SON DAKİKA
Hava Durumu

#Atatürk

haberingundemi.com.tr - Atatürk haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Atatürk haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Bilim dallarıyla ilgili terimler tek yazılımda toplanacak Haber

Bilim dallarıyla ilgili terimler tek yazılımda toplanacak

Prof. Dr. Mert, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumunun yeni binasında gerçekleştirilen ve dün tamamlanan 10. Uluslararası Türk Dili Kurultayına ilişkin değerlendirmelerini AA muhabirine anlattı. Kurultaya 21 ülkeden 190 akademisyenin katıldığını ve 140'ın üzerinde bildiri sunulduğunu belirten Mert, bunların her birinin kendi alanındaki en yeni bilgilerden oluştuğunu söyledi. Kurultay sonuçlarına ilişkin değerlendirmesini paylaşan Mert, "Büyük Türkçe dil modeline, Ulusal Türkiye Derlemine, dijitalleşmeye, yapay zekaya daha çok yoğunlaşmamız gerektiğini anladık." dedi. "Türk dünyasında terimlerdeki ortaklıklar, farklılıklar ortaya çıkacak" Konuların bir kısmının da Türk dünyasında terim birliğiyle ilgili olduğunu belirten Prof. Dr. Osman Mert, bunun için TDK'nın daha önce bünyesindeki 200'ün üzerinde terim sözlüğünü, temin ettikleri yazılımlara eklediklerini anlattı. Prof. Dr. Mert, "Şimdi bu yazılımda, birinci sütunda her bilim dalıyla ilgili İngilizce kelimeler, terimler olacak. İkinci sütunda Türkiye Türkçesi ile ilgili terimler olacak. Üçüncü, dördüncü, beşinci, altıncı sütunları Türk lehçelerine ayıracağız ve onları yetkilendireceğiz. Onlar da kendi terimlerini buraya girecek. Bunun neticesinde Türk dünyasındaki terim bankası ortaya çıkacak ve Türk dünyasında terimlerdeki ortaklıklar, farklılıklar ortaya çıkacak." diye konuştu. Türk Devletleri Teşkilatı bünyesinde kurulan Terim Komisyonuyla, gelecekte, ortak terimleri oluşturmayı ya da bu terimleri birbirine yaklaştırabilmeyi konuşacaklarını kaydeden Mert, "Yani gelecekte, terim birliğini sağlayamasak bile terimleri Türk dünyasında birbirine her bilim dalında yaklaştırma gibi bir amacımız var. Bu, bildirilerin sonucunda elde ettiğimiz sonuç, veri." ifadelerini kullandı. Ortak Türk alfabesine ilişkin bildiriler de sunuldu İki hafta önce Bakü'de yapılan toplantıda Türk Devletleri Teşkilatına bağlı alfabe komisyonunun Türk dünyasında 34 harflik çerçeve alfabe üzerinde uzlaştığını hatırlatan Mert, Kurultay'da bu konuya ilişkin bildirilerin de bulunduğunu söyledi. Akademik zeminde yapılması gerekenlerin tamamlandığını bildiren Mert, "Türkiye Cumhuriyeti'nin alfabesinde herhangi bir değişiklik olmayacak. Azerbaycan'da herhangi bir değişiklik olmayacak. Ama Özbekistan'ın alfabesi bize yaklaştırılacak. Kazakistan ve Kırgızistan için de yeni bir Latin alfabesi, ayrı ayrı ama büyük oranda aynı harfler olmak üzere oluşturuldu. Bundan sonraki süreç onların parlamentolarına kaldı." diye konuştu.

Atatürk'ün vizyonuna bağlı kalacağız Haber

Atatürk'ün vizyonuna bağlı kalacağız

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Türkiye İş Bankası tarafından bu yıl ikincisi düzenlenen "Atatürk Vizyonuyla Gelecek Yüzyıla Bakış Konferansı"na katıldı.  60 milyar dolar turizm geliri  Türkiye İş Bankasının Türkiye Cumhuriyeti'nin en köklü kurumlarından biri olduğuna işaret eden Ersoy, "İş Bankasının 100. kuruluş yıl dönümünü kutlamak üzere bir aradayız. 100 yıl önce atılan bu adım sadece bir bankanın başarı hikayesi değil, aynı zamanda Cumhuriyet'imizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün ileri görüşlü liderliğinin de sonucudur" ifadelerini kullandı.  Atatürk'ün Türkiye'nin ekonomik bağımsızlığının, siyasi bağımsızlık kadar hayati olduğunu her zaman vurguladığına dikkati çeken Ersoy, şunları kaydetti: Ekonomik bağımsızlık, ulusal egemenliğin güvencesidir. İş Bankası da bu vizyonun ışığında, kurulduğu günden bu yana Türkiye'nin ekonomik kalkınmasının en önemli yapı taşlarından biri olmuştur. Atatürk'ün ortaya koyduğu vizyon, yalnızca kendi döneminin değil, gelecek nesillerin de yolunu aydınlatacak bir rehberdir. Onun ekonomik ve sosyal alanlarda hedeflediği modernleşme süreci, yalnızca Batı'yı takip etmek değil, Türk milletini dünya sahnesinde hak ettiği konuma getirme çabasıdır.  Ersoy, kültürel değerlerin korunması ve dünyaya tanıtılmasının en önemli önceliklerinden olduğunu, sadece Türkiye ekonomisinin büyümesi için değil aynı zamanda Türkiye'nin kültürel zenginliklerinin tüm dünyaya tanıtılmasına hizmet etmek için de var güçleriyle çalıştıklarını dile getirdi.  Bu sene başında "60 milyon turist, 60 milyar dolar turizm geliri" hedefini koyduklarını hatırlatan Ersoy, "Türkiye, sadece deniz, kum ve güneşle değil, aynı zamanda tarihin derinliklerinden gelen kültürel zenginlikleriyle de turistlerin ilgisini çekmektedir. Turizm sektörümüzün bu başarısında, dünya çapında gerçekleştirdiğimiz arkeolojik çalışmaların ve kültürel miras projelerimizin büyük bir rol oynadığını söylemek gerekiyor. Geleceğe Miras projemiz ile Türkiye'nin dört bir yanında gerçekleştirdiğimiz arkeolojik kazılar ve restorasyonlar kültür turizmini desteklerken, ülkemizi cazibe merkezi haline getirmektedir" diye konuştu.  Bakan Ersoy, 2018-2024 arasında Türkiye'den yurt dışına çeşitli sebeplerle çıkarılan 7 bin 839 eserin titiz bir takip neticesinde Türkiye'ye iadesini sağladıklarını ifade ederek, "Bu yılın ilk 9 ayında ise 35 adet kültür varlığını bu topraklara geri kazandırdık" dedi.  Kültür ve sanatı geniş kesimlere ulaştırmak için Türkiye Kültür Yolu Festivallerini hayata geçirdiklerini aktaran Ersoy, "Bu yıl 16 şehrimizde toplamda 8 aylık süreci kapsayan şekilde festivallerimizi gerçekleştiriyoruz. İş Bankasının 100. yılı vesilesiyle, ekonomik bağımsızlık kadar kültürel bağımsızlığımızın da ne denli önemli olduğunu bir kez daha hatırlıyor, bu değerli kurumumuzu yürekten kutluyorum" şeklinde konuştu.  İş Bankasının Türkiye'nin kalkınmasına ve uluslararası rekabet gücüne katkı sunarak, Atatürk'ün vizyonuna sadık kaldığını vurgulayan Ersoy, sözlerini şöyle sürdürdü: Bugün, İş Bankası sadece finansal alandaki başarılarıyla değil, sosyal sorumluluk projeleri, sanata ve kültüre yaptığı katkılarla da Atatürk'ün ileri görüşlü bakış açısının bir temsilcisi olmuştur. Gelecek yüzyıla bakarken, Atatürk'ün vizyonuna bağlı kalarak, dünya ile rekabet eden bir Türkiye'nin inşasında hepimizin üzerine düşen büyük sorumluluklar vardır. İş Bankasının 100 yıllık yolculuğu, yalnızca bir bankanın değil, bir milletin kararlılığı, inancı ve geleceğe olan umudunun da hikayesidir.

DİL BAYRAMI'MIZ KUTLU OLSUN Haber

DİL BAYRAMI'MIZ KUTLU OLSUN

"Türk dili, dillerin en zenginlerindendir; yeter ki bu dil şuurla işlensin." ''Türk Dili Tetkik Cemiyeti'' adıyla 12 Temmuz 1932'de kurulan ve daha sonra "Türk Dil Kurumu" ismini alan cemiyet, ''Birinci Türk Dil Kurultayı''nı 26 Eylül-6 Ekim 1932 tarihleri arasında yaptı. Türk Dil Kurumu 92 yıl önce, çok sayıda bilim adamı, gazeteci, yazar, devlet adamı ve sanatçı gibi önemli meslek gruplarını topladığı Türk Dili Kurultayı’nda Türkçenin önemini vurgulamak için 26 Eylül gününü "Dil Bayramı" ilan etti. "Türk milleti, dilini de yabancı diller boyunduruğundan kurtarmalıdır" Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 2 Eylül 1930'da Prof. Sadri Maksudi (Arsal) Bey'in ''Türk Dili İçin'' adlı kitabının iç kapağına, ''Milli his ile dil arasındaki bağ çok kuvvetlidir. Dilin milli ve zengin olması, milli hissin gelişmesinde başlıca etkendir. Türk dili, dillerin en zenginlerindendir; yeter ki bu dil şuurla işlensin. Ülkesini, yüksek istiklalini korumasını bilen Türk milleti, dilini de yabancı diller boyunduruğundan kurtarmalıdır.'' ifadelerini yazmıştı. 2 Temmuz 1932'de başlayan ve 11 Temmuz'da sona eren "Birinci Türk Tarih Kongresi"nin ertesi günü, Çankaya'da dil bilimcilerin de katıldığı toplantı sonunda Atatürk, ''Türk Tarihi Tetkik Cemiyeti gibi bir de ona kardeş bir dil cemiyeti kuralım. Adı Türk Dili Tetkik Cemiyeti olsun." talimatı verdi.  Cemiyet, aynı gün 12 Temmuz 1932'de kuruldu. Cemiyetin kurucuları arasında hepsi milletvekili ve dönemin tanınmış edebiyatçıları, Samih Rifat (Başkan), Ruşen Eşref (Ünaydın), Celal Sahir (Erozan) ve Yakup Kadri (Karaosmanoğlu) beyler yer aldı. Amaçlarını, "Türk dilinin öz güzelliğini ve zenginliğini meydana çıkarmak, onu yeryüzü dilleri arasında değerine yaraşır yüksekliğe eriştirmek." olarak ilan eden Cemiyet, 26 Eylül - 5 Ekim 1932 tarihleri arasında Dolmabahçe Sarayı'nda Birinci Türk Dili Kurultayı'nı topladı. Bu ilk kurultayın açılışı, 27 Eylül tarihli Vakit gazetesinde şöyle yer aldı: "Saat 14.00...Herkes yerinde idi. Biraz sonra Türk'ün büyük mürşidi Gazi hazretleri, yanlarında Büyük Millet Meclisi Reisi Kazım Paşa, Maarif Vekili Reşit Galip Bey, Fethi Bey, Ordu müfettişlerinden Fahrettin, Ali Sait paşalar, kumandanlardan Şükrü Naili, Salih paşalar olduğu halde salona dahil oldular. Bu esnada şehir bandosu, İstiklal Marşı'nı terennüm etmeye başladı." Kurultayda farklı meslek gruplarından insanlar yer aldı Dil bilimcilerin yanı sıra yazarların, her meslekten aydınların, halk temsilcilerinin katıldığı kurultayda çalışma kolları kuruldu. Ahmet Cevat (Emre) "Sözlük-Terim Kolu", Ragıp Hulusi (Özden) "Derleme Kolu", Hasan Ali (Yücel) ''Lenguistik-Filoloji Kolu'', İbrahim Naci (Dilmen) "Yayın Kolu" başkanlığına getirildi. "Türk dili, dillerin en zenginlerindendir; yeter ki bu dil şuurla işlensin." ''Türk Dili Tetkik Cemiyeti'' adıyla 12 Temmuz 1932'de kurulan ve daha sonra "Türk Dil Kurumu" ismini alan cemiyet, ''Birinci Türk Dil Kurultayı''nı 26 Eylül-6 Ekim 1932 tarihleri arasında yaptı. Türk Dil Kurumu 92 yıl önce, çok sayıda bilim adamı, gazeteci, yazar, devlet adamı ve sanatçı gibi önemli meslek gruplarını topladığı Türk Dili Kurultayı’nda Türkçenin önemini vurgulamak için 26 Eylül gününü "Dil Bayramı" ilan etti. "Türk milleti, dilini de yabancı diller boyunduruğundan kurtarmalıdır" Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 2 Eylül 1930'da Prof. Sadri Maksudi (Arsal) Bey'in ''Türk Dili İçin'' adlı kitabının iç kapağına, ''Milli his ile dil arasındaki bağ çok kuvvetlidir. Dilin milli ve zengin olması, milli hissin gelişmesinde başlıca etkendir. Türk dili, dillerin en zenginlerindendir; yeter ki bu dil şuurla işlensin. Ülkesini, yüksek istiklalini korumasını bilen Türk milleti, dilini de yabancı diller boyunduruğundan kurtarmalıdır.'' ifadelerini yazmıştı. 2 Temmuz 1932'de başlayan ve 11 Temmuz'da sona eren "Birinci Türk Tarih Kongresi"nin ertesi günü, Çankaya'da dil bilimcilerin de katıldığı toplantı sonunda Atatürk, ''Türk Tarihi Tetkik Cemiyeti gibi bir de ona kardeş bir dil cemiyeti kuralım. Adı Türk Dili Tetkik Cemiyeti olsun." talimatı verdi.

BANDIRMA GEMİ MÜZESİ'Nİ  üç ayda 149 bin kişi ziyaret etti Haber

BANDIRMA GEMİ MÜZESİ'Nİ üç ayda 149 bin kişi ziyaret etti

Büyükşehir Belediyesinden yapılan yazılı açıklamaya göre, Türkiye'nin en önemli tarihi kentlerinden biri olan Samsun çok sayıda müzeye ev sahipliği yapıyor. Samsun'daki müzelerden 5'i Büyükşehir Belediyesi sorumluluğunda bulunuyor. Her yıl ziyaretçi sayısını artıran Bandırma Gemi Müzesi, Kent Müzesi, Amazon Köyü, Havza Atatürk Evi ve Bafra Tütün Müzesi 2024 yılının yaz döneminde 213 bin 627 ziyaretçiyi ağırladı. - En fazla ilgi Bandırma Müzesi'ne Büyükşehir Belediyesi sorumluluğundaki müzelerden en fazla ilgiyi Bandırma Gemi Müzesi ve Milli Mücadele Açık Hava Müzesi görüyor. Üç aylık yaz döneminde 148 bin 860 kişi tarafından ziyaret edilen müze Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının 19 Mayıs 1919'da Samsun'a geldiği Bandırma Vapuru'nun replikası. Müzede o döneme ait birçok eser yer alırken kamara bölümünde ise Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının bir toplantısı bal mumu heykellerle canlandırılıyor. 2024 yılının 3 aylık yaz döneminde 35 bin 851 kişi tarafından ziyaret edilen Amazon Köyü, Amazon kadınların günlük yaşamlarından kesitleri yansıtıyor. Avrupa'nın en prestijli 6 müzesinden biri olan ve 9 ay kapalı kalmasının ardından 5 Haziran'da yeniden hizmete açılan "Samsun Kent Müzesi" yaz döneminde 5 bin 660 kişiyi ağırladı. Türkiye'nin ilk tütün müzesi olma özelliği taşıyan Bafra Tütün Müzesi ise yaz döneminin 3 ayında 11 bin 785 kişi tarafından ziyaret edildi. Kurtuluş mücadelesinin ilk adımın atıldığı Havza'daki Atatürk Evi'ni ise yaz döneminde 11 bin 471 kişi ziyaret etti. Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Halit Doğan, "Odak Samsun" diyerek Samsun'un tarihi, kültürel ve doğal güzelliklerini herkese tanıtmayı hedeflediklerini vurguladı. Doğan, ilk adım şehri Samsun'da bu anlamda müzelerin çok değerli olduğuna işaret ederek, şunları kaydetti: Samsun'umuz tarihi ve kültürü ile çok zengin bir şehir. Birçok müzeye ev sahipliği yapıyoruz. Bu müzelerden 5 tanesi bizim sorumluluğumuzda. Biz şehrimizin müze zenginliğini daha fazla öne çıkarmak, kültür ve tarih turizminde de Samsun’umuzu odak yapmak istiyoruz. Müzelerimize olan ilgi de bu anlamda çok değerli. Ben herkesi Samsun’umuzdaki müzeleri görmeye, tarihe ve kültüre ışık tutan bu yerleri ziyaret etmeye davet ediyorum.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.