TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Uygulamalarımız appstore googleplay
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan

haberingundemi.com.tr - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

AHMED EŞ ŞARA İLE YAKIN DİYALOG HALİNDEYİZ Haber

AHMED EŞ ŞARA İLE YAKIN DİYALOG HALİNDEYİZ

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başkanlığında bir araya gelen Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Toplantısı sona erdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplantı sonrası açıklamalarda bulundu.  ‘Bir senede istihdam 1 milyon kişi arttı’  Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkan satır başları: Dün Sarıkamış Harekatı'nın 110.yıldönümüydü. Şehitlerimize ve gazilerimize bir kez daha rahmet diliyorum. 2024 yılının son kabine toplantısını az önce gerçekleştirdik. Bakan arkadaşlarımız yaptıkları sunumlarla hem son 2 haftayı değerlendirdiler hem de önümüzdeki sürece dair talimatları aldılar. Biz bugüne kadar hep kendimizle yarıştık. Şimdi de azimle ve sabırla ilerliyoruz. 2025 yılı merkezi yönetim bütçe kanunu tekliflerimiz cumartesi günü Genel Kurul'da kabul edildi. 2025 bütçesinin ülkemiz ve ekonomimiz için hayırlara vesile olmasını niyaz ediyorum.  Yatırımları ve ekonomik istikrarı önceleyen bir bütçe. 2025 bütçesine halkın bütçesi değil diyenlere şu rakamları hatırlatmak istiyorum. Rekabet kurallarını ihlal ederek enflasyonu körükleyen fırsatçılarla mücadelemizde yeni yılda daha kararlı olacağız. 2023 ve 2024 yılında toplam 2,6 trilyon lira para harcadık. Deprem yatırımları gündemi 2025 bütçesinde de yerini koruyor. Deprem turistleri ne yaparsa yasın, biz hak sahibi vatandaşlarımız yuvasına kavuşana kadar çalışacağız. Sosyal yardımlar için ayırdığımız rakam 651 milyar liradır. 2025 bütçemizde istihdam ve üretime 2,6 trilyon liradan fazla kaynak ayırdık. 2025 yılı boyunca çiftçimize esnafımıza sanayicimize yönelik desteklerimizi sürdüreceğiz.  Dezenflasyon süreci başladı. Yeni yılda ivmelenecek. 22 yıldır durduğumuz yer bellidir. Biz istiyoruz ki, dünya ve Türkiye değiştikçe muhalefet partileri de kendilerini güncellesin. Hadi zihniyet değişmiyor, tarz değişsin. Hep böyle bir muhalefet özlemi içinde olduk. Her defasında muhalefete dair acı gerçeklerin sert duvarına çarptık. Muhalefet maalesef bütçe görüşmelerinde de katkı sunmak yerine sabote etmeyi kışkırtmayı tüm süreci terörize etmeye çalışmıştır. Böyle gelmiş ama artık böyle gitmesin diyoruz. AK Parti grubumuz ile Milliyetçi Hareket Grubu ve Sayın Devlet Bahçeli'ye şükranlarımı sunuyorum. Ekonomide bir müjdemizi de paylaşmak istiyorum. MB rezervleri düzenli olarak artıyor. Brüt rezervlerimiz 163,5 milyar dolara çıktı. İstihdam tarafı da iyi gidiyor. Bir senede istihdam 1 milyon kişi arttı. İşsizlik oranı yüzde 8,8'e düştü. Son kabine toplantımızdan bu yana dış politikada oldukça yoğun gündemde çalışmalarımızı sürdürdük.  Kardeşliğin yüzü etkinliğinde Gazzeli ve Suriyeli çocuklarla bir araya geldik. Ankara Bildirisiyle atılan tarihi adımın istikrarın tesisine yardımcı olacağına inanıyoruz. 2024 yılını emekliler yılı olarak ilan etmiştik. Çalışma Bakanlığımız öncülüğünde birçok proje hayata geçirildi. 16 milyonu aşan emeklilerimizle gurur duyuyor, hayat kalitelerini artırmak için çalışıyoruz. Emeklilerimiz için umut tacirliği yapmadık. Meydanlarda söz verip, göreve gelince sözlerini unutanlardan değiliz. Her sıkıntının farkındayız. Emeklilerimizi enflasyona ezdirmeme konusunda kararlı olduğumuzu vurgulamak istiyorum. Katar Emiri kardeşimin ülkemizi ziyaretinde pek çok konuyu ele aldık. Suriye'nin yaralarını sarma gayretlerine destek vereceğiz. AB ile bölgesel konularda da yakın temas içinde olacağız. 19 Aralık'ta Mısır Cumhurbaşkanının davetine icabetle Kahire'deydik. D-8 üç kıtada temsil edilen sağlam adımlarla yoluna devam ediyor. Azerbaycan'ın üyeliğe kabul edilmesiyle teşkilat daha da güçlenmiştir.  8 Aralık'ta Şam'ın düşmesi Esed'in kaçması ile Suriye'de yeni bir dönem başladı. Suriye'nin komşusu ve kardeşi olarak süreci en iyi okuyan ülke konumundayız. Suriye krizinin ilk anından itibaren tarihin doğru tarafında yer aldık. Bu süreçte en ağır imtihanımız seçim döneminde yürütülen alçak kampanyaya karşı göğsümüzü siper etmemiz olmuştur. Suriye Devrim lideri Ahmet Eş Şara ile yakın diyalog halindeyiz. İlk önce MİT Başkanımız ziyaret etti. Ardından büyükelçiliğimizi hayat geçirdik. Ziyaretlerimiz bundan sonra da artarak devam edecek. En zor günler artık geride kalmıştır. 61 yıllık Baas karanlığına son veren Suriyeli kardeşlerimizin ülkelerini yeniden ayağa kaldıracaklarına eminim. Yeni yönetimin verdiği mesajları değerli buluyoruz. İsrail er ya da geç işgal ettiği topraklardan çekilecektir, buna mecbur kalacaktır. Daha fazla kan dökerek varılacak yer sadece huzursuzluktur.  İsrail'de devlet aklı varsa bunu ne kadar etken idrak ederlerse o kadar iyi olacaktır. Kürt kardeşlerimize zulüm eden bu katil sürülerini bölgemiz için tehdit kaynağı olmaktan mutlaka çıkaracağız. Nokta operasyonlarımızı cerrah hassasiyetiyle sürdürmekte kararlıyız. PKK ve uzantıları için zaman kısalıyor, çember daralıyor. Yolun sonu görülüyor. Kimin tetikçiliğini yaparsa yapsınlar şunu bilsinler ki kendilerini bekleyen acı akıbetten kaçamayacaklar. Şairin dediği gibi belki yarın belki yarından da yakın. Bu beladan kurtulacağız.

TARİHİN DOĞRU  TARAFINDA YER ALDIK  ZAMAN BİZİ HAKLI  ÇIKARACAKTIR Haber

TARİHİN DOĞRU TARAFINDA YER ALDIK ZAMAN BİZİ HAKLI ÇIKARACAKTIR

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Artuklu Kapalı Spor Salonu'nda AK Parti Mardin 8. Olağan İl Kongresi'de konuştu.  ‘Biz hep birlikte Türkiye'yiz’  Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle: Mardin asla sıradan bir şehir değildir. Mardin'in bir mahallesi Bursa ise diğeri Halep'tir Humustur. Bir nakışı Artuklu ise diğeri Osmanlı'dır. Kimse heves etmesin, Mardin ile aramızın bozulmasına izin vermeyiz, Mardin'e namahrem ellerin uzanmasına göz yummayız. Mardin üzerinde hesap yapanlar dün olduğu gibi yarın da hüsrana uğrayacak. Mardin inşallah Türkiye Yüzyılı'nda da dağ gibi yerinde duraça, binlerce yıllık değerlerine yakışan müstesna yerini koruyacaktır.  Bundan 23 yıl önce uzun ince bir yola çıktık, milletin umutlarını yeşertmekti gayemiz. Türk Kürt Arap Zaza, Alevi... Biz hep birlikte Türkiye'yiz dedik.  Yolumuz kardeşlik yoludur, refah kalkınma huzur yoludur dedik. Bizim ile aynı yöne bakan, aynı ideallere inanan herkese kapımızı açtık. Hayat tarzı, mezhep, etnik köken üzerinden yapılan ayrımları elimizin tersi ile ittik. Siyasi rakiplerimizin uzlaşmaz tavrına rağmen yapıcı olmaya gayret ettik. Laf üretmeyi değil iş üretmeyi ilke edindik. Nefesimizin yettiği kadar milletimize eserlerimizi, hizmetlerimizi anlatmaya çalıştık. Bizden çok eserlerimiz konuşun istedik. Seçim dönemlerinde tehdit ederek değil projelerimiz ile milletimizin karşısına çıktık. Önümüze çekilen setleri yıkarak, engelleri aşarak bu günlere kadar geldik. Kirli oyunlara, saldırılara ve ihanetlere rağmen yolumuzdan dönmedik, milletimizin rotasından sapmadık. AK Parti'nin hamuru samimiyet ile yoğrulmuştur.  AK Parti'nin en büyük özelliği görünmesi, göründüğü gibi olmasıdır. Her insan gibi bizim de hatalarımız olmuş olabilir. Siyasi hayatımızın hiçbir döneminde milletimize karşı hürmetsizlik etmedik. İster vesayet odakları ister gayrimeşru yapılar tarafından olsun milli iradenin tasavvut altına alınmasına izin vermedik.  Varoluş gayemiz milletimizin asırlık beklentilerini hayata geçirmektir. Reformlarla, sessiz devrimler ile, düzenlemeler ile bu misyonu yerine getirmeye çalışıyoruz. Hangi bedelleri ödediğimizi Mardin iyi biliyor. Bu uğurda kimlerin karşısına dikildiğimizi Mardin çok iyi biliyor. Tek parti faşizminin mirasçısı CHP'nin neler yaptığını hatırlıyoruz. Demokrasimizin her kritik kavşağında Kürt düşmanı CHP'ye vagon olanların provokasyonlarını unutmadık. Terörden nemalanlar terörün bitmesini asla istemedi. Demokrasinin güçlenmesini istemediler.  Adımlarımıza karşı bölücü örgüt şehirlerimizi çukura boğdu. Vatan toprakları üzerinde ameliyat yapmaya kalktı. Pek çok ilçemizi çukur terörü ile bizden koparmaya çalıştılar. Devlet olarak buna müsaade edemezdik. Bölücü örgütün eşkıyalarını açtıkları çukurlara gömdük. Belediyeye sağlanan imkanların teröristlerin hain emellerine peşkeş çekilmemesi için gereken tedbirleri aldık. Kanunlar çerçevesinde siyaset yapmak isteyene her türlü desteği sunuyoruz. Şehirlerine hizmeti isteyene destek olmayı görevimiz biliyoruz.  İktidarımızda daima ilkeli davrandık. Bölücü örgütün şehirlerimize ve belediyelerimize çökmesine izin vermedik. Terör özgürlüğün, hukukun demokrasinin düşmanıdır. Demokrasi ile terör hiçbir yerde bir arada bulunmaz. Sen seçil ama belediyeyi Kandil'den biz yönetelim anlayışına en küçük müsahamamız yoktur. Sayın Özel ve CHP bu yalın gerçeği görmek istemiyor. Geçici görevlendirme yapılan şehirlerimizde olan budur. Bu kurallar yok sayıldı. Devlet önlem alınca birileri istismara başladı. Biz kendi kabahatini devlete yıkma peşinde olanlara eyvallah demeyiz. Sandıkta milletten alan yetkiyi millete hizmet için kullananlarla sorunumuz yok. Kurallara uyanlarla sorunumuz yok. Terör baronlarınla boyun eğmeyenlerle sorunumuz yok. Belediyeleri bölücü örgütün arpalına çevirmeyenlerle sorunumuz yok, ama bunları yapanlarla sorunumuz olacaktır.  Bölgemizde kritik gelişmeler yaşanırken Türkiye'nin kılına zarar gelmemesi için hassas adımlar atıyoruz. 910 km uzunluğunda sınırımız olan Suriye ile hep yakından ilgilendik. Bir avuç ülke dışında dünyanın sırtını döndüğü Suriye'yi kaderine terk etmedik. Suriye halkını biz bu topraklarda misafir ettik. CHP "gelir gelmez sizi tekrar Suriye'ye süreceğiz" derken ben onlar bizim misafirimizdir, ensar olarak görevimizi yapacağız dedik. Son asrın en çetin sınavını vermeyi başardık, ey batı siz ne yaptınız. Siz böyle bir kapı açmadınız ama biz açtık. Bizim kültürümüzde ensar olmak farklı bir şey. 61 yıllık karanlığın ardından Suriye'de özgürlüğün şafağı sökmeye başladı. Suriye halkı geleceğine artık daha güvenle bakıyor. CHP dikkat et, biz bu kardeşlerimizi kovmadık. Arzu eden gönüllü olarak evine dönebilir dedik. Suriyeli kardeşlerimiz özgürlük coşkusunu paylaşırken dualarında bizi ve milletimizi unutuyor. Bizi eleştirenler bugün bize hak veriyor. Zalimin karşısında mazlumun yanında durarak tarihin de doğru tarafında biz yer aldık. Başka konularda da zaman bizi haklı çıkaracaktır.  Mazlumun yanında saf tuttukça rabbim de milletimizin önünü açacaktır. Onlar her türlü tuzağı yapabilir. Tuzakların üzerinde bir tuzak vardır ki o da Allah'ın tuzağıdır. Onun üzerinde yok.  Muhalefetin çapını görmek için Suriye'deki gelişmelere bakmak bile yeterli. Kendi küçük dünyalarının ötesinde neler yaşandığından haberleri yok. Bölgemizde olup bitenleri takip etmiyorlar. Belediye rantlarına öyle kaptırmışlar ki kendilerini kıyamet kopsa haberleri olmaz. Esad'ın kaçtığı saatte genel başkanları devrik rejim ile görüşme çağrısı yapıyor. CHP'den tutarlı mantıklı hiçbir açıklama gelmedi. CHP, Şam'daki dostlarını bir gecede kaybetmenin şokunu atlatamadı. Özel'in ne dediği zaten belli değil. Kulağına ne fısıldanırsa önüne ne gelirse onu yorum diye paylaşıyor. Anlaşılıyor ki akıl verecek yetkin bir isim de yok. CHP'de başkanlar değişse de cehalet, iş bilmezlik varlığını devam ettiriyor. CHP seçmeni bay Kemal'i arar hale geldi. Bunların cilaları daha da dökülecek, foyaları daha da ortaya çıkacak, kurdukları her cümlede makyajları dökülecek

SURİYE İLE İLİŞKİLERİ ÇOK FARKLI BİR YERE TAŞIYACAĞIZ Haber

SURİYE İLE İLİŞKİLERİ ÇOK FARKLI BİR YERE TAŞIYACAĞIZ

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, D-8 Zirvesi kapsamında gittiği Mısır ziyaretinin ardından yurda dönüşünde uçakta gazetecilere açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.  Cumhurbaşkanı Erdoğan, ikili görüşmelerde de ticari ve ekonomik ilişkiler ile birlikte Gazze ve Suriye’deki durumu değerlendirdiklerini söyledi.  Cumhurbaşkanı Erdoğan açıklamalarında şunları kaydetti: PKK/YPG’nin umutları boşa çıktı. Esed’in beklentileri farklıydı ama bunlar tecelli etmedi. Yeni bir tablo ortaya çıktı. Esed’in şu anda Rusya’da olması, olayın ne kadar manidar geliştiğinin bir ispatı. Bundan sonraki süreçte Suriye’deki kardeşlerimiz, gelecekleri ile ilgili kararları kendileri verecek. Bizler de onlara devlet yapılanmasının nasıl olması gerektiği hususunda yardımcı olmaya çalışacağız. Bizim tecrübelerimiz oraya nasıl aktarılabilir, yeni bir toplumsal sözleşme çerçevesinde bir devlet nasıl ayağa kaldırılabilir, bu konularda Suriye yönetimine yardım edeceğiz. Bir devleti ayağa kaldırırken en önemli adımlardan bir tanesi anayasanın inşasıdır. Bu konuda biz, başta Sayın Colani olmak üzere yeni Suriye yönetiminde yer alan isimlerle iletişimi başlatmış durumdayız. Bildiğiniz gibi Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanımızı gönderdik. Dışişleri Bakanımız konunun bütün muhataplarıyla başından itibaren zaten diyalog halinde.  Biz Suriye’de mevcut terör örgütlerinin etkisiz hale getirilme zamanının geldiğini de göstereceğiz. Bize sınırlarımızın güneyinden herhangi bir tehdidin bundan sonra gelmemesi için bunu yapacağız. Çünkü böyle bir riski kabullenmemiz mümkün değil. Terör örgütünün tek amacı hizmet ettikleri odaklara yaranmak olduğu için, yalnız kalmaya mahkumlar. Bu dün de böyleydi, bugün de böyle… Ancak yarınları olmayacak. Terör örgütü için yolun sonu görünüyor. Yıllarca bölgemizdeki halklara kan kusturdular. Başta Kürt kardeşlerimiz olmak üzere, Türklere, Araplara, Ezidilere ve nicelerine hayatı zehrettiler. Bölgenin geleceğinde teröristlere yer yok. Özellikle PKK terör örgütü ve uzantılarının raf ömrü tükenmiştir. Suriye’de sağlanacak güven ortamı, terör örgütlerinin militan teminini de engelleyecektir. Bundan sonra bölgemizde barış ve huzurun tesisi için yollar açıktır.  Ülkemizdeki bazı siyasi partiler, Suriye ile ilişkiler noktasında yakın bir zamana kadar farklı açıklamalar yapıyorlardı. Şu anda onlar herhalde aynı şeyleri söyleme durumunda değiller. Onların da bütün umutları suya düştü. Suriye, bu yeni oluşumla hakikaten istikrarlı bir yapı kurduğu takdirde, İslam dünyasında bana göre çok güçlü bir yer alacaktır. Bugün 30 milyonun üzerinde bir nüfusa sahip bir Suriye, göz ardı edilemez. Amerika Birleşik Devletleri ile Sayın Donald Trump’ın görevi devralmasıyla birlikte yapacağımız görüşmeler çok önemli. Ruslar Suriye’deki büyükelçilik ve başkonsolosluklarını kapatmayı düşünmediklerini söylüyorlar. Bu da Suriye için bana göre bir zenginliktir. Diplomatik misyonların devamında fayda var. Beni en çok sevindiren şeylerden bir tanesi de gerek İslam Dünyası gerekse Batıdan birçok ülkenin artık Sayın Colani ile irtibatlarını geliştiriyor olmasıdır. Bunlar da bir yerde yeni yönetime güvenin işaretidir. Yeni dönemde Suriye, inşallah çok daha farklı bir şekilde ayağa kalkacaktır.  İsrail uluslararası hukuku çiğnemeyi adet haline getirdi. Gazze’de uluslararası hukuku ayaklar altına aldılar, dünya sessiz kaldı. Lübnan’da egemen bir devletin toprağını işgal edip kan döktüler, dünya yine sessiz kaldı. İsrail’in pervasızlıklarına bugün Suriye maruz kalıyor. İsrail'in Golan Tepelerini işgaline yönelik BM Güvenlik Konseyinin 1967'deki 242 numaralı kararı mevcut. Bu kararla İsrail'in Golan Tepelerini işgal etmesi kınanmakla birlikte bölgeden çekilmesi talep ediliyor. Bu kararın yeniden hatırlatılması ve uygulanması için uluslararası toplumun harekete geçmesi önemli. Batılı ülkelerden İsrail işgaline karşı cılız da olsa ses yükselmeye başladı. Halbuki İsrail, sivillerin üzerine ilk bombayı attığında dünya ayağa kalksaydı, İsrail bugün bu işgal adımını atacak cesareti bulamazdı. Biz o gün sessiz kalmadığımız gibi, bugün de Suriye’nin topraklarını işgale kalkışan İsrail’e karşı sessiz kalmadık, kalmayız. İsrail, uluslararası hukukun kendilerini de bağladığını er ya da geç öğrenecek. Biz her zeminde İsrail’i köşeye sıkıştırmaya, hukuka uygun hareket etmeye zorlamaya devam edeceğiz. Ancak Suriye’deki durumdan kendisine fayda sağlamasının da önüne geçmek için uluslararası tüm mekanizmalar etkin bir şekilde kullanılmalı. Burada İsrail’in durdurulması için ABD başta olmak üzere Batılı ülkelere büyük görevler düşüyor. İsrail’in Suriye’nin topraklarını işgalinin kabul edilemeyeceği en gür şekilde ifade edilmelidir. Yarın çok geç olmadan bölgemizdeki huzuru ve istikrarı sürekli tehdit eden İsrail saldırganlığına “dur” denilmelidir. Yoksa İsrail bumerangı yarın onları her şartta destekleyenleri de hedef alır. Dün yaptığımız uyarılara kulak tıkayanlar, doğruları söylediğimizi bugün gördüler. Yarın, pişman olmamak için, bugün yaptığımız uyarıları dikkate alıp gerekli adımları atmalarını tavsiye ediyorum.  Sayın Mikati ile D-8 Zirvesinde beraberdik, kendisine “Önce Allah'a sonra Türkiye'ye güveniyoruz ifaden halkımızın arasında çok ciddi olumlu bir tepki meydana getirdi.” dedim. Sayın Mikati’nin Türkiye’ye güven duyduğunu dile getirmesi de çabalarımızın takdir edildiğinin göstergesidir. Biz, dostlarımız ve kardeşlerimiz için güvenli liman olduğumuzu tarih boyunca defalarca kanıtladık. Biz, yaptığımız uyarılarda da, aldığımız tedbirlerde de, gizli ajandalarda kayıtlı gündemlerle hareket etmeyiz. Mertçe konuşur, mertçe davranırız. Bize güvenen, bizimle yol yürüyen kimseyi de yarı yolda bırakmaz, arkasından kuyu kazmayız. Anadolu irfanında bu anlayış “Yaratılanı severiz Yaratandan ötürü” şeklinde özetlenir. Bizim yürüdüğümüz yol da, hedeflerimiz de bu istikamet üzerinedir. Ayrımcılık, tefrika bizim kitabımızda yer bulmaz. Hazreti Ali “Gönülleriniz bir olmadıktan sonra sayıca çok olmanın bir anlamı yoktur.” der. Bizim amacımız o gönül birlikteliğini sağlamaktır. Hele hele tarihi, kültürel bağlarımızın bulunduğunu ülkeler ve milletlerle bu birlikteliği oluşturmak için yoğun çaba sarf ederiz. Temenni ediyorum ki Türkiye-Lübnan ilişkilerini güçlendirerek Lübnan'ı kısa zamanda bu bölgede ayağa kaldırırız. Ama önce bu İsrail saldırganlığı meselesini çözmemiz gerekiyor. İsrail bütün bu zulmün, attığı bombaların bedelini ödemesi lazım.  Bölgesel ve küresel her kriz ve gelişme diplomasi trafiğimizi artırıyor. Görüşmelerimiz, Suriye'nin geleceği, barış süreçleri ve uluslararası iş birliği açısından önemli bir dönüm noktası olabilir. Suriye diplomasimiz kapsamında görüştüğümüz liderlere Türkiye’nin, Suriye’nin egemenliği, toprak bütünlüğü için gayret gösterdiğini anlattım. Suriye’nin toprak bütünlüğünü korumanın yolu öncelikle terör örgütleri ile mücadeleden geçiyor. DEAŞ bahanesi ile PKK ve uzantılarına sahip çıkma anlayışında olanlar var. Bu yaklaşım yakın geçmişte Suriye’yi bölünmenin eşiğine getirdi. Biz en başından beri PKK ve uzantılarıyla da, DEAŞ unsurlarıyla da mücadele ettik, ediyoruz. Batılı ülkelerin caddelerinde, meydanlarında nasıl DEAŞ gösteri yapamıyorsa PKK ve uzantıları da yapamamalı. Sadece caddeler meydanlar değil, sosyal alanlardan kültürel mecralara kadar her yerde terör yapılanmaları ile mücadele şart. Bizim Suriye ile 900 kilometreyi aşkın bir sınırımız var. Bütün bu sınır hattında Esed’e karşı duvarlardan tutun gidiş-gelişlere kadar ciddi manada engelleme adımları attık. Şu an itibariyle yeni yönetimin oluşmasıyla inşallah Suriye-Türkiye ilişkilerini biz çok daha farklı bir yere taşıyacağız. Dikkatinizi çeken bir şey herhalde vardır. Halep'teki çarşılar, Halep'teki alışveriş yerleri bir anda hareketlendi. Savaştan önce Esed zamanında oraya yaptığım ziyarette, oradaki kapalı çarşının aynen bizim kapalı çarşılar gibi hareketli bir yer olduğunu görmüştüm. Yani orada tarih var, ticaret var. Şu anda da hareket var. İnşallah bu hareket oraya bereketi getirecektir diye düşünüyorum.  Sayın Trump’ın sözleri kendisinin ve önümüzdeki aylarda oluşturacağı yönetiminin Türkiye’ye bakışını özetliyor. Türkiye’nin gücünün ve etkinliğinin bizdeki muhalefet dışında herkes farkında. Aslında onlar da bazı şeylerin farkındalar ancak gerçekleri konuşmaya dilleri alışkın olmadığı için çarpıtıyorlar. Türkiye’nin diplomaside artan gücünü uluslararası düşünce kuruluşlarından medyaya varıncaya kadar herkes yazıp çiziyor. Biz de gücümüzün ve etkinliğimizin farkındayız. Bu gücün kaynağı olan milletimize yaraşır biçimde hizmet etmenin derdindeyiz. Geçenlerde de söylediğim gibi Türkiye, Türkiye’den büyüktür. Bizim topraklarımızı korumak, ülkemizi kalkındırmak, köklerimize tutunarak ileriye adımlar atmak gibi bir gayemiz var. Bunun yanında dostlarımızın, kardeşlerimizin yanında durma sorumluluğunu omuzlarımızda hissediyoruz. Şam’da büyükelçiliğimizi yeniden faaliyete geçirdik, orada adımızı gören Suriyeli kardeşlerimizin hissiyatlarına bir bakın. Türk beklenendir, sözü öylesine kurulmuş bir cümle değildir. Türkiye’nin gönül sınırları fiziki sınırlarının çok ötesindedir. Gittiğimiz her ülkede, ayak bastığımız her coğrafyada, bunu gördük. Sayın Trump da aslında bir durum tespiti yaparak ülkemizin gücü ve etkinliğinin altını çiziyor. Doğru söze ne denir? Tespitler yerinde. Aramızda herhangi bir sıkıntı gerçekten yok. Şu an itibariyle kendisi seçildiği andan itibaren görüşmelerimizi yaptık. Sayın Trump pragmatik bir siyasetçi. Kendi ülkesine ve müttefiklerine maliyet üreten politikaları değiştirme vizyonuna sahip. Devir-tesliminden sonra yine herhalde biz de ilk tebriğimizi yapar, gündemimizde bulunan konuları samimiyetle ele almaya başlarız.  Suriye’de çatışmalar ve yıllarca süren savaş, şehirlerin ve devletin altyapısını çökertti. Yaraları sarmak için kentlerin yeniden imarı önemli. Suriyeli mültecilerin ülkelerine gönüllü dönüşü ve sürdürülebilir bir yaşam kurmaları için barınma meselesini halletmek gerekiyor. Yeni evler, iş alanları, üretim ve enerji tesisleri, tarım ve hayvancılığa yönelik tesisler hızla oluşturulmalı. Suriye ekonomisi de çökmüş durumda. Suriye’ye yönelik Esed rejimi nedeniyle konulan ambargo ve kısıtlamaların kaldırılması ülkenin yeniden toparlanması için fayda sağlar. Suriye’nin yeniden uluslararası topluma entegre edilmesi bir başka konu. Suriye’nin geleceğini temellendirecek, kapsayıcı bir anayasa yapmak ve siyasi sistem inşa etmek de bu adımlar kadar gerekli. Suriye’nin geleceğine Suriye halkının karar vereceği gerçeğini kimsenin aklından çıkartmaması gerekir. İnsani yardımlar konusunda yeterlilik söz konusu değil. Suriye'ye şu anda o beklenen insani yardımın geldiği de yok. Biz Türkiye olarak bugüne kadar Suriye'ye yeni dönem için insani yardım bazında birçok katkılar yaptık. Şimdi de bu devrimden sonra bu insani yardımlarımız devam ediyor, devam edecek. Bu yeni yönetimin özellikle ihtiyacı olan birçok unsur bulunuyor. Bu unsurlar konusunda da onları yalnız bırakmayacağız. Özellikle DEAŞ, PKK/YPG bunlarla mücadelede onların hiç yalnız kalmaması lazım. Gereken neyse bunları yapacağız. Yakında Dışişleri Bakanımız Hakan Fidan da inşallah oraya gidecek. Yeni yapılanmayı birlikte yapacaklar.

TEMENNİMİZ TERÖRDEN ARINDIRILMIŞ BİR SURİYE Haber

TEMENNİMİZ TERÖRDEN ARINDIRILMIŞ BİR SURİYE

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Mısır'ın başkenti Kahire'de düzenlenen D-8 Zirvesi'ne katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, aile fotoğrafı çekiminde yer aldı.  D-8 olarak Suriyeli kardeşlerimizin yanında olmamız gerektiğine inanıyorum  Erdoğan, D-8 Zirve Toplantısı Açılış Oturumu ile Filistin ve Lübnan'daki Duruma İlişkin Özel Oturumu'nda konuşuyor.  Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkan başlıklar şu şekilde: Artan çatışmalar, krizler ve savaşlar karşısında maalesef küresel güvenlik ve istikrarı teminle görevli kurumlar sorumluluklarını yerine getirmiyor.  KOBİ'lerin desteklenmesinde D-8'in mevcut imkanlarını daha etkin şekilde kullanmamız gerektiğini düşünüyorum.  Mısır'ın da Tercihli Ticaret Anlaşmasını onaylamasıyla birlikte artık çok daha geniş bir çerçevede anlaşmanın uygulanması mümkün olacaktır.  Dünyanın en büyük havacılık ve uzay festivali TEKNOFEST'e en az gelişmiş ülkeleri de dahil ederek küresel adalet ve gelişime katkıda bulunmayı hedefliyoruz.  Suriye halkının birliğe, dayanışmaya ve ülkelerini ayağa kaldırmaya ihtiyaçları var. Suriye süratle ayağa kaldırılmalı. Terörden arındırılmış bir Suriye'nin inşası en samimi beklentimizdir.  D-8 olarak Suriyeli kardeşlerimizin yanında olmamız gerektiğine inanıyorum. Suriye'de istikrar sağlanması için çalışmaları sürdüreceğiz. Komşuları ve kardeşleri olarak buna katkı sunmaya çalışıyoruz.  Tüm dini, mezhebi ve etnik grupların yan yana sulh içinde yaşadığı terörden arındırılmış bir Suriye'nin inşası en samimi beklentimizdir.  Teşkilatımızı büyütmek suretiyle etki alanını daha da genişletmek için yeni üye ve ortaklara kapımızın açık olması gerekiyor. Azerbaycan’ın teşkilatımıza üye olmasıyla birlikte bugün, dünden daha güçlüyüz.  Kardeş Azerbaycan'a D-8 ailemize hoş geldiniz diyorum.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.