SON DAKİKA
Hava Durumu

#Abd

haberingundemi.com.tr - Abd haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Abd haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

ABD, Lübnan'a en üst seviyedeki seyahat uyarısını yineledi Haber

ABD, Lübnan'a en üst seviyedeki seyahat uyarısını yineledi

Bakanlıktan yapılan açıklamada, "terör, sivil itaatsizlik, silahlı çatışma, suç, kaçırılma, patlamamış mayınlar ve silahlı çatışma riski sebebiyle Lübnan'a seyahat edilmemesi" gerektiği bildirildi. "Öngörülemez güvenlik durumu" dolayısıyla Beyrut Büyükelçiliği çalışanlarının ailelerine ve görevleri acil olmayan personele ülkeden ayrılmaları talimatı verilen açıklamada, Lübnan'da kalmayı tercih edenlere "durumun kötüleşmesi halinde sığınaklar için hazırlıklı olmaları" uyarısı yapıldı. Açıklamada, Lübnan'ın güneyindeki, Suriye sınırı yakınlarındaki ve mülteci yerleşim yerlerindeki ABD vatandaşlarına bu bölgeleri "derhal terk etmeleri" çağrısı yapılarak, Beyrut Büyükelçiliğinin durumun kötüleşmesi halinde ülkede kalmayı tercih eden vatandaşlarının tahliyesini gerçekleştiremeyebileceği uyarısında bulunuldu. Açıklamada Lübnan'a "yolculuk yapılmaması gerektiğini" ifade eden en yüksek 4. seviye seyahat uyarısının sürdüğü vurgulandı. - ⁠İsrail'in Lübnan'a şiddetlenen saldırılarında 1052 kişi öldü Hizbullah'la 8 Ekim 2023'ten beri kontrollü çatışmalara devam eden İsrail ordusu, 23 Eylül'de Lübnan'ın güney kentlerinin yanı sıra Bekaa ve Baalbek bölgelerine yüzlerce hava saldırısı düzenledi. Lübnan makamlarına göre, Hizbullah'ın kullandığı iletişim cihazlarının patlatıldığı 17 Eylül'den beri 104'ü çocuk ve 194'ü kadın olmak üzere toplam 1052 kişi öldü. Hizbullah lideri Hasan Nasrallah, İsrail ordusunun 27 Eylül'de Beyrut'a düzenlediği hava saldırılarında öldürüldü. Hizbullah ise İsrail'e roket ve füzelerle karşılık veriyor. İsrail tarafında çoğunlukla ordu üslerini hedef alan bu saldırılarda büyük bir hasar bildirilmedi. İsrail bombardımanı nedeniyle ülke içerisinde 150 bine yakın kişi yerinden oldu. Ülkenin güney kesimlerinden başkent Beyrut ve kuzeye göç dalgası sürerken Suriye'ye on binlerce kişinin göç ettiği belirtiliyor.

ABD, Çin yazılımlı otomobil istemiyor Haber

ABD, Çin yazılımlı otomobil istemiyor

Son dönemlerde Çinli otomotiv firmalarına getirilen kısıtlamaları sıkça duyuyoruz. Kendi otomotiv piyasasını Çinli markaların istilasından korumak isteyen ülkeler genelde daha yüksek vergi kozunu oynuyor. Ancak ABD’den gelen bir haber tüm bunların daha ötesinde bir sürecin başlangıcına işaret ediyor. Önce haberi özetleyelim, ardından ne anlama geldiğine bakalım. Reuters’a bilgi veren üst düzey iki kaynağa göre ABD Ticaret Bakanlığı yeni bir adım atacak. Ülkedeki araçların içinde Çin tarafından üretilen yazılım ve donanım bulunmasını yasaklayacak. Habere göre bu adımın farklı motivasyonları var. Örneğin, Çinli şirketlerin ABD ulaşım altyapısı ve sürücüleri hakkında veri toplamasına ilişkin çekinceler akla ilk gelen sorun. Ancak geçtiğimiz günlerde Lübnan’da yaşanan patlamaların ardından hepimizin düşündüğü ‘Ne kadar güvendeyiz?’ sorusu burada da öne çıkmışa benziyor. Biden yönetimi, internet ve navigasyon sistemlerine bağlı araçların manipüle edilmesinden çekiniyor. ABD, Çin’i ‘hasım’ belirledi Hakan Doğu, otomotiv dünyanın yakından tanıdığı isimlerden. Bugüne kadar uluslararası markalarda çok üst düzey görevlerde bulundu. ABD’nin iddia edildiği gibi Çinli firmalara yönelik bu adımı atmasının muhtemel yansımalarını kendisiyle konuştuk. Doğu belki de en son söyleyeceği şeyi ilk baştan söylüyor ve ABD’nin Çin’i ‘hasım’ olarak belirlediğinin altını çiziyor. Daha önce telekomünikasyon sektöründe gördüğümüz Huawei örneği anımsatıyor. Ki bilindiği üzere ABD, ulusal güvenlik endişesiyle bu markaya yaptırımlar uygulamıştı. Çinli bazı firmaların ürettiği telekomünikasyon cihazlarının ve güvenlik kamerası sistemlerinin ithalatı ve bunların ABD'de satılması yasaklanmıştı. “İsrail cehennemin kapılarını açtı” Hakan Doğu bu yaşananların iki ülke arasındaki soğuk savaşın birer yansıması olduğunu anlatıp, bazı olayları hatırlatıyor. “İki ülke arasındaki gerilimin otomotiv sektörüne düşen ilk gölgesini Çin’de gördük” diyor. Her ne kadar Çin’de üretilse de ABD kökenli Tesla'nın Çin’deki hükümet binaları ve askeri tesislere girişinin yasaklandığını belirtiyor. Ülkelerin gelinen nokta itibariyle bir takım ‘riskleri’ en aza indirmek için çabaladıklarına dikkat çekiyor Doğu ve devam ediyor: “Artık telefonların ya da internete bağlı olsun olmasın farklı elektronik cihazların bir şekilde uzaktan müdahale edilebildiği bir dönemden geçiyoruz. İsrail'in çağrı cihazları ile yaptığı saldırı cehennemin kapılarını açtı. Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Bu nedenle siber güvenlik risklerinin her geçen gün daha çok hesaba katıldığı bir süreç yaşıyoruz. “Bu konular da ulusal güvenlik planında işlenmeli” Geldiğimiz noktada bir aracın kamerası ya da içindeki gömülü yazılım dahi diğer bir ülke tarafından ‘tehdit’ olarak algılanabiliyor. Hakan Doğu’ya göre ABD ve Çin arasındaki bu gerilim artık ‘devlet politikası’ olmuş durumda. Haliyle yakın zamanda çözülmesi pek mümkün görünmüyor. Ancak bu süreç her ne kadar Washington-Pekin hattında yaşanmış olsa da aslında Türkiye de dahil tüm ülkeler için bir risk bulunduğunu söylüyor Doğu. Kesin bir çözüm şimdilik yok. İlk etapta, ithal edilen bu ve benzer ürünler için ulusal güvenlik planı geliştirilmesi çağrısı bulunuyor. “Ve bu işlerin bilişim sektörü ile alakalı tüm faaliyetlerini daha iyi koordine etmek için belki de Bilişim Teknolojileri Bakanlığı gibi üst bir yapı kurulup, Dışişleri Bakanımız Hakan Fidan’ın ifade ettiği gibi  bu konuda uzmanlaşmış istihbarat yapılanması gibi adım atılabilir” diyerek sözlerini tamamlıyor.

Dolar/TL 34,18 seviyesinden işlem görüyor Haber

Dolar/TL 34,18 seviyesinden işlem görüyor

Dün yatay seyreden dolar/TL, günü önceki kapanışın hemen üzerinde 34,1520'den tamamladı. Dolar/TL, saat 10.15 itibarıyla yüzde 0,9 artışla 34,1810'dan işlem görüyor. Aynı dakikalarda avro/TL yüzde 0,5 azalışa 38,0870'den, sterlin/TL de yüzde 0,5 düşüşle 45,7140'dan satılıyor. Dolar endeksi ise şu sıralarda önceki kapanışın hemen üzerinde 100,7 seviyesinde bulunuyor. Küresel piyasalarda ABD ekonomisinin bu yılın ikinci çeyreğinde yüzde 3 ile beklentilerin dahilinde büyümesinin ardından ABD Merkez Bankasının (Fed) enflasyonla mücadeleyi "yumuşak iniş" ile sonlandırabileceği ve ekonomiye zarar vermeyeceği öngörüsüyle pozitif seyir izleniyor. Dünya genelinde enflasyonla mücadelenin resesyonla sonuçlanıp sonuçlanmayacağına ilişkin soru işaretleri varlığını korusa da son dönemde açıklanan makroekonomik veriler, endişelerin sınırlı kalmasına yardımcı oluyor. Bu gelişmelerle birlikte, Fed'in gelecek dönemde atacağı adımlara ilişkin ipuçları aranmaya devam edilirken bugün bankanın enflasyon göstergesi olarak dikkate aldığı çekirdek kişisel tüketim harcamaları fiyat endeksi verileri yatırımcıların odağına yerleşti. Dün, ülkede açıklanan verilere göre ABD ekonomisi, yılın ikinci çeyreğinde yüzde 3 ile tahminler dahilinde büyüme kaydetti. Buna ek olarak, yılın ikinci çeyreğinde kişisel tüketim harcamaları fiyat endeksindeki artış tahminlere paralel olarak yüzde 2,5 olurken gıda ve enerji harcamalarının hesaplama dışı tutulduğu çekirdek kişisel tüketim harcamaları fiyat endeksindeki artış da yüzde 2,8 olarak korundu. ABD'de ilk kez işsizlik maaşı başvurusunda bulunanların sayısı da 21 Eylül ile biten haftada 218 bine gerileyerek piyasa beklentilerinin altında gerçekleşti. Analistler, işsizlik maaşı başvurularında yaşanan beklenmedik düşüşe karşın işten çıkarmaların hala düşük seviyede kaldığına işaret ettiğini ve iş gücü piyasasının durumuna ilişkin endişeleri azaltabileceğini belirtti. Günün geri kalanında, Almanya'da işsizlik oranı, Avro Bölgesi'nde tüketici güven endeksi ve ekonomik güven endeksi, ABD'de kişisel gelirler ve harcamalar, toptan eşya stokları, çekirdek kişisel tüketim harcamaları ve Michigan Üniversitesi tüketici güven endeksinin takip edileceğini bildiren analistler, teknik açıdan dolar endeksinde 100 seviyesinin destek, 101 seviyesinin direnç olarak öne çıktığını kaydetti.

OpenAI’da ayrılık rüzgarı Haber

OpenAI’da ayrılık rüzgarı

Yapay zeka alanında çığır açan çalışmalarıyla dikkat çeken OpenAI’da üst düzey ayrılıklar devam ediyor. Şirket, yatırımcılarla yeni fon anlaşmaları yapmayı ve daha kârlı bir yapı oluşturmayı hedeflediği bir dönemde, ChatGPT’nin geliştirilmesinde önemli katkıları olan Baş Teknoloji Yöneticisi Mira Murati’nın ayrılığıyla sarsıldı. Mira Murati, OpenAI’ın en önemli projelerinden biri olan ChatGPT ve DALL-E gibi yapay zeka modellerinin geliştirilmesinde kilit rol oynamıştı. Şirketin teknoloji lideri, altı buçuk yıllık görev süresinin ardından OpenAI’dan ayrılma kararı aldığını duyurdu. Murati, ekibe gönderdiği mesajda ve sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı açıklamada, “OpenAI’da geçen yıllarım muazzam bir ayrıcalıktı. Böyle bir yerden ayrılmak için mükemmel bir zaman yoktur, ancak şimdi bunun doğru bir an olduğunu hissediyorum” ifadelerini kullandı. Bu ayrılıkla birlikte Murati, son dönemlerde OpenAI’dan ayrılan üst düzey yöneticiler arasına katılmış oldu. YAPISAL DEĞİŞİM VE YÖNETİM KRİZİ OpenAI, şu sıralar ciddi bir yönetim krizi ve yapısal değişim süreciyle karşı karşıya. ABD merkezli yapay zeka şirketi, yatırımcılardan daha fazla fon sağlamak ve gelir odaklı bir büyüme planı oluşturmak için tartışmalı bir yeniden yapılanma üzerinde çalışıyor. Başlangıçta kâr amacı gütmeyen bir araştırma laboratuvarı olarak kurulan OpenAI, zamanla yatırımcılarına daha fazla getiri sağlayacak bir iş modeline dönüşmeye başladı. Şirket, bu dönüşüm sürecinde karşılaştığı iç gerilimlerle boğuşuyor. Murati’nin ayrılığı, OpenAI baş araştırmacısı ve kurucu ortağı Ilya Sutskever’in mayıs ayında daha güvenli yapay zeka teknolojileri geliştirmek için yeni bir şirket kurmak üzere ayrılmasından sonraki önemli bir gelişme oldu. Ağustos ayında ise diğer kurucu ortak John Schulman, rakip yapay zeka şirketi Anthropic'e katılmak için OpenAI'dan ayrılmıştı. Aynı dönemde, OpenAI başkanı ve kurucu ortağı Greg Brockman da uzun süreli izne çıkmış durumda. MINA MURATI'NIN ŞİRKETTEKİ ROLÜ Mira Murati, 2018 yılında OpenAI ekibine katılmadan önce, artırılmış gerçeklik şirketi Ultraleap ve elektrikli araç üreticisi Tesla’da görev yapmıştı. OpenAI’da geçici olarak CEO’luk görevi de üstlenen Murati, özellikle geçen kasım ayında Sam Altman’ın görevden alınmasıyla kısa süreliğine şirketin lideri olmuştu. Ancak birkaç gün sonra, yatırımcıların ve çalışanların baskısıyla Altman görevine geri dönmüştü. Bu olay, OpenAI’nın hızlı büyüme sürecinde yaşadığı iç gerilimlerin açık bir göstergesi olarak değerlendiriliyor. OpenAI’da yaşanan bu ayrılıklar, şirketin geleceği ve yapısal değişiklikleri üzerindeki belirsizliklerin artmasına neden oluyor.

Dolar/TL 34,14 seviyesinden işlem görüyor Haber

Dolar/TL 34,14 seviyesinden işlem görüyor

Dün yükseliş eğiliminde hareket eden dolar/TL, günü önceki kapanışa göre yüzde 0,1 artışla 34,1384'ten tamamlamıştı. Dolar/TL, saat 10.15 itibarıyla önceki kapanışın hemen üzerinde 34,1440'tan işlem görüyor. Aynı dakikalarda avro/TL yüzde 0,4 yükselişle 38,1900'dan, sterlin/TL yüzde 0,1 artışla 45,5960'tan satılıyor. Dolar endeksi ise şu sıralarda önceki kapanışın hemen üzerinde 100,9 seviyesinde bulunuyor. Küresel piyasalar, ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell'ın bugün yapacağı açıklamalar öncesinde karışık seyrederken, ABD'de açıklanacak büyüme verileri de yatırımcıların odağında bulunuyor. ABD ekonomisinde resesyon endişeleri ve Ortadoğu'da artan gerilim piyasalarda risk iştahını törpülemeye devam ederken, Powell'ın bugünkü sözle yönlendirmelerinden alınacak sinyallerin piyasaların yönü üzerinde etkili olması bekleniyor. Fed yetkilileri de sözle yönlendirmelerini sürdürürken, Fed Yönetim Kurulu Üyes i Adriana Kugler, dün yaptığı açıklamada geçen haftaki kararı güçlü bir şekilde desteklediğini belirterek, "Enflasyondaki ilerleme beklediğim gibi devam ederse, ek kesintileri destekleyeceğim." dedi. Para piyasalarındaki fiyatlamalarda yılsonuna kadar Fed'in 75 baz puanlık indirim yapacağı beklentisi güçlü kalmaya devam ederken, kasım ayında yüzde 61 ihtimalle 50 baz puanlık bir faiz indirimi yapılacağı öngörülüyor. Öte yandan, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD), dünya çapında dezenflasyon sürecinin devam etmesi, reel gelirlerin iyileşmesi ve birçok ekonomide para politikasının daha az kısıtlayıcı olmasının talebi destekleyeceği beklentisiyle küresel ekonomide bu yıla ilişkin büyüme tahminini yüzde 0,1 yukarı yönlü revize ederek yüzde 3,2'ye yükseltti. Rapora göre, ABD'de ekonomik büyümenin yavaşlamasının ancak para politikasındaki gevşemeyle desteklenmesi beklenirken, bu yıla ilişkin büyüme tahmini yüzde 2,6 ile değişiklik göstermezken, OECD, ABD ekonomisine ilişkin 2025 büyüme tahminini mayıstaki öngörüsüne göre yüzde 0,2 aşağı yönlü revize ederek yüzde 1,6'ya çekti. Analistler, bugün yurt içinde Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) özeti ile haftalık para ve banka istatistikleri, yurt dışında ise ABD'de büyüme ve dayanıklı mal siparişleri başta olmak üzere yoğun veri gündeminin yanı sıra Fed başkanı Jerome Powell'ın ve Avrupa Merkez Bankası (ECB) başkanı Christine Lagarde'ın yapacağı konuşmaların takip edileceğini belirterek, teknik açıdan dolar endeksinde 100 seviyesinin destek, 101 seviyesinin direnç olarak öne çıktığını kaydetti.

Altının gramı 2 bin 924 liradan işlem görüyor Haber

Altının gramı 2 bin 924 liradan işlem görüyor

Dün, ons fiyatının aksine alış ağırlıklı bir seyir izleyen altının gram fiyatı, günü önceki kapanışa göre yüzde 0,1 artışla 2 bin 917 liradan tamamladı. Altının gram fiyatı, yeni güne de yükselişle başlamasının ardından saat 10.05 itibarıyla önceki kapanışına göre yüzde 0,2 artışla 2 bin 924 lira seviyesinde bulunuyor. Aynı dakikalar itibarıyla çeyrek altın 4 bin 920 liradan, Cumhuriyet altını 19 bin 600 liradan satılıyor. Dün 2 bin 670 dolarla rekor seviyeye ulaşan altının ons fiyatı, şu sıralarda önceki kapanışına göre yüzde 0,2 yükselişle 2 bin 663 dolar seviyesinde bulunuyor. Küresel piyasalar, ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell'ın bugün yapacağı açıklamalar öncesinde pozitif seyrederken, ABD'de açıklanacak büyüme verileri de yatırımcıların odağında bulunuyor. Para piyasalarındaki fiyatlamalarda yıl sonuna kadar Fed'in 75 baz puanlık indirim yapacağı beklentisi güçlü kalmaya devam ederken, kasım ayında yüzde 61 ihtimalle 50 baz puanlık bir faiz indirimi yapılacağı öngörülüyor. ABD ekonomisinde resesyon endişeleri ve Orta Doğu'da artan gerilim güvenli liman varlıklara olan talebi desteklemeyi sürdürürken, Powell'ın bugünkü sözle yönlendirmelerinden alınacak sinyallerin piyasaların yönü üzerinde etkili olması bekleniyor. Analistler, bugün yurt içinde Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) özeti ile haftalık para ve banka istatistikleri, yurt dışında ise ABD'de büyüme, ABD'de dayanıklı mal siparişleri, Fed başkanı Jerome Powell'ın ve Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Christine Lagarde'ın yapacağı konuşmaların takip edileceğini belirterek, teknik açıdan altının ons fiyatında 2 bin 670 ve 2 bin 690 dolar seviyelerinin direnç, 2 bin 600 dolar seviyesinin ise destek konumunda olduğunu bildirdi.

Özel’i kızdırdılar toplantıyı terk etti Haber

Özel’i kızdırdılar toplantıyı terk etti

CHP Lideri Özel, New York’ta yapılan Sosyalist Enternasyonal Başkanlar Kurulu toplantısına katıldı. Özel’e, CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke, Gençlik Kolları Genel Başkanı Gençosman Killik, Dışişleri Bakanlığından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı İlhan Uzgel, İstanbul Milletvekili Namık Tan ve Çeşme Belediye Başkanı Lal Denizli'den oluşan heyet eşlik etti. Birinci oturumda konuşan Özel, İsrail’in Filistin’e ve Filistin halkına yönelik saldırılarını gündeme getirerek, Sosyalist Enternasyonal’in bir sonraki toplantısının Filistin’in Ramallah kentinde yapılmasını teklif etti. Kıbrıs Rum Kesimi AKEL Partisi Genel Sekreteri Stefanos Stefanou, toplantıda yaptığı konuşmasında Kıbrıs Barış Harekatı'nı "işgal” olarak nitelendirdi. Özel, Stefanou’nun sözlerine tepki göstererek önce toplantı salonundan ayrıldı, daha sonrasında söz alarak tepki gösterdi. "KIBRIS BARIŞ HAREKATI, CHP İKTİDARLIĞINDA YAPILDI" Özgür Özel, şöyle konuştu: -Partim açısından önemli kısım şudur ki, 1974 Kıbrıs Barış Harekatı, CHP iktidarında ve partimizin 3'üncü Genel Başkanı Bülent Ecevit'in başbakanlığında yapıldı. O yüzden burada bu notu düşmezsem ülkemde benim için de partim için de izah edilemez bir duruma dönüşür. Anlayışınız için teşekkür ediyorum. -Bülent Ecevit, bütün dünyaya Barış Harekatı'nı duyururken bunun hem Türklere hem Rumlara barış götürmek için yapıldığını söylemişti. Ve harekat, siyasi hedefleri olan askeri bir harekattı. Sadece ve sadece adanın 3'te 1'ine kadar ilerleyip durdular. Hiçbir direnç yoktu. -Adanın tamamını alabilirlerdi. O zaman adı işgal olurdu. O günden sonra yapılan tüm barış görüşmelerine katıldığımız gibi yine o günden sonra Türkiye, Birleşmiş Milletler'in ya da diğer uluslararası örgütlerin dediği, talep ettiği her şeyi yerine getiren ve asla ve asla bir işgalci gibi davranmayan bir ülke oldu. -O yüzden terminolojik bir hatayı gidermek istedim. Bundan sonra da adaya barış gelmesini ümit ediyorum. 1980'de Türkiye'de darbe yaptılar. -Kenan Evren benim sağ kulağıma Yunanlıları ve Rumları düşman olarak üfledi. Ama Dikili Barış Festivali'nde Papandreo ve İsmail Cem birlikte zeytin ağacı diktiler. O günden beri benim sol kulağım barışı duydu, öğrendi onlardan. O yüzden savaşı değil barışı konuşmamız lazım.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.