BRÜT REZERVLERİMİZ 160 MİLYAR DOLARA YAKLAŞTI

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Bugün geldiğimiz noktada brüt rezervlerimiz 160 milyar dolara yaklaşmış durumda, swap hariç net rezervlerimiz 45 milyar civarlarına gelmiş durumda. Muazzam hızlı bir rezerv birikimi sağladığımızı söyleyebilirim." dedi.

Haber Giriş Tarihi: 08.11.2024 20:10
Haber Güncellenme Tarihi: 08.11.2024 20:10

TOBB Genel İdare Kurulu toplantısının açılışında konuşan Yılmaz, ABD Merkez Bankası ve Avrupa Merkez Bankasının faiz indirim döngüsüne geçmiş olmasının Türkiye için olumlu bir haber olduğunu, böylece dünya büyümesinin artışıyla dış talep koşullarının iyileşeceğini, likiditenin ve gelişmekte olan ülkelere yönelik fon akışlarının artacağını söyledi.  ‘Enflasyonda düşüş devam edecek’  Milli gelir büyüklüğünün geçen sene 1,1 trilyon doları ilk defa aştığını, bu yıl dövizdeki istikrarın da katkısıyla 1,3 trilyon doları aşan milli gelire ulaşılacağını bildiren Yılmaz, bu yıl 15 bin doları aşan kişi başına gelire ulaşmayı öngördüklerini ifade etti.  Yılmaz, dezenflasyon sürecinde, haziran ayından bugüne yıllık enflasyonda 27 puan civarında düşüş meydana geldiğini hatırlatarak, "Önümüzdeki dönemde de bu düşüş eğiliminin devam etmesini bekliyoruz. Elbette aylık bazlar, bazen beklentilerden yüksek bazen düşük olabilir ama istikamet burada çok önemli" diye konuştu.  Bütçe açığını depreme ve diğer bir takım harcamalara rağmen makul bir düzeye taşıdıklarını vurgulayan Yılmaz, açığı bu yıl sonu itibariyle yüzde 4,9'a, gelecek yıl yüzde 3,1'e düşürmeyi planladıklarını anlattı.  "Rezervlerimizde tarihimizdeki en hızlı gelişmeleri sağladık. Bugün geldiğimiz noktada brüt rezervlerimiz 160 milyar dolara yaklaşmış durumda, swap hariç net rezervlerimiz 45 milyar civarlarına gelmiş durumda. Muazzam hızlı bir rezerv birikimi sağladığımızı söyleyebilirim." diyen Yılmaz, bu yıl sonunda yüzde 1'in altına düşebilecek bir cari açık beklediklerini kaydetti.  Cevdet Yılmaz, şöyle konuştu: Özellikle sanayide, reel sektörde verimliliği ve rekabet gücünü arttırarak, dönüşümleri hızlandırarak, enerji başta olmak üzere yine belli ithal kalemlerimizde dönüşümleri hızlandırarak cari açığımızı kalıcı, uzun vadeli bir şekilde düşürmek en temel politikalarımız arasında. Bütün bu riskleri düşürdüğümüz için bir taraftan da KKM, geçen yılın ortalarında 126 milyar dolar civarındaydı. Bugün geldiğimiz noktada 40 milyar doların altına düşmüş durumda. Finansal piyasalarımızda da herhangi bir istikrarsızlığa yol açmadan burada da çok dramatik bir şekilde, hızlı bir şekilde KKM'nin gerilediğini görüyoruz. Bütün bu risk göstergelerinin düşmesiyle birlikte CDS dediğimiz ülke risk primimizde ciddi bir iyileşme oldu. Üç kredi derecelendirme kuruluşu ikişer kademe artış yaptı. Bu artışların yapıldığı tek ülke Türkiye dünyada. Dolayısıyla burada da hem içeride hem dışarıda politikalarımıza olan güvenin, desteğin güçlü olduğunu ifade etmek isterim.