TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Uygulamalarımız appstore googleplay
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Dron

haberingundemi.com.tr - Dron haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Dron haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Türk savunma sanayisi yeni İHA'ları göreve hazırlıyor Haber

Türk savunma sanayisi yeni İHA'ları göreve hazırlıyor

Türk savunma sanayisi bünyesinde geliştirilen, farklı yeteneklere sahip yeni insansız hava araçları (İHA) 2025 yılı içerisinde yurt içinde göreve başlamaya hazırlanıyor. ASELSAN'la sahada operasyonel kabiliyetleri geliştirecek, stratejik avantajlar sağlayacak ürünlerle ilgili başarılı çalışmalar ortaya koyduklarını anlatan Mercan, Altınay Savunma Grubu olarak döner kanatlı dikey iniş-kalkış yapabilen İHA’ları ayrı bir iş kolu olarak ele alıp, DASAL’ı da 2019 yılında yüzde 100 Altınay iştiraki olarak kurduklarını ifade etti. Mercan, ASELSAN’ın 2020 yılının ikinci yarısında DASAL’a yüzde 40 ortak olduğunu, daha sonra payını yüzde 49’a çıkardığını belirtti. Karşılıklı mutabakatla ASELSAN paylarını alarak geçen yıl DASAL’ı tekrar yüzde 100 Altınay iştiraki haline getirdiklerini aktaran Mercan, şöyle konuştu: "ASELSAN'ın üst yapımcı kimliğiyle odaklanmasını bu yöne kaydırması, özellikle dünyanın sayılı savunma şirketleri arasına girmesi ve daha özel teknolojilerde kendini geliştirmeye doğru gitmesi... Bu arada DASAL'ın da ürün geliştiren bir şirket olması, dünyanın çok çeşitli noktalarında, çok çeşitli müşteri ihtiyaçlarına yönelik temaslarda bulunuyor olması, bizi beraberce böyle bir karara almaya getirdi ve kasım ayının başında karşılıklı mutabakatla ortaklığımızı sonlandırmış olduk. İlişkimiz müşteri-tedarikçi şeklinde devam ediyor. DASAL artık yüzde 100 Altınay iştiraki olarak bundan sonraki çalışmalarını sürdürecek." DASAL’ın kuruluşundan bugüne kadar mikro sınıftan çok ağır yükleri lojistik amaçlı kritik noktalara götürecek şekilde kurgulanmış ağır sınıf hava araçlarına kadar çok geniş bir ürün gamı ortaya koyduğuna işaret eden Mercan, tamamladıkları yanında devam eden 6 büyük projeleri bulunduğunu bildirdi. Bunlardan 75 kilogram taşıma kapasitesine sahip PUHU 75 Kargo İHA’nın (PUHU C75) ön kabulünü gerçekleştirdiklerini ve envantere katmaya hazırlandıklarını dile getiren Mercan, MİKON (PEREGRINE) adını verdikleri, üzerinde patlayıcı ünite olan mikro sınıf İHA geliştirme projesini de yakın zamanda tamamladıklarını ve seri üretim fazına geçtiğini kaydetti. Mercan, "Bu yalnızca Türk savunma sanayisi tarafından değil, temasta bulunduğumuz özellikle Orta Doğu, Uzakdoğu Asya ve Güney Amerika pazarında da oldukça rağbet gören bir ürün. Bu konuyla ilgili yurt dışına yapmış olduğumuz bazı ihracatlarımız da oldu. Gelecek dönem için ilave satışları gündeme getirecek temaslarımız da devam ediyor." dedi. "Dron avlayan dron" için geri sayım Anti-dron çözümleri kapsamında "dron avlayan dron" (FALCON-DAD) olarak da nitelenen, envanterdeki radar altyapısını kullanarak gelen tehdit dronların sınıflandırılmasına, çeşitli tipteki hava araçlarıyla olası saldırı veya tehlikenin önlenmesine yönelik bir kurgu üzerinde çalıştıklarını anlatan Mercan, şöyle konuştu: "Bu projede de sistem seviyesindeki tüm hazırlıklarımızı tamamladık. Belli ön çalışma ve testler sonrasında da artık nihai kabule hazır hale geldik. Benzer şekilde zırhlı araca entegre dron projemiz var. Orada da zırhlı araçların üzerinde araçlar hareket halindeyken iniş-kalkış yapabilecek. Bir konvoy görevinde konvoyun belki 3 ila 5 kilometre ötesinde uçup güvenlik açısından konvoya geri bildirim yapacak. Üzerinde otomatik batarya değiştirme sistemlerinin de yer aldığı, dolayısıyla 24 saatlik kesintisiz operasyon imkanı sunan özel bir çözüm. Bu çözümde de yine ön kabul ve test çalışmalarını tamamladık. Artık nihai kabul aşamasındayız. Bu iki projeyi 2025 yılının ilk çeyreğinde tamamlayarak envantere katmak istiyoruz." Yürüttükleri projelerin Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı ve yurt dışı satışlardan oluştuğuna değinen Mercan, "ASELSAN'la daha büyük kurgularda, daha yenilikçi İHA çözümlerini içeren, sistem bazında daha geniş projelere yönelik çalışmalarımız oldu. Bunlarla ilgili faaliyetlerimiz yine iki şirketin birlikte çalışması şeklinde devam ediyor olacak 2025 yılı ve ötesinde. Halihazırda yapmış olduğumuz anlaşmalar var." ifadelerini kullandı. Sektörde bugüne kadar elde ettikleri birikimlerle daha yenilikçi, kabiliyet arttırıcı ilave ürün ve sistem çözümleri üzerinde durduklarını dile getiren Mercan, "Bu kapsamda Altınay Savunma Teknolojileri olarak da DASAL ile hava araçlarından daha yenilikçi komple çözümler, özellikle tesis güvenliğine yönelik olmak üzere nasıl değişik komple çözümler üretebileceğimiz konusunda işbirliği halindeyiz. Bunlarla ilgili de yakın zamanda çözümlerimizi kamuoyuyla paylaşıyor olacağız." dedi. "2025 yoğun ve hareketli olacak" Burak Mercan, Altınay Savunma Grubu bünyesinde yer alan Altınay Savunma Teknolojileri, TAAC ve DASAL'ın ciro ve bakiye sipariş tutarlarında düzenli bir artış olduğunu, bunun 2025'te de devam etmesini beklediklerini söyledi. Mercan, 2025'in daha hareketli, yoğun bir yıl olacağını belirtti. Geçen yıl açılışını gerçekleştirdikleri Üretim Teknolojileri Merkezi sayesinde ellerindeki işleri daha hızlı, verimli şekilde sahaya aktaracaklarını vurgulayan Mercan, bu tesisin belli bir kapasiteyle artık yoluna devam ediyor olmasının önemli olduğunu ifade etti. Tasarım ve üretim çalışmalarıyla ana yükleniciler aracılığıyla ülkenin ihracat potansiyeline dolaylı katkıda bulunduklarını dile getiren Mercan, iştiraklerinin hayata geçmesiyle bunun son yıllarda doğrudan katkıya dönüştüğünü bildirdi. TAAC'ın iniş takımı mühendislik kabiliyeti üzerinden Orta Doğu'daki bazı ihtiyaç sahiplerine mühendislik hizmeti ihraç ettiğini aktaran Mercan, DASAL'ın da özellikle Orta Doğu'da, Uzakdoğu Asya ve Türk cumhuriyetlerinde İHA sistemleriyle ilgili ihracat ve temas noktaları oluşturma konusunda ilerleme kaydettiğine dikkati çekti. "Kuş Kapanı" gibi yurt dışından teminde ambargoya konu olan ürünleri millileştirerek ülkeye katkı sağladıklarına değinen Mercan, MİLGEM 6, 7, 8, 9, 10, 11 ve 12. platformlar için Kuş Kapanı Sistemi üretimine devam ettiklerini bildirdi. Üretim Teknolojileri Merkezi'nin Altınay Savunma Teknolojilerine sağlayacağı katkılara ilişkin bilgiler veren Burak Mercan, bu sayede tasarımdan son ürüne kadar tam entegre bir tesise sahip olduklarını, bunun teslimat takvimlerini hızlandırmak ve üretim adetlerini artırmak için katkı sağlayacağını söyledi. Havacılık ve uzay projeleri için Ankara'ya yatırım Ankara Uzay ve Havacılık İhtisas Organize Sanayi Bölgesi'ne yönelik olarak bir yer tahsisi talebinde bulunduklarını belirten Burak Mercan, burada yapmak istedikleri yatırıma ilişkin şu bilgileri verdi: "Gerekli ödeme ve prosedür kısımlarını tamamladık. Yer tahsisini bekliyoruz. Yer tahsisi yapıldıktan sonra açılışını yaptığımız Üretim Teknolojileri Merkezimize benzeyecek şekilde 16 bin metrekare kapalı alana, özellikle havacılık ve uzay alanında çeşitli üretim teknolojilerine ve altyapılarına sahip bir tesisi devreye almayı planlıyoruz. Öngörümüze göre yer tesliminin yapılması, ilk kazmanın vurulması, tesisin ayağa kalkması, makine ve sistemlerin içeriye girerek tesisin tam işler hale gelmesi 2025 sonu veya 2026 yılının ilk çeyreğini bulacaktır. Yer teslimini ne kadar erken yapabilirsek bu tesisi ayağa kaldırma sürecimiz de o kadar hızlanacaktır. Günün sonunda yine ülkemizin gerek savunma sanayisi alanındaki üretim kabiliyetlerini arttıracak olması, gerekse de ihracat potansiyeline katkı yapacak olması açısından önemli gördüğümüz bir yatırım." Milli platformların artık prototip seviyesini geçtiğini ve seri üretime başlama noktasına geldiğini aktaran Mercan, "Bunlar envantere katıldıkça zaten ülkemizin savunma alanındaki bu atılımı, sahada gösterdiği başarılı performans birçok ülke tarafından da artık referans olarak alındığı için bu ülkelerin de kullanımına bir şekilde sunulacaktır. Dolayısıyla oradan gelecek ilave üretim taleplerine de böylesi kıymetli bir tesisle hizmet ediyor olacağız." diye konuştu. Mercan, bu tesis dışında 3 şirket olarak Teknopark'ta yaklaşık 5 bin metrekarelik toplam kapalı alan içerisinde biraz da dağılmış bir vaziyette çalıştıklarını belirterek, tüm mühendislik ekiplerini bir arada toplayacak bir "Mühendislik Mükemmeliyet Merkezi" üzerine çalışmalarının devam ettiğini kaydetti. Mercan, 2026 yılının ilk çeyreğinde bu konuya ilişkin daha somut açıklamalar yapmayı planladıklarını sözlerine ekledi. ​​​​​

Haber

"İnsanlı savaş uçakları dron çağında demode"

Musk, X hesabında, Bloomberg'in "Pentagon'un gizliliği kaldırılan F-35 raporu, ABD'nin en maliyetli silahının güvenilirlik ve güvenlik sorunlarını detaylandırıyor" başlıklı haberini alıntılayarak açıklamalarda bulundu. Paylaşımda, ABD'li savunma şirketi Lockheed Martin tarafından üretilen F-35'in tasarımının "ihtiyaç ve hedeflerin yanlış belirlenmesi" sonucu hatalı bir temele dayandığını belirten Musk, "Bu da uçağı, pahalı ve karmaşık, her telden çalan ama hiçbirinde uzman olmayan bir araç haline getirdi." ifadesini kullandı. Musk, "İnsanlı savaş uçakları dron çağında zaten demode. Sadece pilotların ölümüne sebep olacaklar." değerlendirmesinde bulundu. - Güvenilirlik ve bakım sorunları ABD Operasyonel Test ve Değerlendirme Müdürlüğü tarafından yayınlanan yıllık rapora göre, F-35 savaş uçakları 2023'te güvenilirlik, bakım ve kullanılabilirlik konularında bazı zorluklarla karşılaştı ve hedeflenen yüzde 65'lik göreve hazır olma oranının altında kalarak sadece yüzde 51 performans gösterdi. Ocak ayı sonunda yayınlanan raporda, F-35'in, Operasyonel Gereksinimler Belgesi'nde sunulan güvenilirlik ve idame edilebilirlik kriterlerinin altında kalmaya devam ettiği belirtildi. Benzer şekilde, nisanda yayınlanan ABD Hükümeti Hesap Verebilirlik Ofisi raporunda, "F-35 filosunu ayakta tutmanın maliyeti artmaya devam ediyor. Maliyet 2018'de 1,1 trilyon dolarken 2023'te 1,58 trilyon dolara yükseldi." ifadesi yer aldı.

Dron tehdidine karşı Haber

Dron tehdidine karşı "TUNÇ" kalkan

Dron tehditlerini etkisiz hale getiren ürün ve sistemler geliştiren Boğaziçi Savunma Teknolojileri, ürün yelpazesine yenilerini ekliyor. Boğaziçi Savunma Teknolojileri Genel Müdürü Cevdet Kaplan, son dönemde muharebe sahasında etkin olarak kullanılan ve kötü niyetli ellerde tehdide dönüşen dronlara karşı geliştirdikleri çözümleri AA muhabirine anlattı. Dron savar konusunda uzmanlaşmış bir firma olduklarını ifade eden Kaplan, son olarak SAHA Expo'da 3 çeşit dron savar sistemini sergilediklerini söyledi. Ukrayna-Rusya Savaşı'nda basit dronlar ile tank ya da zırhlı araçların imha edildiğinin görüldüğüne dikkati çeken Kaplan, ürünlerinden birinin bu soruna çözüm olması maksadıyla geliştirilen, tank ve zırhlı araçların üzerine takılan küçük çaplı ancak 5 kilometreye kadar etkili dron savar sistemi olduğunu bildirdi. Diğer bir ürünün İLTER J350 Dron Tespit ve Engelleme Sistemi olduğu bilgisini veren Kaplan, bu ürünün özelliklerini şöyle anlattı: "Bu sistem 6 yıldır firmamız tarafından üretilen ve şu an 3. versiyonunu ürettiğimiz bir sistem. 1000’e yakın ürünümüz gerek güvenlik güçlerimizin envanterinde gerek yurt dışında 5-6 yıldır kullanılıyor. Pek çok dost ve müttefik ülkeye bu ürünlerin ihracatını yaptık. Yeni sistemde çok farklı özellikler var. Dünyada pek az firmanın başarabildiği, protokol tabanlı tespit özelliği var. Herhangi bir dron ya da o dronun kullanıcısı, bizim sistemimizle 10 kilometre yarıçapta, bazen çevresel şartlara bağlı olarak 15-20 kilometrelere kadar tespit edilebiliyor hatta harita üzerinde koordinatı işaretleniyor. Kullanıcısı da yine aynı şekilde harita üzerinde gösteriliyor. Böylece sadece dronu düşürmekle kalmıyorsunuz. Kullanıcısını da yakalama imkanı elde ediyorsunuz." - İLTER TUNÇ, ilk görevini jandarma için yapacak Kaplan, ayrıca daha büyük bir ürün olan İLTER TUNÇ Mobil Radarlı Karıştırma ve Aldatma Sistemi’ni geliştirdiklerini söyledi. Uzun AR-GE dönemi sonunda ürünü tamamladıklarını vurgulayan Kaplan, bu sistemi Jandarma Genel Komutanlığı için ürettiklerinin bilgisini verdi. Kaplan, geliştirdikleri çözümle ilgili şunları kaydetti: "Bu sistem daha çok sınır hatlarında ve daha geniş alanlarda her türlü dronu engellemek için tasarlandı. Bünyesinde radar ve elektrooptik sistemler barındırıyor. Eğer talep edilirse hardkill çözümleri yani füze ve silah sistemleri takılabilir. Günümüz savaşları artık mobil, hareketli savaşlar haline geldi. Dolayısıyla bu da o özellikleri barındırması için bir treyler (römork veya dorse) üzerinde düşünüldü. Bir zırhlı araç bu sistemi rahatlıkla çekebilir. Envanterdeki herhangi bir kamyonun üzerinde taşımak isterseniz o da mümkün, kendi ayakları üzerinde otomatik olarak kalkabiliyor, altından treyler çıkıyor, kamyon giriyor. Üzerindeki radar, elektrooptik sitemlerle tespitler yapabiliyorsunuz. Ayrıca 400 megahertzden 6 gigahertze kadar radyo frekanslarının tespitleri mümkün. İnsansız hava araçlarını çevresel şartlara bağlı olarak 25-30 kilometrelere kadar uzanan bir menzilde tespit edebilirsiniz. Tespit ettiğiniz bu dronları karıştırma imkanı çok güçlü bu sistemde. 20 megahertzden başlayarak 18 gigahertze kadar giden bir karıştırma spektrumu var. 20 megahertzler dediğimiz, aslında el yapımı patlayıcıların tetiklenme mekanizmalarının çalıştığı frekanslar. Onlara da mani olabilir.” - Dronlar için işler daha da zorlaşacak Bu çözümün hazır raftaki mevcut ürünleri, terör örgütleri ile devlet dışı organizasyonlar tarafından modifiye edilmiş ürünleri veya devletler tarafından yapılmış sofistike araçları karıştırma imkanının bulunduğuna işaret eden Kaplan, şöyle konuştu: “18 gigahertzlere kadar bu imkanı çıkarttık çünkü artık özellikle operatif seviyede çalışan dronlar ya da insansız hava araçları, uydu bağlantısı ile çalışıyorlar. Bizler, oralara da etki etmek istedik çünkü günümüzde ve yakın gelecekteki savaşlarda devlet dışı aktörlerin yanı sıra devletler arasında yapılacak bir konvansiyonel harpte kullanılacak bu tip hava araçlarına karşı da etkili olmak düşüncesiyle 18 gigahertzlere kadar karıştırma yapıyoruz. Dolayısıyla o insansız hava araçlarının uydularla haberleşmesini de kesiyoruz, etkisiz hale getiriyoruz. İnsansız hava araçlarını 30 kilometrelere kadar karıştırabiliyoruz. Bunun dışında konum yanıltma kabiliyeti var. Bunu da 50-60 kilometrelere kadar yapabiliyoruz." Cevdet Kaplan, bu sisteme pek çok ülkeden talep olduğunu sözlerine ekledi.

Türk dronları Japonya'dan yatırım aldı, ABD'de üretilecek Haber

Türk dronları Japonya'dan yatırım aldı, ABD'de üretilecek

Sivil döner kanat insansız hava araçlarının (dron) geliştirilmesi, üretimi, sistem entegrasyonu ve yaşam döngüsü destek süreçlerinde faaliyet gösteren Baibars Mekatronik Havacılık, kısa sürede ihracat başarılarına ulaştı, uluslararası yatırım aldı, şimdi de yurt dışında üretime hazırlanıyor. Baibars Mekatronik Havacılık Yönetim Kurulu Başkanı Celal Çağlayan Erguvan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2015'te Çukurova'da temelleri atılmış bir döner kanat İHA üreticisi olarak faaliyet gösterdiklerini anlattı. 2021'in ilk çeyreğinden itibaren başta zirai insansız hava araçları olmak üzere tarımsal insansız hava araçları üretmeye başladıklarını kaydeden Erguvan, hikayelerinde ilki 2021'de Türkiye İş Bankası'nın verdiği destek, ikincisinin 2023 son çeyreğinde Japonya'dan aldıkları doğrudan yabancı yatırım olmak üzere 2 kilometre taşı olduğunu söyledi. Erguvan, şöyle devam etti: "Bunlar üretim kabiliyetimizi, yerlilik oranımızı artıran ve yurt dışına açılmamıza vesile olan kilometre taşları oldu. Döner kanat insansız hava araçlarında zirai insansız hava araçları, endüstriyel insansız hava araçları ve taktiksel ikmal İHA'ları üretmekteyiz. Baibars çatısında iki iştirakimiz bulunmakta. Kelaynak İHA İşletmeciliği, tarımsal dronlarla ilaçlama hizmeti sunuyor. Çukurova Havacılık'ta ise İHA-1 ve İHA-2 ehliyetlerini veriyoruz. Döner kanat çözümlerinde sadece İHA vermiyoruz son kullanıcıya, bir sistem veriyoruz. Hem ehliyeti hem sahada nasıl kullanılacağı hem lisansları hem resmi uçuş izinlerinin alınması için destek oluyoruz." ABD macerasına geri sayım ABD Detroit, Michigan'da zirai insansız hava araçları üretmeyi planladıklarını bildiren Erguvan, 2025'te üretime başlamayı hedeflediklerini ve tesisin büyük oranda tamamlandığını belirtti. ABD'de zirai insansız hava araçlarına çok ciddi talep olduğunu dile getiren Erguvan, "Bulunduğumuz bölge Midwest diye geçiyor. Michigan bölgesi, Iowa, Kansas, Nebraska... Buraları da Türkiye'nin Orta Anadolu kesimi gibi düşünebilirsiniz ama daha sulak araziler, tarımın çok geniş arazilerde yapıldığı bölgeler. Zirai insansız hava aracı da tarla bitkilerinin kullanımına çok uygun. Hem girdi maliyetlerini azaltıyor hem sürdürülebilir tarımın önünü açıyor. Karbon tüketimini azaltıp daha az suyla daha verimli bir ilaçlama yapıyorsunuz. Bölgenin ihtiyaçlarına yönelik o bölgede üretim yapacağız ABD'de. 2025 Mart'ta banttan ürün çıkartmayı hedefliyoruz." değerlendirmesini yaptı. Bu yıl faaliyetlerini ihracat ağırlıklı sürdürdüklerini, 9 ülkeye ihracat yaptıklarını, bunlar içerisinde Japonya, İspanya, ABD gibi teknolojik olarak olgunluk seviyesi yüksek ülkelerin de yer aldığını ifade eden Erguvan, "Umarım Türkiye olarak İHA'da yakaladığımız teknolojik olumlu repütasyon ve gelişimi daha da genişletmeye devam ederiz." dedi. Yerlilik oranı yüzde 70'e çıkacak Celal Çağlayan Erguvan, tarımsal İHA'larda kapasite üst limitinin 70 litre olduğuna işaret ederek, dolayısıyla kapasiteden çok teknolojik verimliliğin artmasına yönelik gelişmelere imza atacaklarını bildirdi. Endüstriyel İHA'larda ise yangın müdahale İHA'sı Cesur'un üstünde çok yoğun mesai yaptıklarını belirten Erguvan, şöyle konuştu: "Onun geleceğinin olduğuna ve hayat kurtulabileceğine inanıyoruz. Onun üstüne çalışmaya devam edeceğiz. Henüz yerleştirmesini tamamlayamadığımız bazı komponentler var. Onları yerleştirmeyi hedefliyoruz. Yegane gayemiz yerlilik oranımızı hemen hemen bütün ürünlerde yüzde 70'in üstünde tutmak. Hem tedarik zinciri açısından hem de değişen dünyada Türkiye'nin jeopolitik konumundan faydalanmak istiyoruz. Türk teknolojisini dünyanın dört tarafına ihraç etmeye devam etmek istiyoruz. Döner kanatlarda iki farklı platform üstünde üretim yapıyoruz. Uzun bloklu platformda yerlilik oranımız yüzde 50-55 arasında değişiyor. İşçilik katsayısını dahil ettiğinizde. 2025'in mart ayında yüzde 70'e ulaşacağız, özellikle zirai insansız aracında... Endüstriyel İHA'larda aviyonik sistemlerde henüz hala dışa bağımlıyız. Umarım onda da yerlilik oranımızı artıracağız. 2025 sonu gibi yüzde 50'nin üzerinde yerli üretime ulaşacağımızı umut ediyorum." Çiftçinin teknolojik yardımcısı ABD'deki tesiste üretilecek yeni nesil tarım dronları, verimliliği artırıyor ve girdi maliyetlerini azaltıyor. 50 litre sıvı tankı ve 70 litre gübre tankı ile saatte 220 dekara kadar ilaçlama yapabiliyor. Yüksek debili, santrifuj püskürtme sistemi sayesinde daha az zirai ilaçla, daha verimli ilaçlama imkanı sağlıyor. Yine Baibars tarafından geliştirilen Arazi Takip Sistemi ve Engel Tespit Sistemi ile her türlü arazide güvenli uçuş yapabilen dronlar, kullanıcısına yüksek manevra kabiliyetiyle destek oluyor. Dronlar, yüksek dayanıklılıkla suya ve toza karşı üstün koruma yeteneğiyle görev yapıyor.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.