TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Uygulamalarımız appstore googleplay
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik

haberingundemi.com.tr - Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

DENETİME TABİ OLMAYAN BİR MEKANİZMA DÜŞÜNÜLEMEZ Haber

DENETİME TABİ OLMAYAN BİR MEKANİZMA DÜŞÜNÜLEMEZ

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplanan AK Parti Merkez Yürütme Kurulu (MYK), sona erdi. Parti Sözcüsü Ömer Çelik, toplantı sonrasında konuştu.  Cumhur İttifakı olarak çalışmalarımızı yürütüyoruz  Ömer Çelik'in konuşmasından satır başları şöyle: Bugün Mali İşler Başkanı'mız sunum yaptı. Bu faaliyetlerimizin bütçesinin nasıl ele alınacağı bakımından sunumu dinledik.  Kardeşlik içinde güzel devir teslim oluyor. İlçe kongrelerimizin dinamizminden, göreve gelen ve devreden arkadaşlarımızın bunun bir bayrak yarışı olduğunu vurgulamalarından memnuniyet duyuyoruz. Teşkilatlarımız bizim göz bebeğimiz.  Cumhurbaşkanımızın iç cephe çağrıları ile ilçelerden başlayarak bu mesajın verilmesi hedeflenmekte.  Ramazan sonundaki günlerde il kongrelerimizle ilgili takvimin ne olacağı arz edilecek. Kadın ve gençlik kollarımızın kongreleri de başladı. Bütün arkadaşlarımız bu kongrelere yoğun şekilde katılacak. İç cepheyi güçlendirme siyasetini devam ettireceğiz.  Muhalefet tarafından yoğun şekilde "Cumhur İttifakı içinde çatlak" şeklinde açıklamalar yapıldı. Bu açıklamaların bizim gündemimizde yeri yok. Muhalefet içindeki grupların çatışmalarını yoğun biçimde görüyor ve takip ediyoruz. Cumhur ittifakını oluşturan ilkeler ile kararlı şekilde yürüyerek Türkiye Yüzyılı çalışmalarını yürütüyoruz. Cumhur İttifakı genel düzeyde yürüyen ittifak değil ilçelerde beldelerde köylerde vatandaşta buluşturan bir ittifakız.KKTC'nin kuruluşunun 41. yılı. 41 kere maşallah diyelim. Bu mücadeleler içinde KKTC egemen bir devlet olarak, milletimizin göz bebeği. Bir sürü badireler atlatarak yoluna devam ediyor. Tüm bu tuzaklara rağmen KKTC, bölgede var oluşunu sürdürüyor. Her zaman yanında olduk ve bundan sonra da olacağız.  Bütün toplantılarımızda ilk gündemimiz Gazze'dir. Batı Şeria'daki hassasiyetimiz yüksektir. İlhaktan bahsetmeleri daha büyük soykırımlara imza atmak istediklerinin beyanıdır. Lübnan'a dönük saldırılar devam ediyor. Suriye ve İran'a tehdit devam ediyor. Uluslararası hukukun tamamına saldıran bir şebeke ile karşı karşıya olduğumuz, çılgın gözü dönmüş bir katliam şebekesi ile karşı karşıyayız. Bütün dinleri bütün insanları tehdit eden şebeke ile karşı karşıyayız. Gazze tüm insanlığın tamamıdır. Gazze savunmadan tüm bunları savunmak söz konusu olamaz. Somut adımlar atılması gerekir. Silah verilmemesi gerekir çağrımızın yerine getirilmesi bu katliamları engelleyecek.  BRICS toplantısı sonrası muhalefetin spekülasyonları oldu. Muhalefetin Türkiye yön değiştiriyor yaklaşımı var. Kes kopyala yöntemi ile davranıyorlar. Türkiye eksen kayması yaşıyor demişlerdi. Etrafımızda bulunan ülkelere yönelik politikalara uymadığınızda, hemen Türkiye'nin ekseni kayıyor diye dış odaklı kampanya olmuştu.  Arap baharı söz konusu olduğunda o zaman Türkiye "Arap baharı diye dalga geliyor, tarihsel derinliği görmek lazım. Yumuşak geçişlerle yönetmek gerek" dediğimizde de eksen kayması yaşanıyor demişlerdi. Bu müstakil politikaları uygulayınca eksen kaymasını Türkiye'nin önüne getiriyorlardı. Uydurulmuş kavramlardan biriydi. Türkiye kendi tarihine bakarak dünyanın bütün platformlarında olmayı arzu eden politika gerçekleştiriyor. Cumhurbaşkanı'mız küresel sistemin ana kolonları üzerinde Türkiye'nin söyleyecek sözlerinin olduğunu gösteriyor.  Son yıllarda iklim konusu büyük bir gündem teşkil ediyor. Asıl tedbiri alması gerekenler onlarken fakir ülkeleri tedbir almaya sokma yaklaşımı sergiliyor. Bugün iklim konusunda herkesin sorumluluğu vardır ama dünyayı asıl kirleten gelişmekte olan ülkelerin politikalarıdır. Onların bütçe ve sorumluluk açısından öncü olmaları gerek.  Sayın Emine Erdoğan'ın öncülük ettiği sıfır atık hareketi bir BM mekanizması haline gelmiştir.  KKTC'nin Türk devletleri teşkilatında yer alması dünyaya verilmiş bir mesajdır. Bundan rahatsız oldular. Bu sorunu ortaya çıkaran, sınır sorunu olan, Güney Kıbrıs'ı Avrupa Birliği'ne alanlar sorunun kaynağıdır. Avrupa Birliği'nin meselesi bu değildir. KKTC'nin her alanda desteklenmesi için bütün girişimler sürdürülecek.  CHP genel başkanı özel, yerel seçimler sonrası yaptığı hatayı ısrarla sürdürüyor. Merkezi yerel iktidar söylemi vardı. Genel seçim Türkiye'yi yönetecek iktidarı, yerel seçim de belediyeleri belirtiyor. Hepimizin sicil amiri vatandaşımız. Türkiye'de denetime tabii olmayan kamu idaresinin parçası düşünülemez. Bu denetimler konusunda eleştiriler getirildi. Maalesef 'namussuzca siyasi talimat' deniyor. Bu yakışın almayan bir söz. Bunu çok sık kullanılmaması gerektiğini, kullanana dönen bir takım sonuçlar doğuracağını söylemiştik. Namus kelimesi kullanarak bütün belediyelere kefil olduğunu demişti. Bu kelime çok mühim kelimedir. Bir siyasi alfabe yetersizliği ile alelade şekilde kullanmamak lazım. Siyasi namus kavramı yüksek nitelikli kavramdır. Bu sözleri kendilerine iade ediyoruz aynen. Hukuki konutu da partimiz değerlendirecektir. Bu bayağı bir kavgada bile kullanılmayacak bir dil.  Şu an 3-4 parça halinde CHP yönetiliyor. CHP görüşünü anlamak için minimum 4 yere bakmanız gerekiyor. Maalesef CHP kendi partilerini yönetme konusundaki zaafı kapatmak için AK Parti'ye karşı hakaret ediyor. Hakimleri savcıları müfettişleri tehdit ediyorlar. Bunun kendilerine de faydası yok. Kamu düzeni parçası olan herkes Anayasa'nın verdiği yetki ile yapıyor bunu. Siyaset üretimindeki cari açık siyasi üslupsuzlukla kapatılamaz.  Biz bu hakaretler cevap verebilecek kabiliyete de sahibiz. Vatandaşımız için her türlü mücadeleye gireriz. Siyasette bir sürü imkan vardır. Genel yerel iktidarı şeklinde iki iktidar yok. Türkiye'de bir tane iktidar var bir tane anayasal düzen var. Bir savrulma içine giriyorlar. Denetim herkes için geçerlidir. Bu siyasi tartışmayı yapacaksak temiz bir dille yaparız.  Denetleme yapılsın ve vatandaşın önüne konulsun. İsraf ve yolsuzluk söz konusu ise bunları tartışalım. SGK borçları katlanarak artıyor. Bunun ödememek gibi durum siyaset değil. Bunun ödenmemesi de SGK'dan faydalanan vatandaşların hakkı. Bu vatandaşa karşı bir cürüm. Bunlar son derece basit temel ilkeler. Siyasi mücadeleyi yaparız ama böyle bilinç problemi olan çirkin dil olursa bu kavgalara girmesini çok iyi bilen siyasi kadroyuz. Hepsi vatandaşın hakkıdır.  ABD seçimlerinde net bir tablo ortaya çıktı. Trump'ın zaferi söz konusu oldu. Seçimden önce yapılan tahminler boşa çıktı. Sayın cumhurbaşkanımızın talimatı var; kabine üyelerimiz Trump yönetiminin iş başı yapması ile bir yol haritası çıkaracaklar.  Bölgedeki hareketliliği takip ediyoruz. Yıllar evvel kara harekatına karar verilip bundan 1 ay 2 ay sonra harekete geçiliyordu. Şimdi bu durumda değiliz. Talimat verildiği anda harekete geçecek şekilde tetiktedir askeri güçlerimiz. Talimat verildiği anda TSK bu harekata başlayacak konumdadır. En önemli hassasiyetimiz sınırlarımızdan 30 km derinliğin korunmasıdır. Bu derinlikte bir terör faaliyeti görürsek bunu tehdit sayarız ve harekat gerçekleşir. Terör devletçikleri kurulmaya çalışılıyordu. CHP adına konuşanlar mavi vatanı eleştirirken kara harekatlarını da eleştiriyorlardı. Bu harekatlar olmasa terör devletçileri olacaktı. Silahlı kuvvetlerimiz bu yapılanmaları darmadağın etti.  

ÇELİK: NEFRETİ HİMAYE CHP'YE YAKIŞMADI Haber

ÇELİK: NEFRETİ HİMAYE CHP'YE YAKIŞMADI

ÇELİK: NEFRETİ HİMAYE CHP'YE YAKIŞMADI AK Parti MKYK toplantısı sonrasında basın toplantısı düzenleyen AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, şu ifadeleri kullandı:  Kongre süreci ile ilgili MKYK'mıza teşkilat başkanımız Erkan Bey tarafından kapsamlı bir sunum yapıldı. Bu takvimin Mart sonuna kadar yetiştirilmesi bekleniyor. Mart sonunda büyük kongre ile ilgili takvim netleşecek. 21 Eylül itibariyle delege seçimleri takvimi söz konusu olacak. 12 Ekim'de belde kongreleri olacak. İlçe kongreleri de 12'de olacak. 93 kadar sürmesi söz konusu. 28 Aralık'ta il kongreleri başlayacak. Mart sonuna kadar yetişmesi ve büyük kongre gerçekleşecek. Takvimde ileri doğru sarkmalar olabilir. Bu süreçte mekanik bir kongre süreci olarak değerlendirmiyoruz yeni ritme göre teşkilatlarımızın vatandaşlarımızla buluşması var. Orta vadeli program 5 Eylül'de açıklanacak. Ekonomi yönetimine dönük olarak bakan arkadaşlarımızın istifasının yalan olduğunu söylemek isterim. Spekülasyon amaçlı bunlar. Pozitif sonuçlardan rahatsız olanların kara propaganda faaliyetleri. Esas olan milletin taleplerini yerine getirmek. biz yolumuza devam ediyoruz.  Yeni dönemdeki siyasi faaliyetler ele alınacak. Eylül ayı içinde genel başkan yardımcılarımız, MKYK üyelerimiz vatandaşlarımızla buluşacak.  Diyarbakır anneleri 6. yılına girdi. Vicdan çağrısı yapan annelere bir kez daha sevgilerimizi iletiyoruz. Bu ülkede herkesin birinci sınıf vatandaş olduğu bilinci ile bu çocukların gelecek kurması arzumuzdur. Bu hakları savunduğunu söyleyenlerin yaptığı terör örgütlerin aparatı haline getirmeye çalışmaktır. Diyarbakır annelerinin eylemi, çocuklarını terörden kurtarmak isteyen annelerin eylemi olarak dünyanın en yüksek çağrılarından biri olmuştur.  Batılı insan hakları örgütlerinden destek verilmemiş olması dikkatle değerlendirilmeli. Çifte standart herkesin dikkatini çekmekte. Bugün demokrasiden yanayım diyenlerin somut bir sınavdır bu. Bu eyleme destek vermiyorsanız söylemleriniz de insan hakları ile hassasiyetleriniz de havada kalmaya mahkûm.  Zaferler ayında partilerinin kuruluş yıl dönümünü de kutladıklarını belirten Çelik, şöyle konuştu: Kabinemizin Ahlat'ta gerçekleşmesi tarihi bir mesaj olmuştur.  Biz milletimizin hafızasında yaralı bilinç yaratmaya çalışan tavrın karşısındayız. Uzun bir devlet geleneğine sahibiz. Göz bebeğimiz olan Türkiye Cumhuriyetimiz ile geleceğe yürüyoruz. İç bünyeyi sağlam tutmak önemli. Siyaseten birbirimizin rakibiyiz ama hasmı değiliz. Netanyahu hükümetinin saldırganlığında iç bünyenin sağlam tutulması önemli. Adlarımız farklı olabilir, aidiyetlerimiz farklı olabilir ama hepimizin soyadı Türkiye Cumhuriyeti'dir. Herhangi bir virüs üretmeye çalışanlara karşı bu hassasiyetimizi en üst seviyede tutacağız. Atatürkçülük yapmaya çalışıyorum deyip milletin değerlerine saldıranlar Atatürk'e karşı saldırıyorlar aslında. İlk cumhurbaşkanımız ve devletimizin kurucusu Atatürk'ten Erdoğan'a kadar büyük mücadeleler verilmiştir. Atatürk'e ve Erdoğan'a karşı tavırlar mahkum edilmesi gereken tavırlardır. Nefret söylemi unsurudur ve iç cepheyi dağıtmaya dönük hareketlerdir. Yöneticiler arasında rekabet olabilir ama onlara oy veren vatandaşlara hakaret etme hakkı yoktur. Hangi siyasi parti tabanındaki vatandaşımız olursa olsun tüm saldırılara karşıyız. Bize oy versin vermesin vatandaşın iradesi saygıdeğerdir.  Atatürk'e ve cumhurbaşkanımıza dönük bu çirkin dilin yanı sıra bunun topluma da yansıması oluyor. Başörtülülerine dönük uygulamalar nefret söylemlerinin neticesi olarak meydana geliyor. Parti tabanına ve cumhurbaşkanına hakaret eden kişinin protokolde ağırlanıp alkışlanması, hakaretin alkışlanmasıdır... Bir siyasi partiye yakışmayan şey budur. Kendi tabanlarına saldıranların da dolaylı olarak himayesini gerçekleştirmiştir. Bu hakaretleri eden kişinin CHP başkanı tarafından himaye edilmesi son derece yanlış durum olmuştur. Geçmişte CHP genel başkan yardımcılığı yapmış ve şimdi milletvekili olan birinin cumhurbaşkanımıza karşı çirkin dili karşısında verilmesi gereken tepki CHP'de disiplin mekanizmasının işletilmesidir. Siyasi eleştiri ile hakareti birbirine karıştırmamak gerekir. 

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.