Antalya Haberleri - Son Dakika Antalya Haber Güncel Gelişmeler

Türkiye nakillerde ilk sırada

Doç. Dr. Erkan Ölçücüoğlu, Antalya Organ ve Doku Nakli Bölge Koordinasyon Merkezi tarafından, Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Cumhuriyet Salonu'nda düzenlenen "Beyin Ölümü Tanısı Donör Bakımı Uzman Hekim Eğitimi" programında, yapılan nakilleri ve bağış süreçlerini anlattı. Türkiye'de 33 bin civarında hastanın organ nakli beklediğini belirten Ölçücüoğlu, "Amerika'da ise 103 bin hasta nakil bekliyor. Amerika'da her gün 17 hasta, bizde ise 6-7 hasta organ beklerken ölüyor. Onlarda 8 dakikada bir, bizde ise 24 dakikada bir hasta organ nakli listesine vizite ekleniyor." dedi. Ölçücüoğlu, beyin ölümü tanılarının artmasına rağmen bağış için aile izin oranlarının düştüğünü vurgulayarak, 2010'lu yıllarda aile izni oranlarının yüzde 28'i bulduğunu, Kahramanmaraş merkezli depremlerle yüzde 17'lere düştüğünü dile getirdi. Bu yılın ilk çeyreğinde yüzde 26'nın üzerine tekrar çıkmayı başardıklarını aktaran Ölçücüoğlu, şöyle devam etti: "Şu anda üç vakadan biri tıbbi nedenlerden dolayı kullanılamıyor. Bunu çözümlemek gerekiyor. Enfeksiyonun yanı sıra ileri yaş nüfus artıyor, yoğun bakım da artıyor. Enfeksiyon kısmını halletmemiz gerekiyor. Beyin ölümü oranları yukarı çıkıyor ama aile izin oranlarımız ve kullanım oranlarımız aynı düzeyde gitmiyor. Tüm organ nakillerinde çok iyi altyapıya sahibiz. Çok tecrübeli cerrahlarımız, ekiplerimiz var. Kadavradan nakillerde dünyada üçüncü sırada, canlıdan nakillerde ise birinci sıradayız. Bunu ters çevirmek gerekiyor. Onun için beyin ölümünden bağışların artması lazım." "Antalya kompozit doku nakillerinde bir numara" İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Behzat Özkan da ülkenin böbrek, karaciğer ve diğer nakillerde son yıllarda sağladığı başarının önemini anlatarak, Antalya'nın kompozit doku ve kompozit doku dışındaki nakillerde sadece Türkiye'de değil, dünyada bir numara olduğunu ifade etti. Kamu ve özel sağlık kuruluşlarında başarılı organ nakilleri yapıldığına işaret eden Özkan, şunları kaydetti: "Bilginin yanında ilgiyle yürüyen bir meslek. Bilgiye ulaşmak artık günümüzde daha kolay. Bir tuşa basıp bilgiye evden ulaşabiliyorsun ama işi götüren ilgidir. İlgilenmezseniz bilginin anlamı yoktur. Burada biz yöneticilere büyük sorumluluk düşüyor. Beyin ölümü gerçekleştiği an ikna çalışmalarına başlamamız gerekiyor. Çünkü 1 kişi, 5 kişiye can katıyor." Antalya Organ ve Doku Nakli Bölge Koordinasyon Merkezi Sorumlu Hekimi Gözde Özge Ertunç ise hastanın beyin ölümü gerçekleşmesinden sonraki yapılan koordinasyonu anlattı. Türkiye'de organ ve doku nakli süreçlerinin iyileştirilmesine katkı sunması hedeflenen eğitimde, "Beyin ölümü tanısı ve radyolojik incelemeler", "Donör bakımı", "Donör bakımında enfeksiyon yönetimi", "Yoğun bakımdaki hasta yakınlarıyla iletişim" konuları da ele alındı.

Türk kıyılarının "yerli muhafızları" göreve başladı

Savunma Sanayi Başkanlığı ile 18 Şubat 2019'da imzalanan sözleşmeyle Antalya Serbest Bölge'de faaliyet gösteren ARES Tersanesince yürütülen sahil güvenlik botu üretimi projesinde son aşamaya gelindi. Proje kapsamında üretilmesi planlanan 188 bottan 170'den fazlası tamamlanarak teslim edildi. Birkaç ay içinde son sevkiyatların teslim edilmesiyle proje tamamlanmış olacak. İki iç dizel motor ve su jetleri ile karbon takviyeli gelişmiş kompozit kullanılarak vakum infüzyon teknolojisiyle üretilen botlar, denizlerde düzensiz göç, kaçakçılıkla mücadele, arama kurtarma ve güvenlik operasyonlarında kullanılacak. 12 metre boyundaki ARES 35 FPB (Fast Patrol Boat-Süratli Devriye Botu) azami 35 knot sürat ve 160 deniz mili menzile sahip. Türk Loydu norm ve kurallarına göre inşa edilen botlar, Türkiye'nin tüm kıyılarında faaliyet gösteriyor. "Gemi inşa tarihinde en yüksek hacimli seri üretimini gerçekleştirdik" ARES Tersanesi Genel Müdürü Oğuzhan Pehlivanlı, kontrol botu projesine, ilk etapta Sahil Güvenlik Komutanlığı için 105 bot tedarik edilmesi ile başladıklarını, daha sonra Emniyet Genel Müdürlüğü, Ticaret Bakanlığı Gümrükler Muhafaza Genel Müdürlüğü ve KKTC Sahil Güvenlik Komutanlığı için de ek siparişlerle sayının 188'e çıktığını söyledi. Gemi inşa tarihinde en yüksek hacimli seri üretim projesini gerçekleştirdiklerini belirten Pehlivanlı, başlangıçta her iki ayda 6, son aşamalarda ise 8 botu teslim ettiklerini ve bunun da önemli bir başarı olduğunu kaydetti. Herhangi bir gecikme yaşamadan botları teslim ettiklerini vurgulayan Pehlivanlı, son üretimin devam ettiğini ve bunu da birkaç ay içinde son kullanıcıya ulaştıracaklarını bildirdi. Pehlivanlı, özverili çalışma, iyi planlama, materyal akışının düzgün işlemesi ile projeyi tamamlamanın gururunu yaşadıklarını dile getirdi. Botların son kullanıcıların taleplerine göre tasarlandığını aktaran Pehlivanlı, "Botlar 12 metre boyunda, içerisindeki sistemler normal bir 12 metrelik tekneye göre çok daha fazla. Seyir sistemleri, navigasyon, platform yönetimi, sensörleri, yazılımla entegreli oldukça iyi donatılmış durumda. İşlettiğimiz kurgu son kullanıcının bizden talep ettiklerinin tamamına karşılık verir nitelikte." diye konuştu. Pehlivanlı, 170'den fazla botun teslim edildiğini dile getirerek, "Botlarımız her yerde, neredeyse sahildeki her ilçemizde bir botumuz var, Marmara'da, Akdeniz'de, Karadeniz'de, Ege'de her yerde botlarımızı görebilirsiniz. Biz de bu bölgelere gittiğimizde botlarımızı görünce çok mutlu oluyoruz." dedi.

SOLOTÜRK Antalya'da gökyüzünü süsledi

Konyaaltı Sahili açıklarında düzenlenen uçuşlarda, SOLOTÜRK'ün yaptığı akrobasi hareketleri beğeni topladı. Alçak uçuşlar ve farklı manevralar, yerli ve yabancı turistler ile Antalyalıları heyecanlandırdı. Plaja gelenler, bu anları cep telefonlarıyla kaydetti. SOLOTÜRK'ün eğitim uçuşlarında sergilediği performans izleyenlerden alkış aldı. Sahil bandında eğitim uçuşlarını yöneten SOLOTÜRK pilotları da ilgi gördü. Eğitim uçuşunun ardından vatandaşlar, pilotlarla fotoğraf çektirdi.

Antalya 2024'te yaklaşık 17,3 milyon ziyaretçiyle tarihi rekor kırdı

Bakan Ersoy, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Antalya'da rekorlarla dolu bir yılın geride bırakıldığını belirtti. Antalya'nın 2024'te turizmdeki büyük başarısına yakından tanıklık etmekten büyük mutluluk duyduğunu aktaran Ersoy, şunları kaydetti: "Dünya turizminin en önemli merkezlerinden biri olan şehrimiz, toplam 17 milyon 278 bin 103 ziyaretçi ile tarihinin en yüksek ziyaretçi sayısına ulaşarak adeta rekorlar yılı yaşadı. En çok ziyaretçi gönderen ülkeler sıralaması; 1 Rusya, 2 Almanya, 3 İngiltere, Antalya'mıza yurt dışından gelen Türk vatandaşlarımızın sayısı da ilk kez 1 milyon barajını aştı. Bu tarihi başarı, şehrimizin uluslararası cazibesini bir kez daha gözler önüne serdi." Ersoy, Antalya turizminin doğal güzellikleri, tarihi zenginlikleri ve dünya standartlarındaki hizmet kalitesiyle büyümeye ve Türkiye'yi turizm merkezi olarak zirvede tutmaya devam ettiğine işaret ederek, "Bu başarıda emeği geçen tüm paydaşlarımıza teşekkür ediyor, 2025 yılında yeni rekorlara imza atmayı diliyoruz." ifadesini kullandı.

Antalya'da 235 bin sentetik ecza ele geçirildi

Valilikten yapılan açıklamaya göre, İl Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şubesi ekipleri, şüpheli E.M'nin kente yüklü miktarda uyuşturucu sevk edeceği ve torbacı olarak tabir edilen kişiler aracılığıyla satılacağı bilgisi üzerine harekete geçti. Zanlının kullandığı tırda yapılan aramada 235 bin 424 sentetik ecza ele geçirildi. Antalya'da tek seferde ele geçirilen en yüksek miktar Gözaltına alınan E.M, emniyetteki işlemlerin ardından sevk edildiği adliyede çıkarıldığı hakimlikçe tutuklandı. Bu arada, Antalya'da tek seferde ele geçirilen en yüksek miktarda sentetik ecza olduğu belirtildi.

Antalya'da turizmcilerin 2025 hedefi 18 milyon turist

Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği Başkanı Kaan Kavaloğlu, Ekonomi Muhabirleri Derneği'nin Antalya'daki üyeleriyle Kundu Turizm Merkezi'ndeki bir otelde bir araya geldi. Turizmde 2024'ü değerlendiren Kavaloğlu, Antalya'da güzel bir yıl geçirdiklerini ve 17 milyon yabancı turistle yılı kapatacaklarını söyledi. Bu rakamın önemli bir başarı olduğunu dile getiren Kavaloğlu, "2025'teki hedefimiz 18 milyonun üzerinde turisti Antalya'da ağırlamak." dedi. Bu yıl en fazla ana pazar olan Rusya'dan turist ağırladıklarını belirten Kavaloğlu, Rusya'yı Almanya ve İngiltere'ni takip ettiğini kaydetti. Kavaloğlu, Almanya ve İngiltere pazarlarında önemli bir artışın gerçekleştiğini, gelecek yıl da bu iki pazardan çift haneli bir büyüme beklediklerini bildirdi. Polonya pazarında da yüz güldürecek nitelikte büyüme olduğunu anlatan Kavaloğlu, pazarı çeşitlendirme yönündeki çalışmalara gelecek yıl da devam edeceklerini ifade etti. "Alternatif turizm unsurlarındaki payımızı artırmak istiyoruz" Kavaloğlu, kış sezonunda da turizmi beklenenin üzerinde hareketlendirmek istediklerini kaydederek şunları söyledi: "Gerek Türkiye Turizmi Tanıtma ve Geliştirme Ajansı gerekse turizmciler olarak turizmi çeşitlendirmeye yönelik çalışmalar yapmaktayız. Antalya deniz, kum, güneş üçlüsünün dışında tarihi, doğası, kültürel değerleri, sağlık ve spor için de turist çeken bir destinasyon. Sağlık, spor gibi alternatif turizm unsurlarındaki payımızı artırmak istiyoruz. Kış sezonunda daha fazla turist hareketliliği sağlayarak daha fazla otelin açık kalmasını ve personelin 12 ay boyunca istihdam edilmesini istiyoruz." Sürdürülebilirlik konusuna da sıkı sıkı sarıldıklarını belirten Kavaloğlu, turizmde yakalanan başarının devam edebilmesi için sadece turizm tesislerinin değil, herkesin sürdürülebilirlik konusunda elini taşın altına koyması gerektiğini vurguladı. Turizmin çok hassas bir sektör olduğunu, en ufak olumsuz havadan etkilenebildiğini dile getiren Kavaloğlu, "Yıllardır bunu tecrübe ediyoruz. Thomas Cook iflası, dünyası saran salgın, 6 Şubat depremleri, son olarak da FTI'nın iflası. Bu nedenle biz turizmciler gelecek dönemler için açıklama yaparken, sonuna 'inşallah' kelimesini kullanırız. Çünkü salgını atlattık, çok iyi bir sezon olacak dediğimizde büyük bir depremle karşılaştık." dedi. Kavaloğlu, seyahat grubu FTI'nin iflası nedeniyle hiçbir turistin mağdur edilmediğini ve memnun bir şekilde ülkelerine gönderildiğini sözlerine ekledi.

Züccaciye sektörü yılı 6,25 milyar dolarlık ihracatla kapatacak

Züccaciyeciler Derneği (ZÜCDER) Başkanı Mesut Öksüz, sektörlerinin yılı 6,25 milyar dolar ihracatla kapatacağını belirterek, gelecek yıl için 6,5 milyar dolarlık ihracat hedefi koyduklarını söyledi. Antalya'da düzenlenen 14. Uluslararası Ev ve Mutfak Eşyaları Üretici ve Marka Zirvesi'ne katılan Öksüz, AA muhabirine, küresel ekonomik durgunluk ve ABD'deki başkanlık seçimi nedeniyle yaşanan belirsizliğin sektörü de etkilediğini ifade etti. Yıl içinde gerçekleştirilen fuar, zirve gibi etkinliklerle yıllık ortalama ihracat rakamına ulaştıklarını aktaran Öksüz, "Yılı 6,25 milyar dolarla kapatacağız. Önümüzdeki yıl yüzde 10'luk büyüme hedefine ulaşmak için mücadelemizi sürdüreceğiz. Gelecek yıl için 6,5 milyar doların üzerinde bir ihracat hedefimiz var." dedi. Yerli markaların son yıllarda yurt dışında tanınırlığının arttığını vurgulayan Öksüz, dünyanın her yerinde restoranlarda, evlerde, bir bardağı veya bir tabağı kaldırınca altında Türk markasının adının yazdığını dile getirdi. Sektörün 200'e yakın ülkeye ihracat gerçekleştirdiğini anlatan Öksüz, "Ülkelerin neredeyse yüzde 90'ına ihracat yapıyoruz. En fazla ihracat yapan ülkeler sıralamasında Türkiye, 9'uncu sırada. En fazla İngiltere'ye ihracat yapıyoruz. İhracatımızın neredeyse yüzde 10'unu İngiltere'ye gerçekleştiriyoruz. Daha sonra Almanya, Fransa, İtalya, ABD geliyor." diye konuştu. "Türkiye, dünya pazarındaki payını artırabilecek potansiyele sahip" Öksüz, Çin'in liderlik yaptığı 300 milyar dolarlık pazar hacmine sahip dünya züccaciye sektöründe Türkiye'nin ilk 10'da yer almasının gurur verici olduğunu ifade etti. Türkiye'nin pazar payını artırabilecek potansiyeli bulunduğuna dikkati çeken Öksüz, şöyle devam etti: "Bugün dünyada hatırı sayılır çok sayıda markamız var. Camda, porselende, dünyanın neresine giderseniz gidin sektörle uğraşan herkes Türkiye'deki firmaların ismini bilir. Birçok ülkedeki firmalar bize ulaşıyor, 'Biz şu firmanın distribütörlüğünü almak istiyoruz, bize vermiyorlar, yardımcı olur musunuz?' diyorlar. Bu da firmalarımızın ne kadar güvenilir ve hatırı sayılır bir noktada olduğunu gösteriyor." Öksüz, dış ticaret fazlası vererek ülke ekonomisine katkı sağlayan bir sektör olduklarını da sözlerine ekledi.