TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Uygulamalarımız appstore googleplay
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Chp

haberingundemi.com.tr - Chp haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Chp haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Hep beraber sesimizi yükseltmeye mecburuz Haber

Hep beraber sesimizi yükseltmeye mecburuz

Özel, Esenyurt ilçe binasında MYK toplantısına katıldıktan sonra Esenyurt Cumhuriyet Meydanı'nda toplanan kalabalığa hitap etti. Ahmet Özer'in akademisyen, kanaat önderi, bilim insanı ve kamu görevlisi olduğunu söyleyen Özel, istişare ederek Özer'i aday gösterdiklerini kaydetti. Türkiye'nin en büyük ilçesini iki kişiden birinin oyuyla, rekor oyla Özer'in kazandığını ifade eden Özel, "Şimdi buradan ona Silivri'ye bir dayanışma akışı yolluyoruz. Yayına ne kadar gidiyor bilmiyorum ama duymasını istiyorum; Ahmet başkan, Esenyurt Meydanı'nda on binler hep bir ağızdan bağırıyor, 'Ahmet başkan yalnız değildir' diyorlar." diye konuştu. Yaşanan sürecin hukuksuzluk, usulsüzlük ve bir kumpasın tüm işaretlerini barındırdığını savunan Özel, Ahmet Özer'in her sabah saat 08.30'da belediyeye gittiğini, davet edilse ifade vermeye gidebilecekken sabah 05.00'te çilingirle evinin kapısına dayanıldığını söyledi. Özel, şöyle devam etti: "Ne sanat, ne siyaset, ne yakınının ölümünde açılan taziye telefonu, ne 10 yıl önceki telefon görüşmesi terörle ilişkilendirilemez. Ancak yapılan iş, Ahmet Özer'in özelinde önce Esenyurt'un, sonra İstanbul'un, sonra Türkiye'nin iradesine ipotek koymaktır. Çıkmışlar bilindik numaralarla, şafak operasyonlarıyla, FETÖ'den kalan kumpaslardan medet umarak Ahmet Özer'i görevinden uzaklaştırıyorlar." Özel, tutuklanarak Silivri Cezaevi'ne konulan Ahmet Özer'in gönderdiği notu, "İlk sözümüz, personel ve arkadaşlarımın işlerine dört elle sarılmasıdır. Vatandaş asla mağdur olmamalıdır. Daha güçlü çıkacağım ve işlerime kaldığım yerden devam edeceğim" sözleriyle paylaştı. Milletin gündemini konuşup, halk iradesinin yanında duracaklarını kaydeden Özel, halkın hesabının koltuk hesabını bozacağını söyledi. Türkiye'nin geriye götürülmesine kimsenin tahammülü kalmadığını, artık geri dönüşün olmadığını belirten Özel, bu durumdan rahatsız olan herkesi sesini yükseltmeye davet etti. Özel, "Erken seçim için ne gerekiyorsa onu yaptırmaya, sesimizi yükseltmeye hep beraber mecburuz. Ben CHP Genel Başkanı olarak sizlere söz veriyorum ki tüm kurumlarımız ve tüm örgütümüzün gücüyle örneğin yarın sabah grup toplantımızı Ahmet Özer'i ziyaretimin hemen sonrasında Silivri Cezaevi'nin önünde yapıyorum. Ardından CHP grubunun şehirde planlanan toplantılarını iptal ettik. Burada önümüzdeki dönem muhalefetle dayanışmayı, iktidarla mücadeleyi, erken seçim için yapılması gereken her şeyi konuşacağız." ifadelerini kullandı. Bundan sonra alınan tüm kararların erken seçimi zorlamaya ve mücadeleyi yükseltmeye yönelik olacağını vurgulayan Özel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a seslenerek, "Buradan Sayın Erdoğan'a diyoruz ki biz hazırız. Esenyurt da hazır, İstanbul da hazır, Türkiye de hazır. Cesaretin varsa hodri meydan, çık karşımıza." dedi. DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları ise Esenyurt halkının iradesine kayyum atandığını öne sürdü. Kayyumu kabul etmediklerini, Türkiye'nin bir iç barışa ihtiyacı olduğunu söyleyen Hatimoğulları, "Kayyum demek 'Seçilmişler belediyeyi yönetemez.' demektir. Biz kayyum rejimini Van'dan, Hakkari'den biliyoruz. Kayyum rejiminin ne kadar tehlikeli olduğunu deneyimledik. Buradan Esenyurt halkı başta olmak üzere Türkiye’deki bütün demokrasi güçlerine sesleniyorum; Kayyum rejimine izin vermeyelim." diye konuştu. - İmamoğlu: ''Hak arama mücadelesi için toplandık'' İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ise hak arama mücadelesi için toplandıklarını söyledi. İmamoğlu, her gün şaibeli bir sürecin içinde olduklarını, şimdi de Esenyurt'un üzerine kirli bir oyun kurgulandığını iddia etti. Ahmet Özer'in tutuklanma gerekçelerini ''iftira'' olarak niteleyen İmamoğlu, şu değerlendirmede bulundu: "Ahmet Özer başkanımız ile terör örgütü arasında varmış gibi gösterilen ilişkinin kanıtı olarak ortaya konulan iddialara baktım. Hukukçularımızdan özür diliyorum ama o iftirayı yazanın derhal psikiyatriste gitmesi lazım. Savcılık diyor ki terör örgütü ile bağını gösteren en önemli madde, Ahmet Özer başkanımız Mehmet Kaya adlı bir vatandaşın annesinin cenazesinden dolayı taziyede bulunuyor. Acısını yaşamakta olan bir vatandaşın acısını hafifletmek amacıyla rahmetli annesine dair söylemiş olduğu sözler bağlamından koparılarak buradan terör örgütü bağlantısı uydurmak nasıl bir akıl ürünüdür, bunu bir insan nasıl düşünür anlayamıyorum."

ESENYURT BELEDİYE  BAŞKANI AHMET ÖZER ‘PKK/KCK’DAN  GÖZALTINA ALINDI Haber

ESENYURT BELEDİYE BAŞKANI AHMET ÖZER ‘PKK/KCK’DAN GÖZALTINA ALINDI

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosunca terör örgütü PKK/KCK'nın mensup ve faaliyetlerinin tespit edilmesine yönelik yürütülen soruşturmada hakkında gözaltı kararı verilen Özer'in, iletişim dinlenmesi tedbiri sonucu elde edilen konuşma dökümleri, fiziki takip tutanakları, banka hesap hareketleri ve örgüt yöneticileriyle yoğun ve süreklilik arz edecek şekilde organik bağ kurarak üzerine atılı suçu işlediği tespit edildi.  Soruşturmanın detayları  Başsavcılığın talebi üzerine İstanbul Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliğinden arama kararı çıkarıldı.  Şüpheli Özer bu sabah gözaltına alınırken, evi, iş yeri ve aracında arama yapıldı.  Soruşturma kapsamında, terör örgütü mensuplarından ele geçirilen ve aynı zamanda örgütün Kuzey Irak Kandil bölgesinde yer alan yönetici kadrosuna da ulaştırılan örgütsel dokümanlara göre, terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan ile İmralı adasında yapılan görüşmede şüpheli Özer'in sözde demokratik özerklik projesinde görevlendirilmesinin uygun görülmesine dair evraka rastlandığı kaydedildi.  Şüpheli Özer hakkında iletişimin dinlenmesi tedbiri uygulandığı, bu kapsamda konuşma dökümleri, fiziki takip tutanakları ve incelenen hesap hareketleri içeriklerine göre, yaklaşık 10 yıllık süreçte PKK/KCK silahlı terör örgütü mensubiyetleri nedeniyle adli işlem kaydı bulunan 694 farklı kişinin yanı sıra terör örgütünün sözde üst düzey yöneticilerinden kırmızı bültenle aranan Remzi Kartal ile 14 kez görüşme yaptığı belirlendi.  Soruşturmada elde edilen bu bilgilere göre Özer'in terör örgütü ile süreklilik ve yoğunluk arz edilecek şekilde organik bağ kurmak suretiyle üzerine atılı suçu işlediğine dair kuvvetli suç şüphesine ulaşıldığı bildirildi.  

SORUN BİR KİŞİNİN MECLİS’TE  KONUŞMASIYLA ÇÖZÜLMEZ Haber

SORUN BİR KİŞİNİN MECLİS’TE KONUŞMASIYLA ÇÖZÜLMEZ

Çeşitli temaslarda bulunmak üzere Diyarbakır'a gelen CHP Genel Başkanı Özgür Özel, bir otelde kadın sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve kadın muhtarlar ile basına kapalı gerçekleştirilen toplantının ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, bölgede 6 ili kapsayacak ziyaretler gerçekleştireceklerini söyledi.  MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin dün partisinin TBMM Grup Toplantısı'ndaki konuşmasına değinen Özel, Bahçeli'nin açıklamalarıyla önemli bir eşikte olunduğunu vurguladı.  Özel, "Şimdi herkes neyin ne olduğunu anlamaya çalışıyor ama biz meseleye şuradan bakıyoruz; Eğer Sayın Bahçeli'nin söylediği söz bir kişinin özgürlüğü, bir kişiye af, ona verilecek bir kürsü, oradan söylenecek bir söz, lav edilecek bir örgüt ve her şey tamamsa maalesef hiçbir şey tamam değil" dedi.  Annelerin gözünün yaşının durması, çatışmaların ve şehit gelmesinin önlenmesi, Türkiye'nin gelişimine engel olan bu sürecin tamamlanması, bitmesi, ortadan kalkması, terörün durması, terör örgütünün ortadan kalkması, Türkiye'de 86 milyonun birden barış içinde kucaklaşabilmesi için atılacak her adımı Cumhuriyet Halk Partisinin önemsediğini ve engel olmayacağını belirten Özel, bu konuda kimin sözü varsa da bunun kıymetli olduğunu, söylenmesi gerektiğini ifade etti.  Özel, şunları kaydetti: Ama şunu söylemesin 'Türkiye'de Kürt sorunu yoktur. Bir sorun vardır o da birisi konuşunca bitecektir.' O zaman işte şu noktaya geliyorsunuz. Bu masayı, diğer bölgedeki kadınların sorunlarını, Diyarbakır'daki Kürtlerin sorunlarını, Türkiye'deki 26 milyon Kürt'ün sorununu yok sayıyorsunuz. O zaman aslında iyi bir şey yapayım derken hepimizi çok daha kötü bir şeye razı etmeye çalışıyorsunuz, bunu kabul etmek mümkün değil. Kürt sorunu vardır tam da şuradadır Kürt sorunu. Kürt'ün sorununun olup olmadığına Kürtler karar verir, devlet karar veremez. Büyük devlet karar vermiş, küçük devlet de dün ilan etmiş gibi görünüyor. Onların demesiyle Kürt sorunu bitmez. Aksine onlar böyle dedikçe derinleşir. O yüzden Kürtlerin sorunu Kürtler 'Sorunum kalmadı' diyene kadar vardır ve çözülmesi gerekir. Birisine 'Senin sorunun yok.' demek otoriterliktir. Demokrasilerde o birisi 'Sorunum yok' diyene kadar sorun vardır. Biz de bununla ilgili elimizden gelen her türlü katkıyı ifade etmeye devam edeceğiz. Ülkede bütün vatandaşların istediğini konuşabildiği, istediği dilde konuşabildiği, kamuda temsil edildiği, siyaset yapma haklarının olduğu, ayrıştırılmadığı, hukuki öngörülebilirliği olduğu bir ülke olana kadar Cumhuriyet Halk Partisi, sosyal bir parti olma sorumluluğuyla çalışmaya ve mücadeleye devam edecektir.  CHP Genel Başkanı Özgür Özel, konuşmasını şöyle sürdürdü: Terörün varlığı tüm Türkiye'nin sorunudur ama Kürtlerin sorunları da sadece Kürtlerin değil tüm Türkiye'nin sorunudur. Bu iki sorun eş zamanlı olarak çözülmedikten sonra bu iki sorun birbirini doğurmaya devam edecektir. Bunun olmaması için Diyarbakır'daki iyi niyeti, umudu görüyoruz ama Diyarbakır'daki endişeyi sabah yaptığımız toplantıda da kaydettik çünkü bir kez daha bir süreç yürütülmesi, bir kez daha bir umut ve bir kez daha başarısızlık, geçen sefer ne acılar yaşattıysa çok daha fazlasını yaşatabilir. Bu sebepten dolayı son derece dikkatli olmak durumundayız ve Kürtlerin yaşadığı sorunların sadece bir kişinin Meclis'te konuşmasıyla değil, 86 milyonun temsilcilerinin parlamentoda oturmasıyla, konuşmasıyla, demokratik siyasetin önünün açılmasıyla ve kurulacak masaya 86 milyonun oturmasıyla çözülebilecektir. Bugün Cumhur İttifakı'nın Kürtlerin sorunlarını görmediği, gündemine almadığı, alelacele bir şeyler yapmaya çalıştığı süreç, son derece riskler, tehlikeler barındırmaktadır. Bir yandan 'sorunu çözeceğiz' derken hangi sorunun çözülmeye çalışıldığı konusunda derin şüpheler vardır. Kürt sorununu yok sayıp bir sorunu çözenlerin Erdoğan'ın sorununu çözmek üzere bir süreç yürüttüklerine ilişkin endişeler hızla bertaraf edilmelidir. CHP olarak da daha önce farklı vesilelerle kamuoyu önünde açık biçimde Meclis Başkanı ağzıyla Sayın Erdoğan'ın çağrısıyla sivil anayasa söylemiyle davet edildiğimiz Anayasa masasına oturmadık, mevcut Anayasa'ya harfiyen uyulmadıkça ve İstanbul Sözleşmesi'nden çıkılma gibi bir somut örneği de bir kez daha hatırlatayım, bütün antidemokratik tavırlardan vazgeçilmedikçe, Anayasa Mahkemesi, AİHM kararları kabul edilmedikçe, yani Anayasa'nın en ufak virgülüne kadar tam sadakat gösterilmedikçe biz anayasa çiğneyenlerle bir anayasa yapmayız. 'CHP, Kürt sorununa duyarlı', o sorunu çözecekmiş gibi yapıp 'CHP'yi böyle masaya sokabilir miyiz?' diyorsa, niyet bu ise biz o oyuna gelmeyiz ama sizin niyetiniz demokrasiyse, bu işin bütün aşamalarında samimiyetle oluruz, bir tek samimiyetsizliğe itiraz ederiz.  "Kapalı kapılar ardında 'Biz yaptık oldu.' diyen anlayışı değil, Kürtlerin yaşadığı sorunları gören, çözme iradesi gösteren, önerileri ortaya koyan ve zemininde 86 milyonun temsilcilerinin olduğu Mecliste kuran bir anlayışı" savunduklarını dile getiren Özel, bu ülkede yaşayan herkesin, Türklerin de Kürtlerin de geleceğinin yalnızca sivil, demokratik siyasetten geçtiğine inandıklarını vurguladı.  Doğru yolun bu olduğuna inandıklarını belirten Özel, bu noktada üzerlerine düşen ne varsa yapacaklarını dile getirerek, "Buna katkı koymak, risk almak, haklı haksız tüm eleştirilere muhatap olmak da dahildir. Devlet Bey beklenmedik bir şey söyleyince, beklenmedik bir şeyi de ben söyleyeyim size, 'Kürtlere devlet vadediyorum.' dedim, cümlenin buraya kadarki kısmından bile medet uman bir kötücül akıl var. Kürtlere Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin eşit, ayrımsız, kendilerini tamamen mensubu ve sahibi hissettikleri 86 milyonla birlikte eşit vatandaşlığı iliklerine, kemiklerine kadar hissettikleri Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin bizlerle birlikte sahibi olmalarını teklif ediyorum." ifadelerini kullandı.  Bu noktaya gelindiğinde zaten bütün sorunların çözüleceğine inandığını dile getiren Özel, bu noktada Selahattin Demirtaş ile de mutabık olduklarını belirtti.  Özel, bugün kadın sivil toplum kuruluşları ile de mutabık olduklarını kaydederek, "Yarın görüştüğümüz tüm Kürtlerle de bu bölgenin insanlarıyla da mutabık olacağız çünkü bu şehrin de bu şehrin siyasetçilerinin de bu şehrin sivil toplum kuruluşlarının da bu ülkeyi, bu ülkenin insanlarını, hayatı, yaşamı sevdiklerini biliyoruz. Hayata, yaşama, insana ve barışa dair her türlü düşmanlığın ve kötülüğün karşısında onlarla el ele omuz omuza olacağız" diye konuştu.  Daha sonra Özel, Diyarbakır Valiliğini ziyaret ederek, Vali Murat Zorluoğlu ile görüştü.  Programlara, CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Asu Kaya ve CHP'li bazı milletvekilleri de eşlik etti.   

BU İŞ ÇÖZÜLECEKSE MECLİS’TE ÇÖZÜLÜR Haber

BU İŞ ÇÖZÜLECEKSE MECLİS’TE ÇÖZÜLÜR

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu.  CHP lideri Özgür Özel, Devlet Bahçeli'nin terör örgütü lideri Abdullah Öcalan'la ilgili çağrısına yanıt verdi.  ‘Bahçeli U dönüşleriyle bilinir’  Özgür Özel, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli partisinin bugünkü grup toplantısında terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan için "Şayet tecridi kaldırılırsa gelsin, TBMM’de DEM Parti toplantısında konuşsun. Terörün bittiğini ve örgütün lağvedildiğini haykırsın" ifadelerine şu yanıtı verdi: Kapalı kapılar altında birtakım müzakereler yürütülüyor. Sözler alınıp sözler veriliyor. Bahçeli'nin kendi iradesiyle "tecrit kaldırılsın. Abdullah Öcalan kürsüye gelsin. Örgüte silah bırakma çağrısı yapsın" diyen bir dille karşı karşıyayız.  Türkiye'de bir daha kan akmayacaksa anaların gözünden yaş akmayacaksa. Ülkede barış olacaksa bu bağlamdaki sözlere kıymet veriyoruz. Terörün bitmesine biz tam destek vereceğiz.  Sayın Bahçeli ve siyaseti 'U' dönüşüyle bilinen bir siyaset çeşidi. İmralı canisi derken bir anda neden böyle bir dönüş yaptılar?  Devlet Bey'in bugünkü açıklaması Meclis'i dışlamaktadır. Ne yapılacaksa TBMM'de yapılmalıdır. Tam bir toplumsal mütabakat olmadan sonuç olmayacak.  Bu iş çözülecekse meclisteki tüm partilerin olduğu masada konuşulur. STK'ları, şehit ailelerini dinlemeden gazi vatandaşları ikna etmeden konuşmak yanlış.  İşine geldiği gibi çağrı yapmak sadece Türkiye'nin sorununu değil Recep Tayyip Erdoğan'ın işini çözmek gibi kokuyor. Kötü kokuyor.  Devlet Bey el yükseltti sen de yükselt diyorlar. El yükseltiyorum Devlet Bey. Ben de Kürtlere bir devlet teklif ediyorum. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin sahibi olmayı teklif ediyorum. Varsanız hep beraber yapalım.  Gelin her Kürt'ün kendisini Manisalı Özgür Özel kadar Rizeli Erdoğan kadar Bahçeli kadar, Edirneli kadar, Laz kadar eşit hissettiği öteki hissetmediği, demokratik siyaset kanallarının hepsinin açık tutulduğu, kimsenin içerilerde tutulmadığı, öğrencilerin akademisyenlerin haklarının yenmediği, tüm demokratik haklarının dünya standartlarında kullanıldığı ülke yapalım. Demokrasi, kardeşlik teklif ediyorum.  Biz buradayız Devlet Bey. CHP burada, aklı da ruhu da TBMM'de.   Konuşmasında “yenidoğan çetesi”ne de değinen CHP Genel Başkanı Özel, bebeklerin ölümlerine neden olan olaylar zincirine tepki göstererek Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu'nu istifaya çağırdı.  Konuşmasında, önceki gün ölen Fethullahçı Terör Örgütü elebeşı Fethullah Gülen konusuna da değinen Özel şunları söyledi: Fethullahçı Terör Örgütü'nün elebaşı öldü. Bu ülkeye çok büyük kötülük etti. Soruları çaldırdı, başarısız ettiği gençler, mülakatta elettiği memurlar, kurumlarda mobbing yaparak işinden ettikleri, bu dünyada adalet önünde hesap veremeden, sözde müttefik ABD'nin onun hamiliğine soyunması ve onu oradan alamamak da ne kadar beceriksizlik olduğunu hele hele ver papazı al papazı deyip Rahip Brunson'u gönderip papazı alamayanlar şimdi konuşuyorlar.  Fethullah Gülen öldü gitti ama günah kapısı açıktır arkadaşlar. Yazılmaya devam edecektir. Ama ona ne kadar yazılıyorsa, ona ne istediyse verenlerin de günah defterine de bunlar işleniyor.  

BAHÇELİ’DEN İLK 4 MADDE AÇIKLAMASI Haber

BAHÇELİ’DEN İLK 4 MADDE AÇIKLAMASI

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, TBMM'de partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulundu. Bahçeli'nin konuşmasından öne çıkanlar şöyle: "İsrail tehdidinde tüm eşikler aşılmış sözün hükmü hepten aşınmıştır. İsrail şiddetin bütün düğmelerine basmıştır. İsrail öyle bir aşamaya gelmiştir ki bir yanda Birleşmiş Milletler Genel Sekreterini istenmeyen adam ilan etmiş ve bir terör örgütüne dönüşmüştür. İsrail terörizmin ana sponsorudur. Akan kana seyirci kalınamaz. Birleşmiş Milletler derhal kuvvet kullanmalı suçlular adalet önünde hesap vermelidir. İsrail'in savaşı tüm bölgeye yayma politikası Türkiye Cumhuriyeti aleyhine çok ciddi bir güvenlik tehdididir. CHP'YE İSRAİL TEPKİSİ CHP'nin gelişmeler karşısındaki ciddiyetsiz ikircikli tavrı çok ciddi bir problemdir. CHP'nin durduğu yer Türk milletinin durduğu yer değildir. Huylu huyundan vazgeçmez ama biz yine de CHP'den umudu kesmeyeceğiz. Meclis'te yapılan kapalı oturumdan sonra Özgür Beyin açıklamaları büyük bir hezeyandır. CHP'nin baktığı yer milli bir bakış değildir. CHP'nin makul bir pozisyon alacağı günleri bekleyeceğiz. Herkes sorumluluk ruhuyla hareket etmelidir. Lübnan'da bulunan vatandaşlarımız zamanında tahliyesi milletimizi teselli eden bir gelişmedir. MHP, hem içimizde hem de dışımızda barış havasının egemen olmasını iliklerine kadar arzulamaktadır. Çatışmanın sonu yoktur. 1967 sınırları temelinde bağımsız başkenti Doğu Kudüs olan Filistin devleti mutlaka kurulmalıdır. Mesele biz olmanın emsalsiz sırrına erişmektir. Her şey Türkiye içindir. Önce ülkem milletim sonra partim ve ben anlayışı bizim partimizin anlayışıdır. Geçen hafta da dile getirdiğim üzere coğrafyamız tartışılırsa milletimiz, milletimiz tartışılırsa devletimiz, devletimiz tartışılırsa bayrağımız ortadan kalkacaktır. Devlet millettir millet de devlettir. Devlet, ülkesi ve milletiyle bir ve bütündür. ikisini birbirinden ayırmak, ayrı değerlendirmek zaman zaman da çatıştırmak büyük bir ihanettir. Devleti milletten ayırmak milleti de devletten ayırmak büyük bir şuursuzluktur. DEM PARTİ İLE TOKALAŞMA Terörü reddetmenin sonsuz kararlılığındayız. Ya siyaset ya terör ya silah ya siyaset bunun arası şurası burası yoktur. Türkiye Cumhuriyeti'nin terörle müzakere araması yalnızca terör örgütünün değirmenine su taşımaktır. Dem partinin aklını başına alması uzattığım eli sabote etmeden alması tek temennimiz ve herkesin hayrınadır. Türk Kürt kardeştir. Araya giren kim olursa kalleştir. "DEVLET TERÖRLE MASAYA OTURMAZ" Devletin terörle masaya oturmasını kimse beklemesin aklından bile geçirmesin. Hodri meydan. Kana değil kardeşliğe susadıklarını göstersinler. Terörist başı terörün bittiğini örgütü tasfiye ettiğini ilan etsin. Devlet terör örgütüyle pazarlığa tutuşmaz. Sonuna kadar kıran kırana mücadele eder. PKK'nın önünde üç seçenek vardır: Terör devletlerine derhal son vermek, silahlarıyla dağdan inip teslim olmak, Türk adaletinin verdiği hükme bağlı olarak cezalarını çekmek olacak. "UZATTIĞIM EL İYİ NİYETLİ BİR ELDİR" Günlerdir uzattığım elden farklı sonuçlar çıkaranların elimi devlet millet ve vatan için uzattığımı gönülden istediğimi bilmeleri faydalarına olacaktır. Uzattığım el, iyi niyetli bir eldir. Biz elimizi süreç için değil, kardeşlik için uzatırız. Gün birleşme günüdür, gün dayanışma günüdür. MHP olarak bizim herkese kapımız açıktır. Bu ülke benim bu bayrak benimdir diyene kapımız açıktır. ANAYASA'NIN İLK 4 MADDESİ TARTIŞMALARI İlk 4 madde her türlü tartışmanın dışındadır. Anayasa'nın ilk 4 maddesiyle meselesi olanın Türkiye Cumhuriyeti ile meselesi vardır. Devletin milleti Türk milletidir. Buna izin veremeyiz mevki ne olursa olsun hiç kimseye eyvallah edemeyiz."

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.