İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ) verilerine göre, İstanbul'un su ihtiyacını karşılayan 10 barajdaki doluluk oranı yüzde 30,18'e geriledi. ‘Yağmur hasadı yapmamız gerekiyor’ Alibeyköy ile Trakya'dan İstanbul'a su sağlanan Kırklareli'nin Vize ilçesi sınırlarındaki Kazandere, Pabuçdere ve Istrancalar barajlarındaki doluluk oranı, son yılların en düşük seviyesine indi. Alibeyköy, Kazandere ve Papuçdere barajlarındaki doluluk oranı yüzde 10'un altına geriledi. Yüzde 8,56 ile dip seviyeyi gören Kazandere'nin kuruyan bölümlerinde hayvanlar otluyor. Yüzde 50 doluluk oranının üzerindeki tek baraj ise Elmalı Barajı oldu. Elmalı Barajında doluluk oranı yüzde 51,93 olarak ölçüldü. Alibeyköy Barajı’nda 2024 yılının Ocak ayında yüzde 76,6 olarak ölçülen doluluk oranı bugün itibarıyla yüzde 6,07 olarak ölçüldü. Baraj gölünün büyük bölümü kururken, eskiden suyla dolu alanlarda büyükbaş hayvanların otladığı görüldü. Suyun çekilmesiyle tarihi su kemerleri de ortaya çıktı. Alibeyköy Barajı’nda ölçülen doluluk oranı son 10 yılın en düşük seviyesi olarak kayıtlara geçti. İSKİ verilerine göre bu yıl barajların aldığı yağış miktarı da geçen yılların oldukça gerisinde kaldı. 2023 yılında metrekareye 852 kilogram yağış düşen İstanbul barajlarında bu yıl, metrekareye sadece 480 kilogram yağış düştü. Bu rakamın son 10 yılın en düşük yağış miktarı olduğu belirtildi. İstanbul barajlarına 2021 yılında metrekareye 901,3 kilogram yağış düşmüştü. Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Çorlu Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Lokman Hakan Tecer, yaz aylarının aşırı sıcak ve yağışsız geçmesiyle oluşan kuraklığın ardından bölgede İstanbul'u besleyen barajlarda ciddi düşüş yaşandığını söyledi. Tecer, "İstanbul'u besleyen barajlardaki doluluk oranları yüzde 30'lara kadar düştü. Bu şu anlama geliyor; İstanbul'da evsel, kentsel ve endüstriyel su tüketimini hesap ettiğimiz zaman günlük yaklaşık 3 milyon metreküp yani ton su tüketimi var. Mevcut barajlardaki doluluk seviyesiyle bugün hesap yaptığımız zaman, 264 milyon metreküp şu anda barajlarda su miktarı var. Günlük tüketimi hesap ettiğimiz zaman önümüzde 85 günlük bir suyumuzun kaldığı anlamına geliyor ki bu gerçekten alarm veriyor anlamına geliyor. Kişisel olarak da tükettiğimiz suyu tasarruflu bir biçimde sarf etmemiz gerekiyor. Evsel ve endüstriyel su tüketimlerini azaltmamız lazım. Daha az su, yoğun sektörlere geçilmesi lazım özellikle bu bölgede. Suyun da geri kazanımını sağlamamız lazım. Yani yağmur hasadı yapmamız gerekiyor. Tarımsal sulamada, vahşi sulamadan vazgeçmemiz, damlama ve yağmurlama sulamaya geçmemiz gerekiyor.