TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Uygulamalarımız appstore googleplay
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Abd

haberingundemi.com.tr - Abd haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Abd haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Oscar ödüllerine yeni bir kategori eklendi Haber

Oscar ödüllerine yeni bir kategori eklendi

Akademi CEO’su Bill Kramer ve başkan Janet Yang, yaptıkları ortak açıklamada, "Sinemanın ilk günlerinden itibaren dublör tasarımı, film yapımının ayrılmaz bir parçası olmuştur. Bu teknik ve yaratıcı sanatçılarının yenilikçi çalışmalarını onurlandırmaktan gurur duyuyoruz ve bu önemli anı başarmalarından ötürü kendilerini tebrik ediyoruz" dedi. Akademi'nin prodüksiyon ve teknoloji dalında 100’den fazla dublör bulunuyor. Dublörler için ödül zamanı Yeni ödül fikrinin öncüsü olan David Leitch, kariyerine Brad Pitt gibi yıldızlar için dublörlük yaparak başlamış ve John Wick gibi dublör ağırlıklı filmleri yönetmiştir. Leitch ve dublör koordinatörü Chris O'Hara, yeni ödül kategorisinin eklenmesi için Akademi'ye başvurularda bulunmuştu. Leitch, "Dublörler, her türdeki filmin vazgeçilmez bir parçasıdır ve sinema tarihimizde derin bir kökene sahiptir. Charlie Chaplin, Harold Lloyd ve Buster Keaton gibi erken dönem öncülerinin yerinden, bugünün dublör tasarımcıları ve koordinatörlerinin ilham verici sanatına kadar bu alanda büyük bir evrim yaşanmıştır" dedi. Eksiği giderilecek alanlar var Chad Stahelski, Oscar’ların dublör tasarımı ödülünü eklemesini harika bulduğunu ancak hala yapılması gerekenler olduğunu belirtti. "Dublör tasarımının bir Akademi Ödülü alması harika ama kimlerin bu ödülü alacağını ve kararları kimin vereceğini merak ediyorum. Bu, bir kişinin yaptığı bir şey değildi; tamamen işbirliği gerektiren bir süreçti" dedi.

Enflasyonu düşürmeyi başaracağız Haber

Enflasyonu düşürmeyi başaracağız

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) tarafından İstanbul'da düzenlenen "Yükselen Pazarlar Forumu" kapsamında OECD Türkiye İnceleme Raporu'nun tanıtım etkinliği gerçekleştirildi. Etkinlikte konuşan Bakan Şimşek, Türkiye'nin emsallerine göre performansını değerlendiren bağımsız analizlerin yer aldığı inceleme raporunu ve raporda bulunan önerileri memnuniyetle karşıladıklarını söyledi. Şimşek, rapordaki bazı önerilerin mevcut programda zaten uygulandığını belirterek, ilk hedefin "Güçlü, sürdürülebilir ve yüksek büyümenin temellerini atmak" olduğunu vurguladı. Uygulanan programın temel unsurlarından birinin "Fiyat istikrarını sağlamak ve enflasyonu düşürmek" olduğunu kaydeden Şimşek, enflasyonla mücadelede önemli ilerleme kaydedildiğini, ancak hedefe ulaşmanın zaman alacağını belirtti. "Merkez Bankası Başkanı ve ekibi harika bir iş çıkardı" Bakan Şimşek, kamu borç stokunun milli gelire oranının yüzde 25’in altında olduğunu belirterek, "Mali disiplin çabamız, borç sürdürülebilirliği endişesinden değil, Merkez Bankasına enflasyonla mücadelede destek sağlama isteğimizden kaynaklanıyor. Mali disiplin ayrıca, yapısal uyum için kaynak yaratmak ve yapısal reformları hayata geçirmek için de önemli." diye konuştu. Enflasyon beklentilerinin bu yıl sonu için yüzde 20'lerin ortası olduğunu, 2026'da yüzde 10'lara, sonraki yıl ise tek hanelere düşmesini beklediklerini dile getiren Şimşek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Merkez Bankası Başkanı ve ekibi, para politikasında doğru yönde adımlar atarak harika bir iş çıkardı. Bu, OECD Genel Sekreteri (Mathias Cormann) tarafından da vurgulandı. Parasal sıkılaştırmanın gecikmeli etkileri olduğunu biliyoruz. Negatif mali etkiyi sürdürüyoruz. Gelir politikaları bu yıl daha destekleyici olacak. Yönetilen ve yönlendirilen fiyatlar ya enflasyon hedefinin altında ya da ona paralel ayarlanıyor. Arz yönlü tedbirlere de hız kazandırıyoruz. Özellikle konut ve gıda arzını artırma ve yeşil dönüşüm gibi alanlarda bazı önlemler alınmış durumda." "Kamu maliyesinde harcama disiplini sağlayacağız" Son dönemde küresel alanda yaşanan dalgalanmaların büyüme üzerinde bazı aşağı yönlü riskler oluşturabileceğini ve bu durumun da gelir performansını etkileyebileceğini söyleyen Bakan Şimşek, "Buna rağmen kamu maliyesinde harcama disiplini sağlayacağız. Gelir üzerinde doğrudan kontrolümüz yok, ancak büyüme beklentisi düşük olsa da bu durum iç talebi ve dolayısıyla enflasyonu aşağı çekecektir. Yani sonuç olarak enflasyonu düşürmeyi başaracağız." şeklinde konuştu. Türkiye'nin beşeri sermayesinin güçlü olduğunu anlatan Şimşek, yatırım ortamının iyileştirilmesi, sermaye piyasalarının derinleştirilmesi, kamu maliyesi reformu, vergi reformu ile yeşil ve dijital dönüşüm alanlarındaki yapısal reform önceliklerinden bahsetti. Şimşek, OECD'nin kadınların işgücüne katılımı artırma önerisini çok değerli bulduklarının altını çizerek, "Dünya genelinde doğurganlık oranları düşüyor, Türkiye de buna dahil. Çalışma çağındaki nüfusumuz 2035'e kadar artmaya devam edecek ama artış hızı yavaşlayacak. Bu nedenle kadın işgücüne katılımı artırmalıyız. Şu an bu oran yüzde 36 civarında. OECD ortalaması yüzde 67." diye konuştu. Kadınların işgücüne katılımı için hayata geçirdikleri düzenlemelerden bahseden Şimşek, ebeveyn izni süresini uzatmak için çalıştıklarını, aile yardım desteğinde atılan adımları, okul öncesinden doktora seviyesine kadar eğitimin ve sağlık hizmetlerinin ücretsiz olduğunu anlattı. "Hedefimiz yenilenebilir enerjiye 10 yılda en az 100 milyar dolarlık yatırım yapmak" Bakan Şimşek, yeşil dönüşümün kendileri için bir tercih değil zorunluluk olduğunu belirterek, şu ifadeleri kullandı: "Son 25 yılda petrol ve doğal gaz ithalatı için yaklaşık 1 trilyon dolar ödedik. Bu miktar, aynı dönemdeki toplam cari açığımızın 1,5 katı. Bu nedenle makrofinansal istikrar için fosil yakıtlara ve ithalata bağımlılığı azaltmak hayati önemde. Geçen yıl Türkiye'nin elektrik üretiminin neredeyse yarısı yenilenebilir kaynaklardan geldi. Hedefimiz, önümüzdeki 10 yıl içinde en az 100 milyar dolarlık yatırım yaparak bu oranı yüzde 70'e çıkarmak. Mecliste İklim Kanunu Tasarısı var. Bu yıl onaylanmasını umuyoruz." Şimşek, üretimde verimliliğin artırılması için yapılan çalışmalardan bahsederek, yüksek teknolojili ürün ihracatını artırmak için dijital altyapıya yapılan yatırımlardan da bahsetti. Fiber altyapı, 5G, büyük veri merkezleri ve milli GPS çalışmalarının devam ettiğini dile getiren Şimşek, insan kaynağının yetkinliğinin artırılmasına yönelik çalışmaların sürdüğünü bildirdi. "(Ulaştırma ve altyapıda) Önceliğimiz demir yolu yatırımları" Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek, rekabet olmadan verimliliğin de olmayacağını belirterek, sözlerini şöyle tamamladı: "Bu nedenle küresel entegrasyon ve bölgesel ticaret anlaşmaları çok önemli. AB ile Gümrük Birliği'nin kamu alımları, hizmetler ve tarımı da kapsayacak şekilde güncellenmesini istiyoruz. Son 20 yılda altyapıya yaklaşık 300 milyar dolar yatırım yaptık. Kara yolu ve havalimanı yatırımlarını büyük ölçüde tamamladık. Şu anda en öncelikli konumuz, verimliliği artıran altyapı yatırımları, yani demir yolları. Neden mi? Çünkü bu, karbon salımını azaltmamıza yardımcı olacak. Ayrıca rekabet gücümüzü de artıracak."

Çin, vatandaşlarına ABD'ye seyahat uyarısı yaptı Haber

Çin, vatandaşlarına ABD'ye seyahat uyarısı yaptı

Çin Kültür ve Turizm Bakanlığından yapılan açıklamada, "Çin ile ABD arasında ekonomik ve ticari ilişkilerin bozulması ve ülkedeki güvenlik durumu nedeniyle Çinli turistler ABD'ye seyahatin risklerini değerlendirmeli ve seyahatlerinde dikkatli olmalıdır." ifadesine yer verildi. Çin Eğitim Bakanlığı da ABD'nin Ohio eyaletinde Temsilciler Meclisinde kabul edilen yasa tasarısında yer alan; Çin vatandaşı öğrencilere yönelik negatif hükümlere işaret ederek "Yurt dışındaki öğrencilere, ABD'deki söz konusu eyalette öğrenim görmeyi seçerken güvenlik riski değerlendirmesini yapmalarını hatırlatıyoruz." denildi. Ohio Temsilciler Meclisinde görüşülüp kabul edilen yasa, eyalet bütçesinden fon alan üniversitelere, Çin'in faaliyetlerine işaret ederek "yabancı etkisini kısıtlamaya yönelik önlemler" alma zorunluluğu getirilmesini öngörüyor. Trump'ın "karşılıklı tarife" artışı ve Çin'in tepkisi ABD Başkanı Donald Trump, 2 Nisan'da "karşılıklı tarifeler" kapsamında Çin'e yüzde 34 ek gümrük tarifesi getireceğini açıklamıştı. Çin, ABD'nin tarife artışına tepki göstermiş, yüzde 34'lük tarife artışına karşı aynı oranda ek tarife uygulayacağını duyurmuştu. Başkan Trump da buna karşılık, Çin'in, karşılıklı tarifelere misilleme olarak getirdiği yüzde 34 ek tarife artışını geri çekmediği takdirde yüzde 50 ek tarife daha getireceğini ve Çin ile planlanan görüşmeleri iptal edeceğini bildirmişti. Yeni tarife artışıyla ABD'nin Çin'den ithal ürünlere uyguladığı asgari gümrük tarifesi yüzde 104'e çıkmıştı. Çin, Trump'ın ek tarife tehdidine de aynı oranda karşılık vererek ABD'den ithal ürünlere gümrük tarifesini yüzde 84'e yükselttiği ilan etmişti. Trump da buna karşılık gümrük tarifesine yüzde 125'e çıkardığını duyurmuştu.

ABD'den Çin'in misilleme kararına ilk tepki Haber

ABD'den Çin'in misilleme kararına ilk tepki

Bessent, Çin'in Başkan Donald Trump'ın tarifelerine misilleme kararını Fox News'e değerlendirdi. Trump yönetiminin Çin'le müzakere etmeyi umduğunu dile getiren Bessent, "Çin tarafının müzakereye gelmek istememesi talihsiz bir durum çünkü uluslararası ticaret sisteminde en berbat suçlular onlar. Modern dünya tarihindeki en dengesiz ekonomiye sahipler." dedi. "Bu tırmanışın onlar için bir kayıp olduğunu söyleyebilirim." diyen Bessent, ABD'nin Çin'e ihracatının onlara kıyasla 5 kat fazla olduğunu belirterek, "Bu yüzden tarifelerini artırabilirler. Ne olacak ki?" şeklinde konuştu. Bessent, ABD'li yatırımcıların hisse satın alarak Pekin yönetimine katkı sağlaması nedeniyle Çin hisselerini ABD borsasından kaldırmayı düşünüp düşünmediklerine ilişkin soruyu da yanıtladı. Bu konuda "Bence her şey masada." diyen Bessent, "güvenlikle ilgili değeri yüksek ürünler için ihracat kontrolleri" uygulayacaklarını ve ABD'li yatırımcıların Çinli "askeri teçhizatlara fon sağlayan yatırımlar yapmaması gerektiğini" dile getirdi. Bessent, "Bu, Başkan Trump'ın kararı olacak. Ancak günün sonunda Başkan Trump ve Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'in kişisel ilişkileri çok iyi. Bunun en yüksek seviyede çözüme kavuşturulacağına inanıyorum." değerlendirmesinde bulundu. Trump'ın "karşılıklı tarife" artışı ve Çin'in tepkisi ABD Başkanı Donald Trump, 2 Nisan'da "karşılıklı tarifeler" kapsamında Çin'e ek yüzde 34 gümrük tarifesi getireceğini açıklamıştı. Çin, ABD'nin tarife artışına tepki göstermiş, yüzde 34'lük tarife artışına karşı aynı oranda ek tarife uygulayacağını duyurmuştu. Başkan Trump da buna karşılık Çin'in, karşılıklı tarifelere misilleme olarak getirdiği yüzde 34 ek tarife artışını geri çekmediği takdirde yüzde 50 ek tarife daha getireceğini ve Çin ile planlanan görüşmeleri iptal edeceğini bildirmişti. Yeni tarife artışıyla ABD'nin Çin'den ithal ürünlere uyguladığı asgari gümrük tarifesi yüzde 104'e çıkacak. Çin, ABD'yle tırmanan ticaret geriliminde, ABD'den ithal ürünlere uyguladığı gümrük tarifesini yüzde 84'e yükselteceğini bildirmişti.

İran: ABD tarafı gerçek irade gösterirse anlaşma mümkün Haber

İran: ABD tarafı gerçek irade gösterirse anlaşma mümkün

Erakçi, resmi ziyaret gerçekleştirdiği Cezayir'de İran devlet televizyonuna demeç verdi. ABD ile Umman'da 12 Nisan'da görüşeceklerini söyleyen Erakçi, "Bu görüşme dolaylı yapılacak başka bir formatı kabul etmiyoruz. Müzakerelerin doğrudan ve dolaylı olması önemli değil. Önemli olan görüşmelerin etkinliği, tüm tarafların ciddiyeti, niyetleri ve bir anlaşmaya varma isteğidir. Bu tercihin sebebi, baskı ve tehdit yoluyla kendi görüşlerini dayattıkları müzakerelerin aslında dikte edici olmasıdır ve biz bu yönteme inanmıyoruz. Dolaylı müzakere gerçek ve etkili bir görüşmeyi garantileyebilir. Biz de bu şekilde ilerleyeceğiz." dedi. Umman'ın aracılık rolüne işaret eden Erakçi, "Umman'ın arabuluculuk konusunda iyi bir geçmişe sahip olduğuna inanıyoruz ve diğer taraftan diplomatik bir çözüme ulaşmak için ciddi bir kararlılık görmeyi umuyoruz. Müzakerelerde önemli olan budur." ifadelerini kullandı. İranlı Bakan, ülkesinin nükleer programındaki belirsizlikleri ortadan kaldırmaya hazır olduklarını belirterek, "Programımızın barışçıl niteliğine güveniyoruz ve durum bizim için bir sınırlama veya İran'ın hedeflerine engel oluşturmadığı sürece bu konuda daha fazla güven inşasında bir sorun görmüyoruz. Güven inşasının karşılığında, İran'a yönelik asılsız suçlamalar nedeniyle haksız yere uygulanan yaptırımların kaldırılması gerekir." diye konuştu. Müzakerelerdeki temel hedeflerinin yaptırımların kaldırılmasının sağlanması olduğunu dile getiren Erakçi, "Karşı tarafın gerekli ve yeterli iradesi varsa anlaşma sağlanabilir. Sonuç olarak, meşhur tabirle 'top artık Amerika'nın sahasında' eğer karşı taraf gerçek bir iradeyle Umman'a gelirse, mutlaka sonuç alırız." değerlendirmesinde bulundu. Erakçi, müzakerelere İran adına kendisinin ve ABD adına ise Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Wittkof'un katılacağını aktardı. İran ile nükleer anlaşmadan 2018'de tek taraflı ülkesini çeken ABD Başkanı Donald Trump, İran ile doğrudan nükleer müzakere çağrısında bulunan bir mektubu geçen ay İran lideri Ayetullah Ali Hamaney'e göndermişti. Tehditleri de içeren mektuba İran, Umman üzerinden yanıt vererek tehdit ve baskı altında doğrudan müzakere etmeyeceklerini yalnızca dolaylı görüşmelere hazır olduklarını duyurmuştu. İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi, dün Tahran'da düzenlediği basın toplantısında, önerdikleri dolaylı müzakere formatı için Washington'un kararını beklediklerini bildirmişti. Bekayi, arabuluculuk için Umman'ın öncelikli aday olduğunu söylemişti. ABD Başkanı Trump ise insanlığa karşı işlenen suçlardan Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından hakkında tutuklama kararı çıkarılan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile dün Beyaz Saray'daki görüşmesinde, cumartesi günü İran ile ABD arasında görüşmenin "doğrudan" yapılacağını duyurmuştu. Trump, "anlaşmaya varılamazsa İran'ın büyük tehlikeye gireceğini" savunmuştu. Erakçi ise İran ile ABD arasında dolaylı görüşmelerin 12 Nisan'da Umman'da başlayacağını açıklamıştı.

Bitcoin, tarife belirsizliğiyle 75 bin doların altına indi Haber

Bitcoin, tarife belirsizliğiyle 75 bin doların altına indi

Analiz şirketi Coinmarketcap'in verilerine göre, Bitcoin dahil küresel kripto para piyasasının değeri 24 saatte yaklaşık yüzde 10,58 azalarak 2 trilyon 390 milyar dolara geriledi. En büyük kripto para birimi olan Bitcoin'in fiyatı, son 24 saatte ABD'nin agresif gümrük vergisi politikasının olası sonuçlarına ilişkin belirsizliklerin etkisiyle yüzde 10'dan fazla düşerek 75 bin doların altına indi. TSİ 10.00 itibarıyla 74 bin 980 dolardan işlem gören Bitcoin'in haftalık değer kazancı ise yüzde 8,36 oldu. ABD'nin gümrük vergisi paketi, küresel ekonomik yavaşlamaya yol açabilecek geniş çaplı bir ticaret savaşının patlak verebileceğine dair endişeleri artırdı. Çin ve Avrupa Birliği (AB) de dahil olmak üzere birçok ticaret ortağı şimdiden karşı önlemler açıkladı. Bitcoin'in son günlerde yaklaşık 80 bin ila 85 bin dolar arasında işlem görmeye devam etmesi dikkati çekiyordu. Trump'ın 2 Nisan akşamı 185 ülkeye gümrük vergisi uygulayacağını açıklamasından önce, bir Bitcoin hala yaklaşık 87 bin dolar değerindeydi. Trump, seçim kampanyasında dijital varlıkları destekleyerek ABD'yi "Dünyanın kripto merkezi" yapma sözü vermişti. Ayrıca Trump'ın bir "Ulusal bitcoin rezervi planı" da bulunuyor. Donald Trump, dijital para birimlerinin destekçisi olarak görülüyor ancak şu ana kadar kripto destekçilerinin umutlarını yerine getiremedi. Bitcoin, Trump'ın göreve başladığı gün tüm zamanların en yüksek seviyesi olan 109 bin doların üzerine çıkmıştı. Piyasa değeri bakımından 2. sırada yer alan Ethereum'un fiyatı da yaklaşık yüzde 22 değer kaybederek 1421 dolar seviyesine geriledi.

Çin, ABD şirketlerine yaptırımlar getirdi Haber

Çin, ABD şirketlerine yaptırımlar getirdi

Çin Ticaret Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, 27 ABD şirketi ihracat kontrolü veya yasağı listelerine eklendi. Şirketlerden 16'sının askeri ve sivil ikili kullanımı olan ürünlerinin ihracatına yasak getirilirken, 11 şirket ihracat yasağı uygulanan "güvenilmez varlık" listesine alındı. Bakanlık, 16 ABD şirketinin, Çin'in ulusal güvenliğini ve çıkarlarını korumak ve silahların yayılmasının önlenmesine yönelik uluslararası yükümlülüklere uymak amacıyla ihracat kontrol listesine alındığını bildirdi. Savunma, havacılık, dron üretimi, istihbarat ve lojistik alanlarında faaliyet gösteren söz konusu şirketlerin Çin'e yapacağı ihracat denetime tabi olacak. Aralarında Skydio ve BRINC Drones gibi insansız hava aracı üretici şirketlerin olduğu 11 şirketin ise Çin'in egemenlik ihtilafı içinde olduğu Tayvan ile teknoloji işbirliği yaptığı, bu sebeple "güvenilmez varlık" listesine alındığı kaydedildi. ABD'li gruba antitekel soruşturması başlatıldı Bakanlık, ayrıca ABD ve Hindistan'dan ithal bazı tıbbi tomografi tüpü ürünlerine yönelik damping soruşturması ve bu kategorideki ürünlerin genel ithalatına yönelik rekabet soruşturması başlattığını bildirdi. Bu arada, Çin Devlet Piyasa Düzenleme İdaresi, ABD'li çok uluslu kimya şirketi Dupont'un Çin iştirakine tekelleşme karşıtı yasaları ihlal şüphesiyle soruşturma başlattı. Çin Gümrükler Genel İdaresi de ABD'den 6 şirketin Çin'e kanatlı hayvan ürünleri ve süpürge darısı ihracatı izinlerini iptal etti. Trump'ın "karşılıklı tarife" artışının ardından geldi Çin'in adımı, ABD'de Başkan Donald Trump'ın "karşılıklı tarifeler" kapsamında Çin'e ek yüzde 34 gümrük tarifesi getireceğini açıklamasının ardından geldi. Washington yönetimi, Çin'e yüzde 10 baz tarifeye ilave olarak yüzde 24 "karşılıklı tarife" olmak üzere toplam yüzde 34 ek gümrük tarifesi getirileceğini açıklamıştı. Yeni tarife artışlarıyla ABD'nin Çin'den ithal ürünlere uyguladığı asgari gümrük tarifesi yüzde 54'e kadar çıkmıştı. Pekin yönetimi de ABD'nin "karşılıklı tarifeler" kapsamında getirdiği yüzde 34'lük tarife artışına karşı aynı oranda ek tarife uygulayacağını duyurmuş, ayrıca bazı nadir toprak elementlerinin ihracatına kısıtlama getirmişti.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.