Rusya tarihinin en düşük seviyesinde seyretmeye devam ediyor. Rekor işsizlik oranının ana sebeplerinden iş gücü açığı nedeniyle maaşlarda artış sürerken, 2024'ün ilk 9 ayında Rusların enflasyondan arındırılmış reel gelirleri bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 9 artış kaydetti. Rus yetkililer, ülke ekonomisinin savaş nedeniyle aşırı ısındığı görüşünde birleşirken, bunun da başlıca nedeni olarak iç talebe yetişemeyen sanayi kapasitesi ve ithalata yönelik yaptırımlar gösterildi. Artan gelirler nedeniyle durdurulamayan iç talep, enflasyon oranını hedeflenen seviyenin üzerine taşırken, Rusya Merkez Bankası politika faizini son olarak 25 Ekim'de 200 baz puan artışla yüzde 21'e yükseltmişti. Ülkede yıllık enflasyon 23 Aralık itibarıyla yüzde 9,5 seviyesindeyken banka bu oranı 2026 sonu itibarıyla yüzde 4'e düşürmeyi hedefliyor. Uzmanlar, enflasyonla mücadele sürecinde durgunluk veya sıfıra yakın ekonomik büyümeyle birlikte "sert iniş" yaşanabileceği uyarısında bulunuyor. Ekonomide aşırı ısınma dönemi Modern tarihin en kapsamlı yaptırımlarının uygulandığı Rusya, hükümetin bütçe teşvikleri ve önemli oranda artan savunma sanayi harcamaları sayesinde güçlü bir ekonomik performans sergilemeye devam ediyor. Başta bankacılık sektörüne yönelik olmak üzere, yaptırımlar nedeniyle ithalatta kısıtlamalarla karşılaşan hükümet, ithalat ikamesi süreçlerini hızlandırmak amacıyla çeşitli önlemler alıyor. Söz konusu büyüme ekonomide yeni sorunların baş göstermesine yol açarken, Rusya Merkez Bankası Başkanı Elvira Nabiullina, geçen yıl yaptığı açıklamada, Rus ekonomisinin aşırı ısındığını söyledi. İş gücü rezervleri ve üretim kapasitelerinin neredeyse tükendiğine işaret eden Nabiullina, "Bu kaynakların kıtlığı, talebi teşvik etme yönündeki tüm girişimlere rağmen ekonominin büyüme hızında yavaşlamaya yol açabilir." değerlendirmesinde bulundu. Rusya Merkez Bankası, aşırı ısınma dönemi nedeniyle para politikasını sıkılaştırırken, sabit varlıklara yatırımlar yavaşlayarak geçen yılın ilk çeyreğinde yüzde 14,5 büyüdü ve üçüncü çeyreğinde yalnızca yüzde 5,1'lik artış kaydetti. Enflasyon ve aşırı ısınmayla mücadele için alınan önlemlerle, Ekonomik Kalkınma Bakanlığı ekonominin bu yıl yüzde 2,5, merkez bankası ise yüzde 0,5 ila 1,5 büyümesini bekliyor. Ülkenin en büyük bankalarından VTB'nin başkanı Andrey Kostin de Aralık 2024'te AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Ekonominin yavaşlayacağını, yüzde 2 büyüyeceğini düşünüyoruz. Bunun bir trajedi olmadığına inanıyoruz." değerlendirmesinde bulunmuştu. İş gücü açığı sorunu çözülemiyor Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin başta olmak üzere ülkedeki yetkililer, iş gücü açığının ekonomi için ana risk faktörlerden biri olduğu konusunda çeşitli açıklamalar yapıyor. Yapısal demografik problemler, Ukrayna savaşı ve mevcut iş gücü kaynaklarının önemli oranda savunma sanayisine kayması nedeniyle derinleşen sorun, ülkede yaşanan terör saldırılarının etkisiyle katılaşan göçmen politikalarıyla daha da kronikleşme tehlikesi barındırıyor. Girişimciliği ve Ekonomiyi Geliştirme Enstitüsünün Nisan 2024'te yayımladığı bir raporda, ülkedeki şirketlerin yüzde 90'ından fazlasında iş gücü açığı yaşandığı ifade edilmişti. Neredeyse tüm sektörlerde sorun yaşandığı vurgulanan raporda, maaş artışları ve maddi destek gibi bazı tedbirlerin de sınırlı etkiye sahip olduğu kaydedilmişti. Enerjide olası yeni zorluklar Isınan ekonomi ve iş gücü açığı sorunlarıyla boğuşan Rusya'da yetkililerin masasında büyüme tehlikesi bulunan başka riskler de mevcut. Yaptırımların olası genişlemesiyle birlikte petrol fiyatlarının geleceğine dair belirsizlikler söz konusu riskler arasında. Rusya'nın yılda 250 milyar dolara yaklaşan karşılıklı ticaret hacmiyle en büyük ortağı Çin'deki olası bir ekonomik yavaşlama da gündemde. Uluslararası sermaye piyasalarına ve kritik teknolojik ürünlere erişimi engellenen Rusya’nın, ekonomik kalkınmasında güçlük yaşanırken, petrol fiyatlarındaki dalgalanmalar da belirsizliği tetikliyor. Rusya'nın ana ihracat kalemlerinden olan petrolün fiyatlarındaki olası sert düşüşler nedeniyle bütçe dengesindeki belirsizliğin artmasına yönelik tehlikeler de var. Doğal gazda Avrupa pazarında yaşanan önemli kayıpların telafisi de güçlük yaratıyor. Rus enerji şirketi Gazprom, son olarak 1 Ocak'ta Ukrayna üzerinden Avrupa'ya doğal gaz sevkiyatının durdurulduğunu bildirmişti. Şirketin Rus gazını Avrupa'ya taşıdığı ana boru hatları Kuzey Akım 1, Kuzey Akım 2 ve Yamal-Avrupa da Ukrayna savaşının ardından atıl duruma gelmişti. Petrol sevkiyatında Çin ve Hindistan'ın ithalatı artırmasıyla kayıplarını bir miktar telafi eden Rusya, doğal gazda da özellikle sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) kapasitesini artırarak Avrupa'da yaşadığı kayıpları azaltma niyetinde. Öte yandan, ABD'de başkan seçilen Donald Trump'ın Ukrayna savaşını bitireceğine yönelik vaatleri Rus piyasalarında temkinli bir iyimserlikle karşılanırken, yetkililer yaptırım baskısının en azından 2025'te de önemli oranda devam etmesine kesin gözüyle bakıyor.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.